10 Eylül 2024 - 6 Rebiü'l-Evvel 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 60. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżi-steskâ mûsâ likavmihi fekulna-drib bi’asâke-lhacer(a)(s) fenfecerat minhu iśnetâ ‘aşrate ‘aynâ(en)(s) kad ‘alime kullu unâsin meşrabehum(s) kulû veşrabû min rizki(A)llâhi velâ ta’śev fi-l-ardi mufsidîn(e)

Gene bir zaman oldu ki Musa, kavmi için su diledi de ona, sopanla vur taşa demiştik. Vurunca taştan on iki pınar fışkırmıştı. Halkın her bölüğü, su içeceği kaynağı bilmiş, anlamıştı. Allah'ın rızkından yiyin, için de haddinizi aşıp yeryüzünü fesada vermeyin.

Ahd-i Atıyk, Huruc, 17, 5-6.

(Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için (içecek) su aramıştı, o zaman Biz ona: "Asanı taşa vur!" demiştik de ondan on iki pınar fışkırmıştı; böylece (on iki aşiretten) her insan topluluğu içeceği yeri bilmiş (ve rahatlamıştı. Onlara) Allah’ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesat) yaparak karışıklık çıkarmayın (demiştik).

Ve yine bir keresinde Musa, Tîh çölünde kavminin su ihtiyacı için bizden su istemişti de, biz de kendisine “Asan ile taşa vur” demiştik. Bunun üzerine o taşdan oniki kaynak fışkırmıştı ki, böylece halkın her bölüğü su alacağı pınarı bilmişti. Onlara, Allah'ın rızkından yiyin, için ama yeryüzünde bozgunculuk yaparak, karışıklık çıkarmayın demiştik.

Mûsâ'nın, çölde susuz kalan kavmi için Rabbinden su istediği zaman, hemen:
“Asanla taşa vur" dedik. Vurunca, o taştan on iki pınar kaynamıştı. Her grup kendi su içeceği, alacağı yeri biliyordu.
“Allah'ın verdiği rızıktan yeyin, için; yeryüzünde, ülkede kurulu nizamı bozmaya soyunarak, bozgunculara katılarak bozgunculuğu, kargaşayı, nankörlüğü, küfrü devam ettirmeyin.” dedik.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 7/160; 20/20; 26/45.

Hani Musa kavmi için su aramıştı da, "bastonunla taşa vur" demiştik. Bunun üzerine ondan on iki pınar fışkırdı. Her topluluk hangi pınardan içeceğini bildi. "Allah'ın verdiği rızıklardan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya uğraşmayın."

(Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için su aramıştı, o zaman biz ona: 'Asanı taşa vur' demiştik de ondan oniki pınar fışkırmıştı, böylece her bir topluluk içeceği yeri bilmişti. Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.

Ve bir vakıt Mûsâ (susuz kalan) kavmi için su dilemişti, biz de: “- asân (değneğin) ile taşa vur.” demiştik. Onun üzerine, o taştan on iki göze kaynadı çıktı; her soy, su alacağı kaynağını bildi. Allah'ın size olan rızkından yeyin, için! fakat kötülük ederek yeryüzünü fesada vermeyin.

Ve bir vakit Musa kendi kavmi için (Bizden) su istedi. Biz: “Asanla taşa vur” dedik. (Taşa vurunca) ondan on iki çeşme fışkırdı. Her bir toplum kendi kaynaklarını öğrendi. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Fakat yeryüzünde bozgunculuk yaparak saldırmayın.” dedik.

Mûsâ, kavmi için su istemişti de biz ona, “Değneğinle taşa vur” demiştik. Taştan hemen on iki kaynak fışkırdı. Her grup, içeceği kaynağı bildi. Onlara: “Allah'ın nimetlerinden yiyiniz, içiniz, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyiniz” dedik.

Ne zaman ki, Musa ulusuna su bulmak isteyince, ona dedik ki: «Âsanı vur bu taşa!», hemen taştan on iki pınar fışkırıp aktı, herkes içeceği yeri tanıdı, «Yeyin, için azığından Allahın, yeryüzünde azmayın, taşkınlık eylemeyin»

(Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için su aramıştı. O zaman biz ona: “Asanı (bastonunu) kayaya vur.” demiştik (o da vurmuştu ve) ondan on iki pınar fışkırmıştı, böylece her soy (kabile), su alacağı kaynağı bilmişti. Ve (onlara): “Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” (demiştik).

Kavmi için Allah’tan su isteyen Hz. Musa’ya, asasını belirli bir kayaya vurması emredildi. Asasını kayaya vurunca, oradan on iki farklı pınar fışkırdı... Devamı..

Mûsâ Allâh’dan ahâlisi içün (Sahra-yı Tîh’de) su istedi, kayaya değneğin ile ur didik, birden bire oniki su menba’ı zuhûr iyledi ve her kâfile su bulacağı menba’ı derhâl gördü. Biz Benî İsrail’e didik ki: "Allâh’ın lütuflarından istifâde idiniz, yiyüb içiniz ve yeryüzünde fesâd îkâ’ıyla günahkar olmayınız."

Musa, milleti için su aramıştı; "Asanla taşa vur" dedik; ondan on iki pınar fışkırdı, herkes içeceği yeri bildi. Allah'ın rızkından yiyin, için, yalnız yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

Hani, Mûsâ kavmi için su dilemişti. Biz de, “Asanı kayaya vur” demiştik, böylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağı pınarı bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız, yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın” demiştik.

Bir zamanlar Mûsâ kavmi için su istemiş, biz de ona, “Asânı taşa vur!” demiştik. Bunun üzerine taştan on iki göze fışkırdı. Her topluluk kendi içeceği yeri bildi. “Allah’ın rızkından yiyin için; yeryüzünde fitne fesat çıkarmayın” (dedik).

Musa (çölde) kavmi için su istemişti de biz ona: Değneğinle taşa vur! demiştik. Derhal (taştan) oniki kaynak fışkırdı. Her bölük, içeceği kaynağı bildi. (Onlara:) Allah'ın rızkından yeyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin, dedik.

Musa, bir zamanlar halkı için su aramıştı. "Değneğinle taşa vur," demiştik. Bunun üzerine taştan on iki pınar fışkırmıştı. Her kabile, içmesi için ayrılan pınarı bilmişti: "ALLAH'ın rızkından yiyin için, yeryüzünde bozgunculuk yaparak dolaşmayın."

Hani bir zamanlar Musa, kavmi için su istemişti, biz de "asanla taşa vur!" demiştik, bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmıştı. Her kısım insan kendi su alacağı yeri bildi. Allah'ın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve saldırganlık yaparak yeryüzünü fesada vermeyin.

Ve bir vakit Musa, kavmi için su dilemişti, biz de asan ile taşa vur demiştik, onun üzerine ondan on iki pınar fışkırdı, her kısım insanlar kendi su alacağı menbaı bildi, Allahın rızkından yeyin, için de müfsitlik ederek yer yüzünü fesada vermeyin

Hani, vaktiyle Mûsâ (çölde susuz kalan) kavmi için su istemişti. Biz de, “(Ey Mûsâ!) Asânı taşa vur!” buyurmuştuk. (Asâsını taşa vurunca) oradan on iki pınar fışkırmıştı. Böylece her bir kabile kendi su alacağı pınarı bilmişti. (Ve ayrıca şöyle buyurmuştuk: Ey İsrâiloğulları!) “Allah’ın verdiği rızıktan yiyin için ve sakın yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın! buyurmuştuk.

Hani! Musa, kavmi için su istemişti. Biz de demiştik ki: “Asanla kayaya vur.” Bunun üzerine kayadan on iki göz su fışkırmıştı. Her grup hangi kaynaktan içeceğini bilmişti. Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için fakat asilik yaparak yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın.

Bir de hani Musa, («Tîh» de susayan) kavmi için su arayınca: «Asaanı taşa vur demişdik de ondan (on iki sıbt adedince) on iki pınar kaynamış ve her sınıf, su alacağı yeri öğrenmişdi. (Demişdik ki) «Allah'ın rızkından yeyin, için. (Fakat) yer yüzünde fesadcılar olarak taşkınlık yapmayın».

Ve bir zaman Mûsâ (Tih çölünde) kavmi için su istemişti de (ona): “Asânla taşa vur!” dedik. Bunun üzerine (taşa vurunca) ondan on iki pınar fışkırdı.(1) Doğrusu her kabîle (su)içeceği yeri bildi. (Onlara şöyle dedik:) “Allah'ın (size lûtfettiği) rızkından yiyin, için; fakat fesad çıkarıcılar olarak yeryüzünde bozgun culuk yapmayın!”

(1)“Cenâb-ı Hakk, şu âyetin lisân-ı remziyle (işâretiyle) ma‘nen diyor ki: ‘Ey insan! Mâdem bana i‘timâd eden bir abdimin (kulumun) eline öyle bir asâ... Devamı..

Ve bir zaman Musa kavmine (Tih çölünde) su içirmek istemişti. Biz de ona (suyun çıkması için) değneğini (altında su bulunan) şu kayaya vur demiştik. Sonra ondan iki ayrı gözeden (kaynak) su fışkırmış, her insan kümesi (Musa’nın izdiham olmasın diye belirlemesiyle) hangi gözeden su alacağını muhakkak öğrenmişti. (Onlara) ‘’Allah’ın verdiği rızıklardan yiyin, için, yeryüzünde taşkınlık yaparak bozgunculuk çıkarmayın.’’(dendi) *

(*)“Asanın taşa vurulması” ifadesi, esasında herhangi bir iş için fedakârlıkta bulunmayı sembolize eder. Demek ki su içmek veya suya kavuşmak için her... Devamı..

Musa kavmine su içirmek istemişti. Bizde ona değneğini şu taşa vur demiştik. Sonra taştan oniki ayrı gözeden (kaynak) su fışkırmış, her insan topluluğu hangi gözeden su alacağını öğrenmişti. “Allah’ın verdiği rızıklardan yiyin, için, yeryüzünde taşkınlık yaparak bozgunculuk çıkarmayın.” demiştik.

O gün Musa, ulusu için su arıyordu. Biz de ona: « Değneğini kayaya vur» demiştik. Derken o kayadan tam on iki göz kaynamıştı. Böylelikle her oymak içeceği suyun yerini bilmişti. « Allah’ın size verdiği azıktan yiyin için, yalnız ortalığı karıştırıp taşkınlık etmeyin.»

Hani Musa kavmi için su istemiş, biz de ona «— asânı taşa vur» demiştik. O da vurdu, ondan on iki göz kaynamıştı, herkes [⁵] içeceği gözü bilmişti. Allah/ın rızkından yiyin, için de yeryüzünde fesat ederek haddinizi tecavüz etmeyin demiştik.

[5] Benî İsrail'den her biri.

Bir zamanlar Musa kavmi için su aramıştı. Biz de “Asanla kayaya vur” demiştik. Bunun üzerine oradan on iki pınar fışkırmıştı ki her bir halk [unâs] nereden içeceğini bilsin. Allah’ın rızkından yiyiniz, içiniz. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak sakın kargaşa çıkarmayın [lâ ta’sev].

Hani Musa, kavmi için su aramıştı da, “Asanla taşa vur” demiştik de böylece ondan on iki pınar fışkırmış, herkes içeceği kesinlikle yeri bilmişti. “Allah'ın rızkından yiyin, için, yalnız yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın (demiştik).”

Hani Mûsâ çöldeyken, halkı için Allah’a yalvarıp su istemişti de, ona:
“Âsanla şu taşa vur!” demiştik. Mûsâ, âsasıyla o taşa vurur vurmaz, derhâl oradan on iki pınar fışkırmış ve on iki boydan her biri, diğerinin hakkına saldırmaksızın, kendi su içeceği yeri kolayca öğrenmişti. O zaman buyurmuştuk ki: “Allah’ın nîmetlerinden yiyin, için; sakın yeryüzünde bozgunculuk yaparak fitne ve kargaşa çıkarmayın!”

Hani, Musa kavmine su vermek istedi.
Asân ile Taş’a vur!” dedik. Ondan, on iki pınar fışkırdı. Her bir insan grubu kendi içme yerini bildi.
Allah’ın rızkından yiyin, için! Bozgunculuk yapanlar olarak Yeryüzü’nde kargaşa çıkarmayın!”.

Bir gün Musa, halkı için Allah'tan su talebinde bulunmuştu. Kendisine: " deyneğini taşa vur " dedik, on iki göz patladı. Biz de ardından artık suya kavuştuğunuza göre Allah’ın verdiklerinden yiyip içebilirsiniz, yeter ki, dünya dengelerini bozarak doğaya zarar vermeyin tavsiyesinde bulunduk.

Hani! Mûsâ kavmi için su dilemişti. Biz de O’na “Sana verdiğimiz akılla, ilimle kayalıklarda araştırma yap, aradığını bulursun!” demiştik. Böylece Musa yaptığı araştırmalar sonucunda kayalar içinden on iki su kaynağı buldu. Hepsi bol su fışkırtan pınarlara dönüştü. Musa kavmini on iki kısma ayırarak pınarları taksim etti. Böylece herkes kendi pınarına sahip çıkarak, diğer pınarlara karışmayarak suyu idareli kullanmayı bildiler. Biz de onların arasında fesat çıkmaması, barış, huzur, esenlik içinde yaşamaları için; "Allah’ın rızkından yiyin için! Yeryüzünde fitne fesat çıkararak bozgunculuk yapmayın!" demiştik.

Hani Musa, kavmi için su isteyince (ona) “Asanla taşa vur!” [*] demiştik. Hemen ondan on iki pınar fışkırmıştı. Her kabile de elbette içeceği yeri bilmişti. (Onlara şöyle demiştik:) “Allah’ın (yarattığı) rızkından yiyin, için! Yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın!” [*]

“Asanın taşa vurulması” ifadesi, esasında herhangi bir iş için fedakârlıkta bulunmayı sembolize eder. Demek ki su içmek veya suya kavuşmak için her za... Devamı..

Mûsa, kavmi için su bulmak isteyince,¹ Biz de ona: “Âsâ’nı taşa vur!” dedik. Derhâl o (taştan) on iki pınar fışkırmaya başladı. Her kabîlenin hangi pınardan su içeceği de belirlenmişti. Biz onlara: “Allah’ın size verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozguncular olarak sakın fesat çıkartmayın.” (dedik.)²

1 Yani Mûsa susuz kalan kavminin su içmeleri için bir su veya yağmur istemiş, su araştırmış veya yağmur duâsına çıkmış idi. (Elmalılı)2 Konu ile ilgil... Devamı..

Ve yine bir keresinde Musa, kavminin su ihtiyacı için (Bize) yalvarmıştı ve Biz de kendisine: “Asânla kayaya vur” demiştik. Bunun üzerine oradan oniki kaynak (birden) fışkırmıştı ki halkın tümü nereden (hangi kaynaktan) içeceğini bilsin. ⁴⁵ [Ve Musa demişti:] “Allah tarafından verilen rızıktan yiyip için, ama yeryüzünün yozlaşmasına ve çürümesine yol açarak bozgunculuk yapmayın.”

45 Yani, kabilevî gruplara göre.

Musa halkı için su aradığında “Asan ile şu taşa vur.” dedik. Ondan on iki pınar fışkırdı ve her grup su içeceği pınarı öğrenmişti. Allah’ın rızkından yiyin, için; fakat yeryüzünde bozguncular olarak, taşkınlık yapmayın! 5/12, 7/160

Musa kavmi için su istediği zaman da dedik ki: “Değneğini kayaya vur!” Bunun ardından ondan on iki kaynak fışkırmıştı. Bu sayede herkes içeceği yeri bilmişti.[¹¹⁵] Haydi, Allah’ın rızkından yiyin, için; fakat kötülüğü yaygınlaştırarak yeryüzünde ahlaki çürümeye meydan vermeyin.[¹¹⁶]

[115] İstiskânın sekadan farkına dair bir not için bkz: 77:27. (Krş: Eski Ahid, Çıkış 17:6-7). [116] A-s-y ve a-y-s kök fiilleri Türkçe’deki “çömle... Devamı..

(Atalarınız Rablerinin diğer bir nimetine de nankörlük ettiler ki) Musa (çölde) kavmi için su istedi!., (susuz kalan kavminin suvarılması için su aramaya ve yağmur duasına çıktı) Biz de; "Asanla taşa vur!'’ dedik, (o taşa vurur vurmaz) Oniki kaynak fışkırdı da, (oniki soydan) herbiri su alacağı kaynağı bildi!., (onlara) "Allah'ın rızkından yeyin için ancak sakın yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!" dedik (böylece onları uyardık; bu uyarımız da hiçbir yarar sağlamadı.)

Bir zaman da Mûsâ, kavmi için su istemişti; "Asanla taşa vur, " demiştik. Bunun üzerine taştan on iki göze fışkırmıştı. Her bölük, kendi içecekleri ğözeyi bilmişti: ’Allâh’ın rızkından yeyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak (başkalarına) saldırmayın. " (demiştik. )

Ve hani bir vakitte Mûsa, kavmi için istiskâda bulunmuştu. Biz de, «Asan ile taşa vur,» demiştik (O da vurunca) taştan oniki çeşme fışkırdı. Her zümre kendisinin su alacağı çeşmeyi bildi. (Biz de onlara dedik ki). «Allah Teâlâ'nın rızkından yiyiniz ve içiniz ve yeryüzünde müfsitlerden olarak haddi tecavüz etmeyiniz.»

Bir zaman da Mûsa, kavmi için su arayıp Allah'a yalvarmıştı. Biz de: “Asanı taşa vur! ” demiştik. Bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmış, her bölük kendine mahsus pınarı bilmişti. “Allah'ın rızkından yiyin için, fakat sakın yeryüzünde fesat çıkararak taşkınlık yapmayın! ” demiştik. [7, 160; 20, 20; 26, 45] {KM, Çıkış 17, 6; 15, 27}

Bir zaman da Musa, kavmi için su istemişti; "Asanla taşa vur," demiştik. Bunun üzerine taştan on iki göze fışkırmıştı. Her bölük, kendi içecekleri pınarı bilmişti: "Allah'ın rızkından yeyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak (başkalarına) saldırmayın." (demiştik.)

Mûsâ, kavmi içün (Tîh'de) su istedikde 'asân ile ur didik. ('Asâyı taşa urunca) ondan oniki punar akdı ve herkes su içeceği menba'ı bildi. Allâh'ın rızkından yiyüb içiniz ve yeryüzinde fesâd idicilerden olarak haddinizi aşmayınız didik.

Bir gün Musa, halkı için su istedi. ”Değneğini şu taşa vur!” dedik, oradan on iki pınar kaynadı. Her bölük, su içeceği yeri öğrendi. (Onlara:) “Allah’ın verdiği rızıktan yiyin, için ama ortalığı birbirine katıp tabii düzeni bozmayın.” (dendi.)

Musa halkı için su aradığında :-Değneğinle taşa vur, dedik. Ondan on iki pınar fışkırdı ve her grup su içeceği pınarı öğrenmişti. Allah'ın rızkından yiyin, için; fakat yeryüzünde bozguncular olarak, taşkınlık yapmayın!

Musa'nın, kavmi için su aradığı zamanı da hatırlayın ki, Biz “Asânı taşa vur” demiştik de taştan on iki pınar kaynamıştı. Böylece, her kabile kendi su içeceği yeri öğrendi. “Allah'ın rızkından yiyin, için; fakat fesatçılık edip de yeryüzünü bozguna vermeyin” dedik.

Bir zamanlar Mûsa, toplumu için su istemişti de biz, "Değneğinle şu taşa vur!" demiştik. Taştan hemen oniki göze fışkırmıştı. Her bölük insan kendilerine özgü su kaynağını bilmişti. "Allah'ın rızkından yiyin, için; yeryüzünde bozgunculuk yaparak şuna buna saldırmayın." demiştik.

daħı ol vaķt kim śu diledi mūsā, ķavmı içün; pes eyittük: “ur aśāñ-ıla ŧaşı” pes oķudı andan on iki çeşme bayıķ bildi her ādem içecek yırini. “yiñ daħı içün Tañrı rūzįsinden. daħı ķatı fesād eylemeñ yirde fesād eyleyicilerken.”

Daḫı ol vaḳt kim ṣu istedi Mūsā ḳavmi‐çün. Pes eyitdük: Ur ‘aṣāñ‐ıla ṭaşı.Pes aḳdı ol ṭaşdan on iki bıñar. Taḥḳīḳ bildi her kişiler ṣu içecek yirleri‐ni. Yiñüz ve içüñüz Tañrı Ta‘ālā rızḳından. Daḫı olmañuz yir yüzinde müf‐sidlerden.

Yadınıza salın ki, Musa öz qövmü üçün su istədikdə, Biz ona: “Əsanı daşa vur!” –dedik. (O, əsanı daşa vuran kimi) ondan (daşdan) on iki çeşmə fışqırdı, hər kəs öz çeşməsini tanıdı. (Sonra onlara: ) “Allahın verdiyi ruzidən yeyin-için, fəqət yer üzündə öz həddinizi aşaraq fəsad törətməyin!” (söylədik).

And when Moses asked for water for his people, We said: Smite with thy staff the rock. And there gushed out therefrom twelve springs (so that) each tribe knew their drinking place. Eat and drink of that which Allah hath provided, and do not act corruptly, making mischief in the earth.

And remember Moses prayed for water for his people; We said: "Strike the rock with thy staff." Then gushed forth therefrom twelve springs. Each group(73) knew its own place for water. So eat and drink of the sustenance provided by Allah, and do no evil nor mischief on the (face of the) earth.

73 Here we have a reference to the tribal organization of the Jews, which played a great part in their forty-years' march through the Arabian deserts ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.