27 Mart 2025 - 27 Ramazan 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tâ-Hâ Suresi 66. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle bel elkû(s) fe-iżâ hibâluhum ve’isiyyuhum yuḣayyelu ileyhi min sihrihim ennehâ tes’â

Musa, siz atın önce dedi. Derken büyüleriyle ipleri ve sopaları, Musa'ya doğru koşuyormuş gibi göründü.

(Hz.) Musa da: "Evet tamam; siz atın (da marifetinizi görelim)" buyurmuşlardı. (Bunun üzerine sihirbazlar öyle acayip hünerler ortaya dökmüşler ve halkın gözlerini büyülemişlerdi ki, onları dehşet ve korku kaplamıştı. Böylece büyük bir sihirbazlık gösterisi yapmışlardı.) Sihir olarak yere attıkları ipleri ve değnekleri gerçekten koşuyormuş gibi göstermeyi (başarmışlardı).

Musa: “Hayır, önce siz atın!” dedi. Ve derken onların ipleri ve değnekleri büyüleri sayesinde, gerçekten hareket ediyormuş gibi görünüyordu.

Mûsâ:
“Hayır, siz elinizdekileri atın” dedi. Bir de baktı ki, onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden dolayı, sanki yürüyorlarmış gibi geldi.

"Hayır, siz atın" dedi. Birden, büyülerinden dolayı onların ipleri ve değnekleri kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü.

Dedi ki: 'Hayır, siz atın.' Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü.

Mûsa dedi ki: “- Hayır, siz atın.” Bir de ne görsün! Onların ipleri ve sopaları, yaptıkları sihirden ötürü, kendisine, gerçekten koşuyormuş hayalini verdi.

Musa: “Hayır, siz atın!” dedi. Birden yaptıkları sihirden dolayı halatları ve sırıkları sanki yürüyorlarmış gibi ona hayal ettiriliyor gibi gördü.

Mûsâ, “Hayır, siz koyunuz” dedi. Bir de baktı ki, büyülenmiş değnekleri ve ipleri, sihirleri Mûsâ'ya doğru sanki yürüyorlarmış gibi geldi.

Musa dedi: «Siz atın!»; hemencek ipleri, deynekleri —büyü yaptıklarından— o yürür gibi göründü !

Musa: “Yok, (önce) siz atın!” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi.

Mûsâ: "Evvel siz atınız" cevâbını virdi. Birdenbire ânların ipleri ve değnekleri sihir kuvvetiyle koşuyor gibi geldi.

Musa: "Siz koyun" dedi. Hemen, değnekleri ve ipleri, sihirleri yüzünden, Musa'ya sanki yürüyorlarmış gibi geldi.

Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor.

O “Hayır, siz atın” dedi. Bir de baktı ki, onların ipleri ve sopaları yaptıkları sihirden ötürü kendisine doğru akıp geliyor gibi görünüyor!

Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor.

"Hayır, siz atın!," dedi. Bunun üzerine, büyülerinden (hipnotik telkin ve illüzyondan) ötürü, halatları ve değnekleri ona (Musa'ya) sanki hareket ediyorlarmış gibi göründü.

Büyünün tanımı için bak 7:116 ve 2:102.

Musa dedi ki: "Hayır, siz atın." Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmış gibi geldi.

Haydin siz atın dedi, ne baksın onların ipleri ve sopaları sihirlerinden ona öyle tahyil olunuyor ki cidden bunlar koşuyorlar

(Mûsâ, sihirbazların bu teklifine cevaben,) “Hayır, (önce) siz atın” dedi. (Bunun üzerine sihirbazlar, önceden hazırladıkları ipleri ve değneklerini, insanların gözü önünde meydanın ortasına attılar) yaptıkları sihirle ipler ve değnekler (yılan gibi) hızla hareket ediyorlarmış gibi göründü.

Mûsâ, “Buyurun, önce siz atın” dedi. Yaptıkları büyüden dolayı attıkları sopa ve ip hızla hareket ediyormuş gibi göründü.

(Musa) dedi: «Hayır, siz atın». Bir de ne görsün: Onların ipleri ve değnekleri, sihirleri yüzünden, kendisine hakıykat koşuyormuş hayâlini verdi!

(Mûsâ:) “Hayır, siz atın!” dedi. (Onlar hünerlerini ortaya atınca, Mûsâ) bir de baktı ki, yaptıkları sihirden dolayı kendisine, onların ipleri ve sopaları gerçekten sür'atle gidiyor gibi görünüyor!

(Musa, önce) “Siz (ip ve sopalarınızı) ortaya koyun’’ dedi. (Onlar ortaya koyunca)” Bir de ne görsün! Sihirlerinden dolayı, onların (içi civa dolu yılana benzer) ipleri ve sopaları (kızgın zemin üzerinde) gerçekten hareket ediyormuş gibi görünüyordü. *

(*) Firavun, halkı kendi rabliğine inandırmak için kimya ve fizik ilmine vâkıf kişilerin yaptığı icatları kullanarak onlar vasıtasıyla göz boyayıp alg... Devamı..

Musa “Hayır siz başlayın” dedi. Başladıklarında birden bire onların ipleri ve attıkları değnekleri, sihirden dolayı hayallerinde sanki hareket ediyormuş gibi göründü.

Musa dedi: "yok, siz atın." Derken attıkları ipler, değnekler büyüleri yüzünden Musa’ya gerçekten oraya buraya seğirtir gibi göründü.

Musa «— Hayır, siz bırakın» dedi. Onlar da bıraktılar. Hemen ipleri, değnekleri göz bağcılıklarıyle yürür hayâlini verdi.

(Musa), “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün; onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla hareket ediyormuş gibi göründü.

Dedi ki: “Hayır, sizler atın.” Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten hareket ediyormuş gibi göründü.

Buna karşılık Mûsâ, “Hayır, önce siz atın!” dedi. Bunun üzerinesihirbazlar, hazırladıkları ipleri ve değneklerini oraya toplanan insanların gözü önünde meydanın ortasına attılar; işte o anda, ortaya koyduklarıbüyünün etkisiyle, ipler ve sopalar Mûsâ’nın —ve diğer bütün seyircilerin— gözünde korkunç birer yılan şeklinde, hızla hareket ediyorlarmış gibi göründü. Öyle ki;

-“Hadi, atın!” dedi. İpleri ve değnekleri, sihirlerinden koşuyor oldukları ona hayalen göründüğü zaman;

Musa: " Tamam, siz atın. "

Musa: "Önce siz koyun!" dedi. Firavun’un adamları bütün maharetlerini ortaya koydular. Sırayla geliyor, Firavun’u, Firavunluğu, Firavun düzeninin tarihini, felsefesini, ilkelerini, yasalarını, insanlara kazandırdığı hakları anlatıyorlardı. Halk onların ardı ardına söylediklerinden etkilendi. Yaşadıkları düzeni zaten biliyorlardı. Yaşadıkları düzen olmazsa başlarına neler geleceğini düşünmeye başladılar. Konuşmacılar bir yandan Firavun düzeninde elde ettikleri yaşam haklarından, diğer yandan düzene uymazlarsa başlarına geleceklerden söz ederek halkı ikna edici bir dille tehdit ediyorlardı. Firavun düzeni yıkılırsa hepsi altında kalırdı. O zaman ne yaparlardı? Bu sözler insanların akıllarına kalplerine bir yılan gibi dolanıyor, insanları zehirliyordu. Zehirlenen insanlar korkularından ne yapacaklarını şaşırdılar. Öyle ya Firavun düzeni yıkılırsa ne yaparlardı? Bugüne kadar başka bir yaşam şekli bilmiyorlardı. Üstelik Firavun çok güçlü bir hükümdardı. Orduları ve adamları her yere hâkimdi. Halkın gidebilecekleri bir yer yoktu. Onlar nereye giderse gitsin Firavun’un gücü onlara ulaşırdı.

(Musa) “Hayır, siz atın.” demişti. Bir de ne görsün, büyüleri sayesinde ipleri ve asaları gerçekten kendisine koşuyormuş gibi görünüyor. [*]

Buradaki büyü veya sihir bir göz boyamasıdır; bir çeşit illüzyondur. İnsanların gözlerini büyülemiş olmaları ve sonrasında korkutmaları, insanların şa... Devamı..

(Mûsa): “Hayır, maharetinizi (önce) siz ortaya koyun.” dedi. Sonra bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları büyüden dolayı kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi.

[Musa:] “Hayır, [önce] siz atın!” karşılığını verdi. Ve derken onların ipleri ve asâları, yaptıkları sihir marifetiyle, o’na hızla akıyorlarmış gibi göründü;

Musa: – Hayır dedi önce siz başlayın. O da ne! Onların ipleri yaptıkları sihir sebebiyle hızla hareket ediyormuş gibi göründü. 7/104...126, 10/72...90, 26/10...67, 40/64, 43/10

(Musa): “Hayır!” dedi, “(Önce) siz atın!” Bunu yapar yapmaz, onların ipleri ve sopaları, yaptıkları sihirden dolayı ona akıyormuş gibi göründü;[²⁵⁹²]

[2592] Yuhayyelu ileyhi min sihrihim cümleciği, hem sihrin aldatıcı tabiatına hem de bunun bir gözbağcılık, yani illüzyon olduğuna delâlet eder. A’râf... Devamı..

Musa ise "Hayır, ilkin siz atın" dedi, onlar ellerindeki ipleri değnekleri atınca; sanki o cansız nesneler (sihir ile gözlere) canlanıp öteye beriye koşuşuyorlarmış gibi göründü.

Mûsâ: "Yok, siz atın" dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden (Musa’nın) hayalinde kendisine hızla koşuyor gibi görünüyor.

Dedi ki: «Hayır siz atınız. Hemen onların ipleri ve sopaları sihirlerinden dolayı koşuyormuş gibi ona tehayyül olunur oldu.»

“Hayır, siz ortaya koyun! ” dedi. Bir de ne görsün: onların sihirleri sayesinde, ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten hareket ediyormuş gibi geldi.

(Musa): "Hayır siz atın!" dedi. (Attılar. Musa) bir de ne görsün: Büyülerinden ötürü onların ipleri ve sopaları gerçekten koşuyor gibi görünüyor.

Mûsâ: "Siz evvel atınız." didi. Onların yere atdıkları ipler ve değnekler, sihirlerinin te'sîriyle ona yürüyor gibi göründiler.

Musa dedi ki “Yok! Siz atın.” Bir de ne görsün; büyülerinden dolayı onların ipleri ve değnekleri ona, sanki koşuyor gibi geldi.

- Buyrun siz atın, dedi. Bunun üzerine ipleri ve değnekleri sihirleri sebebiyle ona sanki gerçekten yürüyorlarmış gibi göründü.

Musa “Siz atın” dedi. Attıkları gibi, ipleri ve değnekleri, büyüleri yüzünden, koşar halde göründü.

Mûsa dedi: "Hayır, siz atın!" Bir de ne görsün! Onların ipleri, sopaları, yaptıkları büyüler yüzünden, kendisine gerçekten koşuyorlarmış hayalini verdi.

eyitti mūsā “belki bıraġuñ siz.” pes ol vaķt ipleri bıraķduklarından daħı 'aśāları ħayāl olınurdı mūsā’ya cādūlıķlarından kim anlar yügürürler.

Mūsā eyitdi: Bel ki siz evvel bıraġuñuz. Pes ol vaḳt ki bıraḳdılar iplerini ve‘aṣāları[nı]. Mūsāya anlaruñ siḥrinden yürür gibi gözükdi.

O (Musa) dedi: “Xeyr, (əvvəlcə) siz tullayın!” (Sehrbazlar əllərindəkini yerə atan kimi) onların sehri üzündən birdən (Musaya) elə gəldi ki, onların ipləri və dəyənəkləri hərəkətə gəlib (ilan kimi qarnı üstə) sürünür.

He said: Nay, do ye throw! Then Lo! their cords and their staves, by their magic, appeared to him as though they ran.

He said, "Nay, throw ye first!" Then behold their ropes and their rods-(2589)so it seemed to him on account of their magic - began to be in lively motion!

2589 Their bag of tricks was so clever that it imposed upon all beholders. Their ropes and their rods were thrown, and seemed to move about like snake... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.