8 Eylül 2024 - 4 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tâ-Hâ Suresi 81. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kulû min tayyibâti mâ razaknâkum velâ tatġav fîhi feyehille ‘aleykum ġadabî(s) vemen yahlil ‘aleyhi ġadabî fekad hevâ

Sizi rızıklandırdığımız tertemiz şeyleri yiyin ve bu hususta taşkınlık etmeyin, sonra size gazabım vacip olur ve kime gazabım vacip olursa uçuruma yuvarlanır, helak olur gider.

"Size rızık olarak verdiklerimizden temiz olanlarından yiyin, bu konuda haddinizi aşıp azgınlığa düşmeyin, yoksa gazabım üzerinize kaçınılmaz olarak iner ki: Benim gazabım, kimin üzerine inip (çarpıverirse), muhakkak o, tepetaklak düşmüş ve yıkılıp gitmiştir" (dedik.)

Ve şöyle dedik: “Size rızık olarak verdiğimiz temiz ve hoş şeylerden yiyin, ama bunda ölçüyü aşmayın, yoksa gazabıma uğrarsınız. Benim gazabıma uğrayan kimse bilsin ki, gerçekten uçuruma yuvarlanır, helak olur.

“Size rızık olarak verdiğimizin helâlinden, temizinden, sağlıklısından lezizinden yeyin. Bu hu-susta ölçüyü aşmayın, taşkınlık ve nankörlük etmeyin. Yoksa üzerinize gazabımın inmesi vacip hale gelir. Kimlerin üzerine gazabımın inmesi vacip hale gelirse, o artık mahvolmuştur.”

Size rızık olarak verdiklerimizin temizlerinden yiyin ve bu konuda taşkınlık etmeyin. Yoksa gazabım üzerinize iner. Kimin üzerine gazabım inerse, o, uçuruma yuvarlanmıştır.

Size, rızık olarak verdiklerimizden temiz olanlarından yiyin, bu konuda azgınlık yapmayın, yoksa gazabım üzerinize kaçınılmaz olarak iner: benim gazabım, kimin üzerine inerse, muhakkak o, tepetaklak düşmüştür.

Size verdiğimiz rızıkların en temizlerinden yeyin ve rızık hususunda taşkınlık (israf ve nankörlük) etmeyin ki, sonra üzerinize gazabım iner. Kimin üzerine de gazabım inerse, muhakkak o uçuruma düşmüştür.

Artık size verdiğim rızıkların güzellerinden yiyin. Onda azgınlık etmeyin, üzerinize Benim gazabım düşer. Gazabım kimin üzerine düşerse, o kesinlikle uçuruma yuvarlanmıştır.

“Verdiğimiz nimetlerin temizlerinden yiyiniz, aşırı gitmeyiniz! Aksi taktirde gazabıma uğrarsınız. Benim öfkem kime inerse, biliniz ki o mahvolmuştur.”

Verdiğimiz azıkların arısından yiyiniz, bu yolda azgınlık etmiyesiniz, öfkem kime dokunursa, yuvarlanır uçuruma

Size verdiğimiz rızıkların en temizlerinden yiyiniz ve bu hususta taşkınlık (israf ve nankörlük) etmeyiniz! Yoksa gazabıma uğrarsınız. Her kim ki gazabıma uğrarsa, o kimse gerçekten kendini bütünüyle yıkıma sürüklemiştir!

Size virdiğimiz erzâkı ekl idiniz fakat haddi tecâvüz idüb de gazabımıza dûçâr olmayınız çünki gazabımıza dûçâr olan helâk olur.

Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin, bunda aşırı gitmeyin ki gazabımı haketmeyesiniz. Gazabımı hakeden kimse muhakkak mahvolur.

“Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helâl olanlarından yiyin. Bu konuda aşırı da gitmeyin, yoksa üzerinize gazabım iner. Gazabım da kimin üzerine inerse, o muhakkak helâk olmuş demektir.”

Size rızık olarak verdiğimiz iyi ve temiz şeylerden yiyin ama bunda ölçüyü aşmayın, yoksa gazabıma uğrarsınız; kim gazabıma uğrarsa artık uçuruma yuvarlanmış demektir.

Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yeyiniz, bu hususta taşkınlık ve nankörlük de etmeyiniz; sonra sizi gazabım çarpar. Her kim ki kendisini gazabım çarparsa, hakikaten o, yıkılıp gitmiştir.

Size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yeyiniz ve bu konuda taşkınlıkta bulunmayın; yoksa gazabıma uğrarsınız. Gazabıma uğrayanlar düşmüştür.

Size verdiğimiz rızıkların en temizlerinden yiyin ve bunda taşkınlık etmeyin, sonra üzerinize gazabım iner. Kimin üzerine de gazabım inerse, muhakkak o mahvolur.

Size verdiğimiz rızıkların en hoşlarından yeyin ve hakkında tuğyan etmeyin ki sonra üzerinize gadabım iner, her kim üzerine de gadabım inerse o uçuruma gider

Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin, bu hususta (verilen nimetler karşısında şımararak, şükür etmeyerek,) haddi aşmayın, yoksa gazabıma uğrarsınız. Kasem olsun ki, benim gazabıma uğrayan kimse helâk olur!

Size rızık olarak verdiğimiz temiz şeyleri yiyin. Bu konuda aşırılık yapmayın. Yoksa gazabıma uğrarsınız. Kim gazabıma uğrarsa, kesinlikle o tepetaklak olmuştur.

Size rızklandığımız şeylerin en temizlerinden yeyin, bu hususda taşkınlık (ve nankörlük) etmeyin. Sonra üstünüze gazabım vaacıb olur. Benim gazabım da kimin üzerine vaacıb olursa muhakkak ki o, (helak uçurumuna) yuvarlanmışdır.

Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yiyin; bu hususda aşırı gitmeyin; yoksa üzerinize gazabım vâcib olur! Kimin de üzerine gazabım vâcib olursa, artık gerçekten (o, uçuruma düşüp) helâk olmuştur.

(Ve şöyle dedik:) "Size rızık olarak verdiğimiz temiz (helal, sağlığa zararlı olmayan) şeylerden yiyin ve (birbirinizin hakkını alarak) azgınlık (zulüm) yapmayın, yoksa gazabım (azabımla ilgili hükmüm) üzerinize kaçınılmaz olarak iner. Benim azabım kimin üzerine hak olursa, muhakkak o, düşüp yıkıma uğramıştır. *

(*) Ayetlerde Allah hakkında geçen (غضَبِ) ifadesi, ‘’onun hak edene azabı veya azapla ilgili hükmdür, yoksa öfkelenmek ve kızmak değildir, zira yüce ... Devamı..

Size verdiğim rızıkların temiz olanlarını yiyin. Kesinlikle yeme içmede taşkınlık etmeyin (haram olanları yemeyin). Eğer taşkınlık ederseniz, o zaman öfkem sizin üzerine hak olur. Azabım kimin üzerine hak olmuşsa, artık o kimse yok olmuştur.

Size azık olarak verdiğimiz iyi nesnelerden yiyin. Bunlara karşı nankörlük etmeyin. Yoksa öfkem sizi çarpar. Öfkem herkimi çarpmışsa o gerçekten uçuruma yuvarlanmıştır.

Size verdiğimiz pâk rızkı yeyin, bu hususta taşkınlık etmeyin, yoksa sizi hışmım çarpar, her kimi hışmım çarparsa o, muhakkak uçuruma düşer.

“Size rızık olarak verdiğimiz temiz şeylerden yiyin. Bu konuda aşırı da gitmeyin, yoksa gazabıma maruz kalırsınız. Gazabıma kim maruz kalırsa, o mutlaka uçuruma yuvarlanmıştır [hevâ].”

Size, rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin, bu konuda azgınlık yapmayın, yoksa gazabım üzerinize kaçınılmaz olarak iner. Benim gazabım kimin üzerine inerse, muhakkak o, düşüp yıkıma uğramıştır.

“Size bahşettiğimiz temiz ve helâlrızıklardan yiyin, fakat bunda ölçüyü aşmayın; yoksa gazâbım tepenize iner! Her kim de gazâbıma uğrarsa, helâk olup uçuruma yuvarlanmış demektir!”

Sizi rızıklandırdığımız şeylerin temizlerinden yiyin! Bunda azgınlık etmeyin! Yoksa benim gazabım üzerinize iner. Benim gazabım kimin üzerine inerse, kesinlikle uçuruma / boşluğa düşmüştür.

Size verdiğimiz bu gıdaların sağlıklı olanlarından yiyin dedik. Aşırılığa kaçmayın, yoksa öfkeme muhatap olursunuz dedik. Benim öfkeme muhatap olanlar, cehennemi boylar.

İstedik ki size verdiğimiz rızkın temizlerinden yiyin! Taşkınlık yaparak size verdiğim temiz rızıkları haram yollarda harcamayın! Birbirinize haksızlık yaparak verdiklerime sahip çıkmayın! Verilenleri adalet içinde paylaşın! Değilse gazabım üzerinize iner. Kimin üstüne gazabım inerse ateşe atılır.

Size rızık olarak verdiğimiz tertemiz şeylerden yiyin; bu konuda sınırı aşmayın! Sonra gazabım size gelir. Gazabım kime gelirse elbette o yıkılıp gitmiştir.

(Ey İsrâil oğulları!) Size verdiğimiz rızıkların, temizlerinden yiyin ve bu konuda sakın azgınlık yapmayın. Yoksa üzerinize gazabım mutlaka iner. Benim gazabımın üzerine indiği kimse de kesinlikle boşa gider.

[ve şöyle dedik:] “Size rızık olarak verdiğimiz temiz ve hoş şeylerden yiyin ama bunda ölçüyü aşmayın; ⁶⁵ yoksa, gazabıma uğrarsınız; Benim gazabıma uğrayan kimse, bilin ki, gerçekten kendini bütünüyle yıkıma sürükleyen kimsedir!” ⁶⁶

65 Yahut: “kibirli, kendini beğenmiş kimseler gibi davranmayın” -Yani, “size bahşedilen nimetleri, Hz. İbrahim’in soyundan gelmiş olmanızın size sağla... Devamı..

Size verdiğimiz rızıkların temiz ve helal olanlarından yiyin fakat nankörlük ederek azgınlaşmayın aksi halde gazabımı hak etmiş olursunuz. Kim benim gazabımı hak ederse tepetaklak olur gider. 5/111...115

(ve demiştik ki): “Size verdiğimiz rızıklarla beslenin, fakat bu hususta sınırı aşmayın; aksi halde gazabımı hak etmiş olursunuz! Kim benim gazabımı hak ederse, işte o artık tepe taklak gitmiş olur.[²⁶⁰⁶]

[2606] Zira: şükre vesile olan nimet daha büyük nimeti, nankörlük edilen nimet ise gazabı celbeder.

(Bundan sonra Rabbinize şükredin de) Size, rızık olarak verdiklerimizin temizlerinden (helal olanlarından) yeyin ve bu hususta taşkınlık etmeyin (nankörlükte bulunmayın) yoksa gazabıma uğrarsınız. Gazabımı hak eden ise muhakkak helake uğrar.

"Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helâl olanlarından yiyin. Bu konuda aşırı da gitmeyin, yoksa üzerinize gazabım iner. Gazabım da kimin üzerine inerse, o muhakkak helâk olmuş demektir. "

Size rızk olarak verdiğimiz şeylerin temizlerinden yiyiniz ve onda aşırı gitmeyiniz, sonra üzerinize gazabım teveccüh eder ve kimin üzerine gazabım teveccüh ederse artık helâk olmuş olur.

O halde size verdiğimiz rızıkların en hoş ve temiz olanlarından yiyin, ama bu hususta taşkınlık yapmayın, yoksa gazabım tepenize iniverir. Kimi de gazabım çarparsa artık o uçuruma düşmüştür.

Size verdiğimiz rızkın temizlerinden yeyin, ama bu hususta taşkınlık etmeyin; sonra gazabım üzerinize iner, kimin üstüne gazabım inerse o, düşmüş(mahvolmuş)tur.

"Rızık iylediğimiz güzel ve helâl şeylerden yiyiniz ve onda haddi tecâvüz itmeyiniz ki üzerinize gadabım hak olur. Her kime ki gadabım hak olmuşdur, o tahkîk helâk oldı."

Size verdiğimiz rızıkların temiz ve helal olanlarından yiyin ama taşkınlık etmeyin. Yoksa gazabımı (öfkemi) hak edersiniz. Kim gazabımı hak ederse yıkılıp gider.

Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin. Bu hususta azgınlık etmeyin. Yoksa gazabıma uğrarsınız. Gazabıma uğrayan yok olur gider.

Size verdiğimiz helâl ve temiz rızıklardan yiyin. Sakın bunlarda haddi aşmayın; yoksa gazabıma müstehak olursunuz. Gazabımı hak eden ise, helâk çukuruna yuvarlanmış demektir.

Size verdiğimiz rızkın temizlerinden yiyin! Bu konuda azgınlık etmeyin! Yoksa öfkem üzerinize çöker. Ve kimin üstüne öfkem inerse o uçuruma gider.

yiñ ḥelāllerden anı kim rūzį virdük daħı ḥaddan geçmeñ anuñ içinde pes ine üzerüñüze ķaķımaġum. daħı her kim ine üzerine ķaķımaġum bayıķ düşdi oda.

Yiñüz yaḫşılarından size virdügümüz rızḳuñ, daḫı azmañuz şükrine ḫalelbile, üstüñüze benüm ġażabum düşer. Kimüñ üstine benüm ġażabum düşse ol helāk olur.

Sizə verdiyimiz ruzilərin təmizindən (halalından) yeyin, lakin bunda həddi aşmayın (israfçılıq, xəsislik və nankorluq etməyin, ehtiyacı olana şər’i qayda üzrə kömək göstərin), yoxsa qəzəbimə düçar olarsınız. Qəzəbimə düçar olan isə mütləq uçuruma düşüb bədbəxt (cəhənnəmlik) olar.

(Saying): Eat of the good things wherewith We have provided you, and transgress not in respect thereof lest My wrath come upon you; and he on whom My wrath cometh, he is lost indeed.

(Saying): "Eat of the good(2602) things We have provided for your sustenance, but commit no excess therein, lest My Wrath should justly descend on you: and those on whom descends My Wrath do perish indeed!(2603)

2602 Cf. 2:57 and n. 71; and 7:160.1 should like to construe this not only literally but also metaphorically-'Allah has looked after you and saved you... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.