16 Haziran 2025 - 20 Zi'l-Hicce 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 112. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle rabbi-hkum bilhakk(i)(k) verabbunâ-rrahmânu-lmuste’ânu ‘alâ mâ tasifûn(e)

Dedi ki: Rabbim, gerçek olarak hükmet ve Rabbimiz olan rahmanın yardımını dileriz onun hakkında söylediğiniz aslı olmayan sözler yüzünden.

(Peygamber) Dedi ki: "Rabbim (aramızda) Hakk ile (adaletle) hükmet! (Zaten) Bizim Rabbimiz, sizin her türlü (akıl ve ahlâk dışı) nitelendirmelerinize karşı yardımına sığınılan Rahman’dır (ki bizi terk etmeyecektir.)"

Ey Rabbim! Benimle bu yalanlayanlar arasında hakça hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı, yardımına sığınılan Rahman olan Allah'tır.

“Rabbim, onlar hakkında hakkaniyetle, adâletle hükmünü ver, icraat yap. Bizim Rabbimiz Rahmet sahibi Rahman olan Allah'tır. İsnat ettiğiniz yakıştırmalarınıza karşı, yardımına sığınılacak olandır.” de.

(Peygamber) dedi ki: "Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Şüphesiz bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı kendinden yardım istenen Rahman'dır."

(Resulullah) Dedi ki: 'Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı yardımına sığınılan Rahman (olan Allah)dır.'

(Hz. Peygamber şöyle) dedi: “- Ey Rabbim! Benimle Mekke halkı arasında adaletle hüküm ver. Rabbimiz o rahmândır ki, isnad ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı yardımına sığınılan ancak O'dur.”

[Bu mesaj ve uyarılara rağmen, onlar peygambere kulak vermediler.] O da: “Ey Rabbim! Sen hak ile hükmünü ver. Ve sizin nitelemenize karşı tek yardım dileyeceğim yer, her şeyin razık ve sahibi olan Rabbim’dir” dedi.

Muhammed şöyle dua etti: “Ey Rabbim, onlar hakkında adâletle hükmünü ver! Bizim Rabbimiz, Rahmân'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır.”[338]

[338] Enbiyâ sûresinden çıkarılacak genel ilkeler için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XII, 545-547.

Dedi: «Tanrım! Hakla hüküm kıl, Tanrımız bizim esirgeyici, söylemiş olduğunuz şeylere karşı, Tanrımızdan yine yardım isteriz»

(Peygamber) dedi ki: “Ey Rabbim! (Onlarla aramızda) adaletle hüküm ver! Bizim Rabbimiz, sizin bunca isnat ve iftiralarınıza karşı yegâne sığınılacak Rahman (olan Allah)'dır.”

Peygamber ’aleyhisselâm didi ki: "Rabbim bana ’adâletle hükm it" Rabbimiz merhametlidir sizin nâ-lâyık vasıflarınıza karşu ’inâyetine sığınurız.

Peygamber: "Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet, anlattıklarınıza karşı ancak Rahman olan Rabbimizden yardım istenir" dedi.*

(Peygamber), “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahmân’dır” dedi.

Peygamber şöyle dedi: “Rabbim! Adaletinle hükmünü ver. Rabbimiz rahmândır. Asılsız iddialarınıza karşı yardımına sığınılacak da yalnız O’dur.”

(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver. Bizim Rabbimiz Rahmân'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır, dedi.

 Müşriklerin anlattığı durum, güya ileride müslümanların uğrayacağı zillet ve mağlûbiyet durumu idi. Onlar, akıllarınca, kısa zamanda müslümanların za... Devamı..

De ki, "Rabbim, hükmünü gerçekleştir. Sizin yakıştırdıklarınıza karşı sadece Rahman olan Rabbimizden yardım istenir."

Kuran'ın matematiksel yapısı, bu kelimenin dili geçmiş zaman kipi değil, emir kipi olması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Nitekim en eski Kuran nüshal... Devamı..

(Hz. Peygamber şöyle) dedi: "Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O Rahmân'dır ki, isnad ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı yardımına sığınılacak olan ancak O'dur. "

Dedi: ya rabb! hakka hukmet ve rabbımız rahmandır ancak isnadlarınıza karşı sığınılacak müstean

(Peygamber) dedi ki: “Ey Rabbim (kâfirlerle aramızda) hak ile (adaletinle) hükmet. (Ey kâfirler!) Bizim Rabbimiz, sizin isnat ettiğiniz yakıştırmalarınıza (yalanlarınıza, iftiralarınıza) karşı, yardımına sığınılacak olan Rahmân’dır.”

Dedi ki: “Rabb'im! Aramızda Hakk ile hükmet. Ve Rabb'imiz, yakıştırmalarınıza karşı yardım istenecek Rahmân'dır.”¹

1- Rahmeti bol olandır.

(Peygamber) dedi: «Yârab, sen (benimle o tekzîb edenlerin arasını) hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz; O çok esirgeyen (Allah) dır ki sizin vasf (-ü isnâd) edegeldiklerinize karşı (yegâne) sığınılan Odur».

(Resul): “Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz Rahmân’dır, yakıştırdıklarınıza karşı yardımına başvurulandır (:Müsteân).” dedi.

[34/26; 40/20; 30/47]

(Peygamber:) “Rabbim! (Müşriklerle aramızda) hak ile hüküm ver! BizimRabbimiz, Rahmân (pek merhametli olan)dır, sizin isnâd etmekte olduğunuz vasıflara karşı(kendisinden) yardım istenendir” dedi.

(Onlar tebliğ edilen mesajlarımıza kulak vermeyince, emrimiz gereği elçi) Dedi ki: «Ya Rabbi, (benim ile müşrikler arasındaki) davayı hak ilkesi uyarınca hükme bağla ve (ey müşrikler!) Bizim Rabbimiz (sonsuz) rahmet sahibi Rahman olan Allah’tır. İsnat ettiğiniz yakıştırmalarınıza karşı, yardımına sığınılacak olan odur.*

(*) Müşriklerin anlattığı durum, güya ileride müslümanların uğrayacağı zillet ve mağlubiyet durumu idi. Onlar, akıllarınca, kısa zamanda müslümanların... Devamı..

Deki “Rabbim (inkâr edenler ile aramızda) hak ile hükmet. Sizin, bizim aleyhimizde vasfettiklerinize karşı yardımına sığınılacak tek makam, Rabbimiz olan Rahmandır.”

Dedi: "Çalabım! Doğrulukla yarlıga. Bizim çalabımız işte o Esirgeyici’dir. Sizin düzmelerinize karşı kendisinden yardım dilediğimiz de Odur."

Peygamber dedi: Yâ Rab! Benimle Kureyş arasında hak ile hükmet. Rabbimiz esirgeyen Tanrıdır. Sizin dediğiniz kötü sıfatlara karşı ondan yardım ve inayet istemekteyiz.

(Ey Peygamber!) De ki: “Rabbim hak ile hüküm ver/ adaletle hükmet! Bizim Rabbimiz vasfettiklerinize karşı yardım istenecek olan Rahmân’dır.”

(Peygamber) Dedi ki: “Rabbim! Hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı kendisinden yardım istenilen Rahman'dır.”

“Ey Rabb’im!” dedi, “Artık, adâletinle aramızda hükmünü ver!” Ve inkârcılara seslenerek, “Ey zâlimler!” diye haykırdı, “Bizim Rabb’imiz, tövbe eden kullarını bağışlayan sonsuz kudret ve merhamet sahibi Rahmân’dır!Sizin, “Allah kendisine ortaklar edinmiştir!” “O, kitap ve Peygamber göndermez, insanı başıboş bırakmıştır!” “Bizleri öldükten sonra dirilip hesaba çekmeyecektir!” “İnsanı herhangi bir ahlâkî kayıtla sınırlandırmamıştır!” diyerek, Allah hakkında uydurduğunuz iftiralar karşısında, ancak O’nun yardımına sığınırız biz!”

Dedi ki:
“Rabbim! Hakk ile hüküm ver! Bizim rabbimiz, vasfettiğiniz / nitelediğiniz şeylere karşı Yardım İstenecek Olan Rahmân’dır”.

Resul: " Ya Rab!. Artık hakça kararı sen ver. " dedi ve ekledi: " iftiralarınıza karşı bizim yegane güvencemiz, her şeye sevgi ile hakim olan Tanrı'mızdır. "

"Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver! Bizim Rabbimiz yakıştırmalarınıza karşı yardım istenecek olan Rahman’dır."

Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver! Bizim Rabbimiz, sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulan [*] Rahmân’dır.” demişti.

Ayetteki [el-müste‘ânu] kelimesi bir kez de Yûsuf 12:18’de yer almakta ve “yardım istenilecek makam” anlamına gelmekte, bir peygamber duruşu bu şekild... Devamı..

(Bütün bunlardan sonra Muhammed de): “Ey Rabbim! (Aramızda) âdil kanunlarınla hükmet. (Ey kâfirler!) Bizim Rabbimiz, sizin her türlü (keyfi) tanımlamalarınızdan kendisine sığınılan ve Rahman (olan Allah)’tır.” dedi.

De ki: ¹⁰⁶ “Ey Rabbim! (Aramızda) hakça hüküm ver!” Yine [de ki:] “Rabbimiz Rahmân, sizin [O’na ilişkin] tüm tanımlama gayretlerinize karşı ¹⁰⁷ yardımına başvurulabilecek yegane [Hakim]dir!”

106 Bkz. bu surenin 4. ayeti hk. 5. not.107 Lafzen, “tanımlama (ve tasvir) yoluyla [O’na] yakıştırdığınız şeylere karşı (‘alâ)” (bkz. 6:100’ün son cüm... Devamı..

Dedi ki: Rabbim, aramızda hak ile hükmet. Sizin bu çirkin yakıştırmalarınızdan kendisine sığınılacak tek merci, Rahman olan Rabbimizdir. 2/272- 281, 3/185, 4/40, 7/8- 9, 18/49, 21/47,

(Allah’a yönel ve) de ki:[²⁷⁸⁵] “Rabbim! Aramızda hakkaniyetle hüküm ver!” (Onlara dön) ve (de ki): “Kendisine yakıştırdığınız tüm (gerçek dışı) nitelemelere karşın kendisinden yardım istenecek tek merci, (yine) O sınırsız merhamet sahibi olan Rabbimizdir.”

[2785] 4. âyete düştüğümüz nottaki gerekçelerle, bu kelime de hem emir kipiyle (kul: de) hem de fiil kipiyle (kâle: dedi) şeklinde okunmuştur. Allah R... Devamı..

(Ey Muhammed) De ki: "Rabbimiz o Rahman’dır ki, sizin isnad ettiklerinize (uydurduğunuz yalanlara) karşı, yardımına sığınılacak ancak O'dur! (Ey zalimler, sihirdir, karışık rüyalardır, iftiradır, şiirdir gibi isnadlarınıza, İslam aleyhine yaptığınız çabalara karşı biz Rabbimize sığınıyoruz ve Ondan yardım ve yakın bir fetih umuyoruz.)

(Allâh’ın Resulü) Dedi: "Rabbim (aramızda) hak ile hükmet, Sizin nitelendirdiğinize (iftiralarınıza) karşı O bize merhametli yardımcı olandır.

Dedi ki: «Yarabbi! Hak ile hükmet. Ve bizim çok esirgeyici olan Rabbimizdir. Ancak sizin vasfedegeldiklerinize karşı kendisinden yardım istenilecek olan (zat).»

Resulullah sonunda şöyle dedi: “Ya Rabbî, adaletle hükmünü ver! Rabbimiz rahmandır, sizin bunca isnad ve iftiralarınıza karşı yegâne müsteandır. ”

Kâfirler İslâm’ın köpük gibi sönüp gitmesini gözlüyorlardı. Onların bu beklentilerine, bu isnatlarına karşı Resulullah Efendimiz Cenab-ı Allah’ın yard... Devamı..

(Allah'ın Resulü) Dedi: "Rabbim (aramızda) hak ile hükmet, Rabbimiz çok merhamet edendir. Sizin nitelendirdiğinize (iftiralarınıza) karşı O'nun yardımına sığınılır (O, bizi her tehlikeden korur)!"

Peygamber didi: "Yâ Rabbî! Onlarla bizim aramızda hak ile hükm it. Rabbimizin halkına rahmeti çokdur. Sizin (küffârın) O'nı vasıflarına karşı mu'âvenet taleb olunur yegâne mu'în O'dur."

(Elçi) Dedi ki “Rabbim! Sen doğru olan kararını ver. Onların[*] nitelemelerine karşı yardımına sığınılacak olan, sadece iyiliği sonsuz olan Rabbimizdir.”

[*] İltifat Bakara 2/64

-Rabbim, dedi. Hak ile hükmet. Sizin nitelemenizden yardımına sığınılacak Rahman olan Rabbimizdir.

Peygamber dedi ki: Rabbim, Sen hak ile hükmünü ver. Rabbimiz o Rahmân'dır ki, sizin yakıştırdıklarınıza karşı ancak Ondan yardım beklenir.

Resul şöyle yakardı: "Rabbim, hak ile hükmet! Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin nitelendirmelerinize karşı yardımına başvurulandır, Müsteân'dır."

eyit “iy çalabum! hükm eyle ḥaķk-ıla ya'nį kāfirlerüñ 'aźābına. daħı çalabumuz esirgeyicidür arķa virmek dilenendür anuñ üzere kim śıfat eylersiz” yalanlaruñuzdan.

Yā Muḥammed, eyit ki beni yaradan Allāh, ḥükm eyle ḥaḳḳ‐ıla, di. Daḫıbizüm Tañrımuzuñ raḥmeti çoḳdur, nuṣret viricidür siz söylegen bühtānlarüstine.

(Peyğəmbər) dedi: “Ey Rəbbim! (Mənimlə məni təkzib edən Məkkə müşrikləri arasında) ədalətlə hökm et. Sizin mənə aid etdiyiniz sifətlərə (dediyiniz pis sözlərə) qarşı kömək dilənilməsi kimsə yalnız Rəhman olan Rəbbimizdir!”

He saith: My Lord! Judge Thou with truth. Our Lord is the Beneficent, whose help is to be implored against that which ye ascribe (unto Him).

Say:(2767) "O my Lord! judge Thou in truth!"(2768) "Our Lord Most Gracious is the One Whose assistance should be sought against the blasphemies ye utter!"(2769)

2767 See above, n. 2666 to 21:4. The better reading is "Say" in the imperative, rather than "He (the Prophet) said (or says)" in the indicative mood. ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.