28 Nisan 2025 - 30 Şevval 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 2. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Mâ ye/tîhim min żikrin min rabbihim muhdeśin illâ-steme’ûhu vehum yel’abûn(e)

Rablerinden, Kur'an'a ait yeni bir ayet geldi mi onu alaya alarak dinlerler, oyun sanırlar.

Rablerinden kendilerine her yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, (onlar maalesef) bunu ancak oyun ve eğlenme konusu yaparak dinlemektedirler.

Ne zaman kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı mesaj gelse, onu ancak alaya alarak, aldırmayarak, oyun yerine koyarak dinliyorlar.

Rablerinden gelen, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'ân âyetlerinden her yeni ikazı alaya alırlarken kesinlikle ona kulak da kabartıyorlar.

Ne zaman kendilerine Rablerinden yeni bir uyarı gelse onu ancak alaya alarak dinlerler.

Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.

Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı, hep eğlenerek dinliyorlar.

2, 3. Rableri olan Allah’tan onlara ne zaman yeni bir mesaj gelse onlar mutlaka oynayarak, gönüllerini eğlendirerek o mesajı dinlerler. (Ciddi olarak dinlemezler.) O zalimler, gizlice aldıkları kararlarını açıkladılar(*): “Bu (Muhammed,) ancak sizin gibi bir insandır, göz göre göre büyüye mi katılacaksınız.”

(*) Böyle yayalım dediler. Ebu Ubeyde, Mecaz’ül-Kur’an.

Rabblerinden kendilerine gelen her yeni öğüdü alaya alarak dinlerler.

Tanrıdan yeni bir öğüt gelince, onu ancak gönülleri başka yerde olarak, dinlerler oynayarak

Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir öğüt (ve ihtar) gelse, onlar bunu alaya alarak dinlerler.

Rablerinden kendilerine gelen her nasîhat ile istihzâ idiyorlar.

2,3. Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında: "Bu zat, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göz göre göre sihre mi uyarsınız?" diye konuşurlar.

2,3. Rab’lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: “Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?”

2-3. Ne zaman rablerinden kendilerine yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, akılları başka yerde, kendileri oyun ve eğlence içinde iken dinlemişlerdir. O zalimler, “Bu da sizin gibi sadece bir insan değil midir? Şimdi siz göz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?” diye gizlice fısıldaşmaktalar.

2, 3. Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir. O zalimler şöyle fısıldaştılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?

Her ne zaman Rab'lerinden kendilerine yeni bir mesaj (zikr) gelse, onu ciddiye almadan dinlerler.

Kuran, Muhammed peygambere verilen biricik mucizedir (29:51). Muhammed'in dönemindeki müşrikler, bir kitabın kendi başına mucize olamıyacağını ileri s... Devamı..

Rablerinden kendilerine gelen her yeni hatırlatmayı hep eğlenerek dinliyorlar.

Rablarından kendilerine gelen her yeni ıhtarı mutlak eğlenerek dinliyorlar

Onlara her ne zaman Rablerinden yeni bir uyarı/ikaz (içeren bir sûre veya âyet) gelse, onu ancak (alaya alarak ve) eğlenerek dinlerler.

Rabblerinden, kendilerine gelen hadise¹ bürünmüş her yeni öğüdü, sadece alay ederek dinlerler.

1- Söze.

2,3. Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?

2,3. Rablerinden kendilerine gelen her yeni nasîhati, ancak alaya alarak, onu kalbleri gaflet içinde dinlerler. Ve o zulmedenler, (aralarında) şu fısıldamaları gizli tuttular: “Bu(Muhammed), sâdece sizin gibi bir insan değil midir?(1) Şimdi siz, görüp dururken sihre mi geliyorsunuz?”

(1)“Cenâb-ı Hakk onu beşer (insan) sûretinde göndermiş, tâ insanın ahvâl-i ictimâiyelerinde(cem‘iyet hayâtındaki hâllerinde) dünyevî, uhrevî (dünya ve... Devamı..

Ne zaman onlara (gaflet içinde olanlara) kendilerini uyarmak ve aydınlatmak için yeni bir zikir (öğüt ve uyarı) gelse, onu sadece bir oyun ve eğlenme tavrı içinde dinlemektedirler.

İnsanlara ne zaman Rablerinden bir sözlü öğüt gelse, ancak öğütleri oynayarak dinlemişlerdir.

Çalaplarından kendilerine yeni bir öğüt gelmez ki onlar bunu eğlenerek dinlemiş olmasınlar.

Onlara, Rablerinden yeni bir muhtıra, âyet gelmez ki onu oyun edinerek ve maskaralığa alarak,

Her ne zaman onlara Rablerinden yeni bir uyarı/bilgi [zikr] gelse, onu daima alaya alarak dinlerler.

Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka eğlence konusu yaparak dinlemektedirler.

Onlara ne zaman Rablerinden yeni bir öğüt ve uyarı içeren bir sûre veya ayet gelse, onu ancak alaya alarakve eğlenerek dinlerler.

Onlara rabb’lerinden ne tür bir yeni hatırlatma gelirse, onu ancak eğlenerek dinlediler.

Rableri tarafından habire yeni hatırlatmalar geliyor ama, işi gücü bırakıp da bunlara, şöyle bir kulak verelim demiyorlar.

Ne zaman onlara bir uyarıcı göndermişsek mutlaka alaya aldılar. Uyarılarımızdaki gerçeklere karşı kör, sağır, dilsiz oldular. Başlarına geleceklerden habersiz hayatlarına devam ediyorlar.

2,3. Kendilerine, Rablerinden her yeni mesaj geldiğinde, onlar kalpleri eğlencede olduğu hâlde elbette bununla hep alay ederek dinlemişlerdi. [*] O zalimler şu gizli fısıltıyı yapmışlardı: “Bu (Muhammed) sizin gibi bir insandan başka nedir ki! [*]Siz şimdi göz göre göre büyüye mi geliyorsunuz?”

Benzer mesaj: Şu‘arâ 26:5.,İnkarcıların bir insan olan peygamberle alay edişleriyle ilgili benzer mesajlar: Hûd 11:27; İbrâhîm 14:10-11; İsrâ 17:94; M... Devamı..

(O gafiller) Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı mutlaka oyun konusu yapıp alaya alarak¹ dinlerler.

1 Zîrâ onların, Allah’ın sözlerinin karşısında yapabilecekleri tek şey de budur.

Ne zaman Rablerinden kendilerine yeni bir uyarıcı, hatırlatıcı (mesaj) gelse, onu ancak alaya alarak dinliyorlar, ²

2 Lafzen, “oyun oynayarak” yahut “alaya alarak/eğlenerek”.

Ne zaman onlara, Rablerinden yeni bir zikir/öğüt gelse onu ancak alaya alarak dinliyorlar. 10/2, 14/10, 17/45...47, 23/24, 26/5- 6, 36/30- 31, 38/4

Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir uyarı[²⁶⁷⁴] gelse, onu da sadece alaya alarak dinliyorlar.

[2674] Vahyin ”uyarı” (zikr) vasfıyla ilgili Hicr 9; Yâsin 69; Sâd 1, 87 ve Zuhruf 44. âyetlere; ayrıca konuyla ilgili bir açıklama için Tâhâ 99’un no... Devamı..

(İnsanların çoğunun ötedenberi her peygamber geldiğinde, doğru yola davet karşı davranışları aynı olmuş ve) Rablerinden kendilerine yeni bir uyarı gelmeye dursun, peygamberlerini alaya alarak uyarılarını dinlememişlerdir.

Kendilerine Rablerinden hatlatan bir mevzu/hadise gelmez ki illa onlar onu eğlenerek dinlerler..

Onlara Rablerinden yeni bir ihtar gelmez ki, illâ onu müstehziyâne bir halde dinlerler.

2, 3. Rab'leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: “O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani? ” [17, 48; 25, 9]

Kendilerine Rablerinden gelen her yeni ikazı mutlaka eğlenerek dinlerler.

Onlara rableri tarafından yeni bir zikir gelse (sûre nâzil olsa) onı istihzâ ider ve oynayarak dinlerler.

Onlara Rablerinden[1] yeni bir bilgi gelmeye görsün, hemen onu eğlenerek dinlerler.

[*] Sahiplerinden

Rab'lerinden gelen her yeni uyarıyı ancak alay ederek dinlerler.

Onlara ne zaman Rablerinden yeni bir öğüt gelse, eğlenerek dinlerler.

Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.

2-3. gelmez anlara [169b] bir ögüt çalabı’larından yiñi olmış illā işidürler anı şol ḥalde kim oynarlar ya'nį masħaraya dutarlar ġāfil iken göñülleri. gizlediler rāz-ıla söyleşmeġi anlar kim şirk eylediler “iy uşbudur mı illā bir ādemį sizcileyin. ay gelür misiz cādūlıġa sizler bilür iken?”

Gelmez özlerine bir ögüt ve naṣīḥat Tañrı Ta‘ālādan yiñi tenzīl, illā anıişidürler anlar oynayup masḫaralıġa alup.

Rəbbindən onlara (bir-birinin ardınca) elə bir yeni xəbərdarlıq (öyüd-nəsihət) gəlməz ki, onu məsxərəyə qoyub dinləməsinlər;

Never cometh there unto them a new reminder from their Lord but they listen to it while they play.

Never comes (aught) to them of a renewed Message(2663) from their Lord, but they listen to it as in jest,-

2663 In each age, when the Message of Allah is renewed, the very people who should have known better and welcomed the renewal and the sweeping away of... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.