16 Ocak 2025 - 16 Receb 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 55. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâlû eci/tenâ bilhakki em ente mine-llâ’ibîn(e)

Onlar, bize bir gerçekle mi geldin demişlerdi, yoksa oyun oynayanlardan mısın?

(Müşrikler de ona) "Sen bize (daha) haklı (ve hayırlı bir şey) mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayıp (dalga mı geçmektesin)?" diye (çıkışıvermişlerdi).

İbrahim'e: “Sen bu sözle karşımıza çıkarken, gerçekten ciddi misin, yoksa bizimle oynuyor musun, şaka mı yapıyorsun?”

Onlar:
“Bize hak, doğru bir mesaj mı getirdin, yoksa sen şaka mı ediyorsun?” dediler.

Onlar: "Sen bize hakkı mı getirdin yoksa şaka yapanlardan mısın?" dediler.

'Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?'

Onlar: “- Sen bize (doğru mu söylüyorsun) hakikatı mı getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın (bizimle mi eğleniyorsun)?” dediler.

Onlar: “Bize, doğru, gerçek bir mesaj mı getirdin? Yoksa bizimle oynuyor musun?” dediler.

Onlar da, “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” dediler.

Dediler ki: «Gerçekten bizlere mi geldin sen? Yoksa oynuyor musun?»

(Onlar:) “Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?” dediler.

"Doğrı mı söylüyorsın, yoksa latîfe mi idiyorsın?" didiler.

"Sen bize gerçeği mi getirdin yoksa şaka mı ediyorsun?" dediler.

“Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?” dediler.

Onlar da, “Bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” diye sordular.

Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?

"Bize gerçeği mi getirdin, yoksa oyun mu oynuyorsun," dediler.

Onlar : "Sen bize gerçeği mi getirdin (Sen ciddi mi söylüyorsun), yoksa şaka mı ediyorsun?" dediler.

Dediler: ciddi mi söylüyorsun yoksa sen şakacılardan mısın

Onlar, “Sen bu sözlerinde ciddi misin, yoksa şaka mı yapıyorsun?” dediler.

“Gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” dediler.

Onlar: «Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın?» dediler.

(Onlar:) “(Sen) bize hak ile mi geldin (ciddî mi konuşuyorsun), yoksa sen şaka yapanlardan mısın?” dediler.

Onlar da, “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle eğlenıyorsun?” dediler.

(*) Evrenin İlk maddesini yarıp bölerek yer ve gökleri yaratan Allah.’’Bu şekildeki âyetler yedi ayrı sûrede geçmektedir ki bu da zerrelerin (atomları... Devamı..

Onlar İbrahim’e “Sen şimdi bize gerçek doğruları mı getirdin, yoksa bizimle oyun oynayanlardan mısın?” dediler.

Dediler: "Gerçek mi söylüyorsun, yoksa bizimle şaka mı ediyorsun?"

Onlar taaccüple «— Sen bunu ciddî mi söylüyorsun, yoksa lâtife mi ediyorsun [⁴]?» dediler.

[4] Veya bizim ile eğleniyor musun?

Dediler ki: “Sen bize gerçeği/hakikati mi getirdin, yoksa oyun mu oynuyorsun?”

Dediler ki: “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?”

Onlar, duyduklarına inanamayarak, Bu sözlerinde gerçekten ciddî misin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” diye sordular.

Dediler ki: -“Bize Hakk (Gerçek) ile mi geldin? Yoksa sen Şakacılar’dan mısın?”.

Cemaat: " Doğru mu söylüyorsun? Yoksa dalga mı geçiyorsun? "

"Bize gerçeği mi getirdin? Yoksa sen bizimle eğleniyor musun?" dediler.

Onlar da “Bize gerçeği mi getirdin yoksa sen oyun oynayanlardan biri misin?” demişlerdi. [*]

Enbiyâ 21:16 ve Duhân 44:38’de de geçen [el-lâ‘ıbîne/lâ‘ıbîne] kelimesi “oyun oynayanlar”, “şaka yapanlar” gibi anlamlar içermektedir. Buradan hareket... Devamı..

Onlar da: “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun mu oynuyorsun?” dediler.

“Sen [bu sözle] karşımıza çıkarken tamamen ciddi misin -yoksa o şakacı insanlardan biri misin?” diye sordular.

Onlar: – Sen ciddi misin yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun? Dediler. 19/41...50, 29/17...27

Dediler ki: “Sen (bunları söylerken) gerçekten ciddi misin, yoksa bize (şakacıktan) bir oyun mu oynuyorsun?”

"Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle şaka mı ediyorsun ?" dediler.

Dediler ki: Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle eğleniyor musun?

Dediler ki: «Sen bize hak ile mi geldin, yoksa sen latife edenlerden misin?»

Onlar: “Sen ciddi misin, yoksa şakacı insanların yaptığı gibi bizimle eğleniyor musun? ” dediler.

Dediler ki: "Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka yapanlardan mısın?"

Onlar: "Bize hak olarak mı (ciddî olarak mı) söyleyorsun, yoksa latîfe mi idiyorsun?" didiler.

Dediler ki “Sen ciddi misin yoksa bizimle eğleniyor musun?”

-Bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle eğleniyor musun? dediler.

“Ciddî mi söylüyorsun, yoksa bizimle eğleniyor musun?” dediler.

Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"

eyittiler “iy geldüñ mi bize ḥaķk-ıla yā sen oyun idenlerden misin?”

Eyitdiler: Bize ḥaḳḳ‐ıla mı geldüñ, yā sen oynar mısın? didiler.

Onlar: “Sən bizə ciddi deyirsən, yoxsa zarafat edirsən? (Sən bizə haqlamı gəldin, yoxsa oyunbazlardansan?)” – deyə soruşduqda

They said: Bringest thou unto us the truth, or art thou some jester?

They said, "Have you brought us the Truth, or are you one of those who jest?"(2715)

2715 Abraham looked at life with a serious eye, and his people took it lightheartedly. He was devoted to Truth, and they cared more for ancestral cus... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.