Ve-in edrî le’allehu fitnetun lekum vemetâ’un ilâ hîn(in)
“Bilmiyorum, belki de O (Allah) sizi denemek (üzere) bir süreye kadar yaşatmak ve yararlandırmak için (mühlet) vermektedir.” (Yani; azabın ertelenmesi ve insanlara mühlet verilmesi, onları imtihan etmek ve belli bir süreye kadar dünya nimetleriyle eğlendirmek içindir.)
Ve bildirdiğim, sizi bir sınama ve bir zamana dek geçindirme de olabilir, onu da bilmem ben.
Bilmiyorum belki de, azabın ertelenmesi sizi denemek içindir veya Allah'ın acımasından dolayı yapılmış bir geciktirilmedir.
“Belki cezanın tehiri sizin için ağır bir imtihan sebebidir, belki de bir vakte kadar daha dünya nimetlerinden faydalanmadır, bir mühlettir, bilmiyorum.”
Bilemem, belki bu [14] sizin için bir imtihan ve belli bir süreye kadar bir yararlandırmadır."*
'Bilemem; belki bu (sürenin açıklanmaması), sizin için bir (fitne) denemedir, (belki de) belli bir vakte kadar yararlanma (meta)dır.'
Bilmem, belki bu ceza vaadinin uzaması, sizin için bir belâdır ve bir zamana kadar faydalanmadır.”
Ben bilmiyorum, belki azabın gelmeyişi, sizi denemek ve bir süreye kadar yaşatmak içindir.”
“Bilmem, belki de o azabın ertelenmesi, sizi sınamak ve bir süreye kadar yaşatmak içindir.”
«Ben bilemem, o size bir sınavdır, bir güne dek, geçim de olabilir o»
“Bilmiyorum! Belki bu (hesap gününün gecikmesi) sizin için bir imtihan ve bir vakte kadar yararlanmadır.”
"Bilmem; belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar geçindirmek içindir."
“Bilmem! Belki bu (mühlet) sizin için bir imtihan ve bir vakte kadar yararlanmadır.”
Bilmiyorum, belki de o (azabın ertelenmesi), sizi denemek ve bir zamana kadar sizi (imkânlardan) faydalandırmak içindir.
"Hiç bilmiyorum; belki sizin için bir test ve belli bir süreye kadar bir hoşlanma vesilesi olur."
Bilmem belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar geçindirmek içindir.
Ve bilmem belki bu-mühlet-sizin için bir imtihan ve vakta kadar bir istifadedir
Bilemem, belki o¹ bir sınav ve sizin için belli bir zamana kadar yararlanmadır.*
«Ben bilmem. Belki bu (mühlet) sizin için bir imtihandır, bir zamana kadar bir fâidelenmedir, (bir geçinmedir)».
“Bilmem, belki de bu (azâbın te'hîr edilmesi), sizin için bir imtihan ve bir zamâna kadar bir faydalanmadır.”
“Allahın belirlemiş olduğu vaktin, sizin için bir imtihan mı, yoksa size yaşamanız için verilmiş belli bir süremi dir, ben onu da bilemem.”
Olabilir ki cezanın tehiri sizi bir mihnete düşürmek [⁵] ve bir zamana kadar [⁶] sizi geçindirmek için olur, bunu bilemem.*
“Bilemem; belki bu (azabın ertelenmesi), sizin için bir sınamadır ve belli bir vakte kadar yararlanmadır.”
“Yaptığınız bunca kötülüklere rağmen hâlâ başınıza belâlar yağmıyorsa, bunun sebebini ben bilemem; belki de azâbınızın ertelenmesi, sizin için bir sınav ve ecel denilen süre gelip çatıncaya kadar, gözlerinizi hakka karşı kör eden bir oyalanmadır!”
Ve Elçi, son uyarıları yaptıktan sonra, Rabb’ine el açıp yalvararak:
“Bu (sürenin açıklanmaması) sizin için (belki) bir denemedir. (Belki de) belli bir vakte kadar (dünyadan) yararlanmanız (için verilen bir fırsat)tır. Ben bunu bilemem.” de.
Ve [bana gelince, Hesap Günü'ndeki] bu [gecikmenin] sizin için bir sınama mı, yoksa bir süreye kadar [merhameten yapılmış] bir erteleme mi 105 olduğunu ben bilemem.”
Azabın gecikmesi sizin için bir imtihan mıdır, yoksa kısa süreliğine verilmiş bir mühlet midir onu da bilemem. 16/61, 18/57- 58, 20/82, 35/45, 39/53...60
Ama ben; (bu ertelemenin) sizin için bir sınama ve kısa süreliğine verilmiş bir mühlet olup olmadığını herhalde bilemem.”
«Ve ben bilmem, belki o (mühlet verilmesi) sizin için bir imtihandır ve bir müddete kadar bir istifadedir.»
“Ne bileyim, belki de bu mühlet sizin için bir imtihandır ve hayattan biraz daha yararlandırma için yapılan bir ertelemedir. ”
Bilmem belki de o (azabın ertelenmesi) sizi denemek ve bir süreye kadar yaşatmak içindir
Bilemem, belki de o, (yani tehdit edildiğiniz cezanın geciktirilmesi) sizin için bir imtihandır.”
Bilemem, belki bu sizi denemek ve bir süreye kadar faydalandırmak içindir.
Size verilen mühlet bir sınama mı, yoksa belirli bir zamana kadar size tanınmış bir fırsat mı; onu da bilmiyorum.(22)*
Bilmiyorum, belki de o, sizin için bir fitnedir. Belirli bir süreye kadar bir nimetlendirmedir.
“daħı [175a] bilmezin ola kim ol fitnedür size daħı gönenmekdür bir zamāna degin.”
Mən bilmirəm, bəlkə də, (cəzanızın) tə’xirə salınması sizi imtahana çəkmək və bir müddət (əcəliniz çatana qədər) sizə gün-güzəran vermək üçündür”.
And I know not but that this may be a trial for you, and enjoyment for a while.
"I know not but that it may be a trial for you, and a grant of (worldly) livelihood (to you) for a time."(2766)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |