Femen ya’mel mine-ssâlihâti vehuve mu/minun felâ kufrâne lisa’yihi ve-innâ lehu kâtibûn(e)
İnanarak iyi işlerde bulunanların çalışmaları, inkar edilmez ve biz, şüphe yok ki onları yazmadayız.
Artık kim, bir mü’min olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak asla) küfran (nankörlük) edilmeyecektir. (Hak ettiği mükâfatı verilecektir.) Şüphesiz Biz, onun (amellerinin) yazıcıları olan (meleklerce bütün işlediklerini kayıt altına alıvermekteyiz).
Artık her kim, inanarak dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyarsa, onların yaptıkları boşa gitmez. Çünkü biz, onun bütün işlediklerini yazmaktayız.
Kim mü'min olarak, gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarından ve İslâmî düzenden sorumlu olduğu kısmını hayata geçirir, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün kendisini ilgilendiren alanda bollaşmasını sağlarsa, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olursa, cârî-kalıcı hayırlardan-sâlih amellerden imkânları dâhilindekini işlerse, gayretinin, çalışmasının, hâlis niyetinin, emeğinin karşılığı inkâr edilmeyecektir. Biz şüphesiz onun lehine bunları kaydediyoruz.
Artık kim mü'min olarak salih ameller işlerse onun gayreti inkar edilmez. Şüphesiz biz onu yazmaktayız.
Artık kim, bir mü'min olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran (nankörlük) yoktur. Şüphesiz biz, onun yazıcılarıyız.
O halde, kim mümin olarak salih amellerden bir amel işlerse, onun yaptığı makbul olur (sevabdan mahrum bırakılmaz). Muhakkak biz, onun işini (melek vasıtasıyla amel defterine) yazarız.
Kim inanmış olarak iyi işler yaparsa, onun çalışmasına karşı nankörlük edilmeyecektir. Onun çalıştığının hepsini yazacağız.
İnanmış olarak iyi amel yapanların çalışması inkâr edilmeyecektir. Biz onu yazmaktayız.
İnanmış olaraktan, yararlı iş görenin çalışması boşa gitmez, yazmaktayız biz onu
Artık her kim, bir mü'min olarak güzel ve faydalı davranışlar ortaya koyarsa, onun bu çabası asla ziyan edilmeyecektir. Çünkü Biz, bütün yapılanları bir bir kaydetmekteyiz.
A’mâl-i sâlihada bulunanların ve mü’minlerin sevâbları unutulmaz, bunların a’mâlini yazarız.
İnanmış olarak yararlı iş işleyenin ameli inkar edilmeyecektir. Biz onu yazmaktayız.
Şu hâlde, kim mü’min olarak bir salih amel işlerse, çalışması asla inkâr edilmez. Şüphesiz biz onu yazmaktayız.
Bu durumda her kim mümin olarak dünya ve âhiret için yararlı işler yaparsa çabası asla inkâr edilmez, biz onu yazmaktayız.
Bu durumda her kim mümin olarak iyi davranışlar yaparsa onun çabasını görmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayız.
Kim inançlı olarak erdemli işler yaparsa onun bu çabası boşa gitmeyecektir; biz sürekli olarak kaydetmekteyiz.
İnanmış olarak yararlı iş işleyenin emeği inkâr edilmeyecektir. Biz şüphesiz onu yazmaktayız.
İmdi her kim mü'min olarak salihattan bir amel işlerse onun sa'yine küfran yok ve her halde biz onun hisabına yazarız
(Artık) kim, mü’min olarak sâlih ameller işlerse, onun yaptığı makbul olur (sevaptan mahrum bırakılmaz). Şüphesiz biz, onu (n amelini, meleklere) yaz (dır) maktayız.
Fakat kim inanmış olarak salihat¹ yaparsa, onun çabası için kafirlik² yapılmaz. Biz, bütün çabalarını yazmaktayız.
O halde kim mü'min olarak iyi (amel) lerden bir (şey) yaparsa onun sa'yinin (karşılığı şükran olacakdır), küfran (ve mahrumiyyet) değil. Biz onun hiç şübhesiz yazıcılarıyız.
Artık kim mü'min olarak sâlih amellerden işlerse, onun çalışması için nankörlük yoktur. Şübhe yok ki biz, onu yazanlarız.
Artık her kim inanarak salih (doğru, dürüst ve erdemli) işlerden yaparsa, o kimsenin yaptıkları hiçbir şeyin üzeri örtülmez (boşa gitmez, karşılıksız kalmaz) ve biz, yaptıklarının hepsini kayda geçirenleriz.
Kim inanmış olarak doğru işler ve yararlı işler yaparsa, o kimsenin yaptıkları hiçbir şeyin üzeri örtülmez ve biz, yaptıklarının hepsini kayda geçirenleriz.
Herkim inanıp da iyilik işliyecek olursa işte onun çalışmalarına karşı tanımazlık olmıyacaktır. Çünkü o çalışmayı yazan doğrudan doğruya Biziz.
Her kim mü/minken iyi amel işlerse onun sây/i boş olmayıp mükâfattan mahrum olmaz. Biz onun amelini yazarız.
Kim mü’min olarak iyi ve yararlı işler [sâlihât] yaparsa, onun gayretine nankörlük edilmez. Muhakkak ki Biz onu kaydetmekteyiz [kâtibûn].
Artık kim bir mümin olarak salih olan amellerde bulunursa, onun çabasına nankörlük edilmez. Şüphesiz biz onu yazanlarız.
Her kim —Allah’ın ayetlerine iman etmiş olmak şartıyla— güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyarsa, elbette emekleri boşa gitmeyecektir. Çünkü Biz, yapılan iyilik ve kötülüklerin hepsini bir bir kaydediyoruz.
İnkâr edenlere gelince; onlar da, zulüm ve haksızlıklarının cezasını kısmen dünyada çekecekler. Fakat asıl cezayı öte dünyada görecekler:
Kim bir mümin olarak Salih Ameller’i işlerse (İyi İşler’i yaparsa), onun çabası gözardı edilmeyecektir. Biz, onu yazmaktayız.
İnanmış olarak yararlı işler yapanların emekleri asla göz ardı edilmeyecektir. Çünkü biz, her işi kaydediyoruz.
Bilin ki; kim Mümin olarak iyi güzel işler yaparsa, yaptıkları asla inkâr edilmez. Şüphesiz insanların her yaptığını kayıt altına almaktayız.
Kim mümin olarak iyi işlerden yaparsa onun çabası görmezden gelinmez. Şüphesiz ki biz onu yazmaktayız. [*]
Artık kim, bir mü’min olarak Allah’ın istediği gibi yaşarsa, onun hiçbir çabası boşa gitmeyecektir. Çünkü o iyi işlerin yazıcısı Biziz de ondan.
Yine de her kim, hem inanmış, hem de dürüst ve erdemli davranışlardan (bir şeyler) ortaya koymuşsa, onun bu çabası asla ziyan edilmeyecektir; çünkü, hiç kuşkusuz Biz bunu onun lehine kaydetmekteyiz. ⁹¹
Ama kim de mümin olarak iyi ve güzel işler yaparsa onun çabası asla göz ardı edilmeyecektir. Çünkü biz yaptıklarını yazmaktayız. 3/195, 4/124, 7/170, 16/97, 40/40, 19/94, 43/80, 45/29, 50/17- 18, 58/6, 82/10
Neticede, kim iman etmiş olarak o imanla uyumlu davranışlar göstermeye gayret ederse, onun bu gayreti asla görmezden gelinmeyecektir: zira Biz, onun lehine bütün bunları kaydediyoruz.
İman edip de, sâlih ameller işleyenlerin emeği boşa gitmeyecektir. (Onların mükafatı elbette verilecektir, çünkü) Biz her ameli (onların amel defterlerine) kaydederiz.
Ve her kim mü’min olarak iyi işlerden yaparsa onun bu işledikleri inkar etmeyiz ve biz onun hesabına kaydetmekteyiz.
İmdi her kim mü'min olduğu halde sâlih sâlih amellerden işlerse artık onun çalışması için inkar yoktur ve şüphe yok ki, Biz onun için yazıcılarız.
Bu durumda artık kim mümin olarak makbul ve güzel işler yaparsa onun gayretleri inkâr edilmez, yaptıkları makbul olur. Biz bütün gayretlerini onun hesabına yazıp geçirmekteyiz. [18, 30]
İmdi kim inanmış olarak iyi işlerden yaparsa onun çalışmasına nankörlük edilmez, biz (onun çalışmasını) yazanlarız.
Mü'min oldığı halde a'mâl-i sâliha işleyen kimsenin sa'yi inkâr olunmaz. Ve biz onı (defter-i a'mâllerine) yazarız.
Her kim inanarak iyi işler yaparsa çalışması görmezlikten gelinmez. Biz onu yazarız.
Kim de mümin olarak doğruları yaparsa, onun çabası gözardı edilmeyecektir. Çünkü biz onu yazmaktayız.
İnanmış olarak güzel işler yapan kimsenin emeği boşa gitmez; Biz onun işlediklerini yazıyoruz.
Kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işlerden bir şey yaparsa, onun gayretine nankörlük edilmez. Biz böylesi lehine kâtiplik ederiz.
pes her kim işler-ise eyü işlerden ol ḥalde kim ol mü’mindür inkār eylemek yoķdur anuñ işine bayıķ biz anı yazıcılaruz.
Pes kim ki eylük eylese, ol mü’min olsa, pes anuñ sa‘yi żāyi‘ olmaz. Daḫıbiz anuñ ‘ilmini yazar‐biz ḫayrdan, şerden.
Hər kim mö’min ikən yaxşı işlər görsə, onun zəhməti danılmayacaqdır (mükafatı tamamilə ödəniləcəkdir). Şübhəsiz ki, Biz onun üçün (gördüyü işləri mələklər vasitəsilə əməl dəftərinə) yazırıq.
Then whoso doeth good works and is a believer, there will be no rejection of his effort Lo! We record (it) for him.
Whoever works any act of righteousness and has faith,- His endeavour will not be rejected: We shall record it in his favour.(2751)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |