Feaḣrace lehum ‘iclen ceseden lehu ḣuvârun fekâlû hâżâ ilâhukum ve-ilâhu mûsâ fenesiy(e)
O, onlara bir buzağı heykeli yapmıştı ki böğürmedeydi. O ve ona uyanlar işte bu dediler, sizin de mabudunuz, Musa'nın da mabudu, fakat Musa, unuttu bunu.
Böylece (Samiri) onlara (ağzından başlayıp arka tarafına kadar boru gibi uzanan boşluktan geçen havanın sesiyle, sanki) böğüren bir buzağı heykeli döküp çıkardı, “İşte, sizin ilahınız da, Musa’nın ilahı da budur; fakat (Musa bunu size söylemeyi) unuttu” diyerek (halkı saptırmıştı).
Derken Sâmirî onlara böğüren bir buzağı heykeli yapıp çıkardı. Samiri ve arkadaşları: “İşte sizin ilahınız da, Musa'nın ilahı da budur, ne var ki Musa geçmişteki bu gerçeği unuttu!” dediler.
Sâmirî, onlara böğüren bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Sâmirî ve adamları:
“İşte sizin de, Mûsâ'nın da ilâhı budur” dediler. Sâmirî Mûsâ'nın ilâhî tebliğini ne çabuk unuttu.
Sonra onlara böğüren buzağı heykeli çıkardı. Dediler ki: "Sizin ilâhınız da Musa'nın ilâhı da işte budur. Fakat o unuttu."
Böylece onlara böğüren bir buzağı heykeli döküp çıkardı, 'İşte bu sizin ilahınız, Musa'nın ilahı da budur; fakat (Musa) unuttu' dediler.
Nihayet (o erimiş mücevherattan) onlara, (Samirî = İsrail Oğullarından Samire adlı bir kabileye mensub olan münafık adam) cesedlenmiş bir dana çıkardı ki, böğürmesi var. Bunun üzerine Samirî ve ona uyanlar şöyle dediler: “- İşte sizin de, Mûsa'nın da ilâhı budur. Fakat (Mûsa bunu) unuttu, (bunu bulmak için Tûr'a gitti.)”
O mücevherattan, böğüren cesetli bir buzağıyı onlar için ortaya çıkardı. Onlar: “İşte sizin de Musa’nın da ilahı budur. Fakat Musa unutmuştur” dediler.
Sâmirî onlara, böğüren bir buzağı heykeli yaptı. Bunun üzerine, “İşte bu, sizin de Mûsâ'nın da tanrısıdır. Fakat o bunu unuttu” dediler.
Büyücü ses veren bir buzağı heykeli yaptı onlarçin; dediler ki: «işte budur sizin de, Musanın da Tanrısı, Musa bunu unuttu !»
Ve bunları eritdikden sonra bir buzağı heykeli vücûda getürdi. Sâmirî ve ittibâ’ı bize "Bu sizin ve Mûsâ’nın Allâh’ıdır. Fakat sonra unutdı" cevâbını virdiler.
Bunun üzerine Samiri onlara böğüren bir buzağı heykeli ortaya koydu. O ve adamları: "Bu sizin de Musa'nın da tanrısıdır, ama o unuttu" dediler.
Böylece (Sâmirî) onlar için böğürmesi olan bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. (Sâmirî ve adamları) “Bu sizin de ilâhınızdır, Mûsâ’nın da ilâhıdır. Öyle iken Mûsâ, (ilâhını burada) unuttu (da onu Tûr’da aramaya gitti)” dediler.[359]
Derken onlara böğürebilen bir buzağı heykeli yaptı. (Ona uyanlar) “İşte bu sizin de tanrınız, Mûsâ’nın da tanrısıdır, fakat o bunu unuttu” dediler.
Bu adam, onlar için, böğürebilen bir buzağı heykeli icat etti. Bunun üzerine: İşte, dediler, bu, sizin de, Musa'nın da tanrısıdır. Fakat onu unuttu.
Onlar için, böğüren bir buzağı heykeli çıkardı. "İşte sizin ve Musa'nın tanrısı budur, fakat o (Musa) unuttu," dediler.
Nihayet Sâmirî onlara böğüren bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Bunun üzerine Sâmirî ve adamları: "İşte sizin de, Musa'nın da ilâhı budur, ama o unuttu" dediler.
87,88. Biz dediler, senin va'dine kendiliğimizden hulfetmedik ve lâkin o kavmin ziynetinden bir takım ağırlıklar yüklenmiş idik, onları ateşe attık, kezalik sâmirî de bıraktı derken onlara bir dana, böğürmesi var bir cesed çıkardı, bunun üzerine dediler ki işte bu sizin ilâhınız ve Musânın ilâhı fakat unuttu
(Nihâyet Sâmirî, ateşe attıkları o mücevheratı eritip) onlara böğüren bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. (Bunun üzerine Sâmirî ve adamları,) ‘İşte sizin de, Mûsâ’nın da ilâhı budur, fakat onu unuttu’, dediler.”
Böylece onlara böğürmesi olan bir boğa¹ cesedi² çıkardı. Ve onlara: “Bu sizin de ilahınız Mûsâ'nın da. Ancak Mûsâ onu unuttu.”³ dediler.
Hulâsa: «O, kendilerine böğüren bir buzağı heykeli (döküb) çıkarmışdı. (Gerek o, gerek avenesi): «İşte sizin de, Musânın da Tanrısı budur! Fakat (Musa) unutdu» demişlerdi.
Derken (Sâmirî) onlara, böğürmesi olan bir buzağı heykeli (ortaya) çıkardı; Bunun üzerine (Sâmirî ve adamları): “İşte sizin de ilâhınız, Mûsânın da ilâhı budur; fakat (o bunu) unuttu” dediler.
Sonra (Samiri) erimiş ziynetlerden böğüren bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Kavminden bazıları “İşte bu, sizin ve Musa’nın ilahı idi, sonra Musa (onu size söylemeyi) unuttu” dediler.
Derken Samairi ateşten öyle bir buzağı kalıbı çıkardı ki böğürüp duruyordu. İşte bu sizin de tanrınızdır. Musa’nın da tanrısıdır. Ancak Musa şimdi onu unuttu" dediler.
Böylece (Sâmirî) onlar için böğürmesi olan bir buzağı heykelini (kalıbından) çıkardı. Sonra da (Sâmirî ve ona aldananlar), “Bu sizin de Musa’nın da tanrısıdır, fakat o unuttu” dediler.
Böylece onlara böğürmesi olan bir buzağı heykeli (ortaya) çıkardı. Ardından, “İşte, sizin de ilahınız, Musa'nın da ilahı budur; fakat (Musa) unuttu” dediler.
Derken Sâmirî, onlara, ancak bu zinet eşyalarıyla edinip sahiplenebilecekleri, rüzgar esip içinden geçtikçe böğürür gibi bir ses çıkaran bir buzağı heykeli yaptı. Bu hayret verici heykeli gören pek çokları, “İşte, sizin ilâhınız da, Mûsâ’nın ilâhı da budur fakat Mûsâ Rabb’inin burada olduğunu unutmuş olmalı ki, O’nu dağ başında aramaya gitti.” dediler.
Onlar için Böğürmesi olan bir heykel buzağı çıkardı:
-“Sizin ilahınız, Musa’nın da ilahı budur; ama unuttu” dediler.
Samirî onlara böğürebilen kocaman bir buzağı heykeli yapmıştı. Samirîler: " Bu dediler, hem sizin tanrınız, hem de Musa'nın unutup gittiği tanrısı. "
Samiri onlara rüzgâr estikçe böğüren bir buzağı heykeli yaptı. Sonra dedi ki; "Bu sizin de ilahınız. Musa’nın da ilahıdır. Musa bu gerçeği unutarak Tur dağına İlahını aramaya gitti!"
(Samiri), onlar için (önlerine), boğuk bir sese sahip ceset şeklinde bir buzağı heykeli çıkarmıştı. [*] (Birbirlerine) “İşte bu, sizin de Musa’nın da ilahıdır. Fakat Musa (bunu) unuttu!” demişlerdi.
Böylece (Samiri ve adamları) onlara, böğürme sesi verebilen¹ bir buzağı heykeli yaparak: “İşte sizin de Mûsa’nın da ilâhı budur. Ama (Mûsa, onu) unuttu.” dediler.
Fakat sonra, [onların Musa’ya anlattıklarına göre, ⁷⁴ Sâmirî] onlara [erimiş altından], böğüren bir buzağı heykeli ⁷⁵ yapıp çıkardı; ve bunun üzerine onlar da [birbirlerine:] “İşte sizin tanrınız da, Musa’nın tanrısı da budur; ne var ki, o [geçmişini] unuttu!” ⁷⁶ dediler.
Evet Samiri onlara böğürme sesi çıkaran bir buzağı heykeli çıkarttı ve: – İşte, sizin de ilahınız, Musa’nın da ilahı budur. Ne var ki o, bunu unuttu, dediler. 7/148...156, 20/85...93
Derken o onların önüne, böğürme sesi çıkaran bir inek yavrusu heykeli çıkarttı. Daha sonra da (birbirlerine) “İşte sizin de ilâhınız Musa’nın da ilâhı buydu; fakat o unuttu!” dediler.[²⁶¹³]
(Evet) Sâmiri kendilerine, böğüren bir buzağı heykeli çıkarmıştı ve (Sâmiri ile onun baştan çıkardığı kimseler) onlara: "İşte bu, sizin de Musa'nın da ilahıdır. O, bunu unuttu (kaybetti de Tur'da aramaya gitti) demişlerdi. (Böylece onları kandırıp, doğru yoldan saptırmışlardı.)
Onlara, böğürmesi olan bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Dediler ki, "Bu sizin ilahınız, Mûsâ’nın da ilahıdır, fakat o (Musa) unuttu".
Derken onlara bir buzağı böğürmesi olan bir ceset çıkardı. Dediler ki: «Bu sizin ilâhınızdır ve Mûsa'nın ilâhıdır, fakat unutmuş.»
Derken o, ahali için böğürme marifeti olan bir buzağı heykeli döküp çıkardı. Samirî ve arkadaşları: “İşte bu, sizin de, Mûsâ'nın da tanrısıdır, ama Mûsâ bunu unuttu! ” dediler.
Onlara, böğürmesi olan bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Dediler ki, "Bu sizin de tanrınız, Musa'nın da tanrısıdır, fakat o unuttu".
O ateşden, Sâmirî bir buzağı sûreti çıkardı. O sûretde bir nev'i böğürmek vardı. O ve etbâ'ı: "Bu sizin ilâhınız ve Mûsâ'nın ilâhıdır. Mûsâ giderken burada unutdı" didiler diye serd-i ma'zeret itdiler.
Sonra Samiri (ateşten[1]) onlara böğürebilen bir buzağı heykeli çıkarmıştı. Bunun üzerine şöyle demişlerdi: “Bu sizin ilahınızdır (tanrınızdır). Musa’nın da ilahıdır ama o, onu unuttu.”
Böylece o, kendilerine böğüren bir buzağı heykeli çıkardı ve:-Bu, sizin ilahınızdır, Musa'nın da ilahıdır. Fakat o unuttu, dediler.
Böylece Sâmirî onlara böğüren bir buzağı heykeli yaptı. “İşte sizin ve Musa'nın tanrısı budur,” dediler. “Fakat Musa onu burada unuttu.”
Sâmirî onlar için, böğürmesi olan bir buzağı heykeli çıkardı. Dediler ki: "Bu, hem sizin hem de Mûsa'nın tanrısıdır. Ama Mûsa unuttu."
pes çıķardı anlaruñ içün bir buzaġu tenlü anuñ mölemegi var. pes eyittiler “budur Tañrı’ñuz daħı mūsā Tañrı’sı pes unıttı mūsā ”
Pes anlara bir buzaġu çıḳardı ki āvāzı çıḳardı. Eyitdiler: Bu sizüñTañrıñuzdur, Mūsānuñ daḫı Tañrısı budur, didiler.
(Oda atılmış qızıl-gümüş əridikdən sonra Samiri çuxurun içində) onlara böyürən bir buzov heykəli (düzəldib) çıxartdı. (Samiri və onun yoldan çıxartdığı bir neçə kişi) dedilər: “(Ey İsrail oğulları!) Bu sizin tanrınızdır. Musanın da tanrısı budur, lakin unutmuşdur”. (Musa heykəli itirmiş, onu axtarıb tapmaqdan ötrü Tur dağına getmişdir).
Then he produced for them a calf, of saffron hue, which gave forth a lowing sound. And they cried: This is your God and the God of Moses, but he hath forgotten.
"Then he brought out (of the fire) before the (people) the image of a calf:(2609) It seemed to low:(2610) so they said: This is your god, and the god of Moses, but (Moses) has forgotten!"(2611)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |