Elleżîne yunfikûne emvâlehum fî sebîli(A)llâhi śumme lâ yutbi’ûne mâ enfekû mennen velâ eżen(ﻻ) lehum ecruhum ‘inde rabbihim velâ ḣavfun ‘aleyhim velâ hum yahzenûn(e)
Mallarını verip ardından da, verdiklerinin başlarına kakmayanların, onlara minnet yüklemeyen ve eziyette bulunmayanların ecri, Rableri katındadır. Onlara ne korku vardır, ne hüzün.
Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eziyet vermeye kalkışmayanların ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Mallarını Allah yolunda harcayıp, sonra başa kakmayan ve eziyet etmeyenler, mükafatlarını Rableri katında bulacaklardır, artık onlar için ne korku vardır, ne de üzüntü.
Mallarını, servetlerini Allah yolunda, İslâm uğrunda karşılık beklemeden, gönüllü harcayıp da, sonradan başa kakmayan, fakirlerin gönlünü incitmeyenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.
Mallarını Allah yolunda verip de verdiklerinin arkasından başa kakmayıp eziyette bulunmayanların alacakları karşılık Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
Mallarını, cihâd ve hayır işlerinde Allah için harcayanlar ve sonra harcadıklarının arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmiyenler (var ya!) İşte onların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara hiç bir korku yoktur ve mahzun da olmayacaklardır.
Allah yolunda mallarını nafaka ve sadaka verenler, sonra o yaptıklarına minnet ve eziyet katmayanların, Rableri katında (ebedi âlemde) ücretleri vardır. Bir de onlara ne (geleceğin) korkusu ne de (geçmişin) üzüntüsü vardır. (Mal ve minnet çengelinden kurtuldukları için, Allah’ın yakınları demek olan veliler olmuşlardır. Çünkü veliler ne korkarlar ne de üzülürler.)
Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Rabbleri katında has ödülleri vardır. Onlara hiç korku olmadığı gibi, onlar üzülmeyeceklerdir de.
Allahın yolunda mallarını harcayan, sonra başa kakmayıp, incitmeyen kimselerin, Tanrıları katında sevapları bulunur; onlara ne korku var, ne de kaygılanırlar
Mallarını, cihad ve hayır işlerinde Allah için harcayanlar ve sonra harcadıklarının arkasından başa kakmayı uygun görmeyenler (var ya!) İşte onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlar artık gelecekten endişe duymayacaklar ve geçmişten dolayı da üzülmeyeceklerdir.
Allâh yolunda emvâlini sarf idüb de yapdıkları iyilikleri müte’âkib ’itâbda ve etvâr-ı dürüştânede bulunmıyanlar Allâh tarafından mükâfâta mazhar olacaklardır, korkmıyacaklar ve mahzûn olmıyacaklardır.
Mallarını Allah yolunda sarfedip sonra sarfettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları) başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin, Rab’leri katında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.
Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının arkasından başa kakıp incitmeyenler için rablerinin katında özel karşılık vardır. Artık onlar için korku yoktur, onlar üzüntü de çekmeyeceklerdir.
Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.
Paralarını ALLAH yolunda harcadıktan sonra iyiliklerini başa kakıp eziyet etmeyenler için Rab'leri katında ödülleri vardır. Onlara korku ve üzüntü yok.
Allah yolunda mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri yanında mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar, üzülmeyeceklerdir.
Fisebilillâh mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayi gönül incitmeyi reva görmeyen kimseler, rabları ındında onların ecirleri vardır, onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olmıyacaklardır
Mallarını Allah yolunda infak eden kimselerin, verdikleri şeyin ardından (yapılan iyiliği) başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin (fakirlerin gönlünü kırmayanların) Rablerinin nezdinde ecirleri (mükâfatları) vardır. Onlara (âhirette) korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Mallarını (Allah yolunda) harcayıb da sonra o harcadıklarının arkasından bir başa kakış ve bir eziyyet takıb katmayanlar (yok mu?) Onların Rableri yanında mükâfatları vardır. Onlara hiç bir korku yokdur, mahzun da olacak değillerdir onlar.
Mallarını Allah yolunda sarf etmekte olanlar, sonra sarf ettikleri şey(in arkasın)a başa kakma ve (gönül) incitme katmayanlar var ya, onların, Rableri katında mükâfâtları vardır. Hem onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.(2)
Mallarını Allah yolunda (yani hem İslam uğruna hem de yoksul, muhtaç, işsiz, amme hizmeti vs. gibi Allah’ın uygun gördüğü şekilde) harcayıp da arkasından başa kakmayan, (yardım yaptığı kimselerin) gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Rableri katında ödülleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Allah yolunda mallarını harcayanlar ve sonra da harcadıkları mallarının ardına düşmeyen ve (başa kakarak) eziyet etmeyenlerin karşılıkları Rableri katındadır. Onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
O kimseler ki mallarını Allah uğrunda harcarlar, sonra da kendileri için mallarını harcadıkları kimselerin başına kakıp gönüllerini incitmezler, o kimselerin çalapları katında karşılıkları vardır. Artık onlar için korku yoktur, onlar kaygılanacak da değildirler.
Onlar ki mallarını Allah yolunda harcederler, sonra bu harçlarının ardından başa kakmazlar, eziyet vermezler. Onların Rabbileri yanında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarını başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin ödülleri Allah katındadır. Onlar için korku yoktur ve onlar hiç üzülmezler.
Mallarını Allah yolunda infak edip sonra infak ettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Mallarını Allah yolunda harcayan ve bu harcamalarının ardından, yaptığı iyilikleri başa kakmayan, gönül incitmeyen kimseler var ya, işte Rableri katında onlara nice ödüller vardır; Hesap Gününde onlar ne korkuya kapılacak, ne de üzüntüye uğrayacaklar!
Allah yolunda mallarını harcayan, sonra harcadıklarını başa kakmayan ve incitmeyenlerin ödülleri rabb’leri katındadır. Onlara korku da yoktur; onlar üzülür de değildir.
Mallarını Allah için sarf edenler başa kakıp incitme korkusuyla verdiklerinin arkasından laf etmezler. Onlar, Rab'lerinden alacaklı konumundadırlar. Onlar için korku ve hüzün söz konusu değildir.
Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarını insanların başına kakmayan, böyle yaparak incitmeyenlerin, Rabbinin katında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir. Ancak bir iyilik yapıp karşılığını isteyenler. Yaptıkları iyiliklerin karşılığında diyet bekleyenler. İki de bir iyilik yaptığı iyiliği insanların başına kakanlar var ya; işte onların hesap günü işleri zordur. Allah böyle yapanları hesap günü af etmeyecektir. Ancak kim dünyada iken yanlışını görüp kendini düzeltirse Rabbinin af kapısı açıktır, Rabbin bağışlayandır. Yeter ki samimiyetle hatalarından dönüp bir daha yapmamak üzere dünyada yaşarken af dilesinler! Yeter ki gönül kırdıkları insanlardan helallik dilesinler! Değilse hesap günü işleri zordur.
Mallarını Allah yolunda [infak] edip (verip) arkasından başa kakmayan, (fakirleri) incitmeyenler var ya onlar için Rableri katında ödül(ler)i vardır. Onlara herhangi bir korku yoktur; onlar üzülmeyecek de.
(Ayrıca) Mallarını Allah yolunda harcadıktan sonra harcadıklarını başa kakmayanlar¹ ve onu, onur kırma² aracı olarak kullanmayanların mükâfatı, Rableri katındadır. Onlar için bir korku yoktur ve onlar, mahzun da olmayacaklardır.³
Mallarını Allah yolunda harcayıp, peşinden verdiklerini başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin ödülleri Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. 6/48, 2/38
[⁴⁸⁷] Mallarını Allah yolunda infak edip de, sonra infak ettiklerini başa kakıp gönül incitmeye kalkışmayanlar, ödüllerini yalnızca Rableri katında bulacaklardır.[⁴⁸⁸] Artık onlar gelecekten endişe duymayacaklar, geçmişten dolayı mahzun olmayacaklar.[⁴⁸⁹]
(Her harcamaya da bu sevap verilmez, ancak) Mallarını Allah yolunda harcayıp da, başa kakmayan, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri katında mükafatı vardır, onlara korku yoktur ve üzülecek de değillerdir.
Mallarını Allâh yolunda verip de sonra verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin, Rableri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
O kimseler ki, mallarını Allah yolunda infak ederler. Sonra da o infak ettiklerine bir minnet, bir eza tahmil eylemezler. İşte onlar için Rabbileri nezdinde mükâfaat vardır. Ve onların üzerine bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Mallarını Allah yolunda harcayıp da infaklarının ardından minnet etmeyenler, rahatsızlık vermeyenler yok mu, işte onların Rab'leri katında mükâfatları vardır. Onlara hiçbir endişe yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.
Mallarını Allah yolunda verip de sonra verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin, Rableri katında ödülleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Şu kimseler ki Allâh'ın yolunda mallarından infâk iderler ve sonra bunı minnet ve eziyet ile ta'kîb itmezler. (Sadaka virdikleri kimselere minnet ve eziyet yükletmezler). O kimselerin ecir ve mükâfâtı rableri 'indindedir. Onlara korku yokdur (ve hiç bir sebeble) mahzûn da olmazlar.
Mallarını Allah yolunda harcayan sonra da yaptıkları iyiliği başa kakmayan ve incitmeyenler var ya, onlara Rableri (Sahipleri) katında ödül vardır. Onlar ne bir korku duyar ne de üzülürler.
Mallarını Allah yolunda harcama yapıp, sonra da verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin, Rab'leri katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Mallarını Allah yolunda harcayan, harcadığını da başa kakmayan kimselerin Rableri katında ödülleri vardır. Artık onlar için hiçbir korku olmaz; onlar hiçbir şekilde de üzülmezler.
Mallarını Allah yolunda harcayıp sonra bu harcadıklarına bir eziyet ve başa kakma eklemeyenlerin, Rableri katında kendilerine has ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için; tasalanmayacaklardır onlar.
anlar kim nafaķa virürler mallarını Tañrı yolında; andan, ardınca eylemezler anuñ kim nafaķa eylediler, minnet eylemek, ne daħı incinesi nesene: [22b] anlaruñdur üzere, müzdi anlaruñ, çalabı’ları ķatında. daħı ķorķu yoķdur anlaruñ üzere, ne daħı anlar ķayġuralar.
ol kişiler kim ḫarc iderler māllarını Tañrı Ta‘ālā yolında, andan ṣoñraeydivirmezler ḫarc itdükleri nesneyi minnet eylemek ne daḫı incidmek.Anlar cezāları cennetdür Çalapları ḳatında, daḫı yoḳdur ḳorḳu anlaruñ üstine,ne daḫı anlar ḳayururlar.
Heç bir kəsə minnət qoymadan, əziyyət vermədən mallarını Allah yolunda sərf edənlərin Rəbbi yanında mükafatları vardır. Onların (axirətdə) heç bir qorxusu yoxdur və onlar qəm-qüssə görməzlər.
Those who spend their wealth for the cause of Allah and afterward make not reproach and injury to follow that which they have spent; their reward is with their Lord, and there shall no fear come upon them, neither shall they grieve.
Those who spend their substance in the cause of Allah, and follow not up their gifts with reminders of their generosity or with injury,-for them their reward is with their Lord: on them shall be no fear, nor shall they grieve.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |