26 Nisan 2025 - 28 Şevval 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 36. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ raâke-lleżîne keferû in yetteḣiżûneke illâ huzuven ehâżâ-lleżî yeżkuru âlihetekum vehum biżikri-rrahmâni hum kâfirûn(e)

Kafir olanlar, seni görünce ancak alaya alırlar, bu mudur derler, mabutlarınızı anan, halbuki onlar rahmanı anmayı inkar ederler.

(Ey Resulüm!) İnkâr edenler Seni gördüklerinde, Seni ancak alay konusu ediniyorlar (ve yandaşlarına bakıp): "Sizin ilahlarınızı (putlarınızı ve tağutlarınızı) diline dolayan (ve zulüm saltanatının yıkılacağını konuşan) bu mu?" (diyorlar.) Oysa Rahman (olan Allah)ın sözünü (Kitabını) inkâr edenler kendileridir. (Bu ne küstahlıktır?)

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler seni görünce, ancak alaya alırlar ve “İlahlarınızı diline dolayan bu mu?” derler. Rahman'ın indirdiği Kur'ân'ı inkâr edip, kabul etmeyenler de işte bunlardır.

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kafirler, seni gördükleri zaman:
“Sizin ilâhlarınızı, diline dolayan bu mu?” diyerek seni hep alay konusu yaparlar. Halbuki onlar, Rahmet sahibi Rahman olan Allah'ın kitabını inkâr edenlerin ta kendileridir.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 25/41-42.

İnkar edenler seni gördüklerinde seni ancak alay konusu edinmektedirler. "Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?" Oysa Rahman'ın zikrini [6] inkar edenler işte onlardır.

36.İbnu Ebi Hatim`in Suddi`den rivayet ettiğine göre Resulullah (a.s.), Ebu Cehil ile Ebu Süfyan`ın yanından geçti. Onlar kendi aralarında konuşuyorla... Devamı..

İnkâr edenler seni gördüklerinde, seni yalnızca alay-konusu ediyorlar (ve:) 'Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?' (derler.) Oysa Rahman (olan Allah)ın sözünü (Kitabını) inkar edenler kendileridir.

(Ey Rasûlüm), O inkâr edenler, seni gördükleri zaman da seni alaya alıyorlar ve: “- Bu mu, ilâhlarınızı ayıblayıp duran?” diyorlar. Halbuki onlar, Rahmân'ın Kur'an'ını inkâr ediyorlar.

O kâfirler seni gördükleri zaman, “ilahlarınıza laf atan bu mudur?” diye seni ancak alaya alıyorlar. Hâlbuki onlar, her şeyin rızkını veren Allah’ın mesajını inkâr ediyorlar.

İnkârcılar seni gördüklerinde, “Sizin tanrınızı diline dolayan bu mudur?” diye seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. Oysa kendileri, çok merhametli olan Allah'ı anmayı inkâr ediyorlar.

Kâfir olan kimseler seni gördüklerinde: «Sizin putlarınıza dil uzatan bu mudur?» diye alay ederler; Allah anıldığında, onlar küfrediyorlar

İnkâr edenler seni gördükleri zaman ancak alaya alırlar: “Bu mudur ilahlarınızı diline dolayan?” derler. İşte Rahman (olan Allah)'ın kitabını inkâr edenler de onlardır.

Kâfirler seni gördükleri vakit istihzâ idiyorlar. "Sizin ma’bûdlarınızdan mezemmetle bahs iden bu mıdır? diyorlar Rahmân hakkında söylenenlere inanmıyorlar.

İnkarcılar seni gördükleri zaman, şüphesiz, seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. "Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mudur?" derler ve Rahman'ın Kitabını işte onlar inkar ederler.

İnkâr edenler seni gördükleri zaman ancak alaya alırlar. “Bu mu ilâhlarınızı diline dolayan?” derler. Hâlbuki kendileri Rahmân’ın kitabını inkâr ediyorlar.

İnkâr edenler seni gördükleri zaman, -Rahmân’ın kitabını inkâr edenlerin ta kendileri olarak- “İlâhlarınızı diline dolayan bu mu?” diye mutlaka seninle alay ederler.

(Resûlüm!) Kâfirler seni gördükleri zaman: «Sizin ilâhlarınızı diline dolayan bu mu?» diyerek seni hep alaya alırlar. Halbuki onlar, çok esirgeyici Allah'ın Kitabını inkâr edenlerin ta kendileridir.

Kafirler (gerçeği örtenler) seni gördüklerinde, "Tanrılarınızı diline dolayan bu mu," diye alaylarına hedef yapmaktan başka bir tepki göstermiyorlar. Rahman'ın mesajını tümüyle inkar etmektedir onlar.

O inkârcılar seni gördükleri zaman, seni alaya alıyorlar ve "İlâhlarınızı diline dolayan bu mudur?" diyorlar. Halbuki onlar Rahmân'ın kitabını inkâr ediyorlar.

O küfredenler seni gördükleri vakıt da seni alaya tutuyorlar, bu mu ilâhlarınızı anıp duran diyorlar, halbuki onlar hep rahmânın zikrine küfrediyorlar

(Resûlüm, seni yalanlayarak, tebliğ ettiklerini) inkâr eden (müşrik) ler, seni gördükleri zaman (kendi yandaşlarına hitaben:) “Sizin ilâhlarınızı diline dolayan bu mu?” diyerek seni alaya alırlar. Hâlbuki kendileri, Rahmân’ın (vahdaniyetini ve) zikrini, (Kur’ân’ı) inkâr ediyorlar.

Ve gerçeği yalanlayan nankörler seni gördükleri zaman: “İlahlarınızı zikreden¹ bu mu?” diye alaya alıyorlar. Onlar, Rahmân'ın zikrini² küfredenlerdir.³

1- İlahlarınız hakkında ileri geri konuşan. 2- Rahman\ın öğüdünü. 3- Görmezden gelenlerdir. Rahman\ın buyruklarının üzerini örtenlerdir. ... Devamı..

O küfr (ü inkâr) edenler seni gördükleri zaman, seni istihza (mevzuu) ndan başka bir şey edinmezler: «Sizin Tanrılarınızı diline dolayan bu mu?» derler. Halbuki çok esirgeyici Allahın (indirdiği) Kur'ânı inkâr ile kâfir olanlar onlardır, onların kendileridir.

(Habîbim, yâ Muhammed!) İnkâr edenler ise seni gördükleri zaman, seni ancak alaya alırlar. “İlâhlarınızı diline dolayan bu mudur?” (derler). Hâlbuki onlar, Rahmân'ın Kitâbı'nı inkâr edenlerin ta kendileridir.

(Resûlüm!) O inkâr etmiş olanlar seni gördükleri zaman: "Sizin ilâhlarınızı diline dolayan bu mu?" diyerek seni hep alaya alırlar. Oysa çok esirgeyici Allah’ın zikrini (Kitabını) da inkâr edenler onlardır.

Gerçekleri inkâr edenler seni gördüklerinde, öncelikle Rahmanın anılmasını inkâr etmiş bir halde birbirlerine “İlahlarınızı kötüleyerek ağzına dolayan adam bu mu?” diyerek, yalnızca seninle alay ediyorlar.

O kimseler ki tanımazlık ederler, seni gördüklerinde ancak eğlence yerine korlar. "Sizin tanrılarınıza dil uzatan bu mu?" derler. Oysaki Esirgeyici’nin Kitap’ını tanımaz olanlar bunlardır.

Kâfirler seni görünce eğlenceye almaktan başka bir şey yapmazlar. Esirgeyen Tanrı/nın zikrini [¹] tanımayarak «— Mabutlarınızın ayıplarını sayan, bu mudur?» derler?

[1] Ne olduğunu, birliğini, peygamber göndermesini, Kitap indirmesini.

İnkâr edenler seni gördükleri zaman, “Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mu?” diye seni ancak alaya alırlar.¹² Hâlbuki Rahmân’ın zikrini/Kur’an’ı inkâr edenler onlardır.

12 Krş. Furkân, 25/41

Küfre sapanlar seni gördükleri zaman, “Sizin ilâhlarınızı diline dolayan bu mu?” diyerek seni hep alaya alırlar. Hâlbuki onlar, Rahman'ın zikrini inkâr edenlerin ta kendileridir.

İnkârcılar seni her gördüklerinde, “Atalarımızın yüzyıllardan beri tapındığı ilâhlarımızı ve şirk inancına göre oluşturduğumuz hayat tarzımızı diline dolayan adam bu muymuş?” diyerek seni alaya alırlar. Öte yandan kendileri, Rahmân’ın hikmetlerle dolu apaçık öğüt ve uyarısı olan Kitabını inkâr ederler.

İnkâr etmiş olanlar seni gördükleri zaman seni ancak alay konusu ediniyorlar:
“İlahlarınızı anıp duran / diline dolayan bu mu?”. Onlar Rahmân’ın zikrini inkâr edenlerdir.

Resulüm! inkarcılar görür görmez seni alaya alıp kendi yandaşlarına: " sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mu? " diyerek her şeye sevgi ile hakim olan Allah’ı inkar ediyorlar.

İnkâr edenler seni gördükleri zaman alaya alırlar. "İlahlarınızı diline dolayan bu mu?" derler. Hâlbuki kendileri Rahman’ın kitabını inkâr ediyorlar. Asıl inkârcı onlar değil mi?

Kâfir olanlar seni gördükleri zaman “Sizin ilahlarınızı diline dolayan [*] bu mu!” diyerek seninle hep alay ederler. [*] (Oysa) onlar, Rahmân’ın [zikr]ini (Kur’an’ı) inkâr edenlerin ta kendileridir.

Buradaki [yezküru] fiili “zikretmek, hatırlamak, gündeme getirmek, diline dolamak” gibi anlamlar içermektedir. Benzer mesaj: Enbiyâ 21:60.,Benzer mesa... Devamı..

(Ey Muhammed!) Kâfirler, kendileri Rahman (olan Allah) hakkında ileri geri konuştukları halde seni gördükleri zaman: “sizin ilâhlarınızı diline dolayan adam bu mu?” diye seninle alay ediyorlar.¹ (İşte) bunlar (tam) kâfirlerdir.

1 Bu âyet, Ebû Cehil’in, Ebû Süfyân’ın yanında Peygamberimizle alay etmesi üzerine indirilmiştir.

Ama hakkı inkara şartlanmış olan bu insanlar ne zaman seni gözönüne alsalar, ⁴⁶ [birbirlerine:] “Bu mu sizin tanrılarınızı diline dolayan?” ⁴⁷ [diyerek] seni alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. Ve Rahmân’dan her söz edişlerinde hakkı örtbas etmeye kalkışanlar da yine böyleleridir! ⁴⁸

46 Lafzen, “görseler”: ne var ki, bu fiil burada, daha çok Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği mesajla ilgili olmak üzere, soyut bir anlam taşıdığından yuk... Devamı..

Gerçekleri örtbas eden kâfirler seni gördüklerinde seni sadece alaya almak için “İlahlarınızı diline dolayan bu mu?” derler hâlbuki onlar sana değil Rahman’ın zikri Kuran’a inanmıyorlar. 6/33, 17/76, 38/8, 43/31

Ve o küfre saplanmış olanlar ne zaman seni görseler, sadece alaya almak amacıyla “Bu muymuş sizin ilâhlarınızı diline dolayan?” diye (dudak bükerler); ama iş, Rahmân’ın zikrine gelince: onu ısrarla tanımazdan gelen de yine onlar olur.[²⁷¹⁹]

[2719] “Rahmân’ın zikri” iki anlama gelebilir: 1) “Rahmân’ın vahyi” anlamı: Zikr vahyin sıfatıdır. Fıtratta zaten var olanı “hatırlatma” ya da ilâhî b... Devamı..

(Ey Muhammed) O Kafirler seni gördükleri zaman alaya alırlar da (birbirlerine) "Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu adam mı?" derler. İşte Rahman'ın indirdiği Kur'an'ı inkar edenler onlardır! (Seni alaya almakla -yalnız seni değil- Kur'an'ı da inkar etmiş oluyorlar)

İnkâr edenler seni gördükleri zaman ancak alaya alırlar. "Bu mu ilâhlarınızı diline dolayan?" derler. Hâlbuki kendileri Rahmân’ın zikrini/kitabını inkâr ediyorlar.

Ve kâfir olanlar seni gördükleri zaman, seni ancak istihzâya alarak: «Bu mu sizin ilâhlarınıza atıp duran?» (derler). Halbuki, onlar Rahmân zikredilince onlar hep O'nu inkâr edicilerdir.

Kâfirler seni görünce: “Bu mu sizin ilahlarınızı diline dolayan adam! ” diye alay etmekten başka bir şey yapmazlar. Ama bütün kâinatı yaratan Rahman'a gelince Onun anılmasını reddediyorlar.

(Böylece, asıl kendilerinin alay edilmeye müstahak olduklarını düşünmüyorlar!) [25,41-42] Müşrikler kendi âciz, cansız putlarına toz kondurmak istemez... Devamı..

Kafirler seni gördükleri zaman: "Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mu?" diye seninle alay ederler. Oysa kendileri Rahman'ın Zikri(uyarısı)nı kabul etmiyorlar.

Kâfirler, seni gördükleri zamân istihzâ ile "İlâhlarınızı zemm ile zikr iden bu mıdır?" dirler. Halbuki Rahmân olan Allâh'ın zikrine küfür iderler.

O kâfirler seni gördüklerinde sadece hafife alır, “ İlahlarınıza dil uzatan bu mu?” derler. Onlar, Rahman’ın kitabını görmezlikten gelen kimselerdir1.

[*] En'âm 6/33

Kafirler seni gördüklerinde, ancak seninle alay ederler:-İlahlarınızı diline dolayan bu mu? derler, işte Rahman'ın zikrini/kitabını inkar edenler onlardır.

İnkâr edenler seni gördüklerinde alaya alırlar, “Tanrılarınızı diline dolayan adam bu mu?” diye. Rahmân'ın anılmasına karşı ise onlar kâfir kesilirler.

O küfredenler seni gördüklerinde, seni şu şekilde alaya almaktan başka bir şey yapmazlar: "İlahlarınızı diline dolayan bu mu?" Ama Rahman'ın zikrini/Kur'an'ı bizzat onlar örtüp inkâr ediyorlar.

daħı ol vaķt kim gördi seni anlar kim kāfir oldılar dutmazlar seni illā yañśuya “iy uşbu ol mıdur kim 'ayıblar Tañrılaruñuzı!” daħı anlar Tañrı’yı añmaķlıķda anlardur kāfirler.

Ḳaçan seni görse kāfirler, masḫaralıġa alurlar seni. Eydürler ki bumıdur sizüñ ma‘būdlaruñuzı añan dirler ve anlara Tañrı Ta‘ālā ẕikrinekāfir olurlar.

(Ya Rəsulum!) Kafir olanlar səni gördükləri zaman ancaq məsxərəyə qoyaraq (bir-birinə): “Sizin tanrılarınıza tə’nə edən bumudur?” – deyərlər. Halbuki onlar, məhz onlar Rəhmanın öyüd-nəsihətini (Qur’anı) inkar edirlər.

And when those who disbelieve behold thee, they but choose thee out for mockery, (saying): Is this he who maketh mention of your gods? And they would deny all mention of the Beneficent.

When the Unbelievers see thee, they treat thee not except with ridicule. "Is this," (they say), "the one who talks(2698) of your gods?" and they blaspheme at the mention of ((Allah)) Most Gracious!

2698 To the godly man the issue between false worship and true worship is a very serious matter. To the sceptics and unbelievers it is only a joke. Th... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.