Kâle-hbitâ minhâ cemî’an ba’dukum liba’din ‘aduvv(un)(s) fe-immâ ye/tiyennekum minnî huden femeni-ttebe’a hudâye felâ yadillu velâ yeşkâ
Hepiniz dedi, inin oradan; bir kısmınız, bir kısmınıza düşman olsun. Fakat benden, size bir yol gösteren geldi mi onu kabul edip doğru yoluma uyan, ne dünyada yoldan çıkar, ne ahirette kutsuzluğa düşer.
(Cenab-ı Hakk) Dedi ki: "Haydi, kiminiz kiminize (Hz. Havva ile birbirinize) düşman(lık yapmış) olarak, hepiniz oradan inin. Artık size Benden bir yol gösterici (Hakka ve hayra rehberlik edici) geldiğinde; kim Benim hidayetime uyarsa, artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmazdı."
Yani onlara şöyle dedi: “Birbirinize düşman olarak, hepiniz topluca inin bu cennetten.” Bununla birlikte muhakkak ki, size benden doğru yol bilgisi gelecektir. Kim ki, benim doğru yoluma uyarsa, artık ne sapıtır, ne de sıkıntıya düşer.
Allah onlara:
“İkiniz, hepiniz buradan ilişiğinizi keserek yeryüzüne göç edin. Birbirinize düşmanlığınız devam edecek. Artık benden size hidayet rehberi kitap geldiğinde, kim benim hak yoluma, kitabıma, peygamberime uyarsa, haktan uzaklaşmamış, bozuk düzene, helâke maruz kalmamış olur, dalâlete düşmez, bedbaht olmaz.” dedi.
Dedi ki: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık size benden hidayet geldiğinde kim hidayetime uyarsa o ne sapar ne de bedbaht olur.
Dedi ki: 'Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz oradan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz.'
Allah şöyle buyurdu: “- Birbirinize (dünyada nesliniz) düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennet'den) ininiz. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve ahirette zahmet çekmez.
Rabbi onlara dedi ki: “Hepiniz birbirinize düşman olarak Cennetten inin! İşte eğer, benden size bir hidayet gelip de, kim Benim hidayetime (gösterdiğim doğru yola) uyarsa, o ne sapar ne de mutsuz olur.
Allah onlara şöyle dedi, “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan ininiz. Elbet size benden bir yol gösteren gelir. Benim yoluma uyan ne sapar ne de mutsuz olur.”
Allah buyurdu ki: «ininiz hepiniz ordan aşağı, düşmansınız artık birbirinize, imdi size herhalde katımızdan kılavuz gele, kim uyarsa benim kılavuzuma, o sapıtmaz, mutsuz dahi olamaz
Ânlara: "İblîs ile cümleniz cennetden çıkınız ve biri birinize düşman olunuz size kitâb ve rasûl geldiği vakit rasûle ittibâ’ iden dalâlet ve şekâvete düşmez." buyurdı.
Onlara şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren gelir; Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur."
Allah, şöyle dedi: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker.”
Şöyle buyurdu: “İkiniz birden inin oradan, birbirinize düşman olarak. Size benden bir hidayet geldiğinde bilesiniz ki hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur.
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Dedi ki, "Birbirinize düşmanlar olarak ordan aşağı inin. Size benden bir yol gösterici geldiğinde, kim benim yoluma uyarsa o sapmaz ve perişan olmaz."
Allah (onlara) şöyle dedi: "Birbirinize düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennetten) inin. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve (ahirette) zahmet çekmez.
Buyurdu ki: inimiz ikiniz de oradan hepiniz, ba'zınız ba'zınıza düşman olarak, sonra ne zaman size benden bir hidayetçi gelir de her kim hidayetçime uyarsa işte o dalâlete düşmez ve bedbaht olmaz
(Allah) buyurdu ki: “Kiminiz kiminize (şeytan ve siz birbirinize) düşman olarak, hepiniz oradan inin. Tarafımdan siz (in nesliniz) e bir hidâyet (rehberi/peygamber) gelir de (her) kim (göndermiş olduğum o) hidâyet (rehber) ime tâbi olursa, o (kesinlikle) sapkınlığa düşmez ve bedbaht olmaz.
Dedi ki: “Hepiniz oradan ayrılın.¹” Bir kısmınız bir kısmınıza düşmansınız. Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, kim yol göstericime uyarsa; işte o sapkınlığa düşmez ve mutsuz olmaz.” dedi.
(Şöyle) buyurdu: «Kiminiz kiminize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık ne zaman benden size hidâyet gelir de kim benim hidâyetime uyarsa o (dünyâda) sapmaz, (âhiretde de) bedbaht olmaz».
(Onlara) şöyle buyurmuştu: “Birbirinize düşman olarak hep birlikte oradan inin!(2) Artık benden size bir hidâyet geldiğinde, kim benim hidâyetime tâbi' olursa, (o) ne dalâlete düşer, ne de bedbaht olur!”
(Bu arada Rabbi) buyurdu ki; (İblis ve) her ikiniz, topluca oradan (o yeryüzündeki has cenneten başka bir yere) intikal edin (oradan ayrılın). Bir kısmınız (neslinizin bir kısmı yaşam tarzı ve yaşam mücadelesi için) diğer bir kısmınıza düşman olursunuz! Ayrıca benden size bir kılavuz geldiğinde, kim kılavuzuma (inanıp) uyarsa, (doğru yoldan) sapmaz ve (ahirette de) sıkıntıya düşmez.*
İkinizde o cennetten, bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak, topluca çıkın. Eğer benim tarafımdan size doğru yolu gösteren belgeler geldiğinde, benim gösterdiğim doğrulara kim uyarsa, asla doğru yoldan sapmaz ve başkaldıranlardan da olamaz.
Allah buyurdu: "Biribirinize düşman olarak buradan gidin. Artık benden size doğru yolu gösteren biri gelir de herkim benim bu doğru yolumu tutacak olursa işte o şaşmıyacak, sıkıntı da çekmiyecektir.
(Allah şöyle) dedi: “İkiniz, birbirinize düşman olarak da hepiniz oradan ininiz. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici gelir de kim Ben’im yol göstericime tabi olursa artık o, ne sapıtır ne de mahrum kalır/bedbaht olur.
Dedi ki: “Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak, hepiniz oradan inin. Artık size benden bir hidayet gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve azgın da olmaz.”
Allah, insana ve şeytana seslenerek, “Birbirinize düşman olarak yeryüzüne inin!” dedi, “Göndereceğim elçiler ve kitaplar sayesinde sizlere doğru yolu göstereceğim. Artık Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, her kim Benim gösterdiğim yolu izlerse doğru yoldan sapmayacak ve dünyada da, âhirette de mutsuz olmayacaktır.
Dedi ki:
“Topluca ikiniz oradan inin! Bazınız için bazınız düşmandır. Benden size bir hidayet / yol gösterici gelince, kim benim hidayetime uyduysa, artık sapıtmaz, sıkıntıya da düşmez”.
" Şimdi birbirinize düşman olarak aşağı inin " dedi. Eğer benim tarafımdan size bir önder gelir de bu önderime uyarsanız, yolunuzu şaşırıp zor durumda kalmazsınız.
Onlara dedik ki; "hepiniz oradan inin! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiği zaman; kim benim hidayetime uyarsa, o sapmaz ve sıkıntıya düşmez."
(Allah) şöyle demişti: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (bahçeden) inin! [*] Artık benden size bir hidayet geldiğinde, kim hidayetime uyarsa sapmayacak ve sıkıntı çekmeyecektir. [*]
Ve her ikisine de: – Hepiniz, birbirinize düşman olarak inin oradan. Benim katımdan size bir doğru yol gösterici geldiğinde kim benim doğru yol kılavuzuma uyarsa o asla yolunu şaşırmayacak ve asla bedbaht olmayacak. 2/30...39, 7/11...25, 15/28...44, 17/62...65, 18/50, 38/71...85
dedi ki: “O makamdan hep birlikte birbirinize düşman olarak inin![²⁶⁵⁰] Bundan böyle de, Benim katımdan size doğru yol bilgisi gelecektir: artık kim Benim gösterdiğim yolu izlerse, işte o ne sapacak ne de kendini yitirecektir.[²⁶⁵¹]
(Daha sonra da Adem'in şahsında, onun soyundan türeyecek tüm Ademoğullarına hitab buyurarak) "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet rehberi (Peygamber) geldiğinde kim (o hidayet rehberinin göstermiş olduğu) Benim Yoluma tabi olursa o (dünyada doğru yoldan) sapmaz ve (ahirette de asla) bedbaht olmaz.
Dedi ki: "Hepiniz oradan birbirinize düşman olarak çıkın. Eğer benden size bir hidâyet geldiğinde kim benim hidâyetime uyarsa o, sapmaz ve bedbaht da olmayacaktır"
Buyurdu ki: «Bazınız bazınıza düşman olarak hepiniz oradan ininiz, ne vakit size benden bir hidâyet getir de kim hidâyete tâbi olursa artık dalâlete düşmez ve şekavete uğramaz.»
Onlara hitaben buyurdu ki: Kiminiz kiminize düşman olarak cennetten yere ininiz. Sonra ne zaman Benden bir rehber gelir de, kim ona tâbi olursa, artık o ne yolu şaşırır, ne de bedbaht olur.
Dedi ki: "Hepiniz oradan inin, birbirinize düşmansınız. İmdi benden size bir hidayet geldiği zaman kim benim hidayetime uyarsa o, sapmaz ve sıkıntıya düşmez."
"Birbirinize düşman oldığınız halde cennetden yere ininiz. Size tarafımda(n) rasûl geldikde ona tâbi' olan ne yolundan şaşar ve ne de zahmet çeker" didik.
Allah:“Her ikiniz de biri birinize düşman olarak o bahçeden inin!” dedi. “Benim tarafımdan size doğru yolu gösteren bir rehber gelirde kim o rehbere uyarsa artık o ne sapar, ne de mutsuz olur.”
-Hepiniz, oradan inin, birbirinize düşman olarak. Benden size bir yol gösterici gelir de kim benim rehberime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Buyurdu ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet eriştiğinde Benim doğru yoluma uyan kimse asla sapmaz ve bedbaht da olmaz.
Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur."
eyitti Tañrı “aşaġa inüñ bundan ya'nį uçmaķdan dükelüñüz. bir niceñüz bir niceñüze düşmāndur. eger gelür ise size benden ŧoġru yol uyar-ise ŧoġru yoluma azmaya ya'nį dünyede daħı bedbaħt olmaya ya'nį āħiretde .
Eyitdi: Düşüñüz barçañuz cennetden, biri birüñüz[e] düşman iken. Peseger gelse size benden hidāyet, pes kim ki benüm hidāyetüme olsa azmaz,ta‘aba düşmez.
(Allah Adəmə və Həvvaya) belə buyurdu: “Bir-birinizə (siz İblisə və nəslinə, İblis də sizə və nəslinizə) düşmən kəsilərək hamınız oradan (Cənnətdən yerə) enin. Məndən sizə doğru yolu göstərən bir rəhbər (kitab, yaxud peyğəmbər) gəldiyi zaman hər kəs Mənim haqq yolumu tutub getsə, nə (dünyada) yolunu azar, nə də (axirətdə) bədbəxt olar!
He said: Go down hence, both of you, one of you a foe unto the other. But if there come unto you from Me a guidance, then whoso followeth My guidance, he will not go astray nor come to grief.
He said: "Get ye down, both of you,- all together,(2646) from the Garden, with enmity one to another: but if, as is sure, there comes to you Guidance from Me, whosoever follows My Guidance, will not lose his way, nor fall(2647) into misery.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |