Kâle lekad kuntum entum ve âbâukum fî dalâlin mubîn(in)
O da andolsun ki demişti, siz de apaçık bir sapıklık içindesiniz, atalarınız da.
(Hz. İbrahim) Dedi ki: "Andolsun, siz ve atalarınız apaçık bir sapkınlık içindesiniz."
İbrahim: “Doğrusu siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindeymişsiniz” dedi.
“Andolsun ki, sizler de atalarınız da, tamamen başlarına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindesiniz” dedi.
(İbrahim) dedi ki: "Andolsun siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz."
Dedi ki: 'Andolsun, siz ve atalarınız apaçık bir sapıklık içindesiniz.'
(Hz. İbrâhîm, onlara) dedi ki: “- Yemin olsun, siz ve atalarınız açık bir sapıklık içindesiniz.”
İbrahim: “Andolsun! Siz de babalarınız da apaçık bir sapıklık içindeymişsiniz” dedi.
İbrâhim, “Andolsun ki, sizler de babalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz” dedi.
İbrahim dedi ki : «Hem siz, hem de atalarınız açık bir sapkınlık içersindesiniz !»
(Bunun üzerine İbrahim:) “Yemin ederim ki siz de atalarınız da çok açık bir sapıklık içindesiniz” dedi.
İbrâhîm "Siz ve pederleriniz âşikâr bir dalâletdesiniz" didi.
İbrahim: "And olsun ki sizler de babalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz" deyince:
İbrahim, “Andolsun, siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz” dedi.
İbrâhim, “Doğrusu siz de atalarınız da açık bir sapkınlık içindesiniz” dedi.
Doğrusu, siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi.
"Doğrusu, siz ve atalarınız apaçık bir sapıklık içine düşmüşsünüz," deyince,
İbrahim: "And olsun ki sizler de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz" dedi.
Kasem olsun ki dedi, siz de atalarınız da açık bir dalâl içindesiniz
(İbrâhîm,) “Yemin olsun ki, siz ve atalarınız apaçık bir sapkınlık içindesiniz!” dedi.
“Gerçek şu ki siz de atalarınız da açık bir sapkınlık içindesiniz.” dedi.
(İbrâhîm) dedi: «Andolsun, siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz».
(İbrâhîm:) “Yemîn olsun ki siz de atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz” dedi.
(Bunun üzerine İbrahim:) "Doğrusu, siz de babalarınız (atalarınız) da açık bir sapıklık içindeymişsiniz" dedi.
“Şüphe yok ki siz ve önceki atalarınız gerçekten apaçık sapıklık içindesiniz” demişti.
İbrahim dedi: "Doğrusu siz de sizin atalarınız da açıktan açığa sapkınlık içindesiniz."
İbrahim «— Siz de, babalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz» dedi.
“Andolsun siz de babalarınız da apaçık bir sapıklık içindeymişsiniz!” dedi.
Dedi ki: “Şüphesiz siz ve babalarınız apaçık bir sapıklık içindesiniz.”
İbrahim, “O zaman siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz!” dedi.
“And olsun siz ve atalarınız açık bir sapkınlık içindesiniz!” dedi.
İbrahim: " Vallahi siz de atalarınız da kendinizde değilsiniz. "
İbrahim, "Andolsun! Siz de atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz!" dedi.
(İbrahim) “Şüphesiz ki siz de atalarınız da apaçık bir sapkınlık içindesiniz!” demişti.
(İbrahim onlara): “Yemin olsun ki siz de atalarınız da tam bir sapkınlık içerisindesiniz.” dedi.
[İbrahim:] “Doğrusu, siz de atalarınız da apaçık bir sapıklık içindeymişsiniz!” dedi.
İbrahim: – Gerçekten siz ve atalarınız başından beri apaçık bir sapkınlık içindeymişsiniz, dedi. 16/120...123
Dedi ki: “Doğrusu siz de, atalarınız da başından beri açık bir sapıklık içindeymişsiniz.”
Bunun üzerine İbrahim; "Andolsun ki sizler de, babalarınız da apaçık bir sapıklık içerisindesiniz" dedi. (Onları uyardı fakat onlar tereddüt ettiler ve)
Doğrusu siz de, babalarınız da apaçık bir sapıklık içine düşmüşsünüz! dedi.
«Kasem olsun ki,» Dedi, «siz de, babalarınız da pek açık bir sapıklık içinde bulunmuş oldunuz.»
“Yemin ederim ki, dedi, siz de atalarınız da besbelli bir sapıklık içindesiniz. ”
Doğrusu siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz! dedi.
İbrâhîm: "O halde siz ve babalarınız âşikâr dalâletde imişsiniz" didi.
Dedi ki “Siz de sizin atalarınız da gerçekten açık bir sapkınlık içindesiniz.”
-hiç kuşkusuz Siz ve atalarınız apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorsunuz dedi.
İbrahim “And olsun ki,” dedi, “siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklıktasınız.”
Dedi: "Vallahi, siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz."
eyitti ibrāhįm “bayıķ olduñuz siz daħı atalaruñuz azġunlıķ içinde bellü.”
İbrāhīm eyitdi: Taḥḳīḳ siz daḫı atalaruñuz daḫı bellü azġunluḳ içindesiz,didi.
(İbrahim onlara: ) “And olsun ki, siz də, atalarınız da (haqq yoldan) açıq-aşkar azmısınız!” – demişdi.
He said: Verily ye and your fathers were in plain error.
He said, "Indeed ye have been in manifest error - ye and your fathers."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |