Bel kâlû adġâśu ahlâmin beli-fterâhu bel huve şâ’irun felye/tinâ bi-âyetin kemâ ursile-l-evvelûn(e)
Hatta derler ki: Bu sözler, saçmasapan rüyadan ibaret, belki de kendisi uyduruyor bunları, hatta o, bir şair. Değilse neden evvelkilere gönderildiği gibi bize bir mucize gösteremiyor?
Fakat onlar: "(Hayır bunlar) Karmakarışık düşlerdir (kurgulanmış hayallerdir); belki, Onu (Kur’an’ı) kendisi uyduruvermiştir; veya O bir şairdir; (eğer böyle değilse,) o halde önceki (kavimlere ve peygamber)lere gönderildiği gibi, bize de (haydi) bir ayet (mucize) getirsin (de görelim)!" demişlerdi.
Onlar diyorlar ki: “Muhammed'in bu söyledikleri karmakarışık rüyalardır, belki de bütün bunları kendisi uyduruyor. Hayır O sadece bir şairdir. Öyle değilse önceki peygamberlerin getirdikleri mucizeler gibi bir mucize getirsin!”
Onlar:
“ Hayır, bunlar saçma sapan hayallerdir... Yok canım, o sözleri uydurmuştur... Hayır, hayır, o bir şâirdir... Böyle değilse eğer, özgürce sorumluluklarını yerine getiren önceki peygamberler gibi, o da bize hak peygamber olduğuna dair bir delil, maddî bir mûcize getirsin.” dediler.
"Hayır; bu ancak karışık rüyalardan ibarettir. Hayır, bunu o kendisi uydurmuştur. Hayır o bir şairdir. Öyle değilse öncekilere gönderildiği gibi bize bir ayet (mucize) getirsin" dediler.
'Hayır' dediler. ''(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin.'
(Müşriklerden bir kısmı şöyle) dediler: “- Hz. Muhammed'in (a.s.) getirdiği bu ayetler, rüya saçmalarıdır, yok onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. Böyle değilse, evvelki peygamberlerin getirdiği mucizeler gibi, o da bize bir mucize getirsin.”
Hayır, hayır! (Onlar içlerinden “sihirdir” demiyorlar.) Belki, “karışık rüyalardır” veya “uydurmuştur” veya “bir şairdir. O da evvelkilerin (mucizelerle) gönderildiği gibi bize bir mucize getirsin” dediler.
Onlar, “Hayır, bunlar karışık rüyalardır, onu kendisi uydurmuştur. Hayır o şairdir. Haydi, önceki peygamberler gibi bir belge getirsin!” dediler.
Onlar diyorlar ki : «Hayır, bu düş sayıklaması, hayır, yalan yere atıyor, hayır, o bir ozandır; eskiden gelenlerin getirdikleri gibi, bize belge getirse a!»
Onlar dediler ki: “Hayır, Muhammed'in söyledikleri karmakarışık düşlerdir, bu sözler onun uydurmasıdır. Hayır, o bir şairdir. Öyle değilse bize daha önceki resullerin gösterdiklerine benzer bir mucize göstersin.”
Ândan mâ’adâ "Bu bir süri ru’yâdır kendisi îcâd idiyor şâ’irdir. Evvelki rasûllerin yapdıkları gibi bir mu’cize yapsun" didiler.
Onlar: "Hayır; bunlar karışık rüyalardır", "Hayır; onu uydurmuştur", "Hayır; o şairdir", "Haydi önceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler.
Onlar, “Hayır, bunlar karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onu kendisi uydurdu; hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse, önceki peygamberlerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin” dediler.
“Hayır” dediler, “Bunlar karma karışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur. O olsa olsa şairdir. Böyle değilse bize, öncekilere gönderilenin benzeri bir mûcize getirsin.”
«Hayır, dediler, (bunlar) saçma sapan rüyalardır; bilakis onu kendisi uydurmuştur; belki de o, şairdir. (Eğer öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir âyet getirsin.»
Hatta, "Boş hayallerdir," "Onu o uydurmuş," ve "O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin," dediler.
Onlar: "Hayır, bunlar karışık rüyalardır; yok, onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. Böyle değilse önceki peygamberler gibi, o da bize bir mucize getirsin" dediler.
Dediler: adgâsü ahlâm, yok onu uydurdu, yok o bir şâir, yoksa bize evvelkilerin gönderildikleri gibi bir âyet getirsin
(Küfürlerinde inat eden o kâfirler, resûlümüze olmadık iftiralar attılar. Fakat her defasında, kendi iftiralarını kendileri de beğenmeyerek fikir değiştirdiler.) “Hayır, (Muhammed’in söyledikleri sihir falan değil)! Saçma sapan hayallerdir! Hayır! Belki de o, bu sözleri uydurmuştur! Hayır! O bir şairdir, (eğer böyle değilse, o Muhammed) önceki gönderilen (peygamber) ler gibi bize bir mu‘cize getirsin bakalım!” dediler.
Dediler: «Hayır, (bunlar) saçma sapan rü'yâlardır. Hayır, onu kendisi uydurmuşdur. Hayır, o, bir şâirdir. (Bunlar değilse) o halde evvelki (peygamber) lere gönderildiği gibi o da bize bir mu'cize getirsin».
(Onlar: “Kur'ân sihirdir” dedikten sonra:) “Hayır! (Bunlar) karmakarışık rüyâlardır. Hayır! Onu (kendisi) uydurmuştur. Hayır! O bir şâirdir; o hâlde (gerçekten peygamberse) öncekilere gönderildiği gibi, (o da) bize bir mu'cize getirsin!” dediler.
Buna mukabil onlar da: “(Muhammed’in söyledikleri) saçma sapan rüyalardır, bilakis onu kendisi uydurmuştur; dahası o bir şairdir. (Eğer öyle değilse, ayetlerle) gönderildikleri (diğer peygamberler) gibi o da bize bir ayet (belge, mucize) getirsin bakalım.” dediler.
Onlar “Hayır, O’nun söyledikleri karma karışık hayaller, belki onun uydurduğu sözlerdir, belki de o bir şairdir. Hâlbuki o elçi bizi ikna etmek için, daha öncekilere gönderilen mucizeler gibi, bize de mucize getirse ya” dediler.
Dediler: "Belki bunlar onun gördüğü karma karışık rüyalardır. Belki kendi uydurmalarıdır, belki de o bir şairdir. Öyleyse bize kendinden öncekilere gönderildiği gibi bir belge getirsin."
Hayır, onlar «— Kur/an rüya saçmalamasıdır, belki Kur/an/ı kendisi uydurmuştur, belki o, şairdir. Allah/ın peygamberi ise evvelki peygamberlere gönderilen mûcizeler gibi bize de bir mûcize getirsin» dediler.
(Onlar da şöyle söylerler): “Bilakis, bunlar karmakarışık düşlerdir! Hayır, onu kendi uydurdu, bilakis o bir şairdir. (Eğer o gerçekten peygamberse) önceki elçilerin getirdiği gibi bize bir mucize [âyet] getirsin bakalım!”
“Hayır” dediler. (Bunlar) Karışık düşlerdir; hayır, onu kendisi düzüp uydurmuştur; hayır, o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin.”
Kâfirler, Kur’an’ın kitleler üzerindeki etkisini kırabilmek için olmadık iftiralar attılar fakat her defasında, kendi iftiralarını kendileri de beğenmeyerek fikir değiştirdiler. İlk önce, “Muhammed’in bu söyledikleri,aslında karmakarışık hayallerden ibarettir!” dediler. Sonra da, “Yok yok, bu kadar mükemmel sözlerin hayal ürünü olduğuna kimseyi inandıramayız;onu bilinçli olarak uyduruyor diyelim. Fakat hayır, Muhammed’in buna gücü yetmez ki! O hâlde, onun cinlerden bilgi alan bir şâir olduğunu söyleyelim. İyi de, onun şiirle uzaktan yakından ilgisi olmadığını herkes biliyor! İyisi mi, şöyle diyelim: Madem Peygamber olduğunu iddia ediyor, öyleyse bize önceki ümmetlere gönderilen türden bir mucize gösterse ya!” dediler.
Hayır, aksine:
“Karmaşık düşler”.
Yok! Onu uydurdu!”.
Yok! O bir şair!”.
İlk Öncekiler’e gönderildiği gibi bize âyet getirsin!” dediler.
Öbürü: " Bunlar, rüya saçmalıkları, bunları Muhammed uyduruyor. " karşılığını veriyor. Bir başkası: " Yoo. Şair! Eski elçilere olduğu gibi bize de bir mucize gönderilmeli " diyor.
İnkâr edenler: "Hayır! Ayet dedikleriniz karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır! Ayet dediklerinizi Muhammed kendisi uydurmuştur. O bir şairdir. Eğer doğru söyleyenlerden ise bize geçmiş Resullere getirilen ayetlerden getirsin de görelim!" <>dediler.
(Müşrikler:) “Hayır! (Bunlar) karmakarışık rüyalardır; aksine onu kendisi uydurmuştur; [*] dahası o bir şairdir. [*] (Öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir ayet (mucize) getirsin!” demişlerdi.
Buna mukabil onlar da: “(Muhammed’in söyledikleri) saçma sapan rüyalardır, belki de o, bu sözleri uydurmuştur, hatta o bir şairdir, (eğer böyle değilse, o Muhammed) önceki gönderilen (Peygamber)ler gibi bize bir mûcize getirsin bakalım.” dediler.¹
“Yoo”, diyorlar, “[Muhammed’in bu söyledikleri] karmakarışık rüyalardan ibaret!” ⁶ “Yok yok, bütün bunları kendisi uyduruyor!” -“Hayır, o sadece bir şairdir!” “Peki, madem öyle, önceki [peygamberlerin mucizelerle] gönderildiği gibi o da bize bir mucize getirse ya!”
– Hayır, dediler. Bunlar karma karışık rüyalar, Hayır, bu Kuran’ı Allah adına uydurmuştur. Hayır, olsa olsa o bir şairdir! Öyleyse bize, öncekilere gönderilen elçilerinki gibi bir mucize getirsin! 6/25, 8/31, 23/82-83, 25/4-5, 27/67-68,, 11/13-14, 17/88, 46/8, 36/69, 37/35-36, 52/30, 69/41, 6/25, 8/31, 23/82-83, 25/4-5 6/35, 17/59, 20/133-134, 29/50-51
“Hayır!” dediler; “(Bunlar) karma karışık düşler... Yok yok, onu kendisi uydurmuştur!.. Bu da değilse, o bir şair olmalı… İyi ama, önceden gönderilen (elçiler) gibi bize ilâhî bir kudret delîli getirse ya!..”[²⁶⁸⁰]
Onlardan ise: "Hayır, bunlar saçma sapan rüyalardır, onu Muhammed uydurmuştur, o ise ancak bir şairdir yok o gerçekten peygamber ise, haydi önceki peygamberler gibi bize bir mucize getirsin de görelim" dediler. (Küfürde direndiler, imana gelmediler)
Onlar, "Hayır, bunlar karma karışık ham hayallerdir. Hayır, onu kendisi uyduruyor, hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse, önceki resullerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler.
«Hayır,» Dediler, «Karışık rüyâlardır, Hayır, onu iftira etmiştir, o belki bir şairdir. İmdi bize evvelkilerin gönderilmiş oldukları gibi bir âyet getiriversin.»
(Kur'ân'ı kime mal edecekleri konusunda şaşırıp kaldılar, cevapları kendilerini bile tatmin etmeyip durmadan fikir değiştirdiler. ) “Hayır! ” dediler, “bu adğâsu ahlam: karışık karışık rüyalar. ” “Yok yok, böyle değil, anlaşılan onu kendisi uydurmuş! ” “Hayır! bu da değil, galiba o bir şair! ”, “Öyleyse önceki peygamberlere verilen mûcizeler kabilinden istediğimiz mûcizeyi bize göstersin! ” [17, 59; 10, 96-97]
Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şa'irdir. (Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin, (mu'cizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mu'cize getirsin.
(Yine kâfirler aralarında) Muhammed'in bu iddi'âsı şübhesiz karmakarışık bir ru'yâdır, belki kendinden uydurub Allâh'a iftirâ ider, yâhud şâ'irdir. (Bu ihtimâller de vardır). Evvelki rasûllerin getirdikleri gibi bir mu'cize getirsün (görelim)" dirler.
-Hayır, dediler. Bunlar rüya saçmalıkları .. Hayır, onu o uydurmuştur. Hayır, O şairdir! Haydi, önceki peygamberler gibi bize bir mucize getirsin!
Onlar “Yok, bu karmakarışık rüyalardan ibarettir. Yok, kendisi uydurdu. Yok, o bir şairdir,” dediler. “Değilse, bize, tıpkı öncekilere gönderilenler gibi bir âyet getirsin.”
Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..."
belki eyittiler “ķarışıķ düşlerdür. belki gendüden baġladı anı belki ol şi'r eyidicidür pes getürsün muḥammed bize bir nişān nite kim viribinildi ilerügiler.”
Bel ki eyitdi kāfirler: Ḳarışmış bāṭıl düşlerüñüz, bel ki iftirā eyledi, bel ki olşā‘irdür, didiler. Pes getürür, söyler bir āyet evvelki resūller[e] gönderil‐dügi gibi.
Onlar (müxtəlif fikirlərə düşərək) belə dedilər: “Xeyr, (bu Qur’an) qarmaqarışıq yuxulardır; xeyr, onu özü uydurmuşdur; xeyr, o, bir şairdir. (Əgər o, həqiqi peyğəmbərdirsə, bunu sübut etmək üçün) qoy əvvəlki peyğəmbərlərə göndərilən mö’cüzələr kimi bizə bir mö’cüzə gətirsin!”
Nay, say they, (these are but) muddled dreams; nay, he hath but invented it; nay, he is but a poet. Let him bring us a portent even as those of old (who were God's messengers) were sent (with portents).
"Nay," they say, "(these are) medleys of dream! - Nay, He forged it! - Nay, He is (but) a poet!(2668) Let him then bring us a Sign like the ones that were sent to (Prophets) of old!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |