Fe-in lem tef’alû fe/żenû biharbin mina(A)llâhi verasûlih(i)(s) ve-in tubtum felekum ruûsu emvâlikum lâ tazlimûne velâ tuzlemûn(e)
Bunu yapmazsanız bilin ki Allah'la ve Peygamberiyle savaşa giriştiniz. Tövbe ederseniz anamalınız sizindir, ne zulmedersiniz, ne zulüm görürsünüz.
Şayet böyle yapmazsanız, (yani faizi, faizci düzenleri ve yöneticileri bırakmazsanız) Allah’a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı (adil devlet ve hükümet düzeninin temellerini yıktığınızı) bilip anlayın (ve ona göre davranın). Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Böylece) Ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz. (Öyle ise mü’minler faizsiz düzene geçmek için çalışmalıdır.)
Çünkü böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve elçisi tarafından açılmış bir savaştan haberiniz olsun! Ama eğer tevbe ederseniz, ana paranızı almaya hak kazanırsınız. Böylece ne haksızlık yapmış ve ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Eğer bunu yapmazsanız, Allah'a ve peygamberine karşı bir savaş ilan edin. [58] Eğer tevbe ederseniz ana mallarınız sizindir. Böylece haksızlık etmeyeceğiniz gibi haksızlığa da uğratılmamış olursunuz.
Şayet böyle yapmazsanız, Allah'a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Böylece) Ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz.
Yok, eğer bu fâizi terketmezseniz bilin ki, Allah'a ve peygamberinize karşı harbe girmişsiniz. Eğer ribâ almaktan tevbe ederseniz ana paranız sizindir; ve böylece ne zâlim olursunuz, ne de zulme uğramış bulunursunuz.
Eğer yapmazsanız, Allah ve Resulü ile savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tevbe edip dönüş yaparsanız, ana malınız sizindir. Böylece ne zulmedersiniz ne de zulmedilirsiniz.
Eğer böyle yapmazsanız, biliniz ki Allah'a ve Peygamberine savaş açmış olursunuz. Ama eğer tövbe ederseniz, ana paranızı geri almaya hak kazanırsınız. Böylece ne haksızlık yapmış, ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Eğer böyle yapmazsanız, Allah ile Peygamberi katından bir savaşı hazır bilin, eğer tövbe kılarsanız, malınızın sermayesi yine sizindir, ne kıymış olursunuz, ne de kıyılırsınız
Yok, eğer faizi terk etmezseniz bilin ki Allah'a ve Resulüne karşı savaş açmış olursunuz. Eğer faiz (için birikmiş olan parayı) almaktan (vazgeçerek) tövbe ederseniz anaparanız sizindir ve böylece ne zalim olursunuz ne de zulme uğramış bulunursunuz.
Eğer bunı yapmaz iseniz Allâh ve rasûli tarafından muhârebeye muntazır olınız eğer tevbe ider iseniz sermâyeniz yine sizde kalır kimseye zulüm itmeyiniz size de zulüm itmezler.
Böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve Peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz sermayeniz sizindir. Böylece haksızlık etmemiş ve haksızlığa uğramamış olursunuz.
Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.
Bunu yapmazsanız Allah ve resulü tarafından size bir savaş açıldığını bilin. Eğer tövbe ederseniz, haksızlık etmemek ve haksızlığa uğramamak üzere anaparanız sizindir.
Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Böyle yapmazsanız ALLAH'tan ve elçisinden bir savaş bekleyin. Tevbe ederseniz anaparanız yine sizindir. Ne haksızlık edin ne de haksızlığa uğrayın.
Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız.
Yok eğer yapmazsanız o halde Allah ve Resulünden mutlak bir harb olunacağını bilin ve eğer tevbe ederseniz ne'sülmallariniz sizindir, ne zalim olursunuz ne mazlûm
Eğer böyle yapmazsanız, (faize devam ederseniz) Allah’a ve Resûlü’ne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tövbe ederseniz, ana malınız (paranız) sizindir. (Böylece) ne haksızlık yapmış ve ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Eğer bırakmazsanız, o zaman Allah ve Resul'ünün size savaş açacağını bilin. Eğer tevbe ederseniz, ana malınız sizindir. Böylece ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
İşte (böyle) yapmazsanız Allaha ve Peygamberine karşı harb (e girmiş olduğunuzu) bilin. Eğer (tefeciliğe, mürâbehacılığa) tevbe ederseniz mallarınızın başları (sermâyeleriniz) yine sizindir. (Bu suretle) ne haksızlık yapmış, ne de haksızlığa uğratılmış olmazsınız.
Buna rağmen böyle yapmazsanız, o hâlde Allah ve Resûlünden (size karşı açılmış)bir savaş olduğunu bilin! Fakat tevbe ederseniz, artık sermâyeleriniz sizindir. Ne haksızlık etmiş, ne de haksızlığa uğratılmış olursunuz.
Eğer bunu yapmazsanız, Allah ve elçisine (Allah’ın emirlerine ve kullarına) karşı (adeta) bir savaş hâlinde olduğunuzu bilin. Eğer bu yanlış tutumunuzu idrak edip bir daha yapmamak üzere vazgeçerseniz, anaparanız sizindir. Böylece siz ne zulmetmiş ne de zulme uğramış olursunuz. *
Eğer faizden vazgeçmez iseniz, Allah’a ve resulüne savaş ilan etmişsiniz demektir. Yok, eğer vazgeçerseniz (tövbe ederseniz.), anaparanız sizindir. Böylece zulmetmemiş ve zulme de uğramamış olursunuz.
Eğer bunu yapmıyacak olursanız Allah’a, elçisine karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tövbe edecek olursanız mallarınızın anası yine sizindir. Ne siz başkalarına kıyın, ne de başkaları size kıysınlar.
Eğer böyle yapmazsanız [⁷] artık Allah ve Resûlü tarafından bir harp hazırlandığını bilin [⁸]. Tövbe ederseniz Re/sülmaliniz sizindir. Bu suretle zülüm de etmezsiniz, zülüm de olunmuş olmazsınız [⁹].
Eğer böyle yapmazsanız, Allah’a ve elçisine karşı savaş açmış olduğunuzu biliniz. Şayet tevbe ederseniz sermayeleriniz¹⁷⁸ sizindir. Böylece ne zulmedersiniz ne de zulme uğrarsınız.
Böyle yapmazsanız, (bunun) Allah'a ve elçisine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz sermayeniz sizindir. Böylece zulmetmemiş ve zulme uğramamış olursunuz.
Şâyet bunu yapmayacak olursanız, Allah’a ve Elçisine karşı savaş açtığınızı ve Allah’ın da size savaş ilân ettiğini bilmiş olun. Fakat tövbe ederseniz, birikmiş fâiz alacaklarınızdan vazgeçmeniz şartıyla, anamallarınız sizindir.Bu konuda temel prensip şudur: Ne haksızlık edin, ne de haksızlığa uğrayın. Zulmeden de, zulme rıza gösteren de suçludur.
Eğer yapmadıysanız, Allah’tan ve O’nun rasûlünden bir savaşa çağrı yapın / bildirin! (savaş izni verildiler). Pişman olup tevbe ettiyseniz, sermayeniz sizindir. Ne zulmedersiniz, ne zulüm edilirsiniz.
Eğer bunu yapmazsanız, Allah ve resulü ile savaşa hazır olun. Cevabınız olumlu ise sadece anaparanızı alırsınız. Bu şekilde ne zalim olursunuz ne de mazlum.
Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resulüyle savaşa girdiğinizi bilin! Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.
(Böyle) yapmazsanız, Allah ve Elçisi tarafından (faizcilere açılan) savaştan haberiniz olsun! [*] tevbe ederseniz, malınızın aslı (anaparanız) sizindir. (Böylece) ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz. [*]
Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Peygamberi tarafından size savaş açıldığını bilin.¹ Eğer (fâizciliğe) tevbe ederseniz, hem haksızlık etmemiş hem de haksızlığa uğramamış olmanız için anaparalarınız, sizindir.²
Eğer böyle yapmazsanız, Allah’a ve mesajlarını tebliğ eden Elçisi’ne karşı açılmış bir savaş halinde olduğunuzu bilin. Şayet tövbe ile dönüş yaparsanız, ana sermayeniz sizindir. Ne haksızlık edin ne de haksızlığa uğrayın. 2/188, 4/29
Fakat bunu hâlâ yapmıyorsanız, bu durumda Allah ve Rasulü’ne (güvensizlik ederek) amansız bir savaş[⁵³³] açmışsınız demektir.[⁵³⁴] Eğer tevbe ederseniz, sermayeniz size aittir: Böylece ne haksızlık yapmış, ne de haksızlığa uğramış olursunuz.[⁵³⁵]
Şayet böyle yapmazsanız (faizcilikte direnirseniz, bu davranışınızın) Allah'a ve Resulüne karşı bir harp olduğunu biliniz. (Çünkü siz o zaman Rabbinizin emrine karşı gelmiş olursunuz hak ettiğiniz cezaya çarptırılırsınız) Eğer tevbe edip vazgeçersiniz (biliniz ki) sermayeniz sizindir! (karşı taraftan ancak bunu alabilirsiniz) Böylece ne haksızlık etmiş; (ne başkasının malını, tam karşılığı olmadığı halde almış bulunursunuz) ne de zulme uğrarsınız. (sermayenizi aldığınızdan haksızlığa uğramamış olursunuz.)
Eğer böyle yapmazsanız, Allâh ve Elçisiyle savaşa girdiğinizi bilin. Tevbe ederseniz, ana malınız sizindir. Ne haksızlık edersiniz, ne de haksızlığa uğratılırsınız.
Eğer böyle yapmazsanız Allah Teâlâ ile Resûlü tarafından bir harb malûmunuz olsun ve eğer tövbe ederseniz sermayeniz sizindir. Ne zulüm edersiniz ne de zulme uğrarsınız.
Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resulü tarafından size savaş açıldığını biliniz! Eğer faizcilikten tövbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Böylece ne haksızlık eder, ne de haksızlığa uğrarsınız.
Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Elçisiyle savaşa girdiğinizi bilin. Tevbe ederseniz, ana malınız sizindir. Ne haksızlık edersiniz, ne de haksızlığa uğratılırsınız.
Eğer bunı yapmaz iseniz (bâkî kalan ribâyı terk itmez iseniz) Allâh ve rasûlüyle harbe hazır olunuz ('ikâb ve 'azâba hazırlanınız) Eğer tevbe ider iseniz (ribâ yimekden tevbe iylerseniz) re'su'l mâlınız sizindir. Ne zulüm idersiniz (re'su'l mâlden fazla almakla) ve ne de zulüm olunursunuz (re'su'l mâlden noksan idilmekle).
Eğer vazgeçmezseniz, Allah’a yani Allah’ın kitabına[1] karşı savaşmakta olduğunuzu bilin. Tevbe ederseniz (hatanızdan tam olarak dönerseniz), ana mallarınız sizindir[2]; böylece ne haksızlık edersiniz ne de haksızlığa uğrarsınız.
Eğer böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve Elçisi'ne karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin... Şayet tevbe ederseniz, ana paranız sizindir. (Böylece) zulmetmemiş ve de zulme uğramamış olursunuz.
Bunu yapmazsanız, Allah ve Resulü ile savaş halinde olduğunuzu bilin. Ama tevbe edecek olursanız, ana malınız sizindir. Böylece ne haksızlık etmiş, ne de haksızlığa uğramış olmazsınız.
Eğer bunu yapmazsanız, Allah ve resulünden bir harp ilanını duymuş olun. Tövbe ederseniz, mallarınızın esasları/ana paralarınız sizindir; ne zulmeden olursunuz ne de zulme uğratılan.
pes eger işlemeyesiz, bilüñ çalışı Tañrı’dan daħı yalavacından. daħı eger tevbe eyleyesiz, sizüñdür śormayası mallaruñuzun. žulm eylemeyesiz, daħı žulm eylenilmeyesiz.
Pes eger ribāyı ḳoymasañuz, ‘aẕāba müsteḥaḳ olursız Tañrıdan vepeyġamberinden daḫı. Eger tevbe eyleseñüz sizüñdür re’s‐i māluñuz. Sizẓulm eylemeñüz, size daḫı ẓulm eylemesünler.
Əgər belə etməsəniz, o zaman Allaha və Onun peyğəmbərinə qarşı müharibəyə girişdiyinizi bilin!Yox, əgər tövbə etsəniz, sərmayəniz (mayanız) sizindir. Beləliklə, nə siz zülm edərsiniz, nə də sizə zülm olunar!
And if ye do not, then be warned of war (against you) from Allah and His messenger. And if ye repent, then ye have your principal (without interest). Wrong not, and ye shall not be wronged,
If ye do it not, Take notice of war(328) from Allah and His Messenger. But if ye turn back, ye shall have your capital sums: Deal not unjustly, and ye shall not be dealt with unjustly.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |