3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 105. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velekad ketebnâ fî-zzebûri min ba’di-żżikri enne-l-arda yeriśuhâ ‘ibâdiye-ssâlihûn(e)

Andolsun ki biz, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazdık: Şüphe yok ki yeryüzü, temiz kullarıma miras kalır.

Zebur, Ahd-i Atıyk'te "Mezâmir" diye anılır ve yüz elli mezmurdan ibarettir. Kur’ân'da istişhat edilen âyet, 37. mezmurun 29. âyetidir.

Yemin olsun ki Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebur’da da yazıp (belirttik ve Kur’an’da da va’ad ettik) ki: "(Sonunda) Yeryüzüne mutlaka salih kullarım varis olacak (galibiyet ve hâkimiyet, mü’min ve mücahitlerin eline geçecek)tir."

Tevrat'dan sonra Zebur'da da yazmıştık: “Yeryüzüne dürüst ve erdemli kullarım varis olacak” diye

Andolsun ki, Levh-i Mahfuz'dan, Allahın vahyettiği kutsal kitaplardan sonra Zebûr'da da, yeryüzüne, kutsal topraklara, ebedî Cennet yurduna, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar - sâlih ameller işleyen, kesinlikle benim şeriatıma bağlanan, bana boyun eğen sâlih kulla-rımın vâris olacağını yazmıştık.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/163; 17/55; 39/67.

Andolsun biz Zikir'den [13] sonra Zebur'da da: "Şüphesiz Arz'a salih kullarım varis olacaklardır" diye yazmıştık.

13.Bazı müfessirlere göre burada Zikir`le kastedilen Tevrat`tır, diğer bazılarına göre ise Levhi Mahfuz`dur.

Andolsun, biz Zikirden sonra Zebur'da da: 'Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır' diye yazdık.

Celâlim hakkı için, biz Tevrat'dan sonra (Davud'a verilen) Zebûr'da yazdık ki: “- Muhakkak cennet arzına, salih kullarım varis olacaktır.”

Zebur’da zikir(yasa ve bilgi)den sonra, “Yeryüzüne Benim iyi kullarım varis olacaklardır” diye yazdık.

Andolsun Zikir'den/Tevrat'tan sonra Zebûr'da da, “Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır” diye yazmıştık.

Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazdık ki, yeryüzüne onat olan kullarım vâris olacaklardır

Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da: “Yeryüzüne (dünyaya) muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır” diye yazmıştık.

Zebûr’da yazdığımız gibi arz cennet ’ibâdımıza kalacakdır.

And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık.

Andolsun, Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’da[370] da, “Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır” diye yazmıştık.

Zebur, Hz. Davud’a indirilen ilâhî kitap yahut da Peygamberlere indirilen ilâhî kitapların genel adıdır.

Andolsun zikirden sonra Zebûr’da da, “Yeryüzü iyi kullarıma kalacaktır” diye yazmıştık.

Andolsun Zikir'den sonra Zebur'da da: «Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır» diye yazmıştık.  

 Âyette geçen «Zikir»den maksat, -tercihe şâyan görüşe göre- Tevrat’tır. Ancak müfessirler, «Zikir» tabirinin levh-i mahfuz, «Zebur»un ise, Allah tara... Devamı..

Zikir'den sonra Zebur'da da, "Yeryüzüne benim erdemli kullarım varis olacak," diye yazıp belirtmiştik.

Bu yer ve gökler yenileriyle değiştirilecek ve erdemli kulların emrine verilecek (14:48).

And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebûr'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık.

Şanım hakkı için zikirden sonra Zeburda da yazmıştık: ki her halde Arz, ona benim salih kullarım vâris olacaktır

Kasem olsun ki, zikirden (Tevrât’tan) sonra Zebûr’da da, “Şüphesiz yeryüzüne, sâlih kullarım vâris olacak” diye yazmıştık.

Ve ant olsun ki Biz, zikirden¹ sonra zeburda², arza³ salih⁴ kullarımızın varis olacağını yazdık.

1- Her türlü hatırlatma ve öğütten sonra. 2- Mesajımızı içeren bütün kitaplarda. 3- Cennet yurduna. Ayetin cümle yapısından ve siyakından ve konu ... Devamı..

Andolsun, Tevrâtdan sonra Zebur da da yazmışızdır ki arza (ancak) saalih kullarım mîrascı olur.

And olsun ki Zikir'den (Tevrât'tan) sonra Zebûr'da da: “Gerçekten yeryüzüne sâlih kullarım vâris olacaktır” diye yazmıştık.

Ve şüphesiz, zikirden (ümmül kitaptan) sonra zebur’da (mesajımızı içeren hikmetlerle dolu bütün kitaplarda) da mutlaka (kıyamet günü tekrar yaratacağımız) arza (üzerinde cennetin bulunduğu ahiret yurduna) salih (dürüst ve erdemli) kullarım varis olacak diye yazmışızdır.*

(*) Burada ayette geçen (الزَّبُورِ) ‘’ez-Zubür’’ kelimesinden maksat peygamberlere gönderilen ilahi kitaplar olduğunu söyleyenlerin görüşleri daha is... Devamı..

Biz kitapların sahifeleri içinde, insanlara öğütler verdikten sonra “Yeryüzünü kullarımızdan doğru işleri yapanlar sahiplenecekler” diye bildirdik.

Ant olsun ki Tevrat’tan sonra Zebur’da da yazdık, işte yeryüzü iyi kullarıma kalacaktır.

* Biz, Tevrat/tan sonra [²] Zebur/da yazmıştık: Yere [³] salih kullarım vâris olur.

[2] Veya Levh-i Mahfuz'da yazdıktan sonra.[3] Veya Arz-ı Mukaddes'e, Cennete.

Andolsun Biz, zikirden/Tevrat’tan sonra Zebûr’da da, “Muhakkak ki yeryüzüne iyi ve yararlı işler yapan [sâlihûn] kullarım vâris olacaktır”³⁷ diye yazmıştık.

37 Krş. A’râf, 7/128. Tevrat’ın Mezmurlar bölümünde bu anlamda bir ayete rastlıyoruz: “Sâlihler yeri miras alır ve onda ebediyen otururlar.” (Bab:37/2... Devamı..

Şüphesiz biz Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da, “Hiç şüphesiz yeryüzüne salih kullarım varis olacaktır” diye yazdık.

Andolsun Biz, diğer bir adı da Zikir olan hikmetli öğüt ve uyarılarla dolu Tevrat’ı gönderdikten sonra, Zebur’da da yazdık ki; “Yeryüzüne, ancak ayetlerime iman eden dürüst ve erdemli kullarım vâris olacak ve sonunda cennet yurdu, onların ebedî vatanı olacaktır.

And olsun Yeryüzü’ne benim Salih (İyi) kullarımın mirasçı olacağını Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’da da yazdık!

Nitekim biz bunu, Tevrat’tan sonraki ilahî kitaplarda dahi kayda geçmiş ve: " Yeryüzüne sadece yapıcı barışsever kullarım hakim olacak " demiştik.

Muhakkak ki Musa’ya gönderdiğimiz kitaptan sonra Zebur’da da "Yeryüzüne muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır!" diye yazmıştık.

Yemin olsun ki [Zikr]’den (Tevrat’tan) sonra Zebur’da da “Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır.” diye yazmıştık. [*]

Benzer mesajlar: A‘râf 7:129, 137; İbrâhîm 14:14; Nûr 24:55; Kasas 28:5.

Yemin olsun ki zikir (olan Tevrât’tan) sonra, Zebûr’da da: “Şüphesiz yeryüzüne (hâkim olmaya) ancak salih kullarım vâris¹ olacaktır.” diye yazdık.

1 Mü’minlerin atalarından kalan mirasın peşine düştükleri gibi Allah’ın yaptığı bu vaadin de peşine düşmeleri kendilerine bir görevdir.... Devamı..

VE GERÇEK ŞU Kİ, [insanı] uyarıp öğüt verdikten sonra ¹⁰⁰ hikmetlerle dolu bütün ilahî kitaplarda yeryüzüne dürüst ve erdemli kullarımın varis olacağını kaydettik; ¹⁰¹

100 Lafzen, “Hatırlatıcıdan (zikr) sonra”. Kur’ânî zikr teriminin öteki anlam ve çağrışımları konusunda bkz. bu surenin 10. ayeti hk. 13. not.101 Zebû... Devamı..

Andolsun ki biz (Tevrat’tan) sonra Zebur’da da “Yeryüzüne iyi kullarım mirasçı olacaktır” diye yazmıştık. 25/15, 29/58- 59, 39/74, 40/8, 47/15

Ve doğrusu Biz, hatırlatıcı mesajların ardından,[²⁷⁷⁸] bütün İlâhî vahiylerin hikmet yüklü sayfasına[²⁷⁷⁹] “(Tekrar yarattığımız) bu yerin vârisi sâlih kullarım olacak” diye yazmışız.[²⁷⁸⁰]

[2778] Zikr için bkz: 20:99, not 82). [2779] Zebûr’u “hikmet yüklü sayfa” şeklindeki çevirimizin gerekçesi ve kelimenin kökeni hakkında bir tahlil ... Devamı..

Andolsun ki Biz; Zikir'de (Tevrat'ta) daha sonra da Zebur'da yazdığımız gibi, yeryüzüne sâlih kullarım varis olacaktır.

(Ey Muhammed ümmeti!.. "Allah; içinizden iman edip sâlih amel işleyenlere vaad etti ki: onlardan öncekileri nasıl vâris kıldı ise, onları da yeryüzüne... Devamı..

Ve muhakkak zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık.

Andolsun ki, Zebur'da Zikir'den sonra yazmıştık ki, muhakkak yere Benim sâlih kullarım vâris olacaklardır.

Şu kesindir ki Biz Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zeburda da: “Dünyaya salih kullarım varis olacaklar. Dünya onlara kalacak” diye yazmışızdır. [4, 163; 17, 55; 39, 67] {KM, Mezmurlar 37, 29; Matta 5, 4}

Cenab-ı Allah, Sûre boyunca naklettiği peygamber kıssalarında hükmeden ilahî bir kanuna dikkat çekerek, sûreyi hitama erdiriyor. Demek genel insanlık ... Devamı..

Andolsun Tevrat'tan sonra Zebur'da da: "Arza mutlaka iyi kullarım varis olacak (bu yer onların eline geçecek)" diye yazmıştık.

Biz Zebûr'da "Zikirden sonra arza sâlih kullarım vâris olacaklardır" diye yazdık.

O zikirden (levh-i mahfuzdan) sonra bütün kitaplara[*] da şunu yazdık: “Yeryüzü iyi kullarıma kalacaktır.”

[*] Kalın kitap demektir. Elif lâmlı olması, bunun bütün peygamberlere verilen kitaplar olduğunu gösterir. Keşşaf da bu görüşe yer vermiştir.... Devamı..

Zikir (Tevrat)'den sonra Zebur'da da yeryüzüne salih kullarımın mirasçı olacağını yazmıştık.

And olsun, Biz Tevrat'tan sonra Zebur'da da “Yeryüzüne, onu ıslah ve imar eden kullarım vâris olacak” diye yazdık.

Yemin olsun, zikirden sonra Zebur'da şunu yazmıştık: Yeryüzüne benim iyilik ve barış seven kullarım vâris olacaktır.

daħı bayıķ yazduķ gökden inen kitāblar içinde lavha’l maḥfūz’dan śoñra bayıķ yir mįrāŝ ala anı śāliḥ ķullarum.

Daḫı biz yazduḳ Zebūrı ẕikrden ṣoñra. Taḥḳīḳ yiri mīrāẟ ider benüm ṣāliḥḳullarum.

Biz kitabdan (Tövratdan, yaxud lövhi-məhfuzdan) sonra Zəburda da (cənnət torpağına, yer üzünə və ya müqəddəs) torpağa yalnız Mənim saleh bəndələrimin daxil olacağını yazmışdıq.

And verity We have written in the Scripture, after the Reminder: My righteous slaves will inherit the earth:

Before this We wrote in the Psalms,(2759) after the Message (given to Moses):(2760) My servants the righteous, shall inherit the earth."

2759 Zabur. the Book of the Psalms of David. The name of David is expressly mentioned in connection with the Zabum in 4:163 and 17:55, although there ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.