Leyse ‘aleykum cunâhun en tebteġû fadlen min rabbikum(c) fe-iżâ efadtum min ‘arafâtin feżkurû(A)llâhe ‘inde-lmeş’ari-lharâm(i)(s) veżkurûhu kemâ hedâkum ve-in kuntum min kablihi lemine-ddâllîn(e)
Rabbinizden rızık fazlalığı isteyerek ticarette bulunmanızda bir beis yok. Arafat'tan seller gibi boşanıp hep beraber inince de Meş'arülHaram'da Allah'ı anın. Hem de o, size doğru yolu nasıl gösterdi, onu anmanızı nasıl bellettiyse öyle anın. Bundan önce gerçekten de sapıklardandınız ya.
(Hacc mevsiminde bile) Rabbinizden bir fazıl (rızık ve kazanç) aramanızda (ticaret yapmanızda) sizin için sakınca yoktur. Arafat’tan hep birlikte (Müzdelife’ye) indiğiniz vakitte Meş’ar-ı Haram’da (Mekke’de, Arafat’la Mina arasındaki ziyaret durağında) Allah’ı anın (zikredip yalvarın). O, sizi nasıl doğru yola yöneltip-ilettiyse, siz de (ibadet ve itaatle) O’nu anıp hatırlayın. Gerçek şu ki, siz bundan (İslam’dan) önce hakikaten şaşkın ve sapkın olanlardandınız.
Bununla beraber, hac mevsiminde ticaret yaparak kâr ve yarar istemenizde size bir günah yoktur. Arafat'tan kalabalıklar halinde dalga dalga Müzdelife'ye indiğinizde, Allah'ı gündeminizde tutun ve O'nu, yolunuzu gerçekten kaybetmişken, size doğru yolu gösteren bir ilah olarak tanıyın.
Hac mevsiminde ticaret yaparak, Rabbinizden gelecek bir lütfu, kazancı aramanızda size herhangi bir günah yoktur.
Arafattan akın akın indiğinizde, Meş'ar-i Haram yanında, Müzdelife'de Allah'ı zikredin. Allah'a ibadet edin, Allah'ın dinini, şeriatını anlatın. Allah'ın, Kur'ân'da ve Rasûlünün sünnetinde size öğrettiği şekilde şer'î mükellefiyetleri yerine getirerek, dinini, kitabını ve sünneti anlatarak onu zikredin. Doğrusu siz, bundan önce, başlarına buyruk hareket ederek dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenler arasındaydınız.
Rabbinizden bir lütuf istemenizde sizin için herhangi bir sakınca yoktur. [41] Arafat'tan topluca indiğinizde Meş'ar-ı Haram'da Allah'ı anın. O size doğru olanı gösterdiği gibi siz de O'nu anın. Gerçekte siz bundan önce sapıklardan idiniz.
Rabbinizden bir fazl istemenizde sizce sakınca yoktur. Arafat'tan hep birlikte indiğinizde Allah'ı Meş'ar-ı Haram'da anın. O, sizi nasıl doğru yola yöneltip-ilettiyse, siz de O'nu anın. Gerçek şu ki, siz bundan evvel yolu şaşıranlardandınız.
Hac mevsiminde Rabbinizin fazlından ticaret istemeniz (alışveriş etmeniz) size günah değildir. Arafat'dan dönüşünüzde Meş'ari Haram nâmındaki yerde Allah'ı zikredin. O, size nasıl hidayet etti ise, siz de onu öylece anın. Doğrusu siz Bundan önce (Allah'ın hidayetinden evvel) cidden sapıklardandınız.
(Hacc’da) Rabbinizden bir fazl (gelir ve ikram) istemenizde, size bir günah yoktur. Arafat’tan akın edince, Meş’ar-ül Haram’da Allah’ın size nasıl zikredileceğini gösterdiği gibi Onu zikredin. Şüphesiz sizler de daha önce bu makamda yanlış hareket edenlerden idiniz.
Rabbinizden gelecek bir lütfu aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde, Meş‘ar-i Harâm'da Allah'ı anın ve O'nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz, daha önce yanlış gidenlerden idiniz.
Tanrının erdeminden istemekte günah yok, Arafattan döndükte, Meş'ari haramda Allahı anın, onu anın ki, önceden sapıtmış idiyseniz de, size doğru yolu gösterdi
Hac mevsiminde ticaret yaparak Rabbinizin lütfundan istifade etmenizde size herhangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp (Müzdelife'ye) akın ettiğiniz zaman Meş'ar-i Haram'da (Müzdelife'de) Allah'ı zikredin (onu dua ve telbiyelerle anın). Ve size doğru yolu gösterdiği gibi siz de (dünyanın farklı yerlerinden hacca gelmiş bulunan kardeşlerinize) Allah'ı ve onun gönderdiği dini anlatın. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
Rabbiniz'den refah istemenizde bir engel yoktur. Arafat'tan indiğinizde, Allah'ı Meşari Haram'da anın; O'nu, size gösterdiği şekilde zikredin. Nitekim siz önceleri hiç şüphesiz sapıklardandınız.
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife’ye) akın ettiğinizde, Meş’ar-i Haram’da Allah’ı zikredin.[59] Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
Rabbinizden bir lütuf beklemenizde sizin için bir günah yoktur. Arafat’tan dalga dalga indiğinizde Meş‘ar-i Haram’da Allah’ı zikredin; O’nu, size gösterdiği şekilde zikredin; kuşkusuz siz bundan önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizden gelecek bir lütfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin ve O'nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz daha önce yanlış gidenlerden idiniz
Rabbinizin lütfunu (hac bölgesinde ticaret yaparak) aramanızda sakınca yok. Arafat'tan ayrıldığınızda Kutsal Bölgede ALLAH'ı anın. Sizi doğru yola ilettiği için O'nu anın; bundan önce siz sapıtmıştınız.
Rabbinizin lütfunu istemenizde size bir günah yoktur. Arafat'tan indiğiniz zaman Meş'ari Haram yanında (Müzdelife'de) Allah'ı zikredin. O'nu, size gösterdiği şekilde zikredin. Doğrusu siz, bundan önce gerçekten sapmışlardandınız.
rabbınızın fazlından ticaret istemeniz size günah değildir, derken Arafattan ifaza ettiniz mi Meş'arı haram yanında Allahı zikredin hem onu size doğrusunu öğrettiği gibi zikredin, doğrusu siz bundan evvel cidden şaşırmışlardan idiniz
(Ey mü’minler, hac mevsiminde de ticaret yoluyla) Rabbinizden gelecek bir fazl (kazanç, rızık) aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp (da Muzdelife’ye) akın ettiğinizde (Muzdelife’nin hudutları içerisinde bulunan) Meş‘ar-i Harâm’da Allah’ı zikredin ve (O) size (kendisine nasıl kulluk edeceğinize dair doğru yolu gösterip) hidâyet ettiği gibi (siz de bu hidâyet nimetine karşılık olarak) O’nu (yücelterek) zikredin. (Unutmayın ki) siz, ondan (Allah’ın sizi hidâyete erdirmesinden) önce (birçoğunuz) dalâlette olanlardandınız.
Rabb'inizden lütuf¹ istemenizde bir sakınca yoktur. Artık Arafat'tan ayrılıp, akın ettiğinizde Meş'ar-i Harâm'da Allah'ı anın. O, size nasıl doğru yolu gösterdiyse, siz de O'nu öyle anın.² Kuşkusuz, O, doğru yolu göstermeden önce siz sapkınlardandınız.
(Hacc mevsiminde ticâretle) Rabbinizden rızık istemenizde bir günâh yokdur. Arafatdan (orada «vakfe» den sonra, seller gibi) boşanıp (elbirlik) akdığınız zaman «Meş'ar-i haraam» ın yanında Allahı zikredin, O, size nasıl hidâyet etdiyse siz de Onu öylece anın. (Bilirsiniz ya) siz bundan evvel gerçek sapıklardandınız!
(Hac esnâsında ticâret yaparak) Rabbinizden bir ihsan aramanızda size bir günah yoktur. Nihâyet Arafat'tan (ayrılıp) akın ettiğiniz zaman, Meş'ar-i Harâm (tepesi) yanında(Müzdelife'de) artık Allah'ı zikredin! Ve (O) sizi hidâyete erdirdiği gibi, (siz de) O'nu zikredin!(3) Doğrusu (siz) bundan evvel de elbette dalâlete düşenlerdendiniz.
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizden gelecek bir lütfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir sakınca yoktur. Arafat’tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş’ar-i Haram’da Allah’ı zikredin ve O sizi nasıl doğru yola iletti ise siz de O’nu öyle anın. Nitekim siz bundan önce yolunu şaşırmışlardan idiniz. *
Rabbinizden lütuf (hayırlı kazanç) istemeniz günah değildir. Arafat’dan topluca inip, Mescidi Harama geldiğinizde Allah’ı anın. Allah’ın sizi doğru yola ulaştırdığını hatırlayın ki, ondan önce sapkınlardandınız.
Çalabınızdan azığın çoğunu vermesini dilemeniz sizin için suç değildir. Arafat’tan toplu olarak ayrıldığınızda Mescid-i Haram yanında Allah’ı anın. Bundan önce siz sapkınlık içinde iken Allah’ın sizi doğru yola nasıl ilettiğini anın.
Hac mevsiminde Rabbinizden ticaretle rızk istemenizde size bir günah yoktur. Arafat/tan bir uğurdan döndüğünüz zaman Meş/ar-i Haram/da [⁶] Allah/ı anın, size nasıl doğru yol göstermiş ise Allah/ı öyle anın. Bununla beraber siz ki evvelce doğru yoldan sapmış olanlardan idiniz [⁷].
Rabbinizden bir lütuf aramanızda size bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp akın edince, Meş’ar-ı Haram’da¹³¹ Allah’ı anınız. O’nu size doğru yolu gösteren biri olarak anınız. Siz daha önce yolunu gerçekten sapıtmışlardan/ şaşırmışlardan idiniz.
(Hacda) Rabbinizden bir yarar dilemenizde (ticaret yapmanızda) bir sakınca yoktur. Arafat'tan akın ettiğinizde, Allah'ı Meş'ar'il Haram'da anın; sizi hidayete ulaştırdığı gibi, siz de O'nu zikredin. Şüphesiz (unutmayınız ki) bundan önce sapık olanlardan idiniz.
Bu arada, hac sırasında ticari, kültürel, siyâsî ve bilimsel etkinliklerde bulunarak Rabb’inizin nîmetlerini aramanızda size bir günah yoktur. Arafat’tan Müzdelife’ye doğru sel gibi akın akın inerken, Müzdelife’de bulunan Meşar-i Haram’ın yanında namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve telbiyeler getirerek Allah’ı anın. Fakat atalarınızdan gördüğünüz gibi değil, Allah’ın size gösterdiği biçimde onu anın! Size doğruları, güzellikleri öğrettiği için, Allah’ın adını yücelterek O’na şükredin!Unutmayın ki, bundan önce siz, doğru yolu şaşırmış kimselerden idiniz.
Rabbinizden fazl / lütuf istemenizde size günah yoktur. Arafat’tan akın akın ayrıldığınız zaman Meş’ar-i Harâm’da Allah’ı anın! Size hidayet ettiği (yol gösterdiği) gibi O’nu anın! Nitekim bundan önce Sapkınlar’dan / Şaşkınlar’dandınız.
Ticaret yapıp Allah'ın saçtıklarından pay talep edebilirsiniz. Arafat'tan dönerken, Meş'ari Haram denilen yerde biraz mola verip Allah'ın ihtişamını düşünün. Hakikaten daha önceleri tamamen dışlanmış bir toplum iken, sizi nasıl da düze çıkardığını düşünün.
Yaptığınız hac sizler için kültürel, sosyal, ekonomik açılardan bolluk berekettir. Onun için Mümin kardeşlerinizle tanışın! Onlarla birlikte güzel kararlar alın! Aranızdaki sosyal, siyasal, ekonomik ilişkileri artırın! İbadet için geldik diye, sosyal, siyasal, ekonomik faaliyetlerden uzak durmayın! Rabbinizin size nimetini hatırlayın! Mümin kardeşlerinizle ilişki kurmak için; sosyal, siyasal, ekonomik ilişkiler bir sebeptir. Allah’ın yarattığı sebeplere sarılın! Hac ziyaretiniz sadece ibadete yönelik ziyaret olmasın! Yaptığınız hac veya umreler Mümin kardeşler arasında bereket, bolluk, birliktelik oluştursun! Arafat’tan ayrılıp Müzdelife’ye doğru akın edip hedefinize varınca Allah’ı anarak, Mümin kardeşlerinizle birlikte Rabbinize dualarınızı yapın! Bütünleşmek, birlikte hareket etmek için kararlar alın! Allah aranızda ayrılık istemez. Her konuda sizleri birlik beraberlik içinde görmek ister. Unutmayın ki; çoğunuz şaşırmış kimselerdiniz. Aranızda fitne, fesat, ayrımcılık, kölelik eksik olmazdı. Allah’ın sizi birbirinizle birleştirici nimetini unutmayın!
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizden gelecek bir kazancı aramanızda size herhangi bir vebal yoktur. Arafat’tan (sel gibi) aktığınızda Meş‘ar-i Haram’da (Müzdelife’de) Allah’ı hatırlayın ve O’nu size ilettiği şekilde hatırlayın! Şüphesiz ki siz daha önce sapkınlardandınız.
(Hacc’da ticaret yaparak) Rabbinizin lütfundan rızkınızı aramanızda size bir günâh yoktur.¹ Arafat’tan² hep birlikte ayrılınca (Müzdelife’deki) Meş’ar’ül Haram’da³ Allah’ı anın. Siz, önceleri (yani) son derece sapkınlardan iken, Onun sizi anıp da dosdoğru yola ilettiği gibi siz de Allah’ı (Ona şükrederek) anın.
[Bununla beraber], Rabbinizden [hac esnasında] bir lütuf elde etmek için çalışırsanız ¹⁸¹ günah işlemiş olmazsınız. Arafat’tan ¹⁸² kalabalıklar halinde dalga dalga indiğinizde kutsal mahalde Allah’ı anın; ve O’nu, yolunuzu gerçekten kaybetmişken size doğru yolu gösteren bir ilah olarak anın; ¹⁸³
Rabbinizin lütfundan payınızı aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat’tan akıp giderken Meş’ari Haram’da Allah’ı anın. Her ne kadar daha önce sapkınlık içinde iseniz de, Allah size doğru yolu gösterdi. İşte bu büyük lütfe minnettarlığınızı dile getirin. 17/110-111, 20/14
Rabbinizin lutfundan pay almak istemenizde size bir vebal yoktur.[³⁹²] Arafat’tan çağlayıp akarken Meş’ar-i Haram’da[³⁹³] Allah’ı anın! Artık O’nu, size gösterdiği gibi anın! Doğrusu siz, bundan önce yolunu şaşıranlar arasındaydınız.
(Yine bilin ki hac mevsiminde ticaret yoluyla) Rabbinizden bir rızık (bir kazanç) istemenizde bir günah yoktur!. Arafat’tan ayrılıp akın ettiğinizde, Meş'ari Haram yanında Allah'ı zikredin; O, sizi hidayete ulaştırdığı gibi, siz de O'nu zikredin!. (unutmayın ki) siz bundan önce sapıklardan idiniz.
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife’ye) akın ettiğinizde, Meş’ari Haram’da Allah’ı zikredin. Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
Rabbinizden bir rızık talep etmeniz sizin üzerinize bir günah değildir. Arafat'tan geri döndüğünüz zaman Allah Te-âlâ'yı Meş'ar-i Haram yanında hemen zikrediniz. Ve O'nu, size hidâyet ettiği gibi zikreyleyiniz. Şüphe yok ki, siz bundan evvel dalâlette kalmış kimselerden idiniz.
Hac mevsiminde ticaret yaparak, Rabbinizden size gelecek kâr ve yarar taleb etmenizde size bir vebal yoktur. Arafat'ta vakfeden ayrılıp sel gibi Müzdelife'ye doğru akın ettiğinizde, Meş'ar-ı Haram'da Allah'ı zikredin. O size nasıl güzelce doğru yolu gösterdiyse, siz de öyle güzel bir şekilde O'nu zikredin! Bilirsiniz ki, O'nun yol göstermesinden önce siz yolu şaşırmış kimselerdendiniz.
Rabbinizin lutuf ve keremini aramanızda sizin için bir günah yoktur. Arafat(taki duruş)tan ayrılıp (Müzdelife'ye) akın edince Meş'ar-i haram'da Allah'ı anın, O'nun size gösterdiği biçimde O'nu anın. O'nun yol göstermesinden önce siz, sapıklardan idiniz.
(Hacda) rabbinizden fazl ve kerem istemenizde (alışviriş itmekde) üzerinize günâh yokdur. 'Arafât'dan dağıldığınızda Meş'ari'l Harâm'da, [²] sizi nâil-i hidâyet iylediği içün Allâh Te'âlâyı zikr idiniz. Çünki siz, onun sizi hidâyet buyurmazdan evvel dalâlete düşmüşlerden idiniz.
(Hac aylarında) Sahibinizin (Rabbinizin) iyiliğini aramanın size bir günahı olmaz.[*] Arafat’tan sel gibi aktığınız zaman Meş’ar-i Haram yanında (Müzdelife’de) Allah’ı anın (namaz kılın). O size nasıl gösterdiyse, öyle anın (namaz kılın). Doğrusu, bundan önce yanlışlar içindeydiniz.
Rabbinizden rızık/fazl istemenizde her hangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılınca Meş'ari Haram'da Allah'ı zikredin. Nitekim, O, size yol göstermeden önce gerçekten, şaşkınlardan / dalalette olanlardan idiniz ya!
Rabbinizden size erişecek bir nimeti aramanızda(100) sakınca yoktur. Arafat'tan sökün ettiğiniz zaman, Müzdelife'deki Meş'ar-ı Haramda Allah'ı anın. Onun size yol gösterişine karşılık, siz de Onu anın. Yoksa, daha önce siz şaşkınlar arasındaydınız.
Rabbinizden bir lütuf ve bereket istemenizde hiçbir sakınca yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'a-i Haram'da Allah'ı zikredin. O'nu, O'nun size gösterdiği gibi anın. Siz bundan önce gerçekten sapıklardan idiniz.
degül üzerüñüze yazuķ kim isteyesiz fażl çalabuñuzdan daħı ķaçan kim çoķlıġlı-la dönesiz 'arafāt ŧaġından, anuñ Tañrı’yı meş'ari’l-ḥarām ķatında. daħı anuñ anı, nite kim yol gösterdi size; daħı bayıķ olduñuzdı andan ilerü, azġunlardan.
Yoḳdur sizüñ üstüñüze yazuḳ istemekde Çalabuñuz kereminden. Pesḳaçan dönseñüz ‘Arafātda, pes ẕikr eyleñüz Tañrı Ta‘ālāyı Müzdelifeyevarġanda. Daḫı ẕikr eyleñüz anı size hidāyet virdügi‐çün. Eger olduñuz‐ısadaḫı andan burun azmışlardan.
(Həcc mövsümündə) Rəbbinizdən (ticarətlə) ruzi diləməniz sizin üçün günah deyildir.Ərəfatdan qayıdarkən Məş’ərülhəramda Allahı xatırlayın. Sizi doğru yola yönəltdiyi üçün Onu yada salın (Ona dua edin), çünki siz bundan əvvəl (doğru yolu) azanlardan idiniz!
It is no sin for you that ye seek the bounty of your Lord (by trading). But, when ye press on in the multitude from Arafat, remember Allah by the sacred monument. Remember Him as He hath guided you, although before ye were of those astray.
It is no crime in you if ye seek of the bounty of your Lord (during pilgrimage)(219). Then when ye pour down from (Mount) Arafat, celebrate the praises of Allah at the Sacred Monument(220), and celebrate His praises as He has directed you, even though, before this, ye went astray(221).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |