Velev ennâ ehleknâhum bi’ażâbin min kablihi lekâlû rabbenâ levlâ erselte ileynâ rasûlen fenettebi’a âyâtike min kabli en neżille venaḣzâ
Daha önce, bir azapla helak etseydik onları derlerdi ki: Rabbimiz, bizi horhakir etmeden bir peygamber gönderseydin de delillerine uysaydık.
Eğer Biz onları Ondan (Resulüllah gelip uyarmadan) önce bir azap ile yıkıma uğratmış olsaydık, kesinlikle: "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de, böyle zelil ve rezil düşmeden önce Senin ayetlerine tâbi olsaydık" diye (yakınacaklardı).
Eğer biz onlara, Kur'ân'ı indirmeden önce, onları bir azap ile yok etmiş olsaydık, kıyamet günü onlar: “Ey Rabbimiz! bize bir peygamber gönderseydin de, alçalıp zillete uğramadan, ayetlerine uysaydık ne iyi olurdu!” diyeceklerdi.
Eğer biz, Kur'ân'ı tebliğ ile Muhammed'i görevlendirmeden önce onları bir azap ile helâk etmiş olsaydık:
“Yâ Rabbi, bize kitabını özgürce tebliğ ile görevli bir elçi, rasul gönderseydin de, şu zillete ve rezilliğe düşmeden önce âyetlerine, Kur'ân'ına, ilkelerine, emir ve yasaklarına uysaydık” diyeceklerdi.
Eğer onları daha önce bir azapla helâk etseydik mutlaka: "Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, aşağılık ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık" derlerdi.
Eğer biz onları bundan önceki bir azab ile yıkıma uğratmış olsaydık, şüphesiz diyeceklerdi ki: 'Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de, küçülmeden ve aşağılanmadan önce senin ayetlerine tâbi olsaydık.'
Eğer biz, onları (Mekke kâfirlerini), bundan önce (Peygamber ve Kur'an gelmeden) azab ile helâk etmiş olsaydık, muhakkak şöyle diyeceklerdi: “- Ey Rabbimiz! Ne olurdu, bize bir Peygamber gönderseydin de, biz zelil ve rüsvay olmadan evvel ayetlerine uysaydık.”
Eğer bu Kur’andan önce onları helak etmiş olsaydık, diyeceklerdi ki: “Ey Rabbimiz! Bize bir elçi gönderseydin de ezilmeden, alçalmadan, senin ayetlerine tabi olsaydık.”
Eğer, onları Muhammed'den önce bir azaba uğratarak yok etseydik, “Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de alçak ve rezil olmazdan önce ilkelerine uysaydık olmaz mıydı?” diyeceklerdi.
Ondan önce, bunları azapla biz yok etseydik, «Ey Tanrımız! Bizlere bir peygamber gönderseydin —bizi horlamandan, bizi aşağılatmandan daha önce— uyardık biz senin belgelerine» derlerdi
Eğer biz onları, elçi (gönderme)den önce bir azap ile helâk etseydik, (o zaman da:) “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir Resul gönderseydin de (böyle) alçalıp rezil olmadan önce ayetlerine uysaydık” diyeceklerdi.
Biz ânları senden evvel dûçâr-ı ’azâb ve helâk ide idik "Bize niçün bir rasûl göndermedin? Biz ânın âyâtına ittibâ’ ider ve rüsvâ ve zelîl olmaz idik" dirler idi.
Eğer onları ondan önce bir azaba uğratarak yok etseydik: "Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, alçak ve rezil olmazdan önce ayetlerine uysaydık, olmaz mıydı?" diyeceklerdi.
Eğer biz onları o Kur’an’dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık” derlerdi.
Eğer biz bundan önce onları bir azapla helâk etmiş olsaydık mutlaka şöyle diyeceklerdi: “Ey rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, şu zillet ve rezillik başımıza gelmeden önce ona uymuş olsaydık.”
Eğer biz, bundan (Kur'an'dan) önce onları bir azapla helâk etseydik, muhakkak ki şöyle diyeceklerdi: Ya Rabbi! Ne olurdu, bize bir elçi gönderseydin de, şu aşağılığa ve rüsvaylığa düşmeden önce âyetlerine uysaydık!
Onları, ondan önce bir ceza ile helak etseydik, "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de böyle alçak ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık!," derlerdi.
Eğer biz, onları bundan (peygamber veya Kur'ân'dan) önce bir azab ile yok etseydik, muhakkak "Ey Rabbimiz! bize bir peygamber gönderseydin de, alçak ve rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık, olmaz mıydı?" diyeceklerdi.
Eğer biz onları bundan evvel âzâb ile ihlâk etmiş olsa idik derlerdi ki o rabbımız! Ne olurdu bize bir Resul gönderseydin de biz zelil ve rüsvay olmadan evvel âyetlerine ittiba etseydik
Eğer biz onları bundan (Peygamber veya Kur’ân’ı göndermeden) önce, bir azap ile helâk etseydik, şüphesiz onlar, “Rabbimiz, bize bir peygamber gönderseydin de böyle zelil ve perişan olmadan önce, senin âyetlerine uysaydık” derlerdi.
Ve eğer Biz, ondan önce bir azap ile onları yok etseydik, “Ey Rabb'imiz! Bize bir resûl gönderseydin de hor ve rezil olmadan önce Sen'in ayetlerine uysaydık ya!” diyeceklerdi.
Eğer biz onları daha evvel azâb ile helâk etmiş olsaydık muhakkak diyeceklerdi ki: «Hey Rabbimiz, bize bir peygamber gönderseydin de şu zillete ve rüsvaylığa uğramamızdan evvel âyetlerine tâbi olsaydık ya»!
Eğer gerçekten biz, onları bundan (kendilerini haberdâr etmeden) önce bir azâb ile helâk etseydik, elbette: “Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, aşağılığa ve rezilliğe düşmeden önce senin âyetlerine tâbi' olsaydık!” derlerdi.
Ve eğer biz onları (Kur’an indirmeden) önce, bir azap ile yok etmiş olsaydık, (kıyamet günü) onlar: “Ey Rabbimiz! Bize bir elçi gönderseydin de, alçalıp zillete uğramadan, ayetlerine (mesajlarına) uysaydık ne iyi olurdu!” diyeceklerdi.
Biz onları uyarmadan önce, azap edip helak etseydik “Rabbimiz! Azap etmeden önce, bize bir elçi gönderseydin de, biz kendimizi aşağılatmayıp rezil etmeden, senin ayetlerine tabi olurduk” derlerdi.
Eğer Biz onları daha önceden azap ile yok etmiş olsaydık şöyle diyeceklerdi: "Ey çalabımız! Ne olurdu Sen bize bir elçi gönderseydin de biz de böyle alçalıp sürünmeden önce Senin ayetlerine uymuş olsaydık."
Biz onları Kur/an/ın nüzulünden evvel azapla helâk etseydik onlar kıyamette «— Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber göndereydin de zelil, rüsvay olmadan evvel senin âyetlerine ittiba edeydik» derlerdi.
Eğer Biz onları (elçiden önce) bir azapla helak etmiş olsaydık, onlar elbette “Rabbimiz! Keşke bize bir elçi gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce ayetlerine tabi olsaydık” derlerdi.
Eğer biz onları bundan önceki bir azap ile yıkıma uğratmış olsaydık şüphesiz (o zaman da), “Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de küçülmeden ve aşağılanmadan önce senin ayetlerine tabi olsaydık” diyeceklerdi.
Şâyet Biz bu Kur’an’ı göndermeden önce onları işledikleri günahlardan dolayı azapla helâk etseydik, o zaman haklı olarak, “Ey Rabb’imiz! Bize yol gösterecek bir kitap ve bir elçi gönderseydin de, bu aşağılık duruma düşüp rezil olmadan önce ayetlerine uyup azaptan kurtulsaydık olmaz mıydı?” diyeceklerdi. Bunun için Rabb’in, halkı ilâhî uyarılardan habersiz olan hiçbir ülkeyi, onlara doğru yolu gösteren uyarıcılar göndermeden öyle haksız yere helâk edecek değildir. (6. En’âm: 131)
Biz, onları bundan önce bir azapla helâk etseydik, elbette derlerdi: -“Rabbimiz! Bize bir rasûl gönderseydin de rezil ve zelil olmadan önce senin âyetlerine uysaydık”.
Eğer biz onları elçimiz gelmeden cezalandırsa idik, bu sefer de: " Ya Rab derlerdi, bize bir Tanrı elçisi göndersen de, böyle perli perişan olmadan senin sözlerine uysak olmaz mıydı " derlerdi.
Eğer ayetlerimizi göndermeden önce onları yok etseydik şöyle diyeceklerdi: “Ya Rabbi! Ne olurdu! Bize bir elçi gönderseydin! Aşağılık halimizden, bulunduğumuz rezillikten, düştüğümüz aşağılanmış halden kurtulmak için ayetlerine uysaydık!”
Eğer Biz, onları bu (Kur’an)’dan önce herhangi bir azapla helâk etseydik, (bu sefer de) kesinlikle: “Ey Rabbimiz! Ne olurdu, bize bir elçi gönderseydin de şu rezilliğe ve rüsvalığa düşmeden önce Senin âyetlerine uysaydık!” diyeceklerdi.
Çünkü, eğer bu [ilahî mesajı vahyetmeden] önce onları (cezalandırıcı) bir azapla helak etseydik, [Hesap Günü’nde]: “Ey Rabbimiz, keşke bize bir elçi gönderseydin de [ahirette böyle] alçalıp gözden düşeceğimize Senin mesajlarına uysaydık!” demekte gerçekten de [haklı olurlardı]. ¹²¹
Eğer biz onları, kitap göndermeden önce helak etmiş olsaydık kesinlikle şunu derlerdi: -Rabbimiz! Biz böyle rezil rüsva olmadan önce bize bir elçi gönderseydin de senin ayetlerine uysaydık olmaz mıydı diyeceklerdi. 6/130-131, 9/115, 17/15, 28/59, 39/71, 67/6...11
Ve eğer Biz, onları (elçi göndermeden)[²⁶⁶⁹] önce bir helâke uğratarak cezalandırmış olsaydık, bu kez de “Ey Rabbimiz! Eğer Sen, şu zillet verici ve onur kırıcı duruma[²⁶⁷⁰] düşmeden önce bize bir elçi göndermiş olsaydın âyetlerine hemen uyardık!” diyecekleri kesindi![²⁶⁷¹]
Eğer onları daha evvel azaba uğratarak helak etmiş olsaydık, bu kez "Ey Rabbimiz, bize bir peygamber gönderseydin de; hor ve rüsvay olmadan önce ayetlerine uysaydık!" diye yalvaracaklardı. ("Onlara her türlü ayet gelse yine de, o çetin azabı görünceye dek inanmazlar.-Yunus/97-)
Şâyet onları, ondan (uyarmadan) önce bir azâb ile helâk etseydik onlar : "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de böyle alçak ve rezil olmadan önce senin âyetlerine uysaydık!" derlerdi.
Ve eğer Biz onları ondan evvel bir azab ile ihlâk etmiş olsa idik, elbette diyeceklerdi ki: «Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber göndermeli değil mi idin ki, bir zillete ve rüsvaylığa düşmeden evvel senin âyetlerine tâbi olsa idik?»
Şayet Biz peygamber gelmeden kendilerini azab ile helâk edecek olsaydık onlar: “Ey Ulu Rabbimiz, ne olurdu bize bir elçi gönderseydin de, biz böyle rezil ve hakir olmadan önce senin âyetlerine uysaydık! ” derlerdi. [10, 97; 6, 155-157; 10, 110]
Şayet onları, ondan önce bir azab ile helak etseydik: "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de böyle alçak ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık!" derlerdi.
Eğer biz onları daha evvel helâk itmiş olsa idik: "Yâ Rabbî! Bize rasûl gönderse idin ona tâbi' olurduk, zelîl ve hakîr olmazdan evvel âyetlerine îmân iylerdik." dirlerdi.
Elçi gelmeden onları bir azap ile etkisizleştirseydik, derlerdi ki “Rabbimiz! Böyle aşağılık hale düşüp sürünmeden önce keşke bir elçi gönderseydin de senin ayetlerine uymuş olsaydık.”
Ondan önce onları azaba çarptırıp yok etseydik:-Rabbimiz, bize bir peygamber gönderseydin de zelil ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık, olmaz mıydı? diyeceklerdi.
Eğer Peygamberin gelişinden önce Biz onları bir azapla helâk edecek olsaydık, diyeceklerdi ki: “Rabbimiz, ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, böyle horlanıp rezil olmadan önce Senin âyetlerine uysaydık!”
Eğer biz onları, ondan önce bir azapla helâk etseydik mutlaka şöyle diyeceklerdi: "Rabbimiz, ne olurdu bize bir resul gönderseydin de zelil ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık!"
daħı eger biz helāk eylesedük anları 'aźāb-ıla peyġamber’den ilerü eyidelerdi ķıyāmetde “iy çalabumuz! nişe viribimedüñ bizdin yaña yalavaç pes uyayıduķ āyetlerüñe andan ilerü kim ħor olavuz daħı rüsvāy olavuz?”
Eger biz helāk eylesek anları biz ‘aẕāb ile andan burun ki Muḥam‐med resūlu’llāh geldi, eydürlerdi: Niçün bize peyġamber göndermedüñ, ḥattā ki uya‐y‐ıduḳ senüñ āyetlerüñe ẕelīl olmazdan burun.
Əgər Biz onları (Məkkə müşriklərini) bundan (Peyğəmbər və Qur’an gəlməzdən) əvvəl əzabla məhv etsəydik, (qiyamət günü) mütləq belə deyəcəkdilər: “Ey Rəbbimiz! Nə üçün zəlil və rüsvay olmazdan əvvəl bizə bir peyğəmbər göndərmədin ki, Sənin ayələrinə (hökmlərinə) tabe olaydıq?!
And if We had destroyed them with some punishment before it, they would assuredly have said: Our Lord! If only Thou hadst sent unto us a messenger, so that we might have followed Thy revelations before we were (thus) humbled and disgraced!
And if We had inflicted on them a penalty before this,(2659) they would have said: "Our Lord! If only Thou hadst sent us a messenger, we should certainly have followed Thy Signs before we were humbled and put to shame."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |