İnne-lleżîne âmenû velleżîne hâcerû vecâhedû fî sebîli(A)llâhi ulâ-ike yercûne rahmeta(A)llâh(i)(c) ve(A)llâhu ġafûrun rahîm(un)
İnananlar, Allah yolunda muhacir olanlar ve savaşanlarsa, onlar Allah rahmetini umarlar. Allah da suçları örtücüdür, rahimdir.
Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah’ın rahmetini umabilirler. (Hakk hâkim olsun diye cihad etmeden cennet özleyenler ise boş bir aldanış içindedirler.) Allah Bağışlayandır, Esirgeyendir.
Şüphe yok ki iman edenler, zulüm ve kötülük yurdundan uzaklaşanlar, Allah yolunda üstün gayret göstererek cihad edenler yok mu? İşte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.
İmân edip, Allah yolunda baskı, zulüm ve işkencenin hâkim olduğu memleketlerinden, özgürce, Allah'a kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret edenler ve hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak hesapsız servet harcayarak cihad edenler, işte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayan, rahmet edendir.
Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Allah'a ve Rasûlüne gerçek iman edenler ve vatanlarından hicret edip Allah yolunda savaşanlar (var ya!) İşte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah pek çok mağfiret ve rahmet edicidir.
İman edenler, hicret edip Allah yolunda cihad edenler ise; işte onlar, Allah’ın rahmetini umuyorlar. Allah ise Gafur ve Rahimdir.
İnanmış olanlarla, yurtlarından göçenler, Allah için uğraşanlar, işte bunlar Allahın yarlıgasın umarlar; Allah bağışlayıcı, Allah yariıgayıcı
Şüphe yok ki inananlar, zulüm ve kötülük diyarından (inandıklarını yaşayamadığı için) uzaklaşanlar ve Allah yolunda üstün gayret gösterenler (var ya); işte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Muhakkak ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Fî sebîlillah muhârebe iden ve memleketinden hicret iyleyenler rahmet bekleyebilürler. Allâh gafûr ve rahîmdir.
İnananlar, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.
İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; şüphesiz bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
İman edenler, hicret eden ve Allah yolunda savaşanlar; şüphesiz işte bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah çok yarlığayıcıdır, sonsuz rahmet sahibidir.
İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah, gafûr ve rahîmdir.
İnananlar, ALLAH yolunda göç edenler ve çaba harcayanlar ALLAH'ın rahmetini umar. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Şüphesiz ki iman edenlere, Allah yolunda hicret edip, cihad edenlere gelince, işte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
şübhesiz iyman ederler ve Allah yolunda muhacir olub da mücahede edenler muhakkak bunlar Allahın rahmetini umarlar, Allah gafur, rahîmdir
Şüphesiz ki îmân (üzere sebat) edenler ve (gerektiğinde) hicret edip, Allah yolunda cihat edenler var ya, işte o (müslüma) nlar Allah’ın rahmetini umabilirler. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Hakıykat, iman edenler, bir de Allah yolunda (yurdlarından) hicret edib de savaşanlar (yok mu?) işte onlar Allahın rahmetini umarlar. Allah (mü'minleri) hakkıyle yarlığayıcı, (onları) cidden esirgeyicidir.
Muhakkak ki îmân edenler ve Allah yolunda hicret edip cihâd edenler var ya, işte onlar Allah'ın rahmetini ümîd ederler. Çünki Allah, Gafûr (kullarını çok bağışlayan)dır, Rahîm (onlara çok merhametli olan)dır.
Şüphesiz o inanmış olanlar, (müşriklerin her türlü baskı, şiddet ve zulmüne dayanamadıkları için) hicret edenler (kendi yurtlarını terk etmek zorunda kalanlar) ve Allah yolunda üstün gayret gösterenler (var ya); işte onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Muhakkak ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Muhakkak ki iman edip hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler, işte onlar Allah’dan merhamet bekleyenlerdir. Allah bağışlayıcı ve acıyandır.
Gerçekten o kimseler ki inanırlar, o kimseler ki Allah uğrunda göç ederler, Allah uğrunda savaşırlar, işte onlar Allah’ın esirgeyiciliğini umabilirler. Allah yarlıgayıcıdır, esirgeyicidir.
İman edenler, hicret ve Allah yolunda cihat edenler yok mu, işte onlar Allah/ın rahmetini umarlar, Allah gafurdur, rahimdir.
İnananlar, hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler, işte onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler, işte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.
Fakat Allah’a ve ayetlerine yürekten iman eden, Müslümanca bir hayatın önünde engel olan her şeyi; gerektiğinde içinde yaşadığı toplumu, ülkeyi, aileyi, çevreyi, arkadaş ortamını, alışkanlıkları, hayat tarzını vs. terk ederek, İslâm’ı yaşayabileceği yepyeni bir ortama geçiş yapan, yani Allah yolunda İslâm diyarına hicret eden ve Kur’an’ın ortaya koyduğu hayat sistemini yeryüzünde egemen kılmak için, mallarıyla ve canlarıyla cihâd edenlere gelince, işte onlar Allah’ın rahmetini umabilirler. Çünkü Allah, çok bağışlayıcı, pek merhametlidir. Fakat unutmayın ki, hicret, yalnızca bir yerden başka yere göç etmek değildir. Asıl hicret, Allah’ın hoşnut olmadığı her şeyden uzaklaşmak, özellikle de kötülüklerin anası olan şu haramlardan sakınmaktır:
“İman etmiş, Allah yolunda cihad etmiş (çalışmış) ve hicret etmiş olanlar, işte onlar Allah’ın rahmetini umuyorlar. Allah rahîm gafûrdur”.
Allah'a inananların, onun için yollara düşüp onun için mücadele edenlerin biricik arzusu, Allah'ın sevgisine mazhar olmaktır, Allah ise, hoşgörü ve sevgi deryasıdır...
“İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda mücadele edenler, şüphesiz bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Şüphesiz ki iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda [cihad] edenler (fedakârlık yapanlar) var ya, işte bunlar Allah’ın merhametini umabilirler. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Allah’ın rahmetini ancak, îman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler, umabilirler. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, pek esirgeyendir.
Şüphe yok ki, imana ermiş olanlar, zulüm ve kötülük diyarından uzaklaşanlar ²⁰³ ve Allah yolunda üstün gayret gösterenler, işte (ancak) onlar Allah’ın rahmetini umabilirler: Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda üstün gayret gösterenler, işte bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah eşsiz bir bağışlayıcı sınırsız bir merhamet sahibidir. 4/100, 8/72, 9/20-71, 16/41,
Şüphe yok ki iman edenler, hicret edenler[⁴¹³] ve Allah yolunda cihad edenler var ya;[⁴¹⁴] işte ancak onlar Allah’ın rahmetini umabilirler: Allah tarifsiz bağış sahibidir, eşsiz merhamet kaynağıdır.
Şüphe yok ki o iman edenler hicret edip de Allah yolunda (fitnelere karşı) savaşanlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah çok bağışlayandır, çok merhametli olandır!
İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah, bağışlayan ve merhamet edendir.
Şüphe yok ki imân edenler ve hicret edip de Allah yolunda mücâhedede bulunanlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah Teâlâ da gafûrdur, rahîmdir.
İman edip (gerektiğinde) Allah yolunda hicret ve cihad edenler var ya, işte bunlar Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.
Onlar ki inandılar, göç ettiler, Allah yolunda savaştılar; işte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Allâh Te'âlânın rahmetini dileyerek îmân iden ve hicret iyleyen ve Allâh yolunda cihâdda bulunanlara (ecir ve mükâfât vardır) Allâh Te'âlâ gafûr ve rahîmdir.
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler, işte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
İman edenlere ve Allah yolunda hicret ve cihad edenlere gelince, onların, Allah'ın rahmetini ümit etmeye hakları vardır. Gerçekten de Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
İnanıp hicret eden ve Allah yolunda uğraşıp didinenlere gelince, onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
bayıķ anlar kim įmān getürdiler, daħı anlar kim yirlerinden gitdiler, daħı çalışdılar Tañrı yolında şunlar ümid dutarlar Tañrı raḥmetine. daħı Tañrı yarlıġayıcıdur, raḥmet ķılıcı.
Taḥḳīḳ ol kişiler ki īmān getürdiler, daḫı anlar hicret itdiler, daḫı ġazālıḳeylediler Tañrı yolında. Anlar umarlar Tañrı Ta‘ālā raḥmetini. Daḫı TañrıTa‘ālā yazuḳlar baġışlayıcıdur, raḥmet idicidür.
Həqiqətən, Allaha iman gətirənlər, (Məkkədən Mədinəyə) köçüb gələn və Allah yolunda cihad edən kimsələr Allahın mərhəmətinə ümidvardırlar. Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!
Lo! those who believe, and those who emigrate (to escape the persecution) and strive in the way of Allah, these have hope of Allah's mercy. Allah is Forgiving, Merciful.
Those who believed and those who suffered exile and fought (and strove and struggled) in the path of Allah,- they have the hope of the Mercy of Allah. And Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |