İż kâle li-ebîhi vekavmihi mâ hâżihi-ttemâśîlu-lletî entum lehâ ‘âkifûn(e)
Hani atasına ve kavmine, nedir bu tapıp durduğunuz heykeller demişti.
(İbrahim) Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir? (Kendi elinizle yontup yaptığınız cansız ve akılsız putlara tapınmak ne büyük cehalettir!)"
Hani O bir vakit, babasına ve toplumuna: “Şu karşısına geçip tapınmakta olduğunuz bunca heykeller nedir?” demişti.
Hani İbrâhim babasına ve kavmine:
“Şu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?” demişti.
O babasına ve kavmine: "Sizin kendilerine tapınmakta olduğunuz şu heykeller de nedir?" demişti.
Hani babasına ve kavmine demişti ki: 'Sizin, önlerinde bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?
O zaman, babasına ve kavmine şöyle demişti: “- Sizin tapmakta olduğunuz heykeller nedir?”
Hani, babasına ve toplumuna: “Başlarında durduğunuz bu heykeller nedir?” dedi.
Hani İbrahim, babasiyle ulusuna demişti ki: «Tapmakta olduğunuz putlar nedir?»
Hani o, babasına ve kavmine: “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.
52, 53. Pederine ve kavmine "Bu kadar tehâlükle tapdığınız bu putlar ne dimekdir." didiği vakit: "Pederlerimizin bunlara tapdığını gördük" dirler.
İbrahim, babasına ve milletine: "Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?" demişti.
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.
O, babasına ve kavmine, “Şu kendilerine tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?” diye sormuştu.
O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.
Babasına ve halkına, "Kendinizi adadığınız bu heykeller de neyin nesidir," dedi.
O zaman o, babasına ve kavmine: "Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?" demişti.
O vakıt ki babasına ve kavmine ne bu başına toplanıb durduğunuz temasîl dedi
Hani, (İbrâhîm, aleyhlerine delil getirmek ve bu yolla tebliğ yapmak için,) babasına ve kavmine, “Şu kendilerine tapınmakta olduğunuz heykeller nedir?” demişti.
Hani o, babasına ve halkına: “Kendinizi ibadetlerine adadığınız bu heykeller nedir? Dedi.
O zaman o, babasına ve kavmine: «Sizin tapmakda olduğunuz bu heykeller nedir?» demişdi.
Hani babasına ve kavmine: “Sizin şu kendilerine tapınıcı olduğunuz heykeller de nedir?” demişti.
Hani o bir vakit babasına (Azer’e) ve halkına, «nedir bu üzerine kapanıp durduğunuz heykeller?» demişti.*
Babası ve kavmine “Samimi ve içinizden gelerek kulluk ettiğiniz bu heykeller de neyin nesi?” demişti.
O gün İbrahim babasına, ulusuna şöyle demişti: "Tapınıp durduğunuz bu putlar nedir böyle?"
Hani o, babasına, kavmine «— Üzerlerine kapandığınız heykeller nedir?» demişti.
O babasına ve kavmine demişti ki: “Sizin şu karşısında durup taptığınız [âkifûn] heykeller nedir?”
Hani babasına ve kavmine demişti ki: “Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de nedir?”
Hani o, babasına ve kavmine seslenerek, “Nedir bu tapıp durduğunuz heykeller?” demişti.
Hani, babasına ve kavmine: -“Nedir bu başına toplanıp durduğunuz Heykeller?” dedi.
İbrahim bir gün babasına ve halkına: " Habire taşınıp durduğunuz bu heykeller de neyin nesi? "
Hani o babasına ve kavmine: "Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?" demişti.
Hani o, babasına ve kavmine “Şu tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?” diye sormuştu.
(İbrahim) babasına ve toplumuna: “Şu sizin, tapınıp durduğunuz heykeller de neyin nesi?” deyince…
babasına ve halkına [şöyle]: “Kendinizi bu kadar yürekten adadığınız bu biçimsel nesneler nedir?” dediği zaman,
O, babasına ve toplumuna demişti ki: – Önünde saygıyla durduğunuz bu heykeller de neyin nesi? 26/69...103
Hani o babasına ve kendi toplumuna “Sizin (tapınmak için) başına üşüştüğünüz bu heykeller de neyin nesi?” dediği zaman,
O bir vakit babasına ve kavmine: "Şu tapınıp durduğunuz heykeller de nedir?" diyerek çıkıştı;
Hani o, babasına ve kavmine, "Ne bu (ibadet için) bağlanıp kaldığınız heykeller?" demişti.
O vakit ki, babasına ve kavmine dedi ki: «Nedir bu timsaller ki, siz onlara (tapınmaya) devam edip duruyorsunuz?»
O vakit babasına ve halkına: “Nedir bu karşısında durup taptığınız heykeller? ” dedi.
Babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir?"
İbrâhîm babasına ve kavmine: "Onlara 'ibâdet iylemekde devâm iylediğiniz bu tasvîrler nedir?" didi.
Bir gün babasına ve halkına şöyle demişti: “Sizin şu karşılarında saygıyla durduğunuz heykeller nedir?”
Babasına ve kavmine:-Kendilerine bağlandığınız bu heykeller nedir? demişti.
O vakit İbrahim babası ile kavmine, “Nedir bu tapıp durduğunuz suretler?” diye sormuştu.
Babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?"
ol vaķt kim eyitti atasına daħı ķavmına “nedür uşbu butlar kim siz aña muķım olıcısız” ya'nį ŧapmaġına?
Ol vaḳt ki eyitdi anası‐y‐la ḳavmine: Bu cānsuz ma‘būd‐ lar nedür kim sizanlara ‘ibādet eylersiz? didi.
(İbrahim) atasına və tayfasına: “Sizin tapınıb durduğunuz bu heykəllər nədir?” – dediyi zaman
When he said unto his father and his folk: What are these images unto which ye pay devotion?
Behold! he said to his father and his people,(2714) "What are these images, to which ye are (so assiduously) devoted?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |