Vadmum yedeke ilâ cenâhike taḣruc beydâe min ġayri sû-in âyeten uḣrâ
Elini koynuna sok da bir hastalık yüzünden olmamak şartıyla bembeyaz çıksın; bu da bir başka delil sana.
(Ayrıca) "Elini koltuğuna sok, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın ve (sakın ürküp, bu durumu) bir kötülük=hastalık (sanmayasın)."
Şimdi de elini koynuna sok, bir hastalık eseri olmadan, başka bir delil olarak bembeyaz çıksın.
Elini yanına sok. Bir hastalık olmadan, başka bir mucize olarak, bembeyaz çıksın.
'Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın.'
Bir de, diğer bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çıksın.
Ve elini koynuna yapıştır, başka bir mucize olarak lekesiz, bembeyaz olarak ortaya çıksın.
“Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.”
22,23. Büyük belgelerimizden birisini sana göstermek için, elini koy koltuğunun altına, başkaca bir belge olmak üzere, eksiksiz olarak, çıkar o, ak pak!
21-24. Allâh "Al eline korkma, biz ânı eski hâline getüreceğiz. Elini koynusa sok, beyaz olarak ve kusursuz çıkacakdır. Bu da senin içün diğer bir mu’cizedir. Sana daha büyüklerini de göstereceğiz. Git Fir’avn’ı bul, o ’âsîdir." buyurdı.
21,22,23. Allah: "Onu al, korkma; biz onu yine eski durumuna çevireceğiz. Daha büyük mucizelerimizi sana göstermemiz için elini koltuğunun altına koy da, diğer bir mucize olarak, kusursuz, bembeyaz çıksın" dedi.*
“Şimdi de elini koynuna sok, bir hastalık yüzünden olmaksızın, bir başka mûcize olarak elin bembeyaz çıkacaktır.
Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.
"Bir başka delil olarak, elini koltuğunun altına koy; lekesiz bembeyaz olarak çıksın."
"Bir de diğer bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çıksın."
Bir de elini koynuna sok, çıksın bembeyaz bir afetsiz diğer bir âyet olarak
Ve (sana bahşedeceğimiz başka bir mu‘cize olmak üzere,) elini böğrüne (koltuğunun altına) sok ki o kusursuz bembeyaz (parlayan/nur saçan bir el) olarak çıksın.
«Bir de elini koynuna sok da, diğer bir mu'cize olmak üzere, o, ayıbsız ve bembeyaz bir halde çıkıversin».
“Ve elini yanına (koltuğunun altına) sok! Başka bir mu'cize olmak üzere, kusursuz bembeyaz (parlayan ve nûr saçan bir el) olarak çıksın!”
Bir de elini koynuna sok! Her tür kusurdan arınmış olarak, bir başka ayet (mesaj, belge) olarak bembeyaz (ışıldayarak) çıksın.
“Elçiliğine başka bir delil (ayet) olması için elini koynuna sok, elin bembeyaz lekesiz olarak çıksın”
Elini koynuna sok da lekesiz, ak olarak çıkar onu. Bu da başka bir belge olsun.
“Şimdi de elini koynuna sok. Bir diğer mucize [âyet] olarak, bir hastalık olmaksızın, elin bembeyaz çıksın!”
“Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın.”
“Şimdi de elini koynuna sok; onu geri çıkardığında, —herhangi bir hastalıktan değil, sana verilen bir başka mûcize olarak— gözleri kamaştıracak derecede ışıl ışıl, bembeyaz olarak çıksın.”
Elini yan tarafına indir! Bir diğer âyet olarak kötülük gayrısından bembeyaz çıksın!
22,23. Başka bir ipucu olmak üzere elini koltuk altına götür, lekesiz bembeyaz çıkacaktır. // Sana ilerde daha büyük mucizeler göstereceğiz
"Elini vicdanına koy! Ayetlerimle iyi bir iç hesaplaşma geçir! Yanlışlarından arın! Seni bir hastalık gibi tüketecek günahlardan kurtul! Ayetlerimin gösterdiği asa (esaslar) ile karanlıklardan aydınlığa çık! O zaman göreceksin! Günahlardan arınmış, ayetlerimle bilgilenmiş ve bilinçlenmiş olarak insanların huzurunda parlayacaksın! Böylece ayetlerimle bir insan nasıl temizlenir, nasıl iyi bir insan olur, nasıl insanlık için yol gösterici olur görsünler!"
22,23. Elini koltuğunun altına koy; en büyük ayetlerimizden (mucizelerimizden) birini sana göstermemiz için bir başka ayet (mucize) olarak elin kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıkacaktır” [*] demişti. [*]
(Ve devamla): “Bir başka mûcize olarak da elini koltuğunun altına sok, kusursuz bir şekilde, bembeyaz olarak çıksın.”
– Şimdi de elini koynuna sok, kusursuz bir şekilde bembeyaz olarak çıkacaktır işte sana başka bir mucize daha!
“Şimdi de elini koynuna sok! Her tür kusurdan arınmış halde,[²⁵⁶⁴] bir ilâhî kudret delîli olarak bembeyaz çıkacaktır;
"Bir de diğer bir mucize olarak elini koynuna sokup çıkar da, elin bembeyaz nurlu bir halde çıkıversin."
Ve elini yanına (cebine) sok bir kanıt/mucize olarak kusursuz bir beyaz olarak çıkar...
«Ve elini koltuğunun altına sok, başka bir mucize olarak ayıpsız bir halde bembeyaz olarak çıkıversin.»
Bir de elini koynuna sok! Bir başka mûcize olarak çıkar onu hiç pürüzsüz, parlak mı parlak! [28, 32] {KM, Çıkış 4, 6}
Elini böğrüne sok; bir hastalık olmadan, ayrı bir mu'cize olarak bembeyaz bir durumda çıksın.
"Ve elini koltuğunun altına koy. Oradan çıkardığın zamân beyaz ve nûr saçar bir halde çıkar. Bu da sana diğer bir mu'cizedir."
Şimdi elini koynuna sok da lekesiz, bembeyaz bir şekilde dışarı çıkar. Bu da bir başka belgedir (ayettir).
Elini koynuna sok, bir başka mucize olarak kusursuz, bembeyaz çıksın.
“Şimdi elini koynuna sok; bir başka mucize olarak, o da hiç kusursuz, bembeyaz parlar halde çıksın.
"Bir de elini koynuna sok! Bir başka mucize olarak lekesiz, bembeyaz bir halde çıksın."
22-23. “daħı dirşür elüñi bezeñ altı dapa çıķa elüñ aķ yavuzlıķ siz ya'nį pįs degül- iken bir nişān ayruķ daķı tā gösterevüz saña nişānlarumüzdan ulu nişān.”
Elüñi daḫı dir ḳoltuġuñ altına, nūrlu olup çıḳar ziyānsuz, baraṣsuz. Birmu‘cize daḫı oldur.
Əlini qoltuğunun altına qoy ki, əlin (oradan sənin peyğəmbərliyinin həqiqiliyinə dəlalət edən) başqa bir mö’cüzə olaraq eyibsiz-qüsursuz, ağappaq çıxsın (günəş şüası kimi gözqamaşdırıcı şəfəq saçsın).
And thrust thy hand within thine armpit, it will come forth white without hurt. (That will be) another token.
"Now draw thy hand(2550) close to thy side: It shall come forth white (and shining), without harm (or stain),- as another Sign,-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |