9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tâ-Hâ Suresi 109. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yevme-iżin lâ tenfe’u-şşefâ’atu illâ men eżine lehu-rrahmânu veradiye lehu kavlâ(n)

O gün rahmanın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başka hiçbir fert şefaat de edemez.

O gün, Rahman (olan Allah)’ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati de bir yarar vermeyecektir. (Demek ki mahşerde, Allah’ın razı olduğu ve müsaade buyurduğu kimseler şefaat edeceklerdir.)

O gün sınırsız rahmet sahibi Rahman'ın izin verip, sözünden hoşnut olduğu kimsenin dışında hiç kimsenin şefaati, kayırması fayda vermez.

O gün, Rahmet sahibi Rahmanın şefaat edilmesine izin verdiği ve sözlerinden hoşnut olduğu kimselerden başkalarına şefaat fayda sağlamayacak; şefaat etmesine izin verdiği ve sözlerinden hoşnut olduğu kimselerden başkasının şefaati de fayda vermeyecek.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 2/255; 21/28; 53/26; 78/38; ed-Dürrü’l-Mensûr, 8/107-108.

O gün, kendisine Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.

O gün, Rahmanın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.

O gün, RAHMAN'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.

Her şeyin rızkını veren Allah’ın izin verdiğinden ve konuşmasına razı olduklarından başkasının şefaati asla fayda vermez.

“O gün, Rahmân'ın izin verdiğinden ve sözünden hoşnut olduğundan başkasının şefaati fayda vermez.”

Sözünden hoşnut olup, Allahın kendisine İzin vermiş olduğundan başkasına şefaat etmek, o gün fayda vermiyecek

O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse(ler)den başkasına şefaat fayda vermez.

Bkz.2/123, 255, 6/51, 70, 10/3, 21/28, 34/23 ve dipnotu, 53/26Âyet: “Rahman’ın hoşnut olduğu ve izin verdiği kimseye şefaat/yardım edilecek.” diyor. D... Devamı..

O gün Allâh’ın şefa’at itmesine müsâ’ade iylediği ve kuluna râzı oldığı kisândan gayrısının şefa’ati fâide virmeyecekdir.

O gün Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

O gün -rahmânın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseler müstesna- şefaatin bir yararı olmaz.

O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.

O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünü uygun gördüğü kimseden başkasının şefaatı (aracılığı) yarar vermez.

Kuran, sadece Tanrı'nın kararına uygun olarak konuşanlara söz verileceğini bildirerek, müşriklerin elçilere ve erdemli kişilere yüklediği "kurtarıcı" ... Devamı..

O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.

O gün şefaat faide vermez, ancak Rahmânın izin verdiği ve sözüne razı olduğu kimse müstesnâ

O (hesap) gün (ünde), Rahmân’ın şefaat izni verip sözünden razı olduğu kimselerden başkasının şefaati fayda vermez.

Şefaat, Allah Teâlâ’nın iznine bağlıdır. Şefaat etmek ya da şefaate mazhar olmak sadece mü’mine hastır. Kâfirler şefaat edemez, şefaate mazhar da olam... Devamı..

İzin Günü, şefaat fayda vermez. Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse hariç.¹

1- Yani, Rahmân\ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseye şefaat/yardım edilecek. Diğer bir anlatımla; ayette, “şefaat edecek” kimse... Devamı..

O gün çok esirgeyici (Allahın) kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaati fâide vermez.

“O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözce kendisinden râzı olduğu(konuşmasına izin verdiği) kimseden başkasının şefâati fayda vermez.”

O gün (hesap günü hiçbir kimseye), şefaat (dünyada kendisi için yapılmış dua ve istiğfar) fayda vermez. Ancak Rahman (rahmeti sınırsız Allah), bir kimse için (muvahhid olduğundan dolayı dünya hayatında meleklere, peygamberlere ve mü’minlere dua ve istiğfarda bulunma hususunda) izin (onay) vermiş ve (o kimsenin) sözünden (inanç, tutum ve davranışlarından) hoşnut olmuşsa, o başka. *

(*) Not: 1) Burada kimin şefaat edeceğinden değil, kime şefaat edilebileceğinden söz ediliyor. 2). Bu şefaat dünya hayatında olup fayda verip vermeyec... Devamı..

O gün Rahmanın izin verdiği ve sözlü olarak razı olduğunu belirttiği kişilerden başkasına, şefaat fayda vermez.

O gün hiç kimsenin kayırıcılığı işe yaramaz. Yalnız Esirgeyici’nin uygununu elde eden ile söz söylemesini istediği kimse başka.

O gün, hiçbir şefaat fayda vermeyecek, meğer ki esirgeyen Tanrı ona izin vermiş, sözünden de hoşnut olmuş bulunsun.

O gün sadece Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasına şefaat fayda vermez.²⁵

25 Maturidî’ye göre “men” kelimesi cümlede hem özne, hem de yüklem olmak üzere iki manayı da taşımaktadır. Kur’an’ın genel üslûbu gereği biz de yüklem... Devamı..

O gün, Rahman'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.

O Gün hiç kimse, bir başkasının kurtuluşu için Allah katında aracılık edemeyecek, dolayısıyla hiç kimseye kayırmanın, arka çıkmanın ve şefaatin faydası olmayacaktır; ancak Rahmân’ın izin verdiği ve konuşmasına rıza gösterdiği kimseler —yine O’nun izin verdiği kimselere— şefaat edebilecektir.

“O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimse dışında Şefaat yarar sağlamaz”.

O gün, sevgili Tanrı'nın müsaade ettikleri ve söz hakkı verdikleri dışında kimse kimseye şefaat edemez.

O gün Rahman’ın izin verdiği, sözünden hoşlandığından başkasının şahitliği geçmez. Hiç kimse suçluların lehine şahitlik etmeye cesaret edemez. Çünkü herkes kendi derdine düşmüştür. İman edip güzel şeyler yapanlar, yasalarımıza uyanlar onlardan ayrılmıştır.

O gün Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğundan başkasına şefaat yarar sağlayamayacaktır. [*]

Bu ayet Enbiyâ 21:28, Zümer 39:43-44 ve Necm 53:26. ayetlerle birlikte okunmalıdır.

O gün, Rahman (olan Allah)’ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefâati, (hiç kimseye) bir fayda vermez.

O Gün, hakkında sınırsız rahmet Sahibi’nin izin verdiği, sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasına kayırmanın, arka çıkmanın bir yararı olmayacaktır. ⁹²

92 Hesap Günü’nde şefaat ya da kayırma konusundaki Kur’ânî anlayış için bkz. 10:3 hk. 7. not. Yukarıdaki ayetin sonunda atıfta bulunulan “söz”, İbni ‘... Devamı..

O gün, Rahman’ın izin verdiği ve sözünden/iman ve ikrarından razı olduğu kimseden başkasına şefaat fayda vermeyecek. 10/3, 19/85...87, 21/26…28, 34/23, 43/86, 53/26

O gün, kendisine O rahmet kaynağının geçit verdiği ve sözünden razı olduğu kimselerden başkasına şefaatin hiçbir yararı olmayacak.[²⁶³³]

[2633] Allah’ın razı olmadığına şefaat edilmeyeceği, farzî muhal edilse bile bunun kabul edilmeyeceği ifade edilmektedir. Bu âyet 21:28; 34:23 ve 74:4... Devamı..

O gün Rahman’ın izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimseden başkasının şefaati asla yarar sağlamaz!

O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

O gün şefaat faide vermez, ancak Rahmân kime izin verirse ve kim için söylemeğe razı olursa o müstesna.

O gün, Rahman'ın şefaat izni verip sözünden razı olduğu kimselerden başkasının şefaati fayda vermez. [2, 255; 53, 26; 21, 28; 78, 38]

O gün Rahman'ın izin verip sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefa'ati fayda vermez.

"O günde, Allâh Te'âlâ izin virmedikce ve onun şefâ'atinden razı olmadıkca hiç bir şefa'at fâide virmez. "

O gün şefaat, sadece Rahman’ın onay verdiği ve lehine söz söylenmesini kabul ettiği kişiye fayda sağlar[*].

[*] Bunlar, günahları sevaplarından çok olduğu halde şirk günahı işlememiş olanlardır. Allah Teâlâ şöyle demiştir: "Tartıları (sevapları) ağır gelen m... Devamı..

O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimselerden başkasına şefaat fayda vermez.

O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez.

O gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna...

ol gün aśśı eylemeye şafa'at illā anuñ şafa'atlı kim destūr virde aña Tañrı daħı ħoşnūd oldı aña sözdin yaña.

Ol günde şefā‘at aṣṣı eylemez, illā ol kimse ki destūr vire özine Tañrı Ta‘ālāve rāżī ola anuñ sözine.

O gün Rəhmanın izin verdiyi və söz danışmağına razı olduğu kəslərdən başqa heç kimin şəfaəti fayda verməz!

On that Day no intercession availeth save (that of) him unto whom the Beneficent hath given leave and whose He accepteth:

On that Day shall no intercession avail except for those for whom(2634) permission has been granted by ((Allah)) Most Gracious and whose word is acceptable to Him.

2634 Cf. 2:255 in the Verse of the Throne. Here man is in the accusative case governed by tanfa'u, and it is better to construe as I have done. That i... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.