8 Kasım 2024 - 6 Cemaziye'l-Evvel 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 189. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yes-elûneke ‘ani-l-ehille(ti)(s) kul hiye mevâkîtu linnâsi velhacc(i)(k) veleyse-lbirru bi-en te/tu-lbuyûte min zuhûrihâ velâkinne-lbirra meni-ttekâ(k) ve/tu-lbuyûte min ebvâbihâ(c) vettekû(A)llâhe le’allekum tuflihûn(e)

Sana yeni ayları sorarlarsa de ki: Onlar, insanlara vakitlerini bildirir, hac zamanı da onlarla bilinir. Sonra hayır, evlere arka taraflarından girmek değildir. Hayır sahibi, Allah'tan çekinendir. Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının ki kurtulmuş kimselerden olup muradınıza eresiniz.

İbn-i Abbas'ın, Katâde'nin ve Atâ'nın rivâyetlerine göre Araplarda, hac için ihram girenler, evlerine, kapılarından girmezler, arka taraftaki duvarı a... Devamı..

Sana, hilalleri (doğuş halindeki "ay" şekillerini) sorarlar. De ki: "O, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. İyilik (birr, cahiliye âdetinde olduğu gibi), evlere arkalarından gelmeniz (gibi asılsız ve yararsız hurafeler) değildir, ama iyilik (küfür ve kötülükten) sakınan(ın halidir). Artık evlere (ön dış) kapılarından girin. Allah’tan sakının, umulur ki kurtuluşa ulaşırsınız."

Sana ayların durumundan sorarlar. De ki: Onlar hacc ve insanların diğer zamanlarını ölçmeye yarar. Gerçek iyilik, itaat ve hayra ulaşmak eski batıl ve saçma adetiniz olan ihramlı iken evlere arka tarafından açtığınız bir delikten girmeniz değildir. Ama gerçekten Allah'ı razı eden ve hayra ulaşan kişi yolunu Allah ve peygamber ile bulandır. O halde evlere kapılarından girin ve yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulun ki, gerçek mutluluğa erişebilesiniz.

Sana hilâllerle, ayın evreleriyle ilgili sorular soruyorlar. Onlara:
"- Ayın evreleri insanların din ve dünya işlerini, hac ibadetini ifa etme vakitlerinin tesbiti işine yarar” de.
Gerçek iyilik, hakiki müslümanlık, İslâm'ın emirlerine riayet, muhatabı zora sokmak, meselelere tersinden yaklaşmak, değildir. Gerçek iyiler, hakiki müslümanlar, kâmil insanlar, Allah'a sığınan, emirlerine yapışan, günahlardan arınıp azaptan korunan, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olanlardır. Muhatabın işini kolaylaştırın, meseleleri doğru tarafından ele alın.
Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunun ki, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eresiniz.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 6/96; 10/5; 17/12; et-Tefsîru’l-Kebîr, 5/119-127.

Sana hilaller hakkında soruyorlar. De ki: "Onlar, insanlar açısından ve hacc mevsiminin belirlenmesi için zaman ölçüleridir." İyilik evlere arka taraflarından gelmeniz değildir, aksine iyilik (fenalıklardan) sakınanın tutumudur. Evlere kapılarından girin ve Allah'tan korkun. Umulur ki kurtuluşa erersiniz. [38]

189.İbnu Ebi Hatim`in Abdullah bin Abbas (r.a.)`tan rivayet ettiğine göre insanlar Resulullah (a.s.)`a hilaller hakkında soru sordular. Bunun üzerine ... Devamı..

Sana, hilalleri (doğuş halindeki ayları) sorarlar. De ki: 'O, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. İyilik (birr), evlere arkalarından gelmeniz değildir, ama iyilik sakınan(ın tutumudur). Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının, umulurki kurtuluşa erersiniz.“

(Ey Rasûlüm), sana yeni doğan aylardan soruyorlar. De ki: “- Onlar, insanların muameleleri ve hacc için vakit ölçüleridir. İyilik, (cahiliyet devrinde yapıldığı gibi) evlere arkalarından (girmeniz) gelmeniz değildir. Lâkin iyilik ve hayır, haramlardan sakınanın iyiliğidir. Evlere kapılarından gelin ve Allah'dan korkun ki, kurtulasınız.

Sana hilalleri soruyorlar. De ki: “İnsanlar ve hacc için, vakit ölçüleridir.” (Çok hikmetlerinden en açık hikmeti budur. Bunu anlamınız lazım. Sizin bu sorularınız, eve kapıdan değil de arkadan girmeye benzer. İşte bilin ki;) evlere arkalarından girmek, sevap değildir. Asıl sevap, (Allah’ın azabından) sakınanın sevabıdır. Artık evlere kapılarından girin. (Yerli yerinde soru sorun.) Allah’tan sakının, belki kurtulursunuz.

Sana ayın evrelerini soruyorlar. De ki: “Onlar, haccın ve insanların öteki faaliyetlerinin vaktini gösterir. Evlere arkalarından girmeniz iyi değildir; asıl iyi Allah'a karşı sorumluluk bilincinde olmaktır. O halde evlere kapılarından giriniz ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olunuz ki kurtuluşa eresiniz.”

Yeni doğan aylardan, sana soruyorlar, diyesin ki: «İnsanlara vakitleri, hac günlerini odur bildiren», evlere arkadan girmek hoş bir iş değil, hoş olan şey sakınmaktır, evlere kapılarından girin, Allahtan sakınınız, ola ki kurtulasız

Sana, hilâllerin niçin sürekli değişip durduğunu (yani ayın geçirdiği evreleri) sorarlar. De ki: “Onlar, (doğal bir takvim olarak) insanların (yıl, ay ve günleri belirlemesine yarayan) yapacakları işlerin ve hem de (oruç ve) hac ibadetinin vaktini gösteren ölçülerdir.” Evlere arkalarından gelip girmeniz asla iyi bir davranış değildir. Lâkin iyi davranış, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşamaktır. O halde evlere kapılarından girin ve Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtulasınız.

Allah, bu ayetle Ay’ın; yıl, ay ve günlerin belirlenmesi gibi konularda insanların yararına sunulduğunu, namazın dışındaki hac ve oruç gibi ibadetleri... Devamı..

Yeni aylar hakkında senden suâl ideceklerdir. ânlara di ki: "Bu zamânlar insânların menfa’ati içün ve Mekke ziyâretini ta’yîn içün ta’yîn idilmişdir. Dindarlık hânenizin arka tarafından kapu yaparak girmekde değildir, lâkin Allâh’dan korkmakdadır. Hânelerinize kemâ fi’s sâbık kapularından dâhil olunız, Allâh’dan korkınız, felâh bulursunız.

Sana hilal halindeki ayları sorarlar. De ki: "Onlar, insanların ve hac vakitlerinin ölçüsüdür". Evlere arkalarından girmeniz iyilik değildir; iyi kimse kötülükten sakınan kimsedir. Evlere kapılarından girin; Allah'tan sakının ki muradınıza erersiniz.

Sana, hilâlleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir.[53] İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.[54]

53. Hz.Peygamber’e, “Hilâl niçin önce iplik gibi incecik görünüyor, sonra kalınlaşıp nihayet daire şeklini alıyor?” diye soru yöneltilmişti. Âyetin bu... Devamı..

Sana hilâlleri soruyorlar. De ki: “Onlar insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. Erdemlilik asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir; fakat erdemlilik kişinin Allah’a saygılı olmasıdır. Evlere kapılarından gelin; Allah’a saygılı olun ki kurtuluşa eresiniz.

Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah'tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.

 Peygamberimize yeni doğan hilâlin önce incecik olması, sonra her gün büyümesi, dolunay olduktan sonra tekrar incelip kaybolması ve tekrar aynı şekild... Devamı..

Sana ayın evrelerini soruyorlar. De ki o, insanlar ve hac ibadeti için bir zaman ölçüsüdür. İyilik, lafı dolandırmak değildir, iyilik sakınmaktır. Dürüst olun. Kurtuluşunuz için ALLAH'ı dinleyin.

"Eve arkalarından girmeyiniz!" ifadesi bir deyimdir. Üstü kapalı sözler ve sorularla muhatabı eleştirmek verimli bir iletişim yöntemi değildir; düşman... Devamı..

Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için de, hac için de vakit ölçüleridir. Bununla beraber iyilik, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyiliğe eren, kötülükten korunan kimsedir. Evlere kapılarından gelin, Allah'tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz.

Sana hilâllardan soruyorlar, onlar, de: insanlara hacciçin de vakit ölçüleridir bununla beraber irginlik evlere arkalarından gelmenizle değildir, ve lâkin iren, korunandır, evlere kapılardan gelin ve Allaha korunun ki felâh bulasınız

(Resûlüm!) Sana hilallerden (ayın evrelerinden) soruyorlar. De ki: “Onlar insanlar için (dinî ve dünyevî meseleler ile alakalı olarak faydalandıkları ve özellikle) hac (zamanının tespitine yarayan) vakit ölçüleridir. İyilik ve fazilet (câhiliye devrinde yaptığınız gibi bir zaruret olduğunda, ihramlı iken) evler (iniz) e arka taraftan gelmeniz değildir. Velâkin gerçek iyilik ve fazilet, kişinin takvasıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.”

Sana, ayın evrelerini soruyorlar. De ki: “O, insanlar ve hacc ibadeti için bir zaman ölçüsüdür.” Evlerinize arkalarından girmeniz birr¹ değildir; birr, takvâlı davranmaktır. Öyleyse evlerinize kapılarından girin.² Allah'a karşı takvalı olun ki kurtuluşa erebilesiniz.

1- Hayır, iyilik, bağış, itaat, doğruluk, adalet, gerçeklik, erdem, sevgi. 2- Bu bir deyimdir; “yapacağınız şeyi, esasına ve kuralına uygun yapın; b... Devamı..

Sana yeni doğan ayları sorarlar. De ki: «O, insanların fâidesi için, bir de hacc için vakit ölçüleridir, iyilik ve taat, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyilik (eden; Allaha muhalefetden) sakınandır. Evlere kapılarından gelin. Allahdan korkun. Tâki muraadınıza kavuşasınız.

(Ey Resûlüm!) Sana hilâllerden de soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir.”(2) İyilik, (bâtıl bir âdetinize binâen) evlere arkalarından girmeniz değildir; fakat iyilik, (günahlardan) sakınan kimse(nin iyiliği)dir. Artık evlere kapılarından girin ve Allah'dan sakının, tâ ki kurtuluşa eresiniz.(3)

(2)“Kubbe-i semâda (gök kubbede) kameri (ay’ı), zamânın saat-ı kübrâsına (büyük saatine) bir akreb yapmak; mütefâvit (farklı) çok hilâller sûretinde h... Devamı..

(Resulüm!) Sana ayın evrelerini soruyorlar. De ki onlar, (doğal bir takvim olarak) insanların (yıl, ay ve günleri belirlemesine yarayan) yapacakları işlerin ve hem de (oruç ve) hac ibadetinin vaktini gösteren ölçülerdir. Ayrıca evlere arkalarından gelip girmeniz (yani yapacağınız şeyi, esasına ve kuralına uygun yapmamanız, bir şeyi düzünden değil tersinden yapmanız) iyi (uygun) bir davranış değildir. Lâkin iyi davranış, (fenalıklardan) sakınanındır. O hâlde evlere kapılarından girin (işlerinizi esasına ve kuralına uygun şekilde yapın, tersinden yapmayın) ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtulasınız. *

(*) Not:1- ‘’Evlere arkalarından gelip girmeniz iyilik (uygun) değildir… ‘’ifadesi kinayeli bir deyimdir; yani “yapacağınız şeyi, esasına ve kuralına ... Devamı..

Sana hilal hakkında soruyorlar. Deki “Hilal, insanların vakitlerini (takvimlerini) ve hac mevsimini belirledikleri bir ölçüdür.” Evlere arkalarından girmek, doğru bir davranış değildir. Ama sakınanlar için evlere kapılarından (izin isteyerek) girmek doğru bir davranıştır. Allah’dan sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Sana yeni doğan ayları sorarlar. De ki: « Bunlar insanlar için, Kabe’ye yüz sürmek için ölçülerdir.» Evlere arkadan girmeniz doğru değildir. Doğru olan, sakınanlarınkidir. Evlere kapılarından girin. Allah’tan sakının ki umduğunuza eresiniz.

Sana yeni aylardan soruyorlar: Onlara de ki: Bu yeni aylar insanlar için, hac için evkat rehberidir. Evlere arka taraflarından girmeniz iyilik değildir [¹²] fakat iyilik bir kimsenin sakınmasındadır. Evlere kapılarından girin, Allah/tan sakının, tâ ki felah bulasınız.

[12] Ensar-ı kiram ihrama girdikleri zaman Arapların âdet-i kâdimesi veçhile eve girmek zaruretinde bulunurlarsa kapıdan girmezler, belki arkadaki duv... Devamı..

(Ey Peygamber!) Sana ayların evrelerini/hilalleri soruyorlar. De ki: “Onlar insanlar için hac ve vakit ölçüleridir. Evlere arka taraflarından girmeniz¹²⁴ erdemlilik [el-birr] değildir. Erdem sahibi olmak, ancak, sorumluluk bilincine sahip olmaktır. Öyleyse evlere kapılarından girin ve Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olun ki, mutluluğa eresiniz [tuflihûn].”

124 “Evlere arka kapıdan girmeyiniz, ön kapılarından giriniz” Arapçada bir deyimdir. Soru sorma adabıyla, davranış şekilleriyle ilgilidir. Usûlüne gör... Devamı..

Sana hilal halindeki ayları sorarlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için belirlenmiş vakitlerdir.” İyilik (cahiliye döneminde inanıldığı gibi ihramlıyken) evlere arkalarından girmeniz değildir; belki iyilik takvalı olmaktır. Evlere kapılarından girin ve Allah'tan sakının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.

(Bu, cahiliye döneminde Arapların batıl geleneklerinden biri idi. Araplar ihram giydiklerinde, evlerine ön kapılarından değil de arka pencerelerden gi... Devamı..

Ey Muhammed! Sana, hilallerin niçin sürekli değişip durduğunu, yani ayın geçirdiği evreleri ve bunun hikmetini soruyorlar. De ki: “Onlar, doğal bir takvim olarak insanların yıl, ay ve günleri belirlemesine yarayan ve hem yapacakları işlerin ve hem de oruç ve hac ibâdetinin vaktini gösteren ölçülerdir.”
Bazı Arap kabîleleri, hac veya umre için ihrama girdiklerinde, güya ‘dünya işlerinden’ uzak durma adına, evlerine veya çadırlarına kapılarından girmeyi günah sayıyorlardı. Bu yüzden bir ihtiyaçları olduğunda, evlerine arka pencerelerinden atlayarak giriyor, bunu da bir iyilik, erdemlilik olarak nitelendiriyorlardı. Buna karşılık Allah, üstünlük ve erdemliliğin gerçek ölçüsünü ortaya koyarak buyuruyor ki:
Erdemlilik, öyle zannedildiği gibi evlere arkalarından girmenizle ilgili değildir.Çünkü böyle anlamsız gösteri ve formalitelere körü körüne uymakla erdemli olunamaz. Gerçek erdemlilik, Allah’a yürekten bağlanarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koymak; kötülüğe, zulme, haksızlığa karşı mücâdele ederek günahlardan sakınıp korunabilmektir. O hâlde, evlere herkes gibikapılarından girin ve Allah’tan gelen ilkeler doğrultusunda yaşayarak, kötülüğün, günahın, haksızlığın her çeşidinden sakının ki, dünyada ve âhirette gerçek mutluluğa, kurtuluşa erişebilesiniz.
Eğer gerçekten erdemlice davranışlar ortaya koymak istiyorsanız, işte size erdemlice bir davranış:

Sana Hilâller’den soruyorlar. De ki:
“Onlar Hacc ve İnsanlar için vakit ölçüleridir”. Evler’e sırtlarından / arkalarından gelmeniz Birr (Ergin İyilik) değildir; ama gerçek Birr, sakınıp korunmuş kimse(nin iyiliği)dir. Evler’e kapılarından girin! Allah’tan sakınıp korunun! Umulur ki felaha (kurtuluşa) erersiniz.

Resulüm! sana ayın hilâl durumlarını soruyorlar. De ki: " Hilâller, gerek insanlar, gerek hac için bir zaman göstergesidir… " Başarı, evlere arka kapıdan utana sıkıla girmekle elde edilmez. [1] Başarı, kendisini sağlama alıp eve, göğsünü gere gere gelebilmektir. Başarmak için, Allah'a karşı kendinizi mutlaka sağlama almalısınız…

Sana hilalleri soruyorlar. De ki: "Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. Bazılarınız eskiden kalan alışkanlıklarıyla, sessizce evlerine arkadan giriyorlar. Bu iyi bir şey değildir. Eskiden kalan adetleri bırakın. Hiçbir yoruma mahal vermeyecek şekilde evlerinize ön kapıdan girin. Evlerinize sanki baskın yapar gibi arka kapılardan girmeniz iyilik değildir. İyi davranış Allah’ın yasalarına uyarak yaşamanız, Allah’ın hesap gününden sakınarak hayatınıza yön vermenizdir.”

Sana, hilallerden (ayın hâllerinden) soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve (özellikle) hac için vakit ölçüleridir. İyilik, asla evlere arkalarından gel(ip gir)meniz değildir. [*]Ancak iyilik, [takvâ]lı (duyarlı) olan kişi(nin davranışı)dır. Evlere kapılarından giriniz! Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun! Umulur ki kurtulursunuz.”

Hac zamanında evlere arkalarından girme geleneği, Cahiliye döneminde yöredeki insanların ihramda yasakları delmek için başvurdukları bir yöntemdi. Yüc... Devamı..

Sana, hilâller hakkında¹ soru soruyorlar. Sen, onlara: “Onlar, insanların ve hac vakitlerinin ölçüsüdür.² Bir de sizin evlere arka taraflarından girmeniz iyilik değildir.³ Esas iyilik, Allah’a karşı hata etmekten sakınan kimsenin tutumudur.⁴ (Gerçekten) kurtuluşa erebilmek için Allah’a karşı hata etmekten sakının.” de.

1 Ehille: hilâl’in çoğuludur ve kök itibarıyla; ay ilk defa görünmek, sevinmek ve bağırmak anlamına gelir. Henüz doğmamış olan aya hilâl denilmediği g... Devamı..

SANA ayın evrelerini soruyorlar. De ki: “Onlar, haccın ve insanların [öteki faaliyetlerinin] vaktini gösterir.” ¹⁶⁵ Öte yandan erdemlilik, [zannedildiği gibi] evlere arkalarından girmeniz değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah’a karşı sorumluluk bilinci duyandır. ¹⁶⁶ O halde evlere kapılarından girin ve Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki gerçek mutluluğa erişebilesiniz.

165 Bu safhada kamerî aylara atıfta bulunulması, İslam’ın öngördüğü birçok dinî vecîbenin yerine getirilmesinin -Ramazanda oruç tutulması yahut Mekke’... Devamı..

Sana hilalin hallerinden soruyorlar, de ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir.” Evlere arkasından girmeniz dindarlık değildir. Fakat gerçek dindarlık kişinin Allah’a karşı gelmekten sakınmasıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı sorumlu davranın ki kurtuluşa eresiniz. 2/177, 17/12, 10/5, 6/96

SANA Ay’ın evreleri hakkında soru soruyorlar.[³⁷¹] Cevap ver:[³⁷²] O insanlık için zamanın ölçü birimidir, haccın da.[³⁷³] Bu arada, evlere arkasından girmeniz de erdemlilik değildir,[³⁷⁴] gerçek erdem, sorumluluk bilinciyle hareket eden kimsenin erdemidir. O hâlde evlere kapılarından girin ve Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki, ebedî kurtuluşa erebilesiniz![³⁷⁵]

[371] Zamana tâbi bir ibadet olan Ramazan orucu ve kişinin servetiyle ilgili hukuki düzenlemelerin ardından, yine servet sarfı gerektiren ve zamana tâ... Devamı..

(Ey Muhammed) Sana "hilal" lerden (her ayın ilk günlerinde, gökteki "ay"ın ilkin hilal sonra ise kamer şeklini almasından) soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. (Gerçekten insanlar, ayın bu hilal -orak- şeklinden; kamer -dolunay- haline gelip, tekrar her gece perderpey incelerek aynı hale dönmesinden, günler, haftalar, aylar gibi zaman birimlerini ve bu sayede de namaz, oruç, hac gibi ibadet vakitlerini tayin edebilmişlerdir. Bir de senden; ümmetin bir kısmının -cahiliye adetine uyarak- ihramlı iken çadırlarına arka kapılarından girmeyi bir erdemlik hali telakki ettiklerini bunun doğru olup olmadığını öğrenmek isterler, onlara tarafımdan bildir ki) Erdemlik: (Allah'a itaatin kalplerinizde yerleşmesidir) evlere (cahiliye adetine uyarak) arka taraflarından (geçit yeri açarak) girmek değildir asla... Allah'tan korkun (emir ve yasaklarına itaat de edin) ki kurtuluşa erebilesiniz.

Senden hilalleri(Ay’ın evrelerini) soruyorlar. De ki: "Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. " Evlere arkalarından girmek iyilik değildir. İyilik, Allah’tan korkanın iyiliğidir. Evlere kapılarından girin ve Allah’tan korkun ki, başarıya eresiniz.

Sana hilâllerden soruyor- lar. De ki: «Onlar insanlar için ve hacc için birer alâmettir. İyilik, evlere arka taraflarından gelmeniz değildir. Fakat iyilik, muttakî olanın iyiliğidir. Ve evlere kapılarından geliniz. Ve Allah'tan korkunuz ki felâha eresiniz.»

Sana hilâlleri sorarlar. De ki: Onlar insanlar için; özellikle hac için vakit ölçüleridir. Evlere arka taraftan girmeniz fazilet değildir. Asıl fazilet, haramlardan sakınan insanın gösterdiği fazilettir. Öyleyse evlere kapılardan girin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki umduğunuza kavuşasınız. [6, 96; 10, 5; 17, 12]

Hilal ve ayın safhalarını soranlara verilen cevapta, insanların genelinin anlayabilmeleri için hilal’in işlevine dikkat çekiliyor. Ayrıca hac dönüşünd... Devamı..

Sana doğan aylardan soruyorlar. De ki: "Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir." Evlere arkalarından girmek iyilik değildir. İyilik, Allah'tan korkanın iyiliğidir. Evlere kapılarından girin ve Allah'tan korkun ki, başarıya eresiniz, umduğunuzu bulasınız.

Hz. peygamber'e, hilâlin neden önce ince görünüp sonra kalınlaşarak dolunay olduğunu ve tekrar incelip eski halini aldığını sormuşlardı. Onlara yanıt ... Devamı..

(Yâ Muhammed) Sana hilâllerden sorarlar. Di ki: Bu, nâsın ta'yîn-i evkât ve zamân-ı haccın bilinmesi içündir. [³] Hânelere arkalarından girmeniz birr'den (muhsinâtdan ve hayırlı işlerden) değildir. Ve lâkin birr, (hayır ve salâh sâhibi) harâmlardan ve şehevâtdan ittikâ idüb sakınandır. Evlerinize kapularından giriniz (her işinizde) Allâh'dan ittikâ iderek felâh ve necât bulasınız [¹]

[3] Suâl kamerin bedir ve tekrâr hilâl olmasındaki hikmetden oldığından böyle cevâb virildi. Neden neşet iylediği suâl olunsa cevâb tabi'î başka dürlü... Devamı..

Sana hilâlleri[1] soruyorlar. De ki: “Onlar insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. İyilik Allah’tan çekinerek kendinizi korumanızdır.[2] Evlere kapılarından girin.[3] Allah’tan çekinip korunun ki umduğunuza kavuşasınız.”

[*] Arap edebiyatındaki iltifat sanatı bizde olmadığından meâlde bu sanat yok sayılmıştır. (Bkz. Bakara 2/49'un dipnotu) [*] Nebîmize hilal hesapları ... Devamı..

Sana yeni doğan ayları sorarlar de ki: -Onlar, insanlar için ve hac için vakit ölçüleridir. Evlere arkasından girmeniz iyi değildir. Fakat iyi kimse kötülükten sakınan kimsedir. Evlere kapılarından girin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Sana hilâlleri soruyorlar. De ki: O, insanlar ve hac için zaman ölçüleridir. Hayra ermek, evlere arkadan girmekle olmaz.(91) Asıl hayır, takvâ sahibi olanın hayra erişidir. Evlere kapılarından girin ve Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

(91) Arapların hac dönüşü evlerine arkadan girmek şeklinde bir Cahiliyet dönemi âdeti vardı. (Buhârî, Tefsir 2:29.) Âyet bu bâtıl âdete atıfta bulunur... Devamı..

Sana, doğan Aylardan sorarlar. De ki: "Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de hac için vakit ölçüleridir." Hayırda erginlik/dürüstlük evlere arkalarından girmeniz değildir. Hayırda ergin/dürüst o kişidir ki, takvaya sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin. Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz.

śorarlar saña yiñi aylardan; eyit: “ol vaķtlardur ādemįler içün, daħı ḥac içün. daħı degül eylük kim gelesiz evlere arkalarından velįkin eylük oldur kim śaķındı. daħı gelüñ evlere ķapularından. daħı śaķınuñ Tañrı’dan; anuñ-içün kim ķurtulasız.

Ṣorarlar senden senden yā Muḥammed aylardan. Eyit yā Muḥammed: Aylar ḫalḳ vaḳt bilmeg‐içündür, daḫı ḥacc günlerini bilmeg‐içündür. Yaḫşı‐lıḳ ol degüldür ki giresiz evlere ardlarından. Līkin yaḫşılıḳ Tañrıdanḳorḳmaḳdur. Daḫı girüñüz evlere ḳapularından, daḫı Allāhdan ḳorḳuñuz.Ola kim siz ṭamudan ḳurtulasız.

(Ya Rəsulum!) Yeni doğan aylar (hilal) barəsində səndən sual edildikdə, söylə ki, bunlar insanların istifadəsi və həcc üçün vaxt ölçüləridir. Evlərinizə (Cahiliyyət dövründə olduğu kimi) arxa tərəfdən girməniz yaxşı iş deyildir. Yaxşı iş (pis əməllərdən) çəkinən kimsənin əməlidir. Evlərə qapılarından daxil olun və Allahdan qorxun ki, nicat tapasınız!

They ask thee, (O Muhammad), of new moons. Say: They are fixed seasons for mankind and for the pilgrimage. It is not righteousness that ye go to houses by the backs thereof (as do the idolaters at certain seasons), but the righteous man is he who wardeth off (evil). So go to houses by the gates thereof, and observe your duty to Allah, that ye may be successful

They ask thee concerning the New Moons(202). Say: They are but signs to mark fixed periods of time in (the affairs of) men, and for Pilgrimage. It is no virtue if ye enter your houses from the back: It is virtue if ye fear Allah. Enter houses through the proper doors(203): And fear Allah. That ye may prosper.

202 There were many superstitions connected with the New Moon, as there are to the present day. We are told to disregard such superstitions. As a meas... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.