Lâ terkudû verci’û ilâ mâ utriftum fîhi vemesâkinikum le’allekum tus-elûn(e)
Kaçmayın, dönün sahip olduğunuz mallara, nimetlere ve evlere; çünkü sorguya çekileceksiniz.
(Onlar:) "Uzaklaşıp-kaçmayın, (tepinip durmayın!) içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü (sonunda) sorguya çekileceksiniz" (diye uyarılmışlardı).
Boşuna kaçmayın, bol bol verilip içinde şımardığınız nimetlere ve yurtlanıza dönün. Çünkü siz yaptıklarınızdan sorguya çekileceksiniz. Böylece kaybettiklerini anlarlar da
“Yılgın vaziyette, vasıtalarınıza binip topuklayarak kaçmayın. Size verilen nimetlere, refaha, yurtlarınıza dönün. Bunlar hesaba çekilmenize vesile olacak.”
"Kaçmayın, size sağlanan refaha ve yurtlarınıza dönün. Olur ki sorguya çekilirsiniz."
'Uzaklaşıp-kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz.'
(Melekler onlara şöyle dedi): “- Kaçmayın, içinde bulunduğunuz nimete ve evlerinize dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz.”
(Biz:) “Kaçmayın, içinde bulunduğunuz refaha ve evlerinize dönün. Çünkü sorguya çekileceksiniz” (dedik.)
“Kaçmayınız! İçinde bulunduğunuz refaha ve evlerinize dönünüz! Çünkü size sorular sorulacak.”
Savuşmayın, dönün geçindiğiniz yere, dönünüz evinize, olur ki sorulursuz
(Onlara:) “Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza dönün. Çünkü siz sorguya çekileceksiniz” (denildi).
Kaçmayınız, hânelerinize, zevklerinize ’avdet idiniz "Sizden suâl sorılacak" dinildi.
"Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere, yurdlarınıza dönün, elbette sorguya çekileceksiniz" dedik.
Onlara, “Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza dönün. Çünkü sorulacaksınız” denildi.
“Kaçmayın! İçinde bulunduğunuz refaha ve yurtlarınıza dönün; herhalde sorgulanacaksınız!” (dendiğinde);
«Kaçmayın! İçinde bulunduğunuz refaha ve yurtlarınıza dönün! Çünkü size sorular sorulacak!»
Kaçmayın, lüks ve savurganlık için yaşadığınız yere, evlerinize dönünüz. Çünkü sorguya çekileceksiniz.
"Koşup kaçmayın; size nimet verilen yere, yurtlarınıza dönün ki, sorguya çekileceksiniz" dedik.
yok, dedik: tepinmeyin, dönün o içinde şimartıldığınız şeylere ve meskenlerinize, ki sorguya çekileceksiniz
(Melekler onlara şöyle dediler: “Hiç boşuna) kaçmayın, o içinde şımardığınız/azdığınız bolluğa ve yurtlarınıza (geri) dönün. Çünkü siz (yaptıklarınızdan dolayı kesinlikle) sorguya çekileceksiniz!”
Boşuna kaçmayın, refaha kavuşturulduğunuz şeylere ve evlerinize geri dönün; çünkü hesaba çekileceksiniz.
(Onlara:) «Kaçmayın, içinde bulunduğunuz refaha, yurdlarınıza dönün, çünkü sorguya çekileceksiniz» (denildi).
“Kaçmayın, içinde şımartıldığınız şeye (ni'metlere) ve evlerinize dönün ki(başınıza gelenlerden) suâl olunasınız!”
“Kaçmayın, sizin (diğer insanlardan) farklı olduğunuzu zannettiğiniz şeylere ve oturduğunuz mekânlara dönün. Elbette ki yaptıklarınızdan sorulacaksınız” denildi.
"Kaçmayın! İçinde bulunduğunuz dirliğe, yurtlarınıza dönün ki sorguya çekilesiniz."
Onlara kaçmayın, hoş geçirdiğiniz nimetlere, sâkin olduğunuz evlere dönün ki size sual sorulacak denildi.
Kaçmaya çalışmayınız! İçinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza dönünüz. Çünkü sorguya çekileceksiniz!
“Uzaklaşıp kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; belki yine (fakir birice yardım) istenirsiniz de onları kovarsınız, ha!”
“Yoo, kaçmayın; şımarıp azgınlaştığınız o servet ve saltanata ve hiç ölmeyecekmiş gibi dayayıp döşediğiniz lüks evlerinize, villalarınıza, saraylarınıza dönün bakalım; çünkü yaptıklarınızdan sorguya çekileceksiniz!”
-“Kaçmayın! İçinde refahlanıp şımartıldığınız şeylere ve konutlarınıza dönün!
Umulur ki sorguya çekilirsiniz”.
Hadi kaçmayın! Hadi eski şımarıklığınıza ve köşklerinize dönün dönebilirseniz! Artık sorgulama kaçınılmazdır!
Onlara, "Kaçmayın! Bolluk ve bereketiyle şımarıp yaşadığınız yurdunuza dönün! Öleceksiniz! Yaşamınızdan sorguya çekileceksiniz!" denildi.
(Onlara şöyle demiştik:) “Kaçmayın! İçinde bulunduğunuz refaha ve yurtlarınıza dönün! Çünkü size sorular sorulacak!”
[Ama sanki kendilerine:] “Kaçmaya kalkışmayın; bolluk ve keyif içinde sizi şımartan şeylere, ¹⁵ evlerinize yurtlarınıza dönün, ki belki [yapıp-ettiklerinizden ötürü] sorguya çekileceksiniz!” ¹⁶ [denmiş gibi, kaybettiklerini anlarlar].
Durun kaçmayın, küstahça şımartıldığınız o konforlu yaşantınıza ve konaklarınıza geri dönün, belki aranır sorulursunuz. 10/13...17, 11/120, 14/44- 45, 91/14- 15
Durun, kaçmayın! Haydi, sizi küstahça şımartan konforlu yaşantınıza ve konaklarınıza geri dönün! Ne yani, herhalde hesaba çekilecektiniz![²⁶⁸⁷]
"Ey zalimler kaçmaya çalışmayın! (Çünkü, bu bela zelzele, fırtına gibi bir olay değildir, Rabbinizin ayetlerini yalan sayıp, şirk ve küfürde direndiğiniz için sizi toptan helâk edecektir. Böylece kaçmakla asla kurtulamazsınız, bari) Yıllarca sefâ sürdüğünüz size nimet verilen yere, yurtlarınıza dönün (de orada can verin, bu azabın bir son olduğunu da sakın zannetmeyin, biliniz ki kıyamet gününde) elbette sorguya çekileceksiniz, (ve hak ettiğniz cezaya çarpılacaksınız) diye nida edilince;
Kaçmayın!.. İçinde şımartıldığınız meskenlerinize geri dönün, belki sorgulanacaksınız..
«Kaçmayınız ve içinde mütenaim olduğunuz yere ve meskenlerinize geri dönünüz. Umulur ki siz, sual olunacaksınız.»
“Yok, ” dedik, “tepinmeyin, dönün o içinde şımardığınız refah ve konfora! Dönün o konaklarınıza ki sorguya çekileceksiniz. ”
(Boşuna) Kaçmayın, (bol bol verilip) içinde şımartıldığınız(ni'metler)e ve yurtlarınıza dönün, çünkü sorguya çekileceksiniz!
(Melekler onlarla istihzâ iderek) "Kaçmayınız! Onun sebebi ile azgınlık gösterdiğiniz ni'metlere ve meskenlere dönünüz. Tâ ki a'mâlinizden suâl olunasınız" didiler.
-Kaçmayın, içinde bulunduğunuz refaha ve evlerinize dönün. Belki size bir şey sorulur.
Kaçmasanıza! Dönün içinde yüzdüğünüz nimetlere ve konaklarınıza; çünkü sorgulanacaksınız.
Kaçmayın, içinde servet şımarıklığına düştüğünüz yere, meskenlerinize dönün ki, hesaba çekilebilesiniz.
eyidildi “yügrüşmeñ bunları yañśuya duta daħı dönüñ andın yaña kim gönedüñüz anuñ içinde daħı ŧuraķlaruñuzdın yaña ola kim dilenilesiz.”
Anlara eyidildi ki ḳaçmañuz, daḫı dönüñüz ol ḫoş geçdügüñüz ni‘metlere,evlerüñüze daḫı. Ola kim ṣorulasız ‘amelüñüzden.
(Mələklər istehza ilə onlara belə dedilər: ) “Qaçmayın, kef çəkdiyiniz yerə, məskənlərinizə qayıdın”. Yəqin ki, (hara getmişdiniz; mal-dövlətiniz, cəh-cəlalınız necə oldu, deyə) sorğu-sual ediləcəksiniz!
(But it was said unto them): Flee not, but return to that (existence) which emasculated you and to your dwellings, that ye may be questioned.
Flee not, but return to the good things of this life which were given you, and to your homes in order that ye may be called to account.(2674)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |