24 Mart 2025 - 24 Ramazan 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tâ-Hâ Suresi 20. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Feelkâhâ fe-iżâ hiye hayyetun tes’â

Bıraktı onu, bir de baktı ki bir yılan olmuş, koşup durmada.

Böylece onu (yere) atınca; (bir de ne görsün,) o (asa) hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermişti).

Bunun üzerine, Musa onu attı. Bir de ne görsün, hızla hareket eden bir yılan.

Mûsâ asâsını hemen yere attı. Bir de ne görsün. Bir yılan olmuş, koşuyor.

Böylece onu attı. Birden o, hızla koşan bir yılan oluverdi.

Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).

Mûsa da onu bıraktı, bir de ne görsün! O bir yılan olmuş koşuyor.

Musa onu atınca, yürüyen bir yılan oluverdi.

Mûsâ onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılana dönüştü.

Musa onu bırakınca, hemen yılan olup, yürümeğe başladı!

Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluverdi.

Mûsâ atdı, ’asâ bir yılan oldı, yürümeğe başladı.

Bırakınca, değnek hemen, koşan bir yılan oluverdi.

Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!

Hemen attı. Bir de ne görsün, o akıp giden bir yılan oluvermiş!

Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!

Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi.

Mağara suresinin 60-82 ayetlerinde gördüğümüz sabırsız ve itirazcı Musa'nın burada itaatkâr olması ve kendisi için önemli bir araç olan değneğini sorg... Devamı..

Musa da onu bıraktı, bir de ne görsün! o bir yılan olmuş koşuyor.

Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor

(Mûsâ) onu (asasını, yere) attı, bir de ne görsün, o (asası) hızla hareket eden, büyük bir yılan (olmuş).

Musa onu atınca bir de ne görsün! Hızla hareket eden bir canlı¹ olmuştu.

1 - Yılan

O da bunu bırakdı. Bir de ne görsün: Koşub duran bir yılan (olmuş) dur o!

Bunun üzerine (Mûsâ) onu (yere) bıraktı; bir de ne görsün, o bir yılan (olmuş), hızla hareket ediyor!

Bunun üzerine (Musa) onu (yere) bıraktı; bir de ne görsün, o bir yılan (olmuş), hızla hareket ediyor! *

(*) “Hayye” kelimesi tür adı olup küçük büyük, erkek dişi, yılana benzeyen bütün sürüngenler için kullanılır.

Değneği yere attığında, birden bire o değnek hareket eden bir yılan oldu.

Musa değneğini elinden bıraktı. Değnek yılan oluverdi de oraya buraya seğirtmeye başladı.

Musa onu elinden bıraktığı gibi derhal bir yılan olup seğirtmeye başladı.

O da onu bırakınca, bir de ne görsün, asa hızla sürünen bir yılan [hayye] olmuş.

Böylece, o da onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).

Bunun üzerine, Mûsâ onu yere attı, bir de ne görsün; asâsıbir yılan olmuş, kıvrıla kıvrıla akıp gidiyor!

Derken onu attı. O anda o hızla hareket eden bir canlı oldu.

Attı. Bir baktı ki deynek, yılan olmuş gidiyor.

Musa asasını yere attı. Birde ne görsün? Yerdeki asa sanki sokmak için kendine doğru gelen kocaman bir yılan! Hâlbuki Musa onunla hayatını kazanıyor. Yaprak silkeleyerek hayvanlarını besliyordu. Şimdi niçin hayatının tehlikesi olarak görünüyor? Niçin kendini sokmak isteyen yılan gibi kendine doğru koşuyordu? Muhayyilesinde canlanan şeye bir türlü akıl erdiremedi. Düşünmeye başladı. Rabbi bununla neyi anlatmak istiyordu? Bunun üzerinde düşündü. Musa anladıklarından korktu. Rabbinin: "Sağ elindeki nedir Ey Musa?" Sorusunun gerçeği ile karşı karşıya geldi. Sağ el gücün ve iktidarın sembolüydü. Musa’nın elindeki güç, elindeki iktidar, dayandığı esaslar, yasalar, bilgi, kendisi için kurduğu hayat, hayvanlarını beslemek, onlardan yararlanmaktan ibaretti. Bugüne kadar hayatında Rabbine hiç yer vermemişti. Gördü ki, hayatı kocaman bir yalandan ibaretti. Kocaman bir yalana dayanan hayatı, tıpkı bir yılan gibi kendini zehirliyordu. İdrak ettiği gerçekten korktu. Ne yapacağını şaşırdı.

(Musa da) hemen onu yere atmıştı. Bir de ne görsün, o (asa) yılan olmuş sürünüyor.

(Mûsa,) onu (yere) bırakınca; (bir de ne görsün) o koşan bir yılan (oluverdi).

Bunun üzerine, [Musa], onu yere attı; bir de ne görsün! hızla akan bir yılan oluvermişti o!

Musa asasını yere bıraktı bir de ne görsün; o hızla kıvrılıp giden bir yılan oluvermiş.

Bunun üzerine (Musa) onu yere bıraktı. Bir de ne görsün: o değnek bir yılan türü…[²⁵⁶²] hızla akıyor…

[2562] Belirsiz form nev’ vurgusuyla yansımıştır. Burada hayye olarak cins ismiyle anılan yılan A’raf 107 ve Şu’ara 32’de “iri ve büyük” (su‘bân), Nem... Devamı..

Asasını yere bıraktığında, bir de ne görsün, o (değnek parçası kıvrılıp sürünen) bir yılan haline gelmemiş mi? (Musa'nın korkup kaçması üzerine)

Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!

Hemen bırakıverdi, o derhal koşar bir yılan kesildi.

Hemen bıraktı. Bir de ne görsün: Hızla kıvrılıp sürünen, kocaman bir yılan oldu!

(Musa) attı, bir de ne görsün o, koşan kocaman bir yılan!

Mûsâ 'asâyı yere bırakdı. Derhâl yürüyen bir yılan oldı.

Hemen attı. Bir de ne görsün, değnek yılana dönüşmüş, koşuyor.

Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluvermişti.

Musa onu attı; o da yılan oldu, yürüdü.

O da onu attı. Bir de ne görsün, bir yılan olmuş o, koşuyor...

pes bıraķdı anı pes ol vaķt ol ılān-ıdı yügrür.

Pes bıraḳdı anı, bıraḳduġı vaḳt ol bir ulu yılan oldı, yürüyüp gezdi.

(Musa əsanı yerə) atan kimi o, dərhal bir ilan (əjdaha) olub sür’ətlə sürünməyə başladı.

So he cast it down, and Lo! it was a serpent, gliding.

He threw it, and behold! It was a snake, active in motion.(2549)

2549 Cf. 7:107, where a different word (thu'ban is used for "snake", and the qualifying adjective is "plain (for all to see)". The scene there is befo... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.