10 Eylül 2024 - 6 Rebiü'l-Evvel 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 188. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velâ te/kulû emvâlekum beynekum bilbâtili vetudlû bihâ ile-lhukkâmi lite/kulû ferîkan min emvâli-nnâsi bil-iśmi veentum ta’lemûn(e)

Mallarınızı aranızda boş yere yemeyin. İnsanların bir kısım mallarını da günah ederek yemek için bilebile hakimlere mal vermeyin.

Aranızda birbirinizin mallarını (hırsızlık, kumar, gasp, faiz, aldatma, hile gibi) haksız ve bâtıl sebeplerle yemeyin. (Bu kötülükleri serbest bırakan zulüm ve sömürü sistemlerine ve işbirlikçi hain yönetimlere fırsat tanımayın ve arka çıkmayın.) Ve insanların mallarının bir kısmını (yalancı şahitliği ve çek senet hilesi gibi) bile bile günah ve haksız yöntemlerle yemek için, onları (rüşvet olarak) hâkimlere aktarmayın.

Birbirinizin mallarını haksız yere yiyip tüketmeyin ve diğer insanların mallarından bir bölümünü bilerek haksızlıkla tüketmek için hukuki hilelere başvurmayın.

Birbirinizin mallarını, paralarını aranızda haksız, meşrû olmayan sebeplerle yemeyin. Bile bile günaha girerek insanların mallarının, paralarının bir kısmını yemek için hâkimlere, idarecilere, hükümetlere, iktidardakilere mallarınızı rüşvet olarak vermeyin. Bu tür malları alarak başkalarına zulmettiğinizi bile bile bunları yapmayın.

Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin ve insanların mallarının bir kısmını yemek için bile bile bunları günah olan bir şekilde hakimlere aktarmayın.

188.İbnu Ebi Hatim`in Said bin Cubeyr (r.a.)`den rivayet ettiğine göre İmru`u`l-Kays bin Amir ile Abdan bin Eşve` el-Hadrami bir arazi konusunda anlaş... Devamı..

Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile günahla insanların mallarından bir bölümünü yemeniz için onları hakimlere aktarmayın.

Aranızda birbirinizin mallarını hırsızlık, kumar ve gasp gibi haksız (bâtıl) sebeplerle yemeyin ve insanların mallarından bir kısmını bile bile yalan şahitliği gibi günahla yemek için, o malları rüşvet olarak hâkimlere aktarmayın.

Ve sakın mallarınızı aranızda haksız yere yemeyin. Bile bile zulmederek, bir kısım insanların mallarını yemek için mallarınızı yöneticilere rüşvet olarak sarkıtmayın.

Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyiniz. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollarla yemeniz için o malları rüşvet olarak hakimlere vermeyiniz.

Aranızda malınızı kötülükle yemeyin, herkesin malından bir takımını, bile bile haksızlıkla yiyebilmekçin, yargıçlara gitmeyin

Birbirinizin mallarını (hırsızlık, yolsuzluk, kumar, gasp ve dolandırıcılık gibi) haksızlıkla yemeyin ve başkalarına ait meşru malları bilerek (yalancı şahitliği ve çek senet hilesi gibi) haksız yollarla elde etmek için (rüşvet vererek ya da baskı yaparak) hukuki hilelere başvurmayın! 

Bkz. 4/29

Emvâlinizi beyninizde beyhûde isrâf itmeyiniz ve başkasının emvâlini bigayr-i hakkın tasarruf itmek içün hâkimlere mürâca’at itmeyiniz, çünki bilürsiniz.[1]

[1] Ya’ni haksız oldığınızı bildiğiniz halde hâkimlere mürâca’atla başkasının emvâlini gasb itmeğe çalışmayınız.

Aranızda mallarınızı haksızlıkla yemeyin; bildiğiniz halde günaha girerek insanların mallarından bir kısmını yemek için onu hakimlere aktarmayın.*

Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.

Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Bile bile, günaha saparak, insanların mallarından bir kısmını yemeniz için onun bir parçasını yetkililere aktarmayın.

Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere (idarecilere veya mahkeme hakimlerine) vermeyin.

 Bu âyette işaret edilmek istenen mana, daha ziyade rüşvet ve çıkarcılıktır. Binaenaleyh aldatma ve dalavere ile elde edilen bütün kazançlar haramdır.... Devamı..

Paralarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. Halkın parasını haksız yere yemek amacıyla bile-bile memurlara/yöneticiler rüşvet vermeyin.

Bir de aranızda mallarınızı batıl sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günah ile yemek için, o malları hakimlere rüşvet olarak vermeyin.

Bir de aranızda mallarınızı batıl sebeble yemeyin nasın emvalinden bir kısmını bile bile günah ile yemek için o malları hâkimlere sarkıtmayın

Mallarınızı aranızda bâtıl (harâm yollar) la yemeyin. Ve insanların mallarından bir kısmını, yemeniz için o malları günah olduğunu bile bile hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.

Birbirinizin mallarını haksız şekilde yemeyin. Günah olduğunu¹ bildiğiniz halde, başkasının bir kısım mallarına haksız yere sahip olabilmek için hukuki hileye başvurmayın.

1- Hakkınız olmadığını.

Aranızda (birbirinizin) mallarınızı haksız sebeblerle yemeyin ve kendiniz bilib dururken insanların mallarından bir kısmını günah (ı mucip suretler) le yemeniz için onları (o malları) haakimlere aktarma etmeyin.

Hem mallarınızı aranızda bâtıl (haram yollar)la yemeyin ve insanların mallarından bir kısmını kendiniz (haksız olduğunuzu) bile bile (rüşvet veya yalancı şâhidlik gibi) günah ile yemeniz için onları(n hükmünü) hâkimlere (bırakıp) aktarmayın!(1)

(1)“Mâdem rızık mukadderdir (yazılıdır) ve ihsân ediliyor ve veren de Cenâb-ı Hakk’tır; O hem Rahîm(çok merhamet edici), hem Kerîmdir (çok ikrâm edend... Devamı..

Bir de aranızda birbirinizin mallarını (yolsuzluk, dolandırıcılık, hırsızlık, kumar, gasp, faiz, zulüm, aldatma, dalavere ve hile gibi) haksız ve batıl sebeplerle yemeyin. Ve insanların mallarının bir kısmını (yalancı şahitliği ve çek senet hilesi gibi) bile bile günah ve haksız yöntemlerle yemeniz için, onları (rüşvet olarak) hâkimlere (veya idarecilere) aktarmayın (hukuki hilelere başvurmayın)! *

(*) Âyetteki tudlû fiili, aslında “kova sarkıtmak” (krş: edlâ delveh 12:19) anlamındaki edlâdan gelir ki, mecazen yargıyı yanıltmak için sahte delil s... Devamı..

Birbirlerinizin mallarını, batıl yollarla yemeyin. İnsanların sahip oldukları mallardan bir kısmını, çirkin bir şekilde elde etmek için, yanlış olduğunu bildiğiniz halde, hâkimlere mallarınızı (rüşvet olarak) teklif etmeyin.

Aranızda birbirinizin malını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir parçasını haksız olduğunu bile bile yemek için yargıçlara koşmayın.

Kendi aranızda haksızlık ile [⁹] “birbirinizin mallarını yemeyin. Nâs/ın bir kısım emvâlini, bile bile günahı mucip şeyler ile [¹⁰] yemeniz için, mal dâvasiyle hâkimlere koşmayın [¹¹].

[9] Kumar, sirkat, gasp, yağma, kapma, rüşvet... ilâh gibi caiz olmayan şeyler.[10] Yalancı şehadet, yalan yere yemin ve saire gibi.[11] Veya onlara r... Devamı..

Birbirinizin mallarını aranızda haksız yollarla [bâtıl] yemeyiniz. İnsanların mallarının bir kısmını yine bile bile haksız yere yemek için, onları hâkimlerin önüne atmayınız.¹²³

123 Hâkimlerin önüne atmak iki anlama gelir: 1) Başkasına ait malı kendine mal etmek için mahkemeye götürmeyin. 2) Başkasına ait malı yiyebilmek için ... Devamı..

Aranızda mallarınızı haksızlıkla yemeyin ve bile bile insanların mallarından bir kısmını günahla yemeniz için, onları hâkimlere sarkıtmayın.

(Hiç kimse hâkimlere rüşvet vererek başkalarının malını ele geçirmeye çalışmamalı ve başkalarının malını ele geçirmek için yalan iddialarla mahkemeye ... Devamı..

Ey iman edenler! Birbirinizin mallarını haksız yollarla yemeyin! Başkalarının sahip olduğu mallardan bir kısmını ele geçirmek amacıyla —hem de bunun günah olduğunu bile bile— sakın hâkimlere ve diğer yöneticilere rüşvet teklif etmeyin.

Aranızda mallarınızı Bâtıl yollarla yemeyin! Bildiğiniz halde, İnsanlar’ın mallarından bir kısmını Günah yollarla yemeniz için onu Hâkimler’e dökmeyin!

Sermayenizi, hak etmediğiniz bir yere gelmek için harcamayın. Kamu malını haksız olarak hortumlamak ve bu haksızlığı yasal bir zemine oturtmak için yöneticileri kullanmayın

Aranızda birbirinizin mallarını haksız olarak yemeyin! İnsanların mallarından bir kısmını günaha gireceğinizi bilerek yemek için hâkimlere rüşvet vermeyin! Hâkimleri kandırarak veya onlara rüşvet vererek haksız mal edinmeniz çok çirkindir. Rabbinizin katında cezası çok büyüktür.

Mallarınızı aranızda [batıl] sebep(ler)le yemeyin! [*] Bilerek insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için onları (malları) hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin! [*]

Bu cümle Nisâ 4:29 ve Mutaffifîn 83:1-3. ayetlerle birlikte okunmalıdır.,Buradaki [el-hukkâm] kelimesi, Nisâ 4:35 gereği herhangi bir işteki her bir h... Devamı..

(Ey îman edenler!) Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve insanların mallarından bir kısmını bile bile günâhkârlık yaparak yemek için, hâkimlere rüşvet olarak vermeyin.¹

1 Abdan, İmri’ül-Kays’ı bir arazi hakkında dava ederek Peygamberimiz (s.a.v)’e geldi. Bu esnada bu âyet nâzil olunca, İmri’ül-Kays bu araziyi Abdan’a ... Devamı..

BİRBİRİNİZİN mallarını haksız şekilde yiyip tüketmeyin ve başkalarına ait meşru mallardan hiçbirini ¹⁶³ bilerek haksızlıkla tüketmek için hukukî hilelere başvurmayın. ¹⁶⁴

163 Lafzen, “[diğer] insanların mallarından bir bölümünü”.164 Lafzen, “onu hâkimlere aktarmayın” -yani, onların, haklı olanın aleyhine bir karar verec... Devamı..

Aranızda birbirinizin mallarını batıl yollarla yemeyin. Bile bile insanların mallarının bir kısmını bile yiyenler günaha girmiş olurlar. 3/135, 4/29

Birbirinizin malını gayr-ı meşru bir biçimde yemeyin[³⁶⁹] ve günaha girerek bile bile insanların hakkını yemek için o malları kullanarak yetkililere ulaşmayın![³⁷⁰]

[369] Oruç insanın kendi malını yemesiyle ilgili bir iç disiplinin adıydı. Allah’ın emrine uymak maksadıyla insan kendi helâl kazancına dahi oruç müdd... Devamı..

(Ey iman edenler, aynı zamanda) Birbirinizin mallarını haksız olarak yemeyin (Ramazanda Rabbinin emrine uyarak, nefsini öz malını bile yemekten men eden kimseler, hiç harama yanaşır mı) Günah olduğunu bildiğiniz halde; başkasının malını haram yoldan (yalana şahit tutarak) yemek için hakimlere baş vurmayın.

Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.

Ve mallarınızı aranızda bâtıl sebeple yemeyiniz. Ve nâsın mallarından bir kısmını siz bildiğiniz halde günah ile yemek için o malları hakîmlere düşürmeyiniz.

Bir de, birbirinizin mallarını haksız yollarla yemeyin. Halkın mallarından bir kısmını, bile bile haksız yere yemek için, rüşvetlerle hâkimlere koşmayın.

Mallarınızı, aranızda batıl (sebepler) ile yemeyin; bile bile insanların mallarından bir kısmını günah bir biçimde yemeniz için onları hakimler(in önün)e atmayın (hakimlere götürmeyin veya onlara rüşvet vermeyin).

Bu âyette "Mallarınız hakkındaki hükmü hâkimlere götürmeyiniz" mânâsı mevcudolduğu gibi, "Mallarınızı rüşvet olarak hâkimlere peşkeş çekip haksız yere... Devamı..

(Ey mü'minler) haksızlıkla aranızda birbirinizin malını yimeyiniz. Emvâl-i nâsdan bir kısmını günâhla (yalancı şehâdet, yalan yemîn gibi şeylerle) yimek içün, haksız oldığınızı bildiğiniz halde hâkimlere sevk ve arz itmeyiniz.[²]

[2] Rasûl bin 'Abdullah el-Hadramî, İmru'l Kays bin 'Abbas el-Kindî'den Hazret-i Rasûl'e bir tarla davasında bulundı ve benden o tarlayı gasb itdi did... Devamı..

Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Bile bile günaha girip insanların mallarını yemek için malınızı (rüşvet olarak) yetkililere vermeyin.[*]

[*] Âyet rüşveti yasaklamaktadır. Rüşvet, başkasının malını bile bile haksız yere yemek için yetkililere mal vermektir. Kişi, kendi hakkını almak için... Devamı..

Aranızda birbirinizin mallarını haksız sebeplerle yemeyin ve bildiğiniz halde insanların mallarından bir kısmını günahı gerektirecek şekilde yemek için onu hakimlere (rüşvet olarak) aktarmayın.

Birbirinizin malını haksız yere yemeyin. Halkın bir kısım malını bilerek günah yollardan yemek için hâkimlere başvurmayın.

Mallarınızı aranızda haksız ve uydurma yollara başvurarak yemeyin; bilip durduğunuz halde insanların mallarından bir kısmını günaha saparak yemek için onları yargıçlara aktarmayın.

daħı yimeñ mallarıñızı arañuzda, bāŧıl-ıla. daħı bıraķmañ mallaruñuzı ḥakimle dapa tā yiyesiz bir bölük ādemįler mallarından, yazuġ-ıla siz bilür-iken.

Daḫı yimeñüz māllaruñuzı ortañuzda bāṭıl bile, rüşvet virüp anı ḥākim‐lere yimeg‐içün, bir bölük ḫalḳ mālından bāṭıl bile siz bilürken.

Bir-birinizin mallarını haqqınız olmadığı halda yeməyin. Xalqın malının bir qismini (onun sizə haram olduğunu) bilə-bilə günah yolu ilə yeməyiniz üçün onu (malınızı) hakimlərə (rüşvət) verməyin!

And eat not up your property among yourselves in vanity, nor seek by it to gain the hearing of the judges that ye may knowingly devour a portion of the property of others wrongfully.

And do not eat up your property among yourselves for vanities, nor use it as bait for the judges, with intent that ye may eat up wrongfully and knowingly a little of (other) people´s property(201).

201 Besides the three primal physical needs of man, which are apt to make him greedy, there is a fourth greed in society, the greed of wealth and prop... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.