18 Haziran 2025 - 22 Zi'l-Hicce 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tâ-Hâ Suresi 132. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve/mur ehleke bi-ssalâti vastabir ‘aleyhâ(s) lâ nes-eluke rizkâ(an)(s) nahnu nerzukuk(e)(k) vel’âkibetu littak

Ehline, namaz kılmalarını emret ve sen de devam et namaza. Senden bir rızık istemiyoruz biz, biziz sana rızık veren ve sonuç, çekinenlerindir.

Ehline (ailene ve ümmetine) namazı emret ve Sen de onda kararlı ve sabırlı davran. Biz Senden rızık istemiyoruz, (aksine) Biz Sana rızık veriyoruz. (En hayırlı ve başarılı) Sonuç da takva (sahibi olanların)dır.

Ümmetine ve yakınlarına namazı emret, kendin de o namaza sımsıkı sarıl veya namazı emretmede dirençli ve dayanıklı ol. Biz senden rızık istemeyiz, senin rızkını da biz veririz. Hayırlı sonuç yolunu Allah'ın kitabıyla bulanların olacaktır.

Ailene, akrabalarına, halkına, ümmetine namaz kılmayı öğret, namazı muntazam kılabilecekleri bir düzen kur, namaz kılmalarını emret, namazlarını kıldır, onlara rehberlik, imamlık et. Kendin de namaza can ü gönülden sebat ederek devam et. Senden ekmek, aş istemiyoruz. Aksine biz sana rızık, ekmek, aş veriyoruz. Güzel âkibet takvâ esaslarını-Kur'ân esaslarını tavizsiz hayata geçirenlerindir, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minlerindir.

Ailene namazı emret. Kendin de ona sabırla devam et. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takva (sahipleri)nindir.

Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, biz sana rızık veriyoruz. (Güzel) Sonuç takvanındır.

(Ey Rasûlüm), ailene ve ümmetine namazı emret. Kendin de ona devam eyle. Biz senden bir rızık (ailenin geçimini temin için çalışmanı) istemiyoruz. Seni, biz rızıklandırırız. Güzel akıbet takva sahiblerinindir.

Ve ailene namazı ve dua etmeyi emret. Ve namaza devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni rızıklandıran Biz’iz. İyi sonuç takvanındır. (Kim kendini korursa, o muvaffak olmuş demektir.)

Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et! Senden rızık istemiyoruz; biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ sahiplerinin olacaktır.

Ümmetini namazla buyrumla, katlan sen ona, senden azık istemeyiz, sana azık veririz, hayırlı son, sakıncadır

Ailene/ümmetine namazı/duayı özendir ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayan kimselerin olacaktır.

Ehl-i beyt ve ümmetine namâz kılmağı emr it ve dayk-ı ma’îşete sabr it, rızk içün beyhûde çalışma biz sana ve ümmetine rızık viriyoruz. Müttakînin ’âkıbeti hayırlıdır.

Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz, sana rızık veren Biziz. Sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanındır.

Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır.

Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. Senden rızık istemiyoruz; asıl biz seni rızıklandırıyoruz. Mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır.

Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.

Ailene namazı emret ve bu konunun üstünde önemle dur. Biz senden herhangi bir rızık beklemiyoruz. Aksine biz seni besliyoruz. Sonuç, erdemlilerindir.

(Ey Muhammed!) Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akibet takva sahiplerinindir.

Hem ehline de namaz ile emret hem de kendin ona sabrile devam eyle, biz senden bir rızk istemiyoruz. Biz seni merzuk ederiz ve âkıbet takvânındır

Ehline (ailene ve ümmetine) namazı emret, (bu tebliğ hususunda sebat et,) kendin de ona (namaza) sabırla devam et. Senden (yaratmış olduğumuz mahlûkata) rızık (vermeni) istemiyoruz. Sana (da onlara da) biz rızık veriyoruz. (En hayırlı güzel) akıbet takva sahiplerinindir.

Ehline salâtı buyur.¹ Kendin de onun üzerinde sabırlı ol. Senden rızık istemiyoruz. Seni, Biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takva² içindir.

1- Seninle birlikte hareket edenlere, yanında yer alanlara, Allah\a yönelmelerini, Allah\tan istemelerini buyur. Birbirlerine destek olmalarını, yardı... Devamı..

Ehline (ve ümmetine) namazı emret. Kendin de ona sebat ile devam eyle. Biz senden bir rızk istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. (Güzel) aakıbet takvaa (erbabı) nındır.

Ehline salâtı emret ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, sana biz rızık veriyoruz. Sonuç takvanındır.

[6/72; 21/73; 27/3; 35/18; 14/31; 19/65]

(Ey Resûlüm!) Âilene namazı emret, (kendin de) ona sabırla devâm et! Senden rızık istemiyoruz. (Bil'akis) seni biz rızıklandırıyoruz. (Güzel) âkıbet, takvâ (sâhibleri)içindir.

Ehline (ev halkına ve sana tabi olan müminlere) de namazı emret! Ve (bu tebliğ görevini yaparken) kendin de sabır gösterip buna devam et; biz seni (ne kendin için, ne de diğer yaratıklarımızdan hiçbir kimse için) rızkın yaratılması hususunda sorumlu tutmayız. Tam tersine, (hem onların hem de) senin rızkını biz veriyoruz. İyi sonuç ise, (Allah’tan korkup) fenalıklardan sakınmaya (sakınan kimslere) mahsustur.

Ev halkına namaz kılmayı emret ve sen de namaza devam (sabr) et. Bunun karşılığında senden bir rızık istemiyoruz. Tam tersine seni biz rızıklandırıyoruz. (Şunu unutmayın) Gelecek tamamen Allah’dan sakınıp korunanlarındır.

Ulusuna namaz kılmayı buyur. Sen de ona sımsıkı sarıl . bizim senden azık istediğimiz yok, senin azığını Biz veririz. Saknanların sonu iyi gelir.

Ehl-i Beyt ve ümmetine namazı emret, ona katlan [⁷]. Biz senden rızk için sây/i istemiyoruz [⁸]. Biz, sana ve onlara rızk veririz, güzel akıbet takvaya mahsustur.

[7] Mâişet darlığına katlan veya namazda sebat et.[8] Maaş hususu ile meşgul olma.

Ailene namazı tavsiye/telkin et [ve’mur] ve sen de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz. Sana da rızkı Biz veriyoruz. Mutlu gelecek [âkibet], Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar içindir.

Ehline (ailene) namazı emret ve sen de onun üzerine sabret. Biz senden rızık istemiyoruz, biz sana rızık vermekteyiz. Sonuç da takva (ehli) içindir.

(Şevahid’ut Tenzil c.1 s.381-382’de yer aldığına göre Hz. Resulullah (s.a.a) bu ayet nazil olduğunda, her namaz vakti kızı Fatıma’nın ve Ali’nin kapıs... Devamı..

Bu arada, ailene, yakın akrabalarına ve emrin altında bulunan kimselere namaz kılmalarını emret, bıkıp usanma, bu görevine dikkat et ve sen de sabırla namaza devam et. Biz senden herhangi bir rızık istiyor değiliz; aksine, senin ve bütün varlıkların rızkını veren Biziz! Biz her türlü ihtiyaçtan uzak olduğumuza göre, bu tür yükümlülükleri yalnızca insanların kendi yararları için emretmekteyiz. O hâlde, sakın Allah’a kulluğu terk etme; çünkü mutlu son, iman edip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyarak, kötülüklerden titizlikle sakınan kimselerin olacaktır!

Ailene Namaz’ı emret! Ona sabırla devam et! Senden rızık sormayız. Seni biz rızıklandırıyoruz. Akıbet Takvâ’nındır (Sakınıp Korunanlar’ındır).

Ailene namazla dua etmeyi öğret. Kendin de namaza devam et. Senden rızk istemiyoruz. Biz, sana bakarız. Ama mutluluk, sağlamcı anlayıştadır...

Ailene Rabbinin huzurunda durmayı öğret! Ailen de Rabbinin huzurunda günün bazı vakitlerinde durarak bilgisini, bilincini artırsın! Günlük muhasebesini yapsın! Sen de sabırla Rabbinin huzurunda durmaya devam et! Sakın eksiltme, kaçırma, dünya telaşına kapılıp kendini kaybetme! Biz senden rızık istemiyoruz. Aksine biz seni rızıklandırıyoruz. Onun için rızık peşinde koşarken dünya meşgalelerine dalıp da Rabbinin huzuruna gelmeyi, Rabbinin huzurunda durmayı unutanlardan olma! Bil ki ahiret hayatın için güzel sonuç! Dünyada yaşarken Rabbinin yasalarımıza uyarak yaşamandır.

Ailene (destekçilerine) ibadeti (namazı) emret! Kendin de ona sabırla devam et! Senden rızık istemiyoruz; seni de biz rızıklandırıyoruz. (Mutlu) son, [takvâ]lı (duyarlı olanlar) içindir.

Ailene (ve ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran. Biz, senin geçim peşinde koşmanı da istemiyoruz. Zâten senin geçimini, Biz sağlıyoruz. En güzel sonuç, Allah’tan hakkıyla sakınanlarındır.

Yakınlarına da salâtı emret ve sen de bunda devamlı, sebatlı ol. [Fakat unutma ki] Biz senden [Bizim için] rızık sağlamanı istemiyoruz; ¹¹⁷ (tersine,) senin rızkını veren Biziz. Ve gelecek, Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselerin ¹¹⁸ olacaktır.

117 Parantez içinde “Bizim için” sözleriyle yaptığımız ilave Râzî’nin yukardaki cümleye ilişkin yorumuna dayanmaktadır: “Allah böylece açıklamaktadır ... Devamı..

Ailene namaz kılmayı emret. Sen de onun üzerinde kararlı ol! Zira biz senden rızık istemiyoruz çünkü seni biz rızıklandırıyoruz. Mutlu son sakınan ve korunanlarındır. 6/14, 11/6, 28/83-84, 29/60, 51/57-58, 67/21

Öyleyse yakınlarına namazı[²⁶⁶⁶] emret ve sen de bunun üzerinde kararlı ol! Biz senden rızık istemiyoruz;[²⁶⁶⁷] seni Biz doyuruyoruz: ve mutlu son takvanındır.

[2666] Çok zengin çağrışımları olan salât kavramı burada ibadetlerin tümünü içeren “kulluk” vurgusunu da taşır (Bkz: 19:59 ve ilgili not). [2667] Z... Devamı..

(Ey Muhammed) Ehline (aile efradına ve sana tabi olan ümmetine) namazı emret, sen de ona devam et. (Maişet derdi ibadetine engel olmasın) Biz senden rızık istemiyoruz. (Aile efradını geçindirmekle seni yükümlü tutmayız) seni biz rızıklandırırız. Güzel sonuç takvaya erenlerindir! (İman edip, Rablerinin emir ve yasaklarına harfiyyen uyan ve daima sâlih ameller işleyenlerindir)

Âilene namazı emret, kendin de namaz kılmaya dayan. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırıyoruz. Akibet takva sahiplerindir.

Ehline namaz ile emret, ve sen de onun üzerine sabret, Biz senden bir rızk istemiyoruz, seni Biz merzûk ederiz. Akibet ise takvâ içindir.

Ailene ve ümmetine namaz kılmalarını emret, kendin de namaza devam et! Biz senden rızık istemiyoruz, bilakis senin rızkın Bize aittir. Güzel âkıbet, takvâdadır, yani Allah'ı sayıp haramlardan korunmaktadır.

Razi’nin belirttiği üzere, Allah, kullarına ihtiyacı olmadığını, namazı, ibadeti kullarının kendi faydaları için emrettiğini böylece belirtmiş olmakta... Devamı..

Ailene namazı emret, kendin de namaz kılmaya dayan. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuç takva(sahipleri)nindir.

Ehline salât ile emr ve dayk-ı ma'îşete sabır it. Biz senden rızık istemeyiz ve seni biz rızıklandırırız. Hüsn-ü 'âkıbet takvânındır.

Ailene namazı emret, sen de namaza devam et. (Rızkı bahane etme) Senden rızık istemez, sana rızık veririz. Mutlu son, Allah'tan çekinerek kendini korumanındır (takvanındır).

Ailene namazı emret. Sen de onda devamlı ol. Senden rızık istemiyoruz. Biz seni rızıklandırıyoruz. Akibet takvanındır.

Ailene namazı emret; sen de onda sebat et. Biz senden rızık istemiyoruz; seni rızıklandıran Biziz. Hayırlı son ise takvâdadır.

Aileni namaza/duaya özendir kendin de ona sabırla devam et! Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takvanındır!

daħı buyur ķavmuna namāzı daħı śabr eyle anuñ üzere. dilemezüz saña rūzį ya'nį senüñ ıçün daħı ħalķ içün biz rūzį virürüz saña. daħı āķıbat ya'nį uçmaķ taķvā issinüñdür.

Daḫı ehlüñe namāz buyur, ṣabr eyle anuñ üstine. Senden rızḳ istemez‐biz,saña rızḳ biz virürüz. Ṣoñ yaḫşılıḳ müttaḳīlerüñdür.

Əhlinə (əhli-beytə və ümmətinə) namaz qılmağı əmr et, özün də ona (namaza) səbirlə davam et (yaxud məişət çətinliklərinə döz). Biz səndən ruzi istəmirik, (əksinə) sənə ruzi verən Bizik. (Gözəl) aqibət təqva sahiblərinindir (müttəqilərindir)!

And enjoin upon thy people worship, and be constant therein. We ask not of thee a provision: We provide for thee. And the sequel is for righteousness.

Enjoin prayer on thy people, and be constant therein. We ask thee not to provide(2657) sustenance: We provide it for thee. But the (fruit of) the Hereafter is for righteousness.

2657 Sustenance, in the sense of the ordinary needs of life, the man of Allah does not worry about. That is provided by Allah for all, the just and th... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.