9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 91. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velletî ahsanet fercehâ fenefaḣnâ fîhâ min rûhinâ vece’alnâhâ vebnehâ âyeten lil’âlemîn(e)

Hani, bir de ırzını koruyan o kız vardı, onu da an; biz, ona ruhumuzdan üflemiştik ve onu ve oğlunu, alemlere bir delil yapmıştık.

Irzını koruyan kız, İsa'nın anası Meryem'dir.

Irzını gereği gibi koruyan o (kutlu) kadını (Meryem Hanım’ı) da (hatırlayıp an ki); kendisine Ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, âlemler için bir ayet (mucize ve ibret) kılıvermiştik.

İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan Meryem'i de hatırla ki, biz O'na ruhumuzdan üfledik, kendisini de, oğlunu da alemler için bir ibret kıldık.

Namusunu koruyan, beline sahip olan Meryem'i an. Rahmetimizle var ettiğimiz düzenin bir bölümü olan ruhumuzdan nûrânî dalgalar halinde Îsâ'nın bütün hücrelerine ruh yayarak hayat verdik, onu bilinçlendirdik. Meryem'i ve oğlunu âlemlere, insanlara, cinlere ve meleklere kudretimizi gösteren bir mûcize olarak ortaya koyduk.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 15/29; 16/66; 32/9; 66/12.

O ırzını korumuş olan(ı) da (an) ki, biz ona ruhumuzdan üfledik, onu ve oğlunu alemler için bir ayet (ibret) kıldık.

İffetini koruyan (Meryem); ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.

Irzını helâl ve haramdan koruyan o Meryem'i de hatırla ki, biz ona (Cebraîl vasıtasıyla ve emrimizle meydana gelen) ruhumuzdan intikal ettirdik (de İsa'yı yarattık). Kendisini de, oğlunu da âlemlere bir ibret yaptık.

Irzını koruyan(Meryem)ı da an: Ona ruhumuzdan üfledik. Onu ve oğlunu âlemlere bir ayet yaptık.

İffetini koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu âlemlere ders kılmıştık.[335]

[335] Hz. Meryem ve Hz. İsâ hakkında kısa bir hatırlatma için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XII, 513-516.

Utanma yerini korumuş bulunduğumuz kadını da an, ona biz ruhumuzdan üfürdük, kendisiyle oğlunu âlemlere belge kıldık!

Irzını korumuş olan kadını (Meryem'i) de hatırla! Ona ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de oğlunu da âlemlere (sonsuz kudretimizi gösteren) apaçık bir delil kılmıştık.

Fercinin bekâretini muhâfaza idene rûhumızı nefh iyledik. Ve bütün ’âleme oğlı ile kendini bir mu’cize olarak gösterdik.

Mahrem yerini koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, alemler için bir mucize kılmıştık.

Irzını korumuş olan kadını da (Meryem’i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de, oğlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil yapmıştık.

İffetini korumuş olan kadını da an! Ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle âlem için bir işaret kıldık.

Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem'i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu cümle âlem için bir ibret kıldık.

Ve ırzını koruyan kadın da... Nitekim ona ruhumuzdan üflemiştik. Onu ve oğlunu tüm dünyaya bir işaret yaptık.

Irzını koruyan Meryem'e ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, âlemler için bir mucize kılmıştık.

Ve o dişiyi de ki ırzını muhkem korudu da kendisine ruhumuzdan nefhettik, ve kendisile oğlunu âlemîne bir âyet kıldık

(Resûlüm, Kur’ân’da bildirdiğimiz gibi) ırzını, (iffetini gerektiği gibi) korumuş olanı (Meryem’i de an). Biz (yaratmış olduğumuz) rûhu, (Cebrâîl’in üfürmesiyle) ona (Meryem’e) ilkâ ettik (de Îsâ’yı babasız olarak yarattık). Kendisini de, oğlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil kıldık.

Ve namusunu koruyanı da an.¹ Ona ruhumuzdan üfledik.² Ve kendisini ve oğlunu âlemler için bir âyet³ kıldık.

1- Meryem. 2- Karnında bir çocuğa hayat verdik. İlgili ayetler: 15:29; 32: 9; 38:72. 3- Mucize. İbret.

Irzını (bir kala gibi) koruyan o kızı da (yâd et) ki biz ona ruuhumuzdan üflemiş, kendisini de, oğlunu da âlemlere ibret kılmışdık.

İffetini korumuş olanı da (Meryem'i de zikret)! Ona (yarattığımız) rûhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu, âlemler için bir ibret kıldık.

Ve İffetini korumuş (Meryem)e gelince; biz ona (bir çocuğu bahşetmek üzere) kendi ruhumuzdan (yaratılışla ilgili emrimizden) üflemiştik (ana rahminde çocuğun yaratılması için ol emrini vermiştik); ve onu ve oğlunu insanlığa bir ayet (işaret) kılmıştık. *

(*) Not: Dikkat edilirse, burada (فنَفَخْنَا فِيهِا مِن رُّوحِنَا) ’’fenefaḣnâ fîha min rûhinâ’’ yani ‘’Ona ruhumuzdan üfledik’’ şeklindeki üfleme ola... Devamı..

İffetini koruyan kadın (Meryem) var ya, ona kendi diriliğimizden[18] canlılığımızdan (Ruhumuzdan) bir can vermiştik. Onu ve oğlunu âlemler için alınacak bir ibret yaptık.

[18] Ruh, kelime olarak dirilik, canlılık anlamı da taşır. Bu ayetteki “Ruhumuzdan üfledik” ifadesi, Meryem’in ana rahminde bir çocuğun olması gereken... Devamı..

Arılığını koruyan o kızı, Meryem’i de an. Biz ona kendi ruhumuzdan üfürmüştük, onu da, oğlunu da bütün insanlar için örnek yapmıştık.

Önünü helâldan, haramdan saklayan Meryem/i de an. Biz ona ruhumuzdan üfürdük. Onu da oğlunu da cihana bir ibret yaptık.

Mahrem yerini koruyanı/Meryem’i de (an). Biz ona ruhumuzdan üfürmüş³², kendisini ve oğlunu âlemler için bir mucize [âyet]³³ kılmıştık.

32 Bu daha önce açıkladığımız gibi, Meryem ismi Arapçada müzekker/erkek bir isim olmasındandır. Ayrıca Meryem’de genetik olarak erkeklik özelliği de v... Devamı..

Irzını iffetle korumuş olanı (Meryem'i de an). Böylece biz ona kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.

Ve o iffetini koruyan Meryem’e de katımızdan ilim ve hikmet bahşetmiştik. Tertemiz ahlâkının mükâfâtı olarak da, ona babasız bir çocuk hediye etmek için, ruhumuzdan hayat üflemiş ve hem onu, hem de büyük bir Peygamber olan oğlunu, yani Hz. İsa’yı tüm insanlığa sonsuz ilim, kudret ve rahmetimizi gösteren apaçık birer delil kılmıştık.

“Irzını / namusunu korumuş olan kız”a gelince; ona rûhumuzdan üfledik. Onu ve oğlunu Âlemler için bir âyet yaptık.

Resulüm! iffetli Meryem’i de yad etmelisin. Ona canımızdan can verdik. Kendisini ve oğlunu tüm âleme bayrak ettik.

Irzını korumuş olan kadını da hatırla! O’na ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de oğlunu da âlemlere delil yaptık. Bunlar kudretimizin delilidir.

Namusunu korumuş olanı (Meryem’i de an)! Biz ona [rûh]umuzdan üflemiş, onu ve oğlunu âlemler (insanlar) için bir ayet (mucize) kılmıştık. [*]

Benzer mesajlar: Mü’minûn 23:50; Tahrîm 66:12.

İffetli (Meryem’e gelince,) ona¹ (İsa’yı Cebrâil vasıtasıyla) kendi rûhumuzdan² Biz üfledik. Böylece onu ve çocuğunu insanlığa bir mûcize kıldık.³

1 Bu âyetteki (فَنَفَخْنَا فِيهَا) ifâdesindeki (هَا) zamirinin müennes, (Tahrim: 12)’deki (ه) zamirinin ise müzekker olması hakkında; “Hz. Meryem’in ... Devamı..

VE O iffetini koruyan (kadın)ı da (an) ki, Biz ona ruhumuzdan ⁸⁷ üflemiş, onu ve oğlunu bütün insanlar için [rahmetimizin] bir simgesi ⁸⁸ kılmıştık.

87 Burada Hz. Meryem’in Hz. İsa’ya hamile kalmasıyla ilgili olarak kullanılan temsîlî ifade yaygın -fakat hatalı- bir biçimde sanki sadece o’nun doğum... Devamı..

Ruhumuzdan üfleyip kendini ve oğlunu bütün âlemlere bir ibret kıldığımız, ırz ve iffetini korumuş olan Meryem’i de an! 3/45...47, 19/16...21, 66/12

BİR de iffetini koruyan o kadını (gündeme taşı)! “Kuşkusuz ona da[²⁷⁶⁴] ruhumuzdan üflemiş;[²⁷⁶⁵] onu ve oğlunu (çağının) bütün insanları için[²⁷⁶⁶] kudretimizin bir delili kılmıştık.

[2764] Burada sözü edilen Hz. Meryem’dir ve “ona da” şeklindeki çevirimiz, başta Âdem olmak üzere tüm Âdemoğullarına bahşedilen İlâhî armağan olan “ha... Devamı..

Namusunu çok güzel koruyan Meryem'i de an!.. Ki ona, ruhumuzdan üflemiş, onu da oğlunu da, alemlere bir ayet (bir mucize, bir ibret) kılmıştık.

Ve O Irzını korumuş olana (Meryem’e) ruhumuzdan üflemiştik. Kendisini de, oğlunu da insanlara (kudretimizi gösteren) bir ayet yapmıştık.

Ve ismetini pek güzelce muhafaza etmiş olanı da (yâd et ki) kendisine rûhumuzdan üflemiştik.Ve O'nu ve oğlunu da âlemlere bir âyet kılmıştık.

İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan Meryem'i de an. Biz ona rûhumuzdan üfledik, hem onu, hem oğlunu cümle alem için bir ibret yaptık. [15, 29; 32, 9; 66, 12; 16, 66]

O ırzını korumuş olan(Meryem)i de an; ona ruhumuzdan bir çocuk üflemiş, kendisini ve oğlunu alemlere bir ibret yapmıştık.

Meryem'e rûhumuzdan üfleyerek kendini ve oğlunı 'âlemlere mu'cize kıldık. [²]

[2] Sure-i Meryem'in onbeşinci âyetinden i'tibâren tafsîlâtı vardır.

Namusunu korumuş olan kadının; Meryem’in içine de ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu bütün çağdaşlarına bir belge yapmıştık.

Irzını koruyan (Meryeme) de rahmetimizden üflemiş, onu da oğlunu da insanlığa bir belge kılmıştık.

İffetini koruyan Meryem'i de an ki, ona Biz ruhumuzdan(16) üflemiş, kendisini ve oğlunu âlemler için bir âyet kılmıştık.

(16) 15:29’un açıklamasına bakınız.

Ve o, cinsiyet organını/ırzını titizlikle koruyan kadın. Onun bağrına ruhumuzdan üfledik de kendisini ve oğlunu âlemler için bir mucize yaptık.

daħı ol kim śaķladı fercini pes ürdük anuñ içine canumuzdan daħı eyledük meryem’i daħı oġlın nişān 'ālemlere.

Daḫı ol ‘avrat ki fercini ṣaḳladı, pes nefḫ eyledük aña bizüm emrümüzden.Biz ḳılduḳ anı, daḫı anı oġlı bile ḳudretu’llāhı delīl ḳılduḳ ‘ālemlere.

(Ya Rəsulum!) İsmətini (bəkarətini) qoruyanı da (Məryəmi də yad et)! Biz Öz ruhumuzdan (Özümüzün yaratdığımız ruhdan Cəbrail vasitəsilə) ona üfürdük, onu və oğlunu (atasız doğulmuş İsanı) aləmlərə (mələklərə, bütün insanlara və cinlərə) bir mö’cüzə etdik.

And she who was chaste, therefor We breathed into her (something) of Our spirit and made her and her son a token for (all) peoples.

And (remember) her who(2748) guarded her chastity: We breathed into her of Our spirit, and We made her and her son a sign for all peoples.

2748 Mary, the mother of Jesus, chastity was her special virtue: with a son of virgin birth, she and Jesus became a miracle to all nations. That was t... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.