16 Ekim 2024 - 13 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tâ-Hâ Suresi 126. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle keżâlike etetke âyâtunâ fenesîtehâ(s) vekeżâlike-lyevme tunsâ

Böylece der, sana delillerim geldi de unutuverdin onları, işte sen de tıpkı o çeşit unutulmadasın bugün.

(Allah da:) "Bu böyledir, (çünkü) sana ayetlerimiz (ve elçilerimiz) gelmişti, fakat sen onları(n uyarılarını ciddiye almamış ve) unutmuştun, bugün de sen işte böyle unutulacaksın!" buyuracaktır.

Allah da ona, şunun için diye cevap verecek: “Sana mesajlarımız gelmişti de, sen onları gözardı edip unutmuştun. Bu gün de sen, aynen öylece gözardı edilip, unutulacaksın.”

Allah:
“Sen de böyle yaptın. Sana âyetlerimiz geldi. Sen onları umursamadın, unuttun. Bugün de, aynı şekilde sen cezaya mahkûmiyet içinde unutuluyorsun.” buyurur.

(Allah da) der ki: "Öyledir. Sana ayetlerimiz gelmişti de, onları unutmuştun. Bugün de sen işte böyle unutulursun!"

(Allah da) Der ki: 'İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti, fakat sen onları unuttun, bugün de sen işte böyle unutulmaktasın.'

Allah buyurur ki: “- Cezan böyle, sana ayetlerimiz geldi de onları unuttun. İşte (onları unuttuğun gibi) bugün de öylece unutuluyorsun (körlük ve azab içine bırakılıyorsun).”

Allah: “İşte böyle! Ayetlerimiz sana geldi, sen onları terk ettin. İşte bugün, sen de terkedilirsin” der.

Allah, “İşte böyle, âyetlerimiz sana gelmişti de, sen onları unutmuştun. Bu gün de öylece unutulursun” der.

Allah buyurur ki: «Bu böyledir, sana bizim âyetlerimiz geldiği zaman, onları unutmuştun, sen de bugün unutulursun!»

(Allah da:) “Evet öyle. Ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun ve bugün de sen unutuldun!” buyurur.

“Sen onları unutmuştun, bugün de sen unutuldun” ifadesi, “sen ayetlerimizi ciddiye almamıştın, öğretilerimizi umursamamıştın, mesajlarımızı gözardı e... Devamı..

Âna "Evet cezân budur sana bizim âyetlerimiz geldiği halde ânları unutdın. Sen de bugün unutılacaksın" dinilecek.

Allah: "Böyledir, ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun, bugün de öylece unutulursun" der.

Allah, “Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun” der.

Allah buyurur: “İşte böyle! Sana âyetlerimiz geldiğinde onları unutmuştun, bu gün de aynı şekilde sen unutuluyorsun!”

(Allah) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana âyetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun. Bugün de aynı şekilde sen unutuluyorsun!

Der ki: "Çünkü sana ayetlerimiz ve mucizelerimiz geldiğinde sen onları unuttun. Bugün de sen unutuluyorsun."

Allah: "Böyledir, sana âyetlerimiz gelmişti de onları sen unutmuştun, bugün de öylece unutulursun" der.

Buyurur ki: öyle, sana âyetlerimiz geldi de onları unuttun, bugün de böyle bırakılacaksın

(Allah) buyurur ki: “İşte böyle! Sana (peygamberimiz vesilesi ile) âyetlerimiz geldiği zaman, sen onları unuttun (îmân etmemek sûretiyle emir ve yasaklarımızı terk ettin, işte) bugün de sen (dünyada iken yaptıklarına karşılık olarak, müstahak olduğun üzere rahmetimizden mahrum bırakılacak ve azap içerisinde) terkedileceksin!”

“Bu böyledir, ayetlerimiz sana geldi ancak onları dikkate almadın; bugün de sen terk edileceksin.” dedi.

(Allah da şöyle) buyurmuşdur: «Öyledir. Sana âyetlerimiz geldi de sen onları unutdun. İşte bugün de sen öylece unutuluyorsun».

(Allah:) “İşte böyle! Sana âyetlerimiz gelmişti de (sen) onları unutmuştun. Bugün de (sen) öyle unutulursun!” buyurur.

(Rabbi de:) “Evet öyle.“Sana mesajlarımız gelmişti de, sen onları gözardı edip unutmuştun (terk etmiştin). Bu gün de sen, aynen öylece gözardı edilip unutulacaksın (yardımsız bırakılacaksın) buyurur.*

(*) Kur’an’da geçtiği şekilde nisyân, sıradan unutma değil; daha çok, ihmal ve umursamazlığın sonucu olan yarı kasıtlı bir unutmadır. Bu sebeple Kur’a... Devamı..

Rabbi “İşte böyle! Sana dünyada iken ayetlerim gelmişti, sende onu unuttun. Böylece şimdi de sen, bugün unutulursun” dedi.

Allah buyuracak: "Bu böyledir. Sana gelen ayetlerimize sen nasıl göz yumdunsa bu gün de Biz sana öyle göz yumacağız."

Allah diyecek ki cezan böyledir. Sana dünyada âyetlerimiz geldiği halde sen onu unuttun, bugün sen de öylece unutulacaksın [¹].

[1] Ayetlere karşı göz yumdun, bugün de kör olacaksın. Azapta bırakılacaksın.

(Allah) dedi ki: “Bu böyledir; Ayetlerimiz sana geldi ama sen onları unuttun. Bugün de sen unutuluyorsun?”

(Allah da) Der ki: “İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti de sen onları unutuvermiştin. İşte bugün de sen böyle unutulmaktasın.”

Allah da ona, “Hayır, sen aslında dünyada da kördün!” diye cevap verecek, “Çünkü vaktiyle, hakîkati açıkça ortaya koyan ayetlerim sana ulaşmıştı da, sen hakîkat karşısında kör ve sağır kesilmiş, onları göz ardı edip unutuvermiştin, işte bugün, sen de aynı şekilde unutulacaksın!”

-“İşte böyle, sana âyetlerimiz geldi, onları unuttun. Aynı şekilde Bugün unutuluyorsun(!)” dedi.

Ona: " Öyle ya bizim ayetlerimiz gelince sen hiç oralı olmadın. Aynı şekilde bu gün de sen unutulacaksın. " diye karşılık verilir.

Rabbin ona; "İşte böyle! Sana ayetlerimiz geldi. Sen ayetlerimizi görmezden geldin. Hayatını yaşarken ayetlerimize uymadın. Yasalarımızı çiğnedin. Ayetlerimizle açıkladığımız gerçeklere karşı kör davrandın. Bu gün senin kör olarak diriltilmen senin dünyadaki davranışındır. Üstelik senin dünyada Rabbini unutmana karşılık, biz de seni burada unutacağız. Ve sana rahmetimiz ulaşmayacak!"

(Allah) şöyle buyurmuş (olacak)tır: “İşte bu şekilde sana ayetlerimiz gelmişti de sen onları unutmuştun. Bugün sen de aynı şekilde unutulacaksın!” [*]

Benzer mesajlar: A‘râf 7:51; Tevbe 9:67; Secde 32:14; Câsiye 45:34; Haşr 59:19.

(Allah da): “İşte öyle, sana âyetlerimiz geldiğinde sen onları unutmuştun. Bugün de sen unutuluyorsun.” diyecek.¹

1 Bu ifâdeden, Allah’ın, bu tip kimselerle âhirette zarif bir şekilde istihza edeceği anlaşılmaktadır.

[Allah da ona:] “Şunun için,” diye cevap verecek, “sana mesajlarımız gelmişti de sen onları gözardı etmiştin; ve bugün de aynen öyle gözardı edileceksin!”

Allah: – Evet, bu iş böyle, zira bizim ayetlerimiz sana geldiğinde sen onları umursamamış/hafife almıştın. İşte bugün de sen kale alınmayacaksın ve umursanmayacaksın. Der. 7/51, 9/67...69, 59/19

(Allah) “Evet, öyle!..”[²⁶⁵⁴] diyecek, “Sana Bizim âyetlerimiz ulaşmıştı, fakat sen onları unutmuştun; sonuçta bugün de sen unutulacaksın, hepsi bu!”

[2654] Kezalike zarfının farklı bir kullanımı için Kehf sûresinin 91. âyetine bakınız.

Bunun üzerine Rabbi ona “Öyledir!.. (Biz seni kör olarak haşrederiz!.. çünkü) Sana ayetlerim gelmişti de, sen onları unutmuştun, bu gün de sen öylece unutulursun!" der.

(Allah) "Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun" der.

(AllahTeâlâ da) Buyuruyor ki: «Öyledir. Sana âyetlerimiz geldi, sen hemen onları unutuverdin. Bugün de sen öylece unutulursun.»

Buyurur ki: “Bu böyledir. Nasıl âyetlerimiz sana geldiğinde sen onları unuttuysan, bu gün de sen öyle unutulur, bir kenara atılırsın. ”

(Allah) buyurur ki: "Nasıl sana ayetlerimiz geldiği zaman, sen onları unuttuysan, bugün de sen öyle unutulursun!"

"Sana mu'cizâtımız geldiği vakit onları unutdun. Onun gibi sen de bugün unudılursun." diriz.

Allah der ki “Doğru ama âyetlerimiz sana kadar geldiğinde sen onları unuttun, bu gün de aynı şekilde sen unutuluyorsun.”

-İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti de sen onları ihmal etmiştin? Bugün sende ihmal edilirsin, der.

“Öyleydin,” buyurur Allah. “Fakat âyetlerimiz sana geldiğinde sen onları unuttun. Bugün de sen böyle unutulursun.”

Allah buyurur: "Ayetlerimiz sana geldiğinde sen böyle unutmuştun; bugün de sen aynı şekilde unutuluyorsun."

eyitti Tañrı “andayuķ geldi saña āyetlerümüz pes terk eyledüñ anları. daħı ancılayın bugün terk olmasın” ya'nį gössüzlıķ üzere ķanılaśın.

Tañrı Ta‘ālā eyide anuñ gibi: Geldi‐di saña bizüm āyetlerümüz, anı terkitdi‐sen. Anuñ gibi sen daḫı bu gün terk olunursın.

(Allah) buyurar: “Elədir, amma sənə ayələrimiz (mö’cüzələrimiz, qüdrətimizə dəlalət edən əlamətlər) gəldi, sən isə (özünü görməməzliyə vurub) onları unutdun (iman gətirmədin). Bu gün eləcə də sən unudulacaqsan!”

He will say: So (it must be). Our revelations came unto thee but thou didst forget them. In like manner thou art forgotten this Day.

(Allah) will say: "Thus didst Thou, when Our Signs came unto thee, disregard them: so wilt thou, this day, be disregarded."(2650)

2650 You were deliberately blind to Allah's Signs: now you will not see Allah's favours, and will be excluded from his Grace.'


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.