Ve enâ-ḣtertuke festemi’ limâ yûhâ
Ve seni seçtim ben, dinle vahyedileni.
"Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle sana vahyolunacakları dinle (öğren, tebliğ ve tatbik et ki vazifen ağırdır.)"
Ben, seni kendime elçi olarak seçtim. Öyleyse sana vahyolunanı dinle.
Ben seni seçtim. Artık vahyolunanı dinle.
'Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle.'
(Ey Mûsa) ben, seni Peygamberliğe seçtim. Şimdi (sana) vahy olunacak şeyleri dinle:
Ben seni peygamberlik için seçtim. Artık sen, vahyedilenlere kulak ver.
Ben seni seçtim. Artık vahyolunanları dinle!
«Ben seni seçtim, dinle vahyolunanı !»
Seni intihâb itdim, sana vahy olunacak şeyleri dikkatle dinle."
"Ben seni seçtim; artık vahyolunanları dinle."
“Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle.”
Ben seni seçtim, şimdi vahyedilecek olana kulak ver.
Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver.
"Ben seni seçtim, öyleyse vahyolanı dinle."
"Ben seni seçtim, şimdi (sana) vahyolunacak şeyleri dinle."
Ve ben, seni ıhtiyar buyurdum şimdi verilecek vahyi dinle
*Ve Ben, seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi (sana) vahyolunacakları dinle!
Ben seni (peygamberliğe) seçdim. Şimdi vahy olunacak şeyleri dinle:
“(Ey Mûsâ!) Ben seni (peygamberliğe) seçtim; şimdi (sana) vahyedileni dinle!”
Ve ben seni (kendime elçi olarak) seçtim; öyleyse artık (sana) vahyolunanı dinle!
“Ben seni (elçi) seçtim. Artık vahy olunanı dinle.”
Ben seni kendime elçi seçtim. Şimdi sana bildireceklerimi dinle.
«— Ben seni peygamberlik için ihtiyar ettim. Artık sana vahiy olunanı dinle:
“Ben seni (elçi olarak) seçtim. Öyleyse vahyolunana kulak ver.”
“Ben seni seçmiş bulunmaktayım; bundan böyle vahyolunanı dinle.”
Ey Mûsâ, seni kendime elçi olarak seçtim; şimdi sana vahyedilenleri dinle:
“Seni ben getirttim. Vahyedileni dinle!”.
Ben, seni seçtim. Bundan böyle sana vahyedilene kulak ver.
"Seni seçtim! Sana vahyolunanı dinle!"
Seni (elçi olarak) ben seçtim. vahyedilmekte olanı dinle!
“Ve seni Ben, (Peygamber) seçtim. Derhâl sana vahyolunan sözleri (hakkıyla) dinle.” (diye seslenildi.)
Ben seni [kendime elçi olarak] seçtim; öyleyse artık [sana] vahyolunanı dinle!
Ve ben seni seçtim şimdi vahyolunanı dinle! 7/144, 20/51, 19/51...58
Ben, (peygamber olarak) seni seçtim. Şimdi vahyolunacakları dinle!
Ben seni (resul) seçtim, şimdi vahyolunanı dinle.
«Ve ben seni ihtiyar ettim, şimdi vahyolunacak şeyi dinle.»
Peygamberliğe seçtim seni, Öyleyse iyi dinle sana vahyedileni! [7, 144]
Ben seni seçtim, şimdi vahyolunanı dinle.
"Ben seni kullarım arasından kendim içün ihtiyâr itdim. Sana vahy olunan şeyi dinle."
Ben seni seçtim. Şimdi sana bildirilecek şeyleri dinle.
-Ben, seni seçtim, Sana vahyolunanı dinle.
“Seni peygamber seçtim; şimdi sana vahyedileni dinle.
"Ve ben seni seçtim; o halde vahyedilecek olanı dinle!"
“daħı ben üyürdüm seni pes ķulaķ dut aña kim vaḥy olınur”
Daḫı ben seni nebīlige iḫtiyār itdüm. Pes ḳulaḳ dut saña vaḥy olana.
Mən səni (peyğəmbər) seçdim. (Sənə) vəhy olunanı dinlə!
And I have chosen thee, so hearken unto that which is inspired.
"I have chosen thee: listen, then, to the inspiration (sent to thee).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |