Veyes-elûneke ‘ani-lcibâli fekul yensifuhâ rabbî nesfâ(n)
Sana (bu sağlam ve sarsılmaz) dağların (kıyametteki durumu) hakkında soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracaktır."
O gün dağlar ne olur diye soruyorlar sana; de ki: Rabbim onları unufak eder, kuma döndürür de savurur.
O kıyamet günü, dağların ne olacağını soruyorlar sana. O zaman onlara de ki: “Rabbim onları parça parça edip savuracak.
Sana dağlarla ilgili sualler soruyorlar.
“Rabbim onları temelinden sökerek ufalayıp toz duman halinde savuracak” de.
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak,*
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: 'Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak'
(Ey Rasûlüm), sana dağların kıyâmetteki halini sorarlar(sa), de ki: “- Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Ve sana dağları soracak olurlarsa(*) de ki: “Rabbim onları kökünden kaydırır.*
Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: “Rabbim onları ufalayıp savuracak.”
Dağların halinden sana sorarlar, de ki: «Tanrın onları kökünden savuracak»
(Ey Resul!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak.*
105,106,107,108. Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) hâlini soruyorlar. De ki: “Rabbim onları toz edip savuracak.”
(Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Senden dağları sorarlar. De ki, "Rabbim onları ufalayıp savuracak."
(Ey Muhammed!) Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlar, de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak."
Bir de sana dağlardan soruyorlar, binaenaleyh de ki: rabbım onları un ufra edip savuracak da
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: “Rabb'im onları ufalayıp savuracak.”
Sana dağları (n kıyamet günündeki haalini) sorarlar. De ki: «Rabbim onları ufalayıb savuracak».
(Ey Resûlüm!) Sana (kıyâmet gününde) dağlar(ın nasıl olacağın)dan soruyorlar; de ki: “Rabbim (o gün) onları ufalayıp savuracak!”
Sana dağlar hakkında soruyorlar. Onlara deki “Rabbim onları kıyamet günü yerle bir edecek.”
Kıyamet günü senden dağların ahvalinden sorarlar. Onlara de ki Rabbim onları darmadağın edip savuracak.
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: “Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak.”
Sana, Kıyâmet Gününde dağların ne olacağını soruyorlar; onlara de ki: “Rabb’im, onları un ufak edip savuracak!”
(Ey Muhammed!): Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlarsa, (onlara) derhal: “Rabbim onları darmadağın edip savuracak.” de.1*
VE SANA [Kıyamet Günü'nde] dağları[n ne olacağını] soracaklar. O zaman (onlara) de ki: “Rabbim onları toza toprağa çevirip savuracak,
Sana o gün dağların ne olacağını soruyorlar. De ki: -Rabbim onları toz duman edip savuracak. 18/47, 20/105-107, 52/10, 56/4...6, 69/14, 70/9
SANA, (o gün) dağların ne olacağı hakkında sorarlar. Bu takdirde onlara şöyle de: “Rabbim onları un ufak edip tümünü savuracak;
Ve sana dağlardan sorarlar. Binaenaleyh de ki: «Onları Rabbim darmadağın edip savuracaktır.»
105, 106. Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: “Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak. ”
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak!
Sana dağları soruyorlar. De ki “Rabbim onları kül gibi savuracaktır,
Sana dağlardan soruyorlar de ki:-Rabbim onları un ufak edecektir.
Sana dağları soruyorlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un-ufak edecektir."
daħı śorarlar saña ŧaġlardan pes eyit “ķopara anlan çalabum ķoparmaķlıķ.”
(Ya Rəsulum!) Səndən dağlar (qiyamət günü dağların nə cür olacağı) haqqında soruşarlar. De: “Rəbbim onları ovxalayıb havaya sovuracaq;
They will ask thee of the mountains (on that day). Say: My Lord will break them into scattered dust.
They ask thee concerning(2630) the Mountains: say, "My Lord will uproot them and scatter them as dust;(2631)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |