6 Ekim 2024 - 3 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 229. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ettalâku merratân(i)(s) fe-imsâkun bima’rûfin ev tesrîhun bi-ihsân(in)(k) velâ yahillu lekum en te/ḣużû mimmâ âteytumûhunne şey-en illâ en yeḣâfâ ellâ yukîmâ hudûda(A)llâh(i)(s) fe-in ḣiftum ellâ yukîmâ hudûda(A)llâhi felâ cunâha ‘aleyhimâ fîmâ-ftedet bih(i)(k) tilke hudûdu(A)llâhi felâ ta’tedûhâ(c) vemen yete’adde hudûda(A)llâhi feulâ-ike humu-zzâlimûn(e)

Boşamak, iki defa olur. Ondan sonra ya güzellikle kadını tutmak gerek, ya hoşlukla bırakmak. Onlara verdiğinizden bir şey almak da helal değildir. Fakat erkek ve kadın, Allah sınırlarını koruyamayacaklarından korkarlarsa o başka. Siz de onların Allah sınırlarını muhafaza edemeyeceklerinden korkarsanız kadının, hakkından vazgeçmesinde ikisi için de günah yok. Bunlar, Allah'ın tayin ettiği sınırlardır, bunları aşmayın sakın. Kim Tanrı sınırlarını aşarsa o ve o çeşit adamlar, zalimin ta kendisi olurlar.

(Karşılıklı ve geri dönüş imkânlı) Boşanma iki sefer (geçerli)dir. (Sonra eşlerinizi) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara mehir olarak) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helâl değildir; ancak ikisinin (artık geçinme imkânı kalmayıp) Allah’ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu hariçtir). Eğer (karı-koca her) ikisinin de artık Allah’ın sınırlarını (huzurlu aile hayatını) ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde (mehir ve nafaka hakkından vazgeçmesinde) ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Allah’ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir.

Boşanmak iki defa olabilir. Üçüncüsünde evlilik, ya iyilikle devam eder veya güzel bir şekilde sona erdirilir. Boşanmadan sonra kadınlara önceden mehir olarak verdiğiniz birşeyi geri almanız sizin için helal olmaz. Ancak ikisi Allah'ın sınırlarını yani evlilik haklarını koruyamamaktan korkar ve siz de onların bu sınırları koruyup yerine getiremeyeceklerinden endişe ederseniz, kadının serbestliğe kavuşması için mehrinden kocasına bazı şeyler bırakmasında, her iki taraf için de bir günah yoktur. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır, sakın bunları aşmayınız. Kim Allah'ın koyduğu bu sınırları aşarsa, varlık sebebine aykırı davrananlardan olmuş olur.

Bir evlilikte geri dönülebilir boşama iki defa mümkündür. Bundan sonra ya iyilikle, hakkaniyetle, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun şekilde bir daha boşanmamak üzere bir koca eşini nikâhında tutar veya iyilik ve ihsanda bulunarak güzellikle onu salıverir.
Boşanma esnasında kadınlara önceden verdiklerinizden bir şey almanız size helâl ve meşrû değildir. Ancak her ikisinin de Allah'ın koyduğu kuralları, yasakları uygulayamamaktan korkmaları hâli müstesnadır. Siz hâkimler, hakemler, idareciler, eğer onların, Allah'ın koyduğu kuralları uygulayamamalarından korkarsanız, kadının nikâh bağından kurtulmak için boşamasına karşılık kocasına, mehir olarak verdiği şeylerin bir kısmını iadesinde, verene de, alana da bir günah, bir vebal yoktur.
İşte bu hükümler Allah'ın belirlediği kurallardır. Artık bu kuralları çiğnemeyin. Kimler Allah'ın koyduğu kuralları çiğnemeye kalkarsa, onlar, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.

Boşama iki keredir. Artık bundan sonra ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak gerekir. Sizin onlara verdiklerinizden bir şeyi geri almanız helal olmaz. Ancak, Allah'ın sınırlarını gözetememekten korkmaları durumu bunun dışındadır. Eğer o ikisinin Allah'ın sınırlarını gözetemeyeceklerinden korkarsanız (bilin ki), kadının kendi hakkının bir kısmından vazgeçmesinde onlar için herhangi bir günah yoktur. [48] Bunlar Allah'ın sınırlarıdır, onları aşmayın. Kimler Allah'ın sınırlarını aşarlarsa işte onlar zalimlerdir.

229.Tirmizi`nin Hakim`in ve daha başkalarının Hz. Aişe (r.a.)`den rivayet ettiklerine göre cahiliye döneminde bir adam karısını istediği kadar boşayab... Devamı..

Boşanma iki defadır. (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka). Eğer ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Allah'ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir.

Ric'i talâk(1) ikidir. Ondan sonra ya kadınları iyilikle tutmak, ya güzellikle salmak vardır. Kadınlarınıza verdiğiniz mihirleri geri almanız size helâl olmaz. Meğer ki, ikisi de aralarındaki (lüzumlu hak ve güzel geçim hususunda) Allah'ın emirlerine riayet edememek korkusunda olsunlar. (Ey hâkimler, bu şekilde) siz de onların, Allah'ın hükümlerini hakkıyle yerine getiremiyeceklerinden korkarsanız, kadının ayrılmak için hakkından vazgeçmesinde, artık ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Onları çiğneyip aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını geçerse işte onlar hep zâlimlerdir.

Boşanmak iki seferdir. (Üçüncüsünde) ya iyilikle tutar veya güzellikle serbest bırakır. Sizin onlara vermiş olduğunuz mehirden bir şey almanız, sizin için helal olmaz. Meğer karı kocanın Allah’ın yasalarına uymayacaklarından korkuları varsa… Eğer onların Allah’ın yasalarına uymayacaklarından korkunuz varsa, kadının kurtuluş fidyesini vermesinde (mehrinden vazgeçmesinde,) onlar için bir günah yoktur. Bunlar Allah’ın yasalarıdır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

Boşanma iki defadır/Boşanmada iki celse yapılmış olursa, ondan sonra ya iyilikle tutmak veya güzellikle ayrılmak gerekir. Kadınlara mehir olarak verdiğiniz bir şeyi geri almanız helâl değildir. Meğer ki eşler, Allah'ın sınırlarını yerine getirememekten korkmuş olsunlar. Ancak erkek ve kadının, Allah'ın sınırlarında durmayacaklarından korkarsanız, o zaman kadının ayrılmak için verdiği fidyede hakkından vazgeçmesinde ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Sakın bunları aşmayınız. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zâlimlerdir.

Boşamak iki kezdir, sonra da ya iyilikle tutmalı, ya tatlıca savmalı, onlara verileni, geri almak haramdır, Allahın sınırını gözetmemekten ikisi de korkarlarsa iş başkadır, Allahın sınırını gözetememekten korkacak olursanız, kadın bir şey öderse, onlara günah yoktur, işte budur Allahın çizmiş olduğu sınır; onu aşmayasız, Allahın sınırını aşan zalimlerdir

(Karşılıklı ve geri dönüş imkânlı) boşama iki defa geçerlidir. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Onlara verdiğiniz bir şeyi (mihri) geri almanız size helal olmaz. Erkek ve kadın Allah'ın (evlilik hakkındaki) yükümlülükleri yerine getiremeyeceklerinden korkarlarsa o başka. (Ey karı koca arasında hüküm verecek olanlar!) Siz de bunların Allah'ın verdiği yükümlülükleri yerine getiremeyeceklerinden korkarsanız, o zaman kadının ayrılmak için hakkından vazgeçmesinde artık ikisine de günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

Bkz. 60/10Nikâhlı çiftler arasında evlilik bağının sona ermesi, klasik fıkıh literatüründe “Talâk” olarak ifade edilir. Eşler arası geçimsizlik bazen ... Devamı..

Talâk iki def’a vukû’a gelebilür. Kadınlarınızı yanınızda alıkoydığınız zamân adâletle mu’âmele idiniz yanınızdan gönderir iseniz sahâvetli davranınız kadınlarınıza virdiğinizi geri almağa size müsâ’ade yokdur, eğer kadınlarınızı yanınızda alıkoymakla Allâh’ın çizdiği haddi tecâvüz itmekden korkuyor iseniz kadının bir şey fedâ itmesinden ve erkeğin kabûl itmesinden her iki taraf içün hiç bir günâh husûle gelmez. İşte Allâh’ın çizdiği hudûd bunlardır, tecâvüz itmeyiniz zîrâ hudûdu(A)llah’ı tecâvüz idenler zâlimdir.

Boşanma iki defadır. Ya iyilikle tutma ya da iyilik yaparak bırakmadır. İkisi Allah'ın yasalarını koruyamamaktan korkmadıkça kadınlara verdiklerinizden (mehirden) bir şey almanız size helal değildir. Eğer Allah'ın yasalarını ikisi koruyamıyacaklar diye korkarsanız, o zaman kadının fidye vermesinde (mehrinden vazgeçerse) ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah'ın yasalarıdır, onları bozmayın. Allah'ın yasalarını bozanlar ancak zalimlerdir.

(Dönüş yapılabilecek) boşama iki defadır. Sonrası, ya iyilikle geçinmek, ya da güzellikle bırakmaktır. (Evlilikte) tarafların Allah’ın belirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şeyi geri almanız, sizin için helâl olmaz. Eğer onlar Allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın. Allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zalimlerin ta kendileridir.

Boşama iki keredir. Her ikisinden sonra ya iyilikle evlilik içinde tutmak veya güzellikle serbest bırakmak gerekir. (Eşlerin) Allah’ın koyduğu kurallara uymamalarından korkmadığınız sürece onlara verdiğiniz mehirden hiçbir miktarı geri almanız sizin için helâl olmaz. Eğer Allah’ın kurallarına uymamalarından korkarsanız, kadının evlilikten kurtulmak için bir meblâğ vermesinde taraflara bir vebal yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu kurallardır, öyleyse onları çiğnemeyin. Her kim Allah’ın koyduğu kuralları çiğnerse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helâl olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.

Boşama iki defadır.* Boşanmış kadınları ya iyilikle barındırmak ya da iyilikle bırakmak gerekir.** Onlara vermiş bulunduğunuz şeyleri geri almanız size helal olmaz; eşler ALLAH'ın sınrını gözetememekten korkarlarsa başka. ALLAH'ın sınırlarını gözetememekten korkarsanız, o zaman kadının isteyerek geri verdiği şeylerden dolayı günaha girmezler. Bunlar ALLAH'ın sınırlarıdır; onları çiğnemeyin. ALLAH'ın sınırlarını kimler çiğnerse işte zalimler onlardır.

* Boşama, aylarca süren bir olaydır; hadis ve sünnet izleyicilerinin ileri sürdükleri gibi ağızdan çıkan bir kaç söz değildir. "Üç kere seni boşadım" ... Devamı..

Boşamak (talak) iki defadır. Ondan sonrası ya iyilikle tutmak veya güzellikle salmaktır. Onlara verdiklerinizden bir şey almanız da size helâl olmaz. Ancak Allah'ın çizdiği hudutta duramayacaklarından korkmaları başka. Eğer siz de bunların, Allah'ın çizdiği hudutta duramayacaklarından korkarsanız, kadının, ayrılmak için hakkından vazgeçmesinde artık ikisine de günah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın çizdiği hudududur. Sakın bunları aşmayın, Her kim Allah'ın hududunu aşarsa, işte onlar zalimlerdir.

O talâk iki def'adır, ondan sonrası ya eyilikle tutmak ya güzellikle salmaktır, onlara verdiklerinizden bir şey almanız da sizlere halâl olmaz, meğer ki erkekle kadın Allahın çizdiği hudutta duramıyacaklarından korksunlar, eğer siz de bunların hududı ilâhiyeyi dürüst tutamıyacaklarından korkarsanız kadının ayrılmak için hakkından vaz geçmesinde artık ikisine de günah yoktur, bunlar işte Allahın tayin ettiği hududdur, sakın bunları aşmayın, her kim Allahın hududunu aşarsa işte onlar hep zalimlerdir

(Geri dönüşü olan/ric‘î) boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Onlara (kadınlara, mehir olarak) verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helâl olmaz. Ancak (eşler) Allah’ın (evlilik ile alakalı buyurmuş olduğu şer‘î hükümlerinin) sınırlarını koruyamamaktan korkarlarsa; (ey hâkimler) siz de onların, Allah’ın (evlilik ile alakalı buyurmuş olduğu hükümlerinin) sınırlarını koruyamayacaklarından korkarsanız (o şekilde bir kanaate varırsanız), kadının (kendisini boşaması için, kocasına, mehrinden veya başka bir malından) fidye vermesinde, her ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın (evlilik ile alakalı buyurmuş olduğu hükümlerinin) sınırlarıdır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın (buyurmuş olduğu şer‘î hükümlerin) sınırlarını aşarsa işte onlar zâlimlerdir.

Boşanma iki defadır. Bundan sonra evliliğinizi ya meşru bir şekilde sürdürün ya da iyilikle ayrılın. Kadınlara verdiklerinizden bir şeyi; kadın ve erkek, Allah'ın koyduğu yasaları ihlal etmedikçe geri almanız size helal olmaz. Fakat Allah'ın yasalarını çiğnemelerinden korkarsanız o zaman kadının boşanmak için fidye¹ vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bunlar, Allah'ın koyduğu yasalardır. Sakın bunları çiğnemeyin. Kim Allah'ın koyduğu yasaları çiğnerse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

1- Yükümlülüğü yerine getirmek için ödenen bedel.

Boşama iki defadır. (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmakdır. (Ey zevçler) onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şey'i (mehrî geri) almanız size halâl olmaz. Meğer ki erkekle kadın Allahın sınırlarını (evlilik haklarını) ayakda tutamayacaklarından korkmuş (ümidlerini kesmiş) olsunlar. Eğer bu suretle siz de onların (zevç ve zevcenin), Allahın sınırlarını hakkıyle muhaafaza ve îfâ edemeyeceklerinden korkarsanız o halde (kadının serbest boşanması îçin) fidye vermesinde (hakkından vaz geçmesinde) ikisi üzerinde de vebal yokdur. Bunlar Allahın sınırlarıdır. Onları (çiğneyib) geçmeyin. Kim Allahın sınırlarını aşarsa, işte onlar zaalimlerin ta kendileridir.

(Ric'î, dönüşü mümkün) boşama iki def'adır; bundan sonra ya iyilikle tutmak veya güzellikle salıvermek vardır. Fakat onlara (mehir olarak) verdiklerinizden bir şey almanız size helâl olmaz; ancak (her iki taraf da) Allah'ın hudûduna (karı ile koca arasındaki haklara)riâyet edemeyeceklerinden korkarlarsa, müstesnâ! Bu yüzden (siz de bu ikisinin) Allah'ın hudûduna riâyet edemeyeceklerinden korkarsanız, (kadının boşanmak için kocasına) fidye verdiği o şeyde (mehrini veya daha farklı bir bedeli kocasına vermesinde) ikisine de bir günah yoktur. Bunlar Allah'ın hudûdudur; sakın onları aşmayın! Kim de Allah'ın hudûdunu aşarsa, işte zâlimler ancak onlardır.(3)

(3)İbn-i Abbâs (ra) şöyle demiştir: “Abdullah bin Übey’in kızı Cemîle, Resûlullah (asm)’a gelerek, kocasından ayrılmak istediğini, onun dînî ve ahlâkī... Devamı..

(Karşılıklı ve geri dönüş imkânlı) boşama iki defadır. Bundan sonra ya meşru tarzda güzelce birlikte yaşama yahut eşini güzellikle salıvermedir. Ve onlara verdiğiniz bir şeyi (mehri, boşanma esnasında) geri almanız size helal olmaz. Ancak ikisi (erkek ve kadın) Allah’ın (evlilik için) koyduğu sınırlarda kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten endişe ederlerse bu durum başka. (Ey karı koca arasında hüküm verecek olanlar!) Şayet siz de onların Allah’ın verdiği yükümlülükleri yerine getiremeyeceklerinden (evlilik hukukuna riayet edemeyeceklerinden) korkarsanız, o zaman kadının ayrılmak için hakkından (mehrinden) vazgeçmesinde artık ikisine de günah yoktur. İşte bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. *

(*) Bu ayet İslâm’dan önce Arabistan’da yaygın olan çok ciddi ve kötü bir sosyal alışkanlığı düzeltmeyi amaçlar. O zamanlarda bir erkek istediği kadar... Devamı..

Boşanma iki defa geri alınabilir. Sonra ya meşru (örflere göre) bir şekilde evlilik devam ettirilir veya güzellikle evlilik sona erdirilir. Kesinlikle boşlanıldığında kadınlara verdiklerinizi geri almanız helal değildir, ancak, Allah’ın koyduğu sınırları karşılıklı olarak ikisinin yerine getiremeyeceğinden korkarsanız, kadınların aldıklarını (isteyerek) kocasına verdiğinde, kocasının eşinin verdiklerini geri alması günah değildir. Bunlar Allah’ın koyduğu ölçülerdir, asla sınırları aşmayın, kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, işte onlar zulmetmişlerdir.

Boşanma yalnız iki defa olur. Ondan sonra ya iyilikle tutmak ya da güzellikle bırakmak vardır. Onlara verdiğinizin bir parçasını geri alacak olursanız size helal olmaz. Meğer ki karı ile koca Allah’ın koyduğu sınırları gözetmemekten korkalar. Eğer Allah’ın koyduğu sınırları gözetmemekten korkarsanız, karının ayrılmak için kocasına bir nesne vermesinde ikisi için de suç yoktur. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Artık onları aşmayın. Herkim Allah’ın sınırlarını aşacak olursa kıyıcılar işte bu gibilerdir.

Talâk iki keredir [¹³]. Bundan sonra ya güzelce [¹⁴] tutmak, yahut iyilik ile bırakmak [¹⁵] gerektir. Onlara verdiğiniz mehirden birşey almanız size helâl değildir [¹⁶] Meğer ki her ikisi hudud-u ilâhiyeyi [¹⁷] hakkiyle ifa edememekten korkarlar. Şayet onların hududu ilâhiyeyi hakkiyle ifa edemeyeceklerinden korkarsanız [¹⁸] zevcenin fidye vermesinde [¹⁹] her ikisi için vebal yoktur. İşte Allah/ın hududu. Onu geçmeyiniz. Herkim Allah/ın hududunu geçerse işte onlar zâlim kimselerdir.

[13] Veyahut bir defada olmaz, biri olur da diğeri olmaz.[14] İyi geçinmek suretiyle.[15] Üçüncü talâkı da ika' ederek kadını tamamiyle serbest bırakm... Devamı..

Boşama iki defadır. Bundan sonra kadını ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmaktır. Kadınlara verdiğiniz herhangi bir şeyi geri almanız, karı kocanın Allah’ın koymuş olduğu sınırları koruyamamaktan korkmaları¹⁵⁰ hariç, size helal değildir. Eğer onların Allah’ın sınırlarını koruyamayacağından korkarsanız, o zaman kadının (kendisini boşaması için kocasına) verdiği fidyede/mehirde ikisine de bir günah yoktur. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır, sakın onları aşmayınız. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, işte onlar zalimlerin tâ kendileridir.

150 Burada anlatılmak istenen, şayet karı kocanın evlilik hukukuna dair Allah’ın koyduğu yasalara/kurallara uyamayacaklarına dair bir endişeleri varsa... Devamı..

(Dönüşü olan) Boşama iki keredir. Ondan sonrası, ya iyilikle tutmak veya güzellikle salmaktır. Allah'ın hudutlarını koruyamamaktan korkmadıkça kadınlara verdiklerinizden bir şey almanız size helal değildir. Eğer ikisinin Allah'ın hudutlarını koruyamayacaklarından korkarsanız, o zaman kadının fidye vermesinde (mehirini bağışlayıp boşanmasında) ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah'ın hudutlarıdır, onları çiğnemeyin. Allah'ın hudutlarını çiğneyenler, ancak zalimlerdir.

(Bu ayet İslâm’dan önce Arabistan’da yaygın olan çok ciddi ve kötü bir sosyal alışkanlığı düzeltmeyi amaçlar. O zamanlarda bir erkek istediği kadar ve... Devamı..

Kocaya, pişman olduğu takdirde eşine yeniden dönme imkânı veren boşama, iki defadır.Erkek, birinci ve ikinci boşamadan sonra hanımına geri dönebilir. Bundan sonra ya eşini bir daha boşamadan iyilikle tutmalı, ya da onu üçüncü kez boşadığı takdirde güzellikle serbest bırakmalıdır.
Eşlerinize evlilik bedeli, mehir ya da hediye olarak verdiklerinizden herhangi bir şeyi,onları boşama karşılığında geri almanız size helâl değildir. Ancak, koca ve karısından her ikisi de, evliliğin devam etmesi hâlinde Allah’ın çizdiği sınırları çiğneyeceklerinden endişe ediyorlarsa, o zaman başka.Bu durumda, sırf karısından kaynaklanan sebeplerle onu boşamak zorunda kalan koca, —eğer kocalık görevini ihmal etmemiş ise —verdiği mehrin—hakimin belirleyeceği— bir kısmını geri alabilir.
Ey İslâm toplumunun hâkimleri, yöneticileri, aile büyükleri! Eşinden soğuduğu için evliliği sona erdirmek isteyen kadının ve kocasının, bu evlilik devam ettiği sürece Allah’ın çizdiği sınırları çiğneyeceklerinden endişe ederseniz, bu durumda kadının kendisini boşaması karşılığında kocasına bir bedel ödemesinde ikisine de günah yoktur. Kadın, evlilik bedelini kocasına iâde etmek şartıyla, İslâm toplumunda yetkili hâkim aracılığıyla evliliği sona erdirebilir.
İşte bunlar, Allah’ın çizdiği sınırlardır, sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.
Evet, kadının bekleme süresi sona erinceye kadar kocası onu boşamaktan vazgeçip evliliği sürdürme hakkına sahiptir. Fakat bekleme süresi dolduktan sonra pişman olup hanımını geri almak isterse, ancak eşinin rızasıyla ve yeniden nikah kıyıp yeni bir evlilik bedeli ödeyerek onunla tekrar evlenebilir. Bu hüküm, birinci ve ikinci boşamalar için geçerlidir. Ancak;

Boşama iki keredir: Ma’rûfa (Örfe Uygun Olan’a / Bilindik Olan’a) göre (nikâhta) tutmak veya iyilik-güzellik ile bırakmaktır. Allah’ın hudutlarını koruyamayacaklarından korkmaları dışında, onlara verdiklerinizden bir şey almanız size halâl olmaz. Allah’ın hudutlarını koruyamayacaklarından korktuysanız, bunu fidye (kurtulma bedeli) sayıp ayrılmasında ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah’ın hudutlarıdır; onları aşmayın! Kim Allah’ın hudutlarını aşarsa, işte Zâlimler onlardır.

Boşama iki kez olabilir: kadın, ya bir müddet hoşça bakılıp avara tutulur, ya da güzellikle serbest bırakılır. Erkek, kutsal birlikteliği sürdüremeyecekleri korkusuyla tek taraflı olarak boşarsa, vaktiyle eşine verdiklerinden hiçbir şey alamaz. Eğer taraflar, bu kutsal birlikteliği bitirmeye birlikte karar vermişlerse, kadın mali haklarından vazgeçebilir. Bunlar, Allah'ın yasaklarıdır. Bunları çiğneyip geçmeyin. Allah'ın yasaklarını çiğneyenler, kendilerine yazık ederler.

Evliliklerde boşanma bir defa gerçekleştikten sonra, iki defa tekrar nikâh hakkı kalır. Üçüncü defa evlilik için nikâh yaptıktan sonra; ya iyilik ve güzellikle geçinme sağlanır, ya da erkek boşamış olduğu kadını istediğini yapmak üzere tamamıyla özgür bırakır. Bazen evlilikte taraflar belirlenen ölçüleri koruyamaz. Böyle durumda tarafların haklarını koruyacak yasaları aklı erenlerin uygulaması daha doğrudur. Tarafların boşanma sırasında erkeklerin kadınlarına verdiklerini geri istemeleri helal değildir. Ancak kadınların ellerindekini koruyamama endişesi varsa; erkek uygun bir yol ile boşadığı karısının haklarının korunması için tedbirler alır. Eğer Allah’ın belirlediği ölçüleri gözetemezler diye endişe ederseniz kadının bütün haklarını vererek tamamen özgürleştirmenizde, her iki taraf içinde günah yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın! Allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa onlar zalimlerdir.

Boşama iki kezdir. (Bundan sonrası) ya iyilikle tutmak ya da güzellikle bırakmaktır. [*] Kadınlara verdiklerinizden (boşanmada) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak (eşler) Allah’ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam uygulayamamaktan korkarlarsa bu durum istisnadır. Siz de onların (eşlerin), Allah’ın sınırlarını koruyamayacaklarından korkarsanız, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de vebal yoktur. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; onları aşmayın! Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.

Boşanmada hakem ve şahitlerin gerekliliğiyle ilgili olarak Nisâ 4:35, Ahzâb 33:37 ve Talâk 65:2. ayetlerini de okumak gerekmektedir.

Boşanma(da geri dönüş) iki defadır.¹ (Bundan sonra evlilik) ya meşru ölçüler içerisinde devam eder ya da iyilikle bitirilir. Eşlerinize (mihir olarak) verdiğiniz bir şeyi geri almanız sizin için asla helâl olmaz.² Meğerki her ikisi de Allah’ın sınırlarını gözetemeyeceklerinden korkmuş olsunlar. Yani, her ikisinin Allah’ın sınırlarını gözetemeyeceklerinden korkarsanız (boşanmaları için) kadının, kocasına fidye vermesinde iki taraf için de bir günâh yoktur.³ İşte bütün bu (hükümler,) Allah’ın koyduğu kurallardır sakın onları aşmayın. Kimler Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.

1 Bu iki talak, “ric’î talaktır” ki eşler birbirlerine iddet süresi içerisinde dönerlerse evlilikleri yeni bir nikâh kıymaksızın devam eder. Üçüncü ta... Devamı..

Bir boşama iki defa [geri alınabilir], ki bu durumda evlilik ya iyilikle devam eder veya güzel bir şekilde sona erdirilir. ²¹⁷ Ve kadınlarınıza verdiklerinizden herhangi bir şeyi geri almanız, her iki [taraf]ın da Allah’ın koyduğu sınırları koruyamamaktan korkmaları hali dışında, sizin için helal değildir: O halde, ikisinin de Allah’ın koyduğu sınırları koruyamayacaklarından korkuyorsanız, kadının serbestliğe kavuşması için [kocasına] bazı şeyler bırakmasında her iki taraf için de bir günah yoktur. ²¹⁸ Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır; onları ihlal etmeyiniz: Zira kim Allah’ın koyduğu sınırları ihlal ederse, işte onlar zalimlerdir!

217 Lafzen, “bundan sonra ya iyilikle tutmak yahut güzellikle salmaktır”. Başka bir deyişle, boşanmanın üçüncü defa tekrarı, onu kesin ve geri dönülme... Devamı..

Boşanma iki defadır, sonra ya iyilikle tutmak ya da güzelce salıvermek gerekir. Kadınlara verdiklerinizden bir şeyi (Mehri) -kadın ve erkek Allah’ın çizdiği hududu ihlal etmekten korkmadıkça- geri almanız size helal değildir. Fakat onların, Allah’ın çizdiği hududu ihlal etmelerinden korkarsanız, o zaman kadının kocasına fidye vererek boşanmak istemesinde ikisine de günah yoktur. Bunlar, Allah’ın yasal sınırlarıdır; onları çiğnemeyin. Kim Allah’ın koyduğu sınırları ihlal ederse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. 2/226...242, 4/35, 65/1-6

(Dönüşü mümkün olan) boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle geçinmek ya da güzellikle (son defa boşayıp) ayrılmaktır.[⁴³⁴] Bu durumda kadınlarınıza verdiğiniz şeyleri geri almanız, her iki tarafın da Allah’ın koyduğu sınırları koruyamama endişeleri dışında, sizin için helâl değildir. Eğer Allah’ın her iki taraf için koyduğu sınırları koruyamamalarından endişe ederseniz, bu durumda kadının fidye verip ayrılmasında her ikisi için de bir vebal yoktur.[⁴³⁵] Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır, sakın ha aşmayın! Kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa, işte onlar zulmetmiş olurlar.

[434] Bir sonraki 230. âyet buradaki iki boşamanın üçüncüsünü teşkil eder. 229 ve 230. âyetler birlikte okunmalıdır. Ahsen talak (en güzel boşama) adı... Devamı..

Boşamak iki defadır, ondan sonrası ya iyilikle tutmak, ya da güzellikle ayrılmaktır. Onlara verdiğiniz mehirlerden boşanma karşılığında bir şey geri almanız size helal olmaz; meğerki erkek ve kadın Allah'ın sınırlarını (evlilik haklarını) ayakta tutamayacaklarından korkmuş (umud kesmiş) olsunlar. Eğer siz de onların Allah'ın sınırlarını hakkıyle koruyacaklarından korkarsanız o zaman (kadının serbest boşanması için) fidye vermesinde (hakkından vazgeçmesinde) ikisi üzerinde de vebal yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlandır, sakın onları aşmayın, kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

(Dönüş yapılabilecek) boşama iki defadır. Sonrası, ya iyilikle geçinmek, ya da güzellikle bırakmaktır. (Evlilikte) tarafların Allah’ın belirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şeyi geri almanız, sizin için helâl olmaz. Eğer onlar Allah’ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın. Allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zalimlerin ta kendileridir. ?

Talak iki kerredir. Artık ya iyilik ile tutmaktır veya güzellikle salıvermektir. Ve onlara verdiklerinizden bir şey almanız sizlere helâl olmaz, meğer ki zevc ve zevce hudud-u ilâhîyyeyi ikame edemiyeceklerinden korksunlar. Eğer siz de onların hudud-u İlâhîyyeyi ikâme edemiyeceklerinden korkarsanız o halde zevcenin fidye olarak vereceği şeyde onların üzerine bir vebal yoktur. Bunlar Allah'ın hudududur. Bunlara tecavüz etmeyiniz. Ve her kim hudud-u ilâhîyyeye tecavüz ederse işte zalim olan onlardır.

Boşama hakkı iki defadır. Bundan sonra yapılması gereken ya meşrû tarzda güzelce birlikte yaşama yahut eşini güzellikle salıvermedir. Ey kocalar, boşama sırasında eşinize daha önce vermiş olduğunuz mehirden herhangi bir miktar geri almanız size asla helâl olmaz; Fakat Allah'ın koyduğu hudutlarda durmayacaklarından endişe etmeleri hali bunun dışındadır. Şayet siz de onlar gibi, onların Allah'ın koyduğu hudutlarda duramayacaklarından (evlilik hukukuna riayet edemeyeceklerinden) endişe ederseniz, bu durumda kadının, ayrılmak için meşrû çerçevede hakkından bir şey vermesinde, her ikisi için de bir vebal yoktur. İşte bunlar Allah'ın tayin ettiği sınırlardır ki sakın onları aşmayasınız, Her kim Allah'ın hudutlarını aşarsa işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

Kadının mal karşılığı ayrılma talebinde bulunmasına hul’ veya muhala’a denir. Cemile, kocası Sabit b. Kays’ı sevemiyordu. Hz. Peygambere gelip: “Valla... Devamı..

Boşama iki defadır. (Bundan sonra kadını) ya iyilikle tutmak, ya da güzelce salıvermek (lazım)dır. Onlara verdiklerinizden bir şey geri almanız, size helal değildir. Şayet erkek ve kadın, Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından korkarlarsa başka. Eğer erkek ve kadının, Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından korkarsanız, o zaman kadının (ayrılmak için) verdiği fidye(hakkından vazgeçmesin)de ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır, sakın bunları aşmayın. Kim(ler) Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.

Boşamak iki keredir (iki def'asında zevcin ric'ate hakkı vardır) bundan sonra (ikinci boşamakdan rücû' idildiği takdîrde) hüsn-ü mu'âmele, ülfet ve mu'âşeretle kadını taht-ı nikâhında tutmak ve yâhud (ric'at itmeyüb 'iddetin hitâmı takdîrinde) eyilik ile (hakkını virerek ve 'aleyhinde isnâdâtda bulunmak gibi küçüklüklere yanaşmayub) yol virmekdir. Kadınlara virdiğiniz şeylerden bir şeyi geri almanız size helâl olmaz. Meğer ki zevc ve zevce (hukûk-u zevciyetde) Allâh'ın hudûdını yerine getirmekden korkarlar. Onların (karı ve kocanın) bu hukûkı ikāme iylemediklerinden veyâ idemeyeceklerinden korkdığınız takdîrde kadının kocasına bir şey fedâ idüb virmesinde ve zevcin bunı kabûlünde her ikisi üzerine günâh yokdur. Bu (ahkâm) Allâh'ın hudûdı olub onlara tecâvüz itmeyiniz. Allâh'ın hudûdını tecâvüz idenler zâlimlerdir.

O talak[1] iki defa olur. Her birinden sonra kadını ya iyilikle tutmak ya da güzellikle ayırmak gerekir. Allah’ın koyduğu sınırlarda duramayacağınızdan korkmanız hariç,[2] onlara verdiklerinizden bir şey almanız size helâl olmaz.[3] (Ey müminler!)Eşlerin, Allah’ın koyduğu sınırlarda duramayacaklarından siz de korkarsanız, kadının fidye verip kendini kurtarması her ikisi için de günah olmaz.[4] Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır; onları aşmayın. Allah’ın koyduğu sınırları aşanlar, yanlış yapan kimselerdir.

[*] Talak Suresi'nde anlatılan şekildeki boşama iki kere olur. [*] Arap edebiyatındaki iltifat sanatı bizde olmadığından meâlde bu sanat yok sayılmışt... Devamı..

Boşanma iki defadır, sonra ya iyilikle tutmak ya da güzelce salıvermek gerekir. Kadınlara verdiklerinizden bir şeyi -kadın ve erkek Allah'ın çizdiği hududu ihlal etmekten korkmadıkça- geri almanız size helal değildir. Fakat onların, Allah'ın çizdiği hududu ihlal etmelerinden korkarsanız, o zaman kadının kocasına fidye vermesinde ikisine de günah yoktur. Bunlar, Allah'ın yasalarıdır. Onları bozmayın. Allah'ın yasalarını bozanlar ancak zalimlerdir.

Boşama iki defa olur; ondan sonrası ya iyilikle geçinmek, ya da güzellikle bırakmaktır. Kadınlara vermiş olduğunuz şeyden hiçbirini geri almak size helâl olmaz. Ancak iki taraf da Allah'ın belirlediği sınırlara riayet etmemekten endişe ederse, bu müstesnadır. Eğer siz de, Allah'ın belirlediği sınırlara riayet edemeyeceklerinden korkarsanız, kadının, boşanmak için kendi hakkından birşeyler vermesi iki taraf için de günah olmaz. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır; sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın çizdiği sınırları aşarsa, işte onlar zalimlerin tâ kendisidir.

Boşama iki kezdir. Bunun ardından ya iyilikle tutmak ya da güzelce serbest bırakmak gerekir. Onlara verdiğinizden bir şeyi geri almanız size helal olmaz. Erkekle kadının Allah'ın sınırlarını korumada endişe etmeleri hali başka. Erkek ve kadının Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından kaygılanırsanız, o zaman kadının verdiği fidyede ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Bunları aşmayın. Allah'ın sınırlarını aşanlar, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.

ŧalaķ virmek iki gezdür. pes dutmaķdur, şerį'atde bulınur nesene-y-ile; yā śalı- virmekdür, eylük eylemeg-ile. daħı ḥelāl degül size kim, alasız andan kim virdüñüz anlara, nesene ya'nį kābin; illā kim, bileler kim dururmayalar Tañrı ḥadlarını. pes eger bilesiz kim dururmayalar Tañrı ḥadlarını; yazuķ yoķdur ol iki üzere, anuñ içinde kim gendüzin śatun aldı anuñ-ile. şol ya'nį emr ve nehy, Tañrı ḥadlarıdur; geçmeñ ol ḥadlardan. daħı her kim orandan geçe, Tañrı ḥadlarından, şunlardur žālimler.

Ṭalaḳ iki kezdür. Pes dutmaḳ gerek yaḫşılıḳ bile, yā ṣalıvirmek gerek iḥsānbile. Daḫı ḥalāl degül size almaḳ anlara virgen nesneden hīç nesne. Līkinḳorḳsalar ki durġurmayalar Tañrı Ta‘ālā ḥudūdını. Pes eger bilseñüz kidurġurabilmeyeler Tañrı Ta‘ālā ḥudūdını, yazuḳ yoḳdur anlar üstine fidāvirmekde, ‘avrat erine özini ḫalāṣ eylemeg‐içün. Oldur Tañrı Ta‘ālānuñḥudūdı, ya‘nī buyruġı. Pes geçmeñüz Tañrınuñ buyruġından. Daḫıkim geçse Tañrı Ta‘ālā buyruġından, pes anlardur ẓālimler.

(Ric’i) talaq vermə (boşama) iki dəfə mümkündür, ondan sonra yaxşı dolanmaq (qadını yaxşı saxlamaq), ya da xoşluqla ayrılmaq (buraxmaq) gərəkdir. (Ey kişilər!) Onlara (qadınlarınıza) verdiyinizdən (kəbin haqqından, mehrdən) bir şey tələb etməniz sizə halal olmaz. Bu yalnız kişi ilə qadının Allahın (ər-arvadlıq) haqqındakı hökmlərini yerinə yetirə bilməyəcəklərindən qorxduqları zaman mümkündür. (Ey şəriət hakimləri!) Əgər onların (ər-arvadın) Allahın hökmlərini yerinə yetirməyəcəklərindən siz də qorxsanız, arvadın (kəbin haqqından) ərinə bir şey verməsində heç biri üçün günah yoxdur. Bunlar Allahın hədləridir (hökmləridir). Onlardan kənara çıxmayın. Allahın hədlərindən kənara çıxanlar, əlbəttə, zalımlardır.

Divorce must be pronounced twice and then (a woman) must be retained in honour or released in kindness. And it is not lawful for you that ye take from women aught of that which ye have given them; except (in the case) when both fear that they may not be able to keep within the limits (imposed by) Allah. And if ye fear that they may not be able to keep the limits of Allah, in that case it is no sin for either of them if the woman ransom herself. These are the limits (imposed by) Allah. Transgress them not. For whoso transgresseth Allah's limits: such are wrongdoers.

A divorce is only(256) permissible twice: after that, the parties should either hold Together on equitable terms, or separate with kindness.(257) It is not lawful for you, (Men), to take back any of your gifts (from your wives), except when both parties fear that they would be unable to keep the limits ordained by Allah.(258) If ye (judges) do indeed fear that they would be unable to keep the limits ordained by Allah, there is no blame on either of them if she give something for her freedom. These are the limits ordained by Allah. so do not transgress them if any do transgress the limits ordained by Allah, such persons wrong (Themselves as well as others).(259)

256 Where divorce for mutual incompatibility is allowed, there is danger that the parties might act hastily, then repent, and again wish to separate. ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.