Kâle âmentum lehu kable en âżene lekum(s) innehu lekebîrukumu-lleżî ‘allemekumu-ssihr(a)(s) feleukatti’anne eydiyekum veerculekum min ḣilâfin veleusallibennekum fî cużû’i-nnaḣli veleta’lemunne eyyunâ eşeddu ‘ażâben ve ebkâ
Siz dedi Firavun, ben size izin vermeden inandınız mı ona? Şüphe yok ki o size büyü öğreten büyüğünüz. Ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve hurma dallarına astıracağım sizi, o vakit bilir, anlarsınız hangimizin azabı daha çetin ve daha sürekli.
(Firavun) Dedi ki: "Ben size izin vermeden önce ona (Musa’ya) inandınız öyle mi? Şüphesiz (her halde) o, size büyüyü öğreten (sihirbaz kesiminden) büyüklerinizden birisidir. O halde ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak kesip cezalandıracağım ve sizi hurma dallarında sallandırıp (asacağım). Siz de elbette, hangimizin azabı daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız."
Firavun: “Ben size izin vermeden önce O'na inandınız ha!” dedi. “Mutlaka size sihirbazlığı öğreten ustanız O olmalı. Bana karşı gelmenizden dolayı ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve hurma dallarına astıracağım sizi, o vakit bilir, anlarsınız, hangimizin azabı daha çetin ve daha sürekli!”
Firavun:
“Ben size izin vermeden mi ona boyun eğip, güvendiniz? O, size sihiri öğreten büyüğünüzmüş meğerse. Andolsun ki ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Sizi hurma dallarına asacağım. Böylece, hangimizin cezasının daha şiddetli ve daha kalıcı, daha sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız.” dedi.
(Firavun) dedi ki: "Ben size izin vermeden önce ona iman mı ettiniz? Muhakkak o size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de sizin ellerinizi ve bacaklarınızı çaprazlama kesecek ve sizi hurma dallarına asacağım. Siz de hangimizin azabının daha şiddetli ve daha kalıcı olduğunu bileceksiniz!"
(Firavun) Dedi ki: 'Ben size izin vermeden önce O'na inandınız öyle mi? Şüphesiz o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. O halde ben de ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarında sallandıracağım. Siz de elbette, hangimizin azabı daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız.'
(Firavun, sihirbazlara şöyle) dedi: “- Ben size izin vermeden önce, ona (Mûsa'ya) iman mı ettiniz? O, muhakkak size sihir öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse çaresi yok, sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve muhakkak sizi hurma dallarına asacağım. Böylece hangimizin azabı daha şiddetli ve devamlı olduğunu gerçekten bileceksiniz.”
Firavun: “Ben size izin vermeden ona inandınız. Demek o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Ben ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim. Ve sizi hurma dallarına asacağım. Ve hangimizin azabının daha sert olduğunu ve hangimizin ebedî kalacağını bileceksiniz.” dedi.
Firavun, “Ben size izin vermeden O'na nasıl inanırsınız? Şüphesiz O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Dönekliğinizden dolayı kesinlikle sizin ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim, sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu öğreneceksiniz” dedi.
Firavun dedi ki: «Benden izin almadan ona inandınız mı? Size büyü öğreten büyüğünüz olmalı, sizin ellerinizle, ayaklarınızı verevine keseceğim, hurma kütüğüne asacağım, hangimiz azapça daha katıdır, daha da sürekli bileceksiniz»
Firavun: “Ben size izin vermeden ona inandınız ha! O size büyücülüğü öğreten elebaşınızdır. Andolsun ki, bana karşı gelip döneklik yapmanız yüzünden işlerinizi/yetkilerinizi ellerinizden alacağım, özgürlüğünüzü kısıtlayıp sizi tutuklayacağım ve (sonra da) hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu öğreneceksiniz” dedi.
Fir’avn "Siz benim iznimi beklemeksizin îmân itdiniz mi? Şübhesiz o sizin başınızdır. Sihri size o öğretiyor, sizin el ve ayaklarınızı çaprazvârî kesdireceğim sizi hurma ağacına asacağım ’azâbda en şedîd ve en sâbit kim oldığını anlayacaksınız." didi.
Firavun "Ben size izin vermeden mi O'na inandınız? Doğrusu size sihri öğreten, büyüğünüz odur. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sizi hurma kütüklerine asacağım. Hangimizin azabının daha çetin ve daha devamlı olduğunu bileceksiniz" dedi.
Firavun, “Demek, ben size izin vermeden önce ona (Mûsâ’ya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun, sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz.”
Firavun şöyle çıkıştı: “Ben size izin vermeden ona inandınız öyle mi? Anlaşılıyor ki o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Ama ahdim olsun ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece hangimizin cezasının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu anlayacaksınız!”
(Firavun) Şöyle dedi: Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi! Hakikat şu ki o, size büyü öğreten ulunuzdur. Şimdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddüt etmeden çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece, hangimizin azabının daha şiddetli ve sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız.
"Size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyü öğreten ustanız olmalı. Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesip sizi hurma ağaçlarına asacağım. Hangimizin cezası daha çetin ve sürekli imiş öğreneceksiniz," dedi.
Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, muhakkak size sihir öğreten büyüğünüzdür. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve muhakkak sizi hurma dallarına asacağım. Böylece hangimizin azabının daha şiddetli ve devamlı olduğunu bileceksiniz" dedi.
Ya! Dedi: ben size izin vermeden ona iyman ettiniz ha? O her halde size sihri öğreten büyüğünüz, o halde ahdim olsun ben ve elbet sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve elbette sizleri hurma dallarına asacağım, ve her halde bileceksiniz ki hangimiz azâbca daha şiddetli ve daha bakalı?
(Firavun) dedi ki: “Ben size izin vermeden önce, ona îmân ettiniz ha! Şüphesiz o size sihri öğreten büyüğünüzdür. (En başından beri bunu planlayıp bana oyun oynadınız.) Öyleyse ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesecek ve sizi hurma dallarına asacağım. Siz de hangimizin azabının daha şiddetli ve daha kalıcı olduğunu bileceksiniz!”
Firavun, “Ben izin vermeden ona iman mı ettiniz? Kuşkusuz o, size sihir öğreten hocanızdır. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma ağacının gövdesine asacağım. Ve böylece hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu mutlaka öğreneceksiniz.” dedi.
(Fir'avn) dedi: «Ben size izin vermeden ona îman mı etdiniz? Şübhesiz ki o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de elbette sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Sizi muhakkak hurma dallarına asacağım. Siz de hangimizin azâbı daha çetin ve sürekli olduğunu elbet bileceksiniz».
(Fir'avun:) “(Ben) size izin vermeden ona îmân ettiniz, öyle mi? Şübhesiz ki o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Öyle ise (ben de), mutlaka ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi şübhesiz hurma dallarına asacağım! Böylece hangimizin azâbı daha şiddetli ve daha devamlıymış, kat'iyen bileceksiniz!” dedi.
(Firavun) dedi ki: “Ben size izin vermeden önce ona inandınız ha! “Mutlaka size sihirbazlığı öğreten ustanız o olmalı. (Sizin bana) muhalefet etmenizden (bana karşı gelmenizden) dolayı ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim (el ve ayaklarınızda yaralar açıp size işkence edeceğim) ve sizi hurma dallarına asacağım (sizi idam edeceğim) ve (o zaman) hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu öğreneceksiniz” dedi.*
Firavun “Ben size izin vermeden önce, Musa’nın Rabbine iman mı ettiniz? Demek ki Musa size sihir öğreten hocanızmış. Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sizleri hurma dallarında sallandıracağım ki, hangimizin verdiği azabın, daha şiddetli ve daha kalıcı olduğunu öğreneceksiniz” dediler.
Firavun dedi: "Benim uygunum olmadan siz Ona inandınız, öyle mi? Besbelli ki o size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse bende ne olursa olsun sizin ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari keseceğim, ne olursa olsun, sizi hurma dallarına asacağım. Artık sizde hangimizin azabının daha ağır, daha sürekli olduğunu iyice göreceksiniz."
Firavun, ben size izin vermeden evvel siz ona inandınız, çünkü o, size büyü öğreten ustanızdır. * Ben sizin ellerinizi ayaklarınızı bir sağdan, bir soldan keseceğim * Sizi hurma dallarına asacağım * Hangimizin [¹] azabı daha şiddetli, daha sürekli olduğunu anlayacaksınız.
(Firavun): “Demek ben size izin vermeden önce ona inandınız ha! Muhakkak ki o, size sihri öğreten büyüğünüzmüş. Andolsun sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim/kestireceğim ve mutlaka sizleri hurma ağaçlarına asıp sallandıracağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış mutlaka bileceksiniz” (dedi):¹⁴
(Firavun) Dedi ki: “Ben size izin vermeden önce O'na inandınız, öyle mi? Kuşkusuz o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. O halde ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarında sallandıracağım. Siz de elbette, hangimizin azabı daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız.”
Bu manzara karşısında öfkeden çıldıran Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız, öyle mi?” diye homurdandı, “Durun hele, şimdi anladım! Demek siz, Mûsâ adına çalışan birer ajandınız. Aslında o, size büyücülüğü öğreten üstadınız oluyor. Nasıl da düşünemedim; ta başından beri bunu plânlayıp bana oyun oynadınız. Fakat bu size çok pahalıya mal olacak: Yemin olsun ki, kollarınızı ve ayaklarınızı çaprazlama kesecek, sonra da sizi hurma kütüklerinde sallandıracağım! Musa’nın Rabb’i mi, ben mi; ikimizden hangimizin azâbı daha çetin ve daha sürekliymiş, o zaman göreceksiniz!”
-“Ben size izin vermeden onun için inandınız ha? O, size Sihr’i öğretmiş olan büyüğünüzdür. Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazına (hılaf’tan, ardı ardına) keserim; sizi Hurma’nın kütüklerinde çarmıha gererim. Elbette öğrenirsiniz; hangimiz azap bakımından en şiddetli ve en kalıcı (bâkî)?” dedi.
Fıravun ise: " Ona, benden müsaade almadan inandınız. Bütün bunlar, sizin büyü hocanız Musa'nın başının altından çıkıyor olmalı, vallahi hepinizi elini ayağını çaprazlama kesip hurma kütüklerinde sallandıracağım." o zaman anlayacaksınız hangimizin cezası daha yaman ve daha kalıcı imiş."
Hışımla dedi ki: "Ben size izin vermeden ona inandınız ha? O size büyülü sözler söylemeyi öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de sizin ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim! Sizi hurma dallarına asacağım! Hangimizin azabı daha çetin, hangimizin azabı daha sürekli bileceksiniz."
(Firavun) şöyle demişti: “Ben size izin vermeden ona iman ettiniz, (öyle mi)! Şüphesiz ki o (Musa), size büyü öğreten büyüğünüzdür (akıl hocanızdır). Dönekliğ(iniz)den dolayı elbette ellerinizi ve ayaklarınızı kestireceğim. [*] sizi elbette hurma dallarına asacağım! Hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu elbette bileceksiniz.”
(Firavun büyücülere): “Ben size izin vermeden siz, ona (Mûsa’ya) inandınız ha?¹ Demek ki size büyüyü öğreten büyüğünüz oymuş.² O halde ben de hangimizin azabı daha şiddetli ve daha sürekliymiş öğrenmeniz için sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım.” dedi.
[Firavun:] “Ben size izin vermeden mi o’na ⁵² inandınız?” dedi, “Mutlaka size sihirbazlığı öğreten ustanız o olmalı! Ama bu ihanetinizden ötürü, hiç şüpheniz olmasın, çoğunuzun ellerini ayaklarını kesivereceğim; ve yine hiç şüpheniz olmasın ki, pek çoğunuzu ⁵³ da hurma kütüğüne asacağım ki, böylece hangimizin ⁵⁴ azapta daha zorlu ve daha sürekli olduğunu iyice anlayasınız!”
Firavun: – Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Demek ki size sihri öğreten büyük ustanız o imiş. Ben de sizin haklarınızı elinizden alacağım ve hurma kütüklerinde sallandıracağım! O zaman göreceksiniz hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcı imiş! 7/104...145
(Firavun) “Demek siz, benden izin almadan ona inandınız ha?” dedi; “Öyle anlaşılıyor ki size sihri öğreten baş ustanız bu olmalı. Fakat dönekliğinizden dolayı[²⁵⁹⁶] kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim; ve topunuzu götürüp hurma kütüklerine asacağım: böylece hangimizin cezasının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu iyice anlamış olacaksınız!”[²⁵⁹⁷]
Bunun üzerine Firavun sihirbazlara çıkışarak "Ben size izin vermeden Musa'ya inandınız ha.. Demek ki Musa. (Size büyü öğreten) elebaşınızmış? Öyleyse (siz görürsünüz) ben de elleriniz ile ayaklarınızı çaprazlama kestikten sonra sizi hurma kütüklerine asacağım. O zaman sizler hangimizin (Musa'nın Rabbinin mi yoksa benim mi) azabımın daha çetin ve devamlı olacağını anlayacaksınız!" dedi. (Böylece onları tehdit etti. Fakat sihirbazlar bu tehdide hiç aldırış etmediler ve)
(Fir’avn): "Ben size izin vermeden ona İnandınız ha? O, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım, hangimizin azâbı daha çetin ve sürekli imiş bileceksiniz!" dedi.
(Fir'avun) Dedi ki: «Ben Size izin vermeden evvel siz O'na imân ettiniz. O sizin büyüğünüzdür ki, size sihri öğretmiştir. Artık sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama olarak elbette keseceğim ve elbette ki, sizi hurma dallarına asacağım ve elbette ki, bileceksiniz ki hangimiz azapça daha şiddetli ve daha devamlıdır.»
“Ya! ” dedi Firavun, “benden izin çıkmadan ona inandınız ha! Demek ki size sihri öğreten ustanız oymuş! Ellerinizi ve ayaklarınızı farklı yönlerden keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Kimin azabının daha şiddetli, daha devamlı olduğunu işte o zaman anlayacaksınız! ” [7, 123]
(Fir'avn): "Ben size izin vermeden ona inandınız ha? O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım, hangimizin azabı daha çetin ve sürekli imiş bileceksiniz!" dedi.
Fir'avn: "Ben size izin virmezden evvel ona îmân mı itdiniz? O, size sihir öğreden büyüğünüzdür. Ben sizin ellerinizi ve ayaklarınızı muhâlif tarafdan keseceğim ve sizi hurma ağaçlarının dallarına asacağım. O zamân hangimizin 'azâbı şiddetli ve devâmlıdır görirsiniz." didi.
Firavun: “Benden izinsiz ona inandınız, öyle mi? Demek ki size bu sihri öğreten büyüğünüz oymuş. Öyleyse ben de tereddüt etmeden ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabının daha ağır, daha kalıcı olduğunu iyice öğreneceksiniz.”
-Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Demek ki o sizi sihri öğreten büyüğünüzdür. Ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve sizi hurma dalına asacağım! O zaman göreceksiniz hangimizin azabı daha şiddetli ve kalıcı imiş!
Firavun “Ben size izin vermeden iman ettiniz,” dedi. “Demek, bu size büyücülüğü öğreten büyüğünüzmüş. Ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kesip hepinizi hurma dallarında sallandıracağım! O zaman anlarsınız, kimin azabı daha şiddetli, daha sürekliymiş!”
Firavun dedi: "Ben izin vermeden ona inandınız öyle mi? O size, büyüyü öğreten büyüğünüzdür. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve yemin olsun sizi hurma ağaçlarına asacağım. O zaman iyice bileceksiniz, hangimizin azabı daha şiddetli ve sürekli."
eyitti fir'avn “iy įmān getürdüñüz mi aña andan ilerü kim destūr virem size? bayıķ ol uluñuzdur ol kim ögretti size [166a] cādūlıġı. pes keseven hereyne ben ellerüñüzi daħı ayaķlaruñuzı şaşuru daħı aśavan sizi ħurma aġacı özdegiñe. daħı bilesiz ķanķımuz ķatıraķ 'aźābludur daħı śoñ ķalıcı.
Fir‘avn eyitdi: İnanduñuz mı aña, ben size destūr virmeden burun? Olsizüñ uluñuzdur ki size siḥr ögretdi, didi. Uş keseyin sizüñ ellerüñüzi, ayaḳlaruñuzı daḫı biri birine muḫālif. Daḫı boġazuñuzdan aṣayın sizi ḫurmā aġaçlarına. Daḫı bilesiz ki ḳaysımuzuñ ‘aẕābı ḳatıdur ve bāḳīdür.
O (Fir’on) dedi: “Mən sizə izin verməmişdən əvvəl siz ona iman gətirdiniz, çünki o, əslində sizə sehr öyrədən böyüyünüzdür. (Heç eybi yoxdur). Mən də sizin əl-ayağınızı çarpaz kəsdirib xurma ağaclarının kötüklərindən asacağam. Onda hansımızın (mən Fir’onun, yoxsa Musanın Allahının) əzabının daha şiddətli və daha sürəkli olduğunu biləcəksiniz!”
(Pharaoh) said: Ye put faith in him before I give you leave. Lo! he is your chief who taught you magic. Now surely I shall cut off your hands and your feet alternately, and I shall crucify you on the trunks of palm trees, and ye shall know for certain which of us hath sterner and more lasting punishment.
(Pharaoh) said: "Believe ye in Him before I give you permission? Surely this must be your leader, who has taught you magic!(2593) be sure I will cut off your hands and feet on opposite sides, and I will have you crucified on trunks of palm-trees: so shall ye know for certain, which of us can give the more severe and the more lasting punishment!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |