16 Ekim 2024 - 13 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 66. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fece’alnâhâ nekâlen limâ beyne yedeyhâ vemâ ḣalfehâ vemev’izaten lilmuttekîn(e)

O zaman bunu görenlerle sonradan gelenlere ibret, sakınanlara da bir öğüt olmak üzere onları maymun şekline sokmuştuk.

(Biz) Bunu, (maymun misali birer taklitçi ve şeytanın takipçisi olma durumunu) hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara ibret verici bir ceza, takva sahipleri için de bir öğüt kılıverdik.

Ve o maymunlaşmış insanları, görenlerle sonradan gelenlere uyarıcı bir örnek ortaya koyduk. Yolunu Allah'ın kitabıyla bulanlara, ibret alınacak bir ders haline getirdik.

Bu ibret dolu cezayı, bizzat görenlere ve sonraki nesillere bir ders, bir gözdağı, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlara, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minlere de unutamayacakları bir öğüt, bir ibret vesilesi kıldık.

Bu olayı, öncekilere ve sonradan geleceklere ders verici bir ceza ve takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.

Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara 'ibret verici bir ceza', takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.

Biz, o azâbı; onlarla bulunanlara, onlardan sonra gelip duyanlara, ibret; ve takvâ sâhibi müminlere de bir nasihat kıldık.

Bu cezayı, ondan önceki ve sonraki toplumlara bir ibret ve muttakiler için bir öğüt yaptık.

[Maddi mesh, insanlara bir öğüt olduğu gibi, manevi mesh de ruhunu ve özünü koruyanlar için bir uyarıdır.]

Biz bu cezayı, bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ders, sakınanlar için de bir öğüt vesilesi kıldık.

İmdi, bu olayı görmüş olanlarla, sonrakilere onu ceza yapmıştık, sakınanlara da öğüt kılmıştık

Biz bunu hem o zamandakilere hem de sonradan geleceklere bir ibret ve sorumluluk bilinciyle yaşamak isteyenlere de bir nasihat kıldık.

Ânları hem-’asırlarına ve ahfâdına müdhîş misâl şekline koyduk ve Allâh’dan korkanlara ’ibret olarak gösterdik.

İçinizden cumartesi günü azgınlık edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara "Aşağılık birer maymun olunuz" dedik; bunu, çağdaşlarına ve sonradan geleceklere bir ceza örneği ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara öğüt olsun diye yaptık.

Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.[23]

Bazı tefsir bilginleri, âyette sözü edilen maymunlaştırma olayının temsîlî, bazıları da gerçek olduğunu söylemişlerdir.

Biz bunu, hem çağdaşlarına hem de sonradan gelenlere ibret veren bir ceza, müttakiler için de bir öğüt kıldık.

Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.

 Allah Benî İsrail’den kötülükte şuurlu olarak ısrar eden o bedbahtları önce maymun kılığına sokmuş, sonra da onları helâk etmiştir. Bunun, insanların... Devamı..

Bu cezayı çağdaşlarına ve sonraki kuşaklara bir ibret ve erdemli insanlar için de bir öğüt yaptık.

Bu ibret dolu cezayı öncekilere ve sonrakilere bir ders, korunacaklara da bir nasihat, bir öğüt yaptık.

ve bu ukubeti önündekilere ve arkasındakilere bir dersi ibret ve korunacaklara bir va'z-u nasıhat olmak üzere yaptık.

Biz bu azabı, hem onu görenlere hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt (vesilesi) kıldık.

Biz bunu, onlara ve onlardan sonra gelecek kuşaklara ibret; muttakilere de öğüt olarak yaptık.

Binâen'aleyh onu hem önündekilere (o zaman hazır olanlara), hem ardındakilere (sonradan geleceklere) ibret verici ceza ve (mü'minlerden) takvaaye erenlere de bir öğüd yaptık.

Böylece bunu (bu hâdiseyi) önündekilere ve arkasındakilere (o zamanda bulunanlara ve ardından geleceklere) ibret verici bir cezâ, takvâ sâhiblerine ise bir nasîhat kıldık.

Biz onu (ruh ve karakter olarak maymunlaşma hadisesini), hem önündekilere (o zaman orada hazır olanlara) hem de geride kalanlara (çağdaşları olup da orada hazır olmayanlara) bir ceza örneği, (kötülüklerden) sakınanlar için de bir öğüt vesilesi kıldık. *

(*) Arapçada (خلف)’’half’’ sözcüğü sonradan gelenler için değil, geride kalanlar, yani orada hazır olmayan çevredekiler için kullanılır. Konuyla ilgil... Devamı..

Yasağı delenlerin aşağılanmalarını, hem kendi dönemleri için, hem de onlardan sonra gelenler için, örnek bir ceza yaptık.

Onun için Biz bu olay hem gelmişlere, hem de sizden sonra geleceklere bir gözdağı, sakınanlar için de öğüt olsun dedik.

İşte bunu [⁵] evvel gelmişlere de [⁶] sonra geleceklere de bir ibret-i mania, mütteki/lere de bir mev/iza kıldık.

[5] Bu kıssayı, bu ukubeti, bu ümmeti, bu mesh keyfiyetini, bu karyeyi, bu maymunları..[6] Hazır olanlara.

Bunu, hem kendi kuşakları ve hem de gelecek nesiller için ibret verici bir örnek ve sorumluluk bilincinde olanlar için de bir öğüt yaptık.

Böylece (o anda) yaptıkları ve (daha önce) yapmış oldukları şeylere karşılık bunu ibret verici bir ceza ve takva sahipleri için de bir öğüt vesilesi kıldık.

İşte bu cezayı; hem o çağda yaşayanlara, hem de sonradan geleceklere ibret verici bir ders, kötülükten sakınanlar için de öğüt alınacak bir örnek kıldık.

Bunu, mevcut muhataplarına ve sonrakilere bir ibret, Müttakîler / Sakınıp Korunanlar için bir uyarı yaptık.

Bu cezaları biz, onlara ve gelecek nesillerine bir ibret olsun diye verdik. sağlamcılara da bir öğüt olsun istedik...

Biz bunları hem onu görenlere, hem de sonraki geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir öğüt kıldık.

Bunu öndekilere (onları görenlere) ve arkalarındakilere (ibretlik) bir ceza, [muttakî]ler (duyarlı olanlar) için de bir öğüt kılmıştık.

65,66. (Ey İsrâil oğulları!) içinizden cumartesi yasağını çiğneyenleri, Bizim onlara: “Birer aşağılık maymunlar olun!” dediğimizi¹ ve bunu; o olayı görenler ve sonradan gelenler için bir ibret ve Allah’a karşı hata etmekten sakınanlar için bir öğüt kıldığımızı da biliyorsunuz.

1 Bazı müfessirler, bu “birer aşağılık maymunlar olun!” ifâdesini “maymun gibi olun, maymun karakterli olun, maymundan beter olun” şekillerinde anlamı... Devamı..

ve onları hem kendi zamanları, hem de bütün gelecek zamanlar için uyarıcı bir örnek kıldık, Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara da ibret alınacak bir ders. ⁵²

52 Sebt Günü’nü ihlal edenlerin kıssasının tamamı ile “maymunlar”a yapılan mecazî atıf için bkz. 7:163-166. Burada “kendi zamanları” diye tercüme edil... Devamı..

Böylece onların uğradığı bu cezayı hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve sorumlu davrananlar için de bir öğüt vesilesi yaptık. 5/60, 7/179, 25/44

Ve onları, hem ilk kuşaklar hem de sonraki nesiller için bir ibret vesikası, (taklitten) sakınanlar için de uyarıcı bir örnek kıldık.

Ve biz bunu (bu çok büyük cezayı, maymunlaşmış insanları) bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret ve takva sahibi olanlara bir öğüt yaptık.

Ve bunu, önündeki mevcutlara ve ardından geleceklere bir ibret ve korunanlara da bir öğüt yaptık.

Artık bunu o zamandakilere ve ondan sonrakilere bir ibret, müttekiler için de bir nasihat kıldık.

Bunu, hem bu hâdiseye şahit olanlara, hem de sonradan gelecek olan nesillere bir ibret ve korunacaklara da bir öğüt kıldık.

Ve bunu, önündekilere ve ardından geleceklere ibret bir ceza, (Allah'ın azabından) korunanlara da bir öğüt yaptık.

Onların bu cezâlarını hazır olub görenlere ve sonradan gelenlere numûne-i 'azâb ve 'ibret ve Allâh'dan korkub sakınanlara va'az ve nasîhat kıldık.

Bunu, o gün yaşayanlara ve arkadan gelenlere ders ve müttakîlere [*] öğüt olsun diye yapmıştık.

[*] Müttakî, kendi yapısını bozmayan kişidir.

Böylece onların akıbetini hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve Allah'tan korkanlar için de bir öğüt vesilesi yaptık.

Bunu da, hem onların çağdaşlarına, hem de sonradan geleceklere bir ibret, sakınanlara ise bir öğüt olsun diye yaptık.

Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık.

pes ķılduķ anı ya'nį buzine eylemegi 'aźāb, anlaruñ içün kim andan ilerüdür; daħı anlaruñ içün kim andan ilerüdür. daħı ögütdür śaķınıcılara ya'nį muḥammed ümmetinden.

Pes ḳılduḳ ol ‘aẕābı, i‘tibār olmaġ‐ıçun, ol zamānda olan ḳul[lara], ṣoñra gelen ümmetlere daḫı, ögüt daḫı olmaġ‐ıçun Tañrı Ta‘ālādan ḳorḳıcılara.

Biz bunu onlarla bir dövrdə yaşayanlar və sonradan gələnlər üçün ibrət və müttəqilərdən ötrü nəsihət olsun deyə etdik.

And We made it an example to their own and to succeeding generations, and an admonition to the God fearing.

So We made it an example to their own time and to their posterity, and a lesson to those who fear Allah.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.