Vekâtilû fî sebîli(A)llâhi-lleżîne yukâtilûnekum velâ ta’tedû(c) inna(A)llâhe lâ yuhibbu-lmu’tedîn(e)
Sizinle savaşıp vuruşanlarla Allah yolunda siz de savaşın, vuruşun, fakat haddi aşmayın, zulmetmeyin. Şüphe yok ki Allah, haddini aşanları ve zulmedenleri sevmez.
Sizinle (Dininiz, devletiniz, ülkeniz ve hürriyetiniz konusunda ve çeşitli yollarla) savaşanlara karşı, (siz de) Allah yolunda (ve geçerli olan silah ve metotlarla) çarpışın; (ancak) aşırılığa kaymayın! Kesinlikle Allah aşırı gidenleri sevmez. (Bu nedenle haddi aşmayın ve haksızlığa sapmayın.)
Size karşı savaş açanlara Allah yolunda siz de savaşın, ancak aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın, ancak haddi aşmayın. Şüphesiz Allah haddi aşanları sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle savaşanlarla, siz Allah yolunda savaşın ve (onlar harbe başlamadan önce siz başlayıp) aşırı gitmeyin. Şüphesiz ki Allah, aşırı gidip haddi tecâvüz edenleri sevmez. (Bu âyet-i kerime, Berae âyeti, yahut bundan sonra gelen âyet ile neshedilmiştir, hükmü kaldırılmıştır.)
Sizinle savaşanlara, azgınlık yapanlara karşı Allah için savaşın. Çünkü Allah, azgınları sevmez.
Size savaş açanlara karşı Allah yolunda savaşınız, ama aşırı gitmeyiniz, doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle çarpışan kimseler ile, Allah yolunda siz de çarpışın, taşkınlık etmeyiniz, Allah sevmez taşkınları
Sizinle savaşanlara karşı, siz de Allah yolunda savaşın. Fakat acımasızca saldırganlık yapmayın! Muhakkak ki Allah aşırı gidenleri sevmez.
Size karşu muhârebe idenlere karşu Allâh yolunda (fî sebîlillah) siz de muhârebe idin. Lâkin ilk def’a ânlara te’addî itmek haksızlığında bulunmayın. Allâh adâletden inhirâf idenleri sevmez.
Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin.[55] Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
Size karşı savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın, fakat aşırılığa sapmayın; Allah aşırılığa sapanları sevmez.
Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez.
Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanları sevmez.
Korunun da size kıtâl edenlerle fisebilillâh çarpışın, fakat haksız taarruz etmeyin çünkü Allah haksız taarruz edenleri sevmez
(Ey îmân edenler!) Sizinle savaşanlara karşı, Allah yolunda siz de savaşın. Ancak haddi aşmayın. Şüphesiz Allah haddi aşanları sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı siz de Allah yolunda onlarla savaşın. Ama haddi aşmayın. Kuşkusuz Allah, haddi aşanları sevmez.
Size harb açanlarla, Allah yolunda, sizde döğüşün (müdâfaa harbi yapın. Ancak) aşırı gitmeyin. Şübhesiz ki Allah aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın,(4) fakat haddi aşmayın! (Ma'sum olanları öldürmeyin, işkence yapmayın)! Şübhesiz ki Allah, haddi aşanları sevmez.
Size savaş açanlara (saldıranlara) karşı siz de Allah yolunda (Allah’ın izin verdiği meşru müdafaa hakkınızı kullanmak suretiyle) savaşın. Ama (savunma amacınızı aşıp) saldırganlık yapmayın (onlar size saldırmadıkça asla siz saldırmayın); şüphesiz (kim olursa olsun) Allah saldırganları sevmez. *
Sizinle mücadele edenlerle, sizde Allah yolunda mücadele edin. Haddi aşmayın, Allah haddi aşanları sevmez.
Sizinle vuruşanlarla siz de Allah uğrunda vuruşun. Yalnız aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle kıtal edenler ile Allah yolunda kıtal edin. El uzatmayın [¹³]. Zira Allah el uzatanları sevmez.
Size savaş açanlarla siz de Allah yolunda savaşınız ve haddi aşmayınız. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.
Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın ve taşkınlıkta bulunmayın; şüphesiz Allah taşkınlık edenleri sevmez.
Size savaş açanlara karşı, siz de Allah uğrunda savaşın fakat taşkınlık edip haksız yere saldırmayın! Çünkü Allah, haksız yere saldıranları sevmez.
Size karşı savaşanlarla Allah yolunda savaşın! Haksız yere saldırmayın! Allah, Haksız Saldıranlar’ı sevmez.
Size karşı savaşanlara, siz de Allah için karşılık verin. Saldıran siz olmayın, çünkü Allah, saldırganları sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın! Ancak savaşırken haksızlık etmeyin! Barış isteyenlerle aşırı giderek savaşı devam ettirmeyin! Hayatın amacı barıştır. Barışı sürdüren, her işte önde gidenlerden olun! Rabbiniz hangi nedenle olursa olsun aşırı gidenleri sevmez. Bilin ki aşırılıklar hayatın aslı değil, insanların zaaflarından ibarettir.
Size karşı savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın! Sakın aşırı(ya) gitmeyin (saldırmayın)! Şüphesiz ki Allah aşırıları (saldıranları) sevmez. [*]
(Ey îman edenler!) Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın ve sınırı da aşmayın. Çünkü Allah sınırı aşanları sevmez.¹
SİZE savaş açanlara karşı Allah yolunda savaşın, ama (amacınızı aşıp) saldırganlık yapmayın; doğrusu Allah saldırganları sevmez. ¹⁶⁷
Size savaş açanlara karşı, siz de Allah yolunda savaşın, saldırgan davranmayın. Zira Allah saldırganları sevmez. 22/39, 60/8-9
SİZE karşı savaş açanlarla siz de Allah yolunda savaşın, fakat saldırganlık yapmayın! Allah saldırganlık yapanları sevmez.[³⁷⁶]
(Ey iman edenler) Size savaş açanlarla, Allah yolunda savaşın! Ancak aşın ve haksız saldırılarda bulunmayın (kadınları, çocukları, öldürmeyin) Çünkü Allah, aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle savaşanlarla Allâh yolunda savaşın; fakat haksız yere saldırmayın, çünkü Allâh, saldırganları sevmez.
Ve sizinle mukatelede bulunanlar ile siz de fîsebilillah mukatelede bulununuz. Fakat haddi tecavüz etmeyiniz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ öyle mütecaviz olanları sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı, siz de Allah yolunda savaşın. Fakat haksız yere saldırmayın. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez. [9, 36]
Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın; fakat haksız yere saldırmayın, çünkü Allah, saldırganları sevmez.
Sizinle mukâtele idenlerle (müşriklerle) Allâh yolunda mukâtele idin ve te'addî (kendiliğinden mukâteleye kıyâm ve tecâvüz) itmeyin. Allâh Te'âlâ te'addî ve tecâvüz idenleri sevmez. [²]
Sizinle savaşanlarla, Allah yolunda siz de savaşın, (fakat) haksız yere saldırmayın. Doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.
Sizinle savaşanlara karşı siz de Allah yolunda savaşın, fakat haddi aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez.
Sizinle çarpışmaya girenlerle Allah yolunda siz de çarpışın. Ama haksız yere saldırmayın/çarpışmada zulme sapmayın. Çünkü Allah, sınır tanımaz azgınları sevmiyor.
daħı çalışuñ Tañrı yolında, anlaruñ-ıla kim çalışurlar sizüñ-ile. daħı artuķlıķ eylemeñ; bayıķ Tañrı sevmez artuķlıķ eyleyicileri.
Daḫı ṣavaş eyleñüz Tañrı yolında ol kāfirler bile kim sizüñ bile ṣavaş ider‐ler, daḫı ta‘addī eylemeñüz Tañrı Ta‘ālā sevmez ta‘addī idenleri.
(Ey mö’minlər!) Sizinlə vuruşanlarla siz də Allah yolunda vuruşun, lakin həddən kənara çıxmayın. Allah həddi aşanları sevməz!
Fight in the way of Allah against those who fight against you, but begin not hostilities. Lo! Allah loveth not, aggressors.
Fight in the cause of Allah those who fight you(204), but do not transgress limits; for Allah loveth not transgressors.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |