İnnâ âmennâ birabbinâ liyaġfira lenâ ḣatâyânâ vemâ ekrahtenâ ‘aleyhi mine-ssihr(i)(k) va(A)llâhu ḣayrun ve ebkâ
Gerçekten de biz, hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüden dolayı girdiğimiz günahları yarlıgaması için inandık Rabbimize ve Allah, daha hayırlıdır, verdiği karşılık da daha sürekli.
"Bizim (hem bilmeden) yaptığımız hatalarımızı (hem de) senin bize zorla yaptırdığın sihir (günahımızı) bağışlaması umuduyla Allah’a iman ettik. Çünkü Allah, (sevabı) daha hayırlıdır ve (cezası) daha sürekli (Bâki) olandır."
Açıkcası biz, hatalarımızı ve bize sihirle zorla yaptırdığın hatadan dolayı, girdiğimiz günahları bağışlaması umuduyla, Rabbimize inandık. Çünkü Allah'ın mükafatı daha hayırlı, cezası da daha süreklidir.”
“Biz, hatalarımızı, günahlarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın sihiri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Sonsuz hayır da, hayırlı olanı seçmek de Allah'ın elindedir. Bâki olan Allah'tır.”
'Gerçekten biz Rabbimize iman ettik; günahlarımızı ve sihir dolayısıyla bizi kendisine karşı zorlayarak-sürüklediğin (suçumuzu) bağışlasın. Allah, daha hayırlıdır ve daha süreklidir.'
Doğrusu biz, hem günahlarımıza, hem bizi zorladığın sihre karşı, bizi bağışlasın diye Rabbimize iman ettik. Allah (sevabca senden) daha hayırlı ve (azab verme bakımından da) daha devamlıdır.
Şüphesiz biz Rabbimize inandık ki; yanlışlarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlasın. Allah daha yararlıdır ve asıl ebedî olan O’dur.” dediler.
72,73. Büyücüler, “Seni, bize gelen delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap! Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçerlidir. Biz şüphesiz, kendi hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. En üstün ve kalıcı olan Allah'tır” dediler.
Tanrımıza inandık; bağışlaya bizim suçlarımızı, zorladığın büyüyü de; Allah daha hayırlı, Allah daha da sonsuz
“Biz Rabbimize inandık. O, bize zorla yaptırdığın sihirlerden dolayı işlediğimiz günahlarımızı ve hatalarımızı bağışlayacaktır. Allah'ın ödülü, herkesinkinden daha üstün ve daha kalıcıdır” dediler.
"Biz rabbimize inandık Allâh bizi icrâsına icbâr itdiğin sihirlerden ve günâhlardan dolayı ’afv itsün Allâh senden daha hayırlı ve bâkîdir."
72,73. İman eden sihirbazlar: "Seni, gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin. Doğrusu biz, yanılmalarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah'ın vereceği mükafat daha iyi ve daha devamlıdır" dediler.
“Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah’ın vereceği mükâfat daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”
Hatalarımızdan ve bize zorla yaptırdığın sihirden ötürü bizi bağışlaması için rabbimize kesin olarak iman ettik. Hayırlı ve sürekli olan Allah’tır.”
«Bize, hatalarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah hem daha hayırlı hem daha bâkidir.»
"Biz Rabbimize inandık ki hatalarımızı ve bizi zorla yaptırdığın büyücülüğü bağışlasın. ALLAH daha iyidir ve daha Süreklidir."
"Doğrusu biz hem günahlarımıza, hem bizi zorladığın sihre karşı, bizi bağışlasın diye, Rabbimize iman ettik. Allah (sevabça senden) daha hayırlı ve (azab verme bakımından da) daha devamlıdır."
Doğrusu biz günahlarımıza ve bizi zorladığın sihre karşı bize mağrifet etsin diye rabbımıza iyman ettik, Allah, hem daha hayırlı hem daha bakalıdır
Şüphesiz biz, hatalarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın sihiri bağışlaması için Rabbimize îmân ettik. Allah (’ın vereceği mükâfat, senin vereceklerinden) daha hayırlı, (azabı da senin yapacaklarından daha şiddetli ve) daha süreklidir.”
«Biz günâhlarımızı ve bizi zorladığın sihri yarlığaması için Rabbimize gerçek îman etdik. Allah (ın sevabı seninkinden) daha hayırlı, (azâbı da seninkinden) daha süreklidir».
“Şübhesiz biz, Rabbimize îmân ettik ki, günahlarımızı ve bizi kendisine zorladığın bu sihirden bizi bağışlasın! Allah('ın mükâfâtı) hayırlı ve (azâbı) daha devamlıdır!”(dediler).
“Şüphesiz biz, Rabbimize iman ettik ki, günahlarımızı ve bizi kendisine zorladığın bu sihirden bizi bağışlasın! Allah(’ın mükâfatı) hayırlı ve daha devamlıdır!”(dediler).
“Hatalarımızı bize bağışlaması için, sen sihirden dolayı yenilgimizi hoş görmesen dahi, biz Rabbimize iman ettik. Allah’ın (verdikleri) daha hayırlı ve daha kalıcı” dediler.
İşte biz çalabımıza inandık, yaptırdığın büyüleri yarlıgaması için. Allah yeydir, sonsuzdur."
Biz suçlarımızı, bize zorla yaptırdığın büyüyü Rabbimizin yarlıgaması için ona İman ettik. Allah senden hayırlıdır, azabı daha süreklidir» dediler.
“Muhakkak ki biz, günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri bağışlaması için Rabbimize inandık. Allah’ın mükâfatı daha hayırlı ve daha kalıcıdır” dediler.
“Gerçekten biz Rabbimize günahlarımızı ve bizi kendisine karşı zorlayarak sürüklediğin sihir ile ilgili şeyi (suçumuzu) bağışlasın diye iman ettik. Allah, daha hayırlıdır ve daha süreklidir.”
İşte biz, bugüne kadar işlediğimiz günahlarımızı affetmesi ve bizi zorlaman yüzünden Mûsâ’ya karşı yaptığımız büyücülüğü bağışlaması umuduyla Rabb’imize iman ettik! Çünkü Allah’ın vereceği mükâfât, senin bize vaadettiğin her şeyden daha iyi ve daha süreklidir.” Böylece, sabahleyin Mûsâ’ya meydan okuma cüretini gösteren sihirbazlar, aynı günün akşamı şehâdet şerbetini içerek en yüce makâma ulaştılar. Bu olay, Firavunun bütün suçlamalarını anlamsız kılmış ve Hz. Mûsâ’nın Peygamberliğini gözler önüne sermişti. Firavuna ve onun izinden yürüyenlere gelince:
-“Biz, rabbimize inandık. Yanlışlarımızı ve Sihir’den bizi zorladığın şeyleri bizim için bağışlasın! Allah en hayırlı ve en bâkî / kalıcıdır”.
Biz ise, Rabb'imize, suçlarımızı bağışlar ve başımıza sardığın bu büyü belâsından bizi kurtarır diye inandık Çünkü hayırlı ve kalıcı olan Allah’tır. "
"Biz Rabbimize inandık! O bizim günahlarımızı, senin bize zorla yaptırdığın yalancılığı, sahtekârlığı, hilekârlığı bağışlasın! Elbette Allah daha hayırlıdır. O’nun mükâfatı ve cezası daha süreklidir."
(Ve devamla): “Biz, Rabbimize günâhlarımızı ve sihir dolayısıyla bizi kendisine karşı zorladığın (suçlarımızı) bağışlaması için îman ettik. Allah (senden) daha hayırlı ve (azap verme bakımından) daha devamlıdır.” (dediler.)
Bize gelince, açıkçası biz, hatalarımızı ve bize sihir alanında zorla yaptırdığın şeyleri bağışlaması umuduyla Rabbimize inandık: ⁵⁶ çünkü Allah [umut bağlananların] en hayırlısı ve en kalıcısıdır”. ⁵⁷
Şüphesiz ki biz, günahlarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın sihri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah, inanılmaya en layık ve en kalıcısıdır. 7/104...145
Şu kesin ki biz, hatalarımızı ve senin bizi icra etmeye zorladığın sihir türü şeyleri bağışlaması için Rabbimize gönülden inanıp güvenmişiz: Zira Allah Hayr’dır, (güven duyulanların) en kalıcısıdır.”[²⁵⁹⁹]
"Oysa biz gerçekten hatalarımızı anladık. Rabbimize iman ettik. Bize zorla yaptırdığın büyünün günahım bağışlaması için O'na yalvaracağız. Kuşku yok ki Allah’ın (ahirette) vereceği mükafat, (Senin dünyada vereceğinden) çok daha hayırlı ve devamlıdır." dediler.
Biz Rabbimize iman ettik ki (O) bizim günâhlarımızı ve senin bizi yapmaya zorladıklarını bağışlasın. (Elbette) Allâh daha hayırlı ve baki olandır.
«Muhakkak biz Rabbimize imân ettik ki, bizim için hatalarımızı ve bizi üzerine zorladığın sihirden dolayı yarlığasın. Ve Allah hayırlıdır ve ebedîdir.»
“Biz Rabbimize iman ettik. Onun günahlarımızı, (özellikle bizi yapmaya zorladığın sihir günahın)ı affedeceğini umuyoruz. Allah elbette daha hayırlı ve O'nun mükâfatı daha devamlıdır. ”
Biz Rabbimize inandık ki (O) bizim günahlarımızı ve senin bizi yapmaya zorladığın büyüyü bağışlasın. (Elbette) Allah daha hayırlı ve (O'nun mükafatı ve cezası) daha süreklidir.
"Biz, günâhlarımızı, icbârınla yapdığımız sihrin günâhını da bağışlaması içün rabbimize îmân itdik. Allâh Te'âlâ senden hayırlı ve senden ziyâde bâkîdir." didiler.
Biz Rabbimize inanıp güvendik ki hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlasın. Cezası en iyi ve en kalıcı olan O’dur.”
Biz, Rabbimize iman ettik ki günahlarımızı ve senin bize zorla yaptırdığın sihri bağışlasın. Allah, en hayırlı ve en bâkidir.
“Biz Rabbimize iman ettik—tâ ki günahlarımızdan ve bize zorla yaptırdığın büyücülükten dolayı bizi bağışlasın. Allah'ın ödülü elbette daha hayırlı, cezası ise daha süreklidir.”
"Biz Rabbimize inandık ki, günahlarımızı ve senin bizi zorladığın büyüyü affetsin. Allah daha hayırlı, daha süreklidir."
“bayıķ biz įmān getürdük çalabumuza bizüm. içün yazuķlarumuzı daķı anı kim güc-ile duttun bizi anuñ üzere cādūlıķdan. daħı Tañrı yigrekdür daħı ķalıcıraķdur.”
Taḥḳīḳ biz īmān getürdük bizi yaradan Tañrıya, ḥattā ki günāhlarumuzıbaġışlaya ve ol nesneyi ki güçlüg‐ile işletdük, bize cāẕūluḳdan Tañrı Ta‘ālāḫayrludur, daḫı bāḳīdür.
Biz, həqiqətən, Rəbbimizə iman gətirdik ki, O bizi günahlarımıza və sənin bizi məcbur etdiyin sehrə (sehrlə məşğul olmağımıza) görə bağışlasın/ Allah (sən Fir’ondan) daha xeyirli və (Onun günahkarlara verəcəyi əzab) daha baqidir!”
Lo! we believe in our Lord, that He may forgive us our sins and the magic unto which thou didst force us. Allah is better and more lasting.
"For us, we have believed in our Lord: may He forgive us our faults, and the magic to which thou didst compel us:(2596) for Allah is Best and Most Abiding."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |