Vemeśelu-lleżîne keferû kemeśeli-lleżî yen’iku bimâ lâ yesme’u illâ du’âen venidâ(en)(c) summun bukmun ‘umyun fehum lâ ya’kilûn(e)
Kafirler, hiçbir şey duyup dinlemeden, anlamadan bağırıp çağıran kimseye benzerler. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da edemez onlar.
İnkâr edenlerin örneği, sadece (çobanların) bağırıp çağırmasından başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeden ve sürekli) haykıran (bir hayvanın) misali gibidir. Onlar (manen) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akledemez (doğru düşünüp değerlendiremez)ler.
Böylece O Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kâfirlerin durumu çobanın haykırışını işiten fakat onu sadece bir ses ve çağrı şeklinde algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar.
Davet karşısında, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin hâli, çobanın haykırışını işiten, yalnız sesi ve bağırmayı algılayan sürünün durumuna benzer. Onların duyan kulakları hakkı duymaz. Konuşan dilleri hakkı konuşmaz. Gören gözleri hakikati görmez. Bundan dolayı akıllarını kullanmazlar, düşünmezler de.
İnkar edenlerin örneği, bağırıp haykırmadan başka bir şeyi duymayan varlığa seslenen birinin örneği gibidir. [34] Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler dolayısıyla bir şeyden anlamazlar.
İnkar edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler.
(Kur'an'a inanmıyan) kâfirler, çobanın hayvanlarına benzerler. Çobanın sözünü anlamazlar; ancak bağırıp çağırışını işitirler. Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Kur'an'ı işitip anlamazlar.
O kâfirlerin örneği, ses ve sadadan başka bir şey işitmeyen (aksetmeyen) cansız kayaları çağıran bir adamın örneği gibidir. (Kâfirlerin gözünde her şey cansız ve ölüdür. Böyle olduğu gibi kendileri de) sağır, dilsiz ve kördürler. Böyle cansız oldukları için düşünmüyorlar da…
Allah'ın indirdiğine tâbi olma çağrısına aldırış etmeyen kâfirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar manen sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebepten dolayı da düşünmezler.
Kâfirler, çağrıdan, ünden başka bir şey işitmiyen yaratığa haykırana benzerler, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; akılları da yoktur
İnkârcıları imana çağıran (Resul) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar (manen) sağırdırlar (gerçekleri duymak istemezler), dilsizdirler (doğruları konuşmayı arzulamazlar), kördürler (hakikati görmeyi murad etmezler). Bundan dolayı akıl etmezler akıllarını kullanarak yapılması gerekeni yapmazlar.
Küfür idenler lakırdıları anlamayub yalnız sadâ işiden âdeme benzerler, sağır, dilsiz ve kör olduklarından bir şey anlamazlar.
İnkar edenlerin durumu, çağırma ve bağırmadan başkasını duymayarak haykıran gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden akledemezler.
İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.
İnkârcılara seslenenin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyen hayvana haykıran çobanın durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler; çünkü onlar düşünmezler.
(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler.
İnkarcıların durumu, sözleri ancak bağırma ve çağırma biçiminde algılayarak (anlamadan) tekrarlayan kişi gibidir. Sağır, dilsiz ve kördürler; düşünmezler.
O kâfirlerin hali, sadece bir çağırma veya bağırmadan başkasını işitmeyerek haykıranın haline benzer; onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler.
o kâfirlerin meseli sade bir çağırma veya bağırmadan başkasını duymaz bir kulakla haykıranın hâline benzer, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler
(Hakkı) İnkâr edenler (ile onları îmâna davet eden peygamber) in misali, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan (anlamayan hayvanlarla, on) lara haykıran (çoban) ın durumu gibidir. Onlar (kâfirler, ısrarla hakkı inkâr etmelerinden dolayı, manen) sağır, dilsiz ve kördürler. Bundan dolayı (hakikati) anla (ya) mazlar.
O küfredenlerin haali bağırıb çağırışdan başka bir şey duymayan (anlamayan hayvanlara durmayıb) haykıran (bir çoban) ın haaline (ne kadar da) benziyor. (Onlar bir sürü) sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Onun için düşünmezler.
İnkâr edenler (ile onları îmâna da'vet eden)in misâli, çağırma ve bağırmadan başka bir şey duymayan (ve anlamayan hayvanlarla, on)lara haykıran (çoban)ın hâli gibidir.(Onlar) sağırdır (hakkı işitmezler), dilsizdir (hakkı söylemezler), kördür (hakikati görmezler), bu yüzden onlar akıl erdiremezler.(2)
Böylece, (hakikatleri) inkâr etmiş olanların durumu, ancak başkasının haykırışını işiten ama onu yalnız bir ses ve çağrı şeklinde algılayan kimselerin durumuna benzer. (İşte bu durumlarıyla) onlar (manen) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; (zira) akıllarını kullanmazlar. *
Gerçekleri inkâr edenlerin durumu, bağırmadan ve seslenmeden başka hiç bir şey duymayan kimsenin durumuna benzemektedir. Onlar sağırdır, dilsizdir, kördür, sonra akletmezler.
Allah’ı tanımayanların durumu çobanın bağırıp çağırmasından başkasını işitmeyen, anlamayan davarlarınki gibidir. Onlar sağırlar, dilsizler, körlerdir. Onun için anlamazlar.
Kâfir olanlar sada ve nidadan başka bir şeyi işitmeyen, davarlara haykıran çoban gibidir [³]; Onlar bir alay sağırlardır, dilsizlerdir, körlerdir. Onlar hiçbir şey anlamazlar.
İnkâr edenlerin durumu, tıpkı çobanın bağırmasını işiten ama onu yalnız bir ses ve çağrı olarak algılayan sürünün durumu gibidir. Çünkü onlar, sağırdırlar, dilsizdirler ve kördürler. İşte bu yüzden akıl edemezler.
Küfre sapanların (hakka davet edilme) örneği, bağırıp çağırmadan başkasını işitmeyene (bir tehlikeyi haber vermek için) seslenen kimsenin (çobanın) misalidir (Bu sesin kendilerine bir tehlikeyi haber verdiğini anlamazlar. Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden onlar akıl etmezler.
O inkârcıların durumu, tıpkı çobanın çağrısını işittiği hâlde, bu sözleri anlamsız bir ses ve gürültü olarak algılayan sürünün durumuna benzer: Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Çünkü akıllarını kullanmıyorlar. Böylece, körü körüne atalarının izinden giderek haramı helâl, helâli haram yapıyorlar. O hâlde:
İnkâr etmiş olanların misâli, haykıranın misâli gibidir ki çağırma ve bağırma dışında işitmezler. Sağır dilsiz kördürler; onlar akletmezler.
inkarcıların durumu, duyamadıkları için sadece anlamsız sesler çıkaran sağırlara benziyor. Duyamadıkları, konuşamadıkları ve göremedikleri için kafaları da çalışmaz...
İnkâr edenleri imana çağıran Müminler ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen çoban ile hayvanların durumu gibidir. Onlar ön yargılarıyla kalplerini kapayarak sağırlara, dilsizlere, körlere dönüşmüşlerdir. Artık onlara ne dersen de boştur. Ön yargılarını kırıp gerçekleri görmek duymak istemezler. İnsanlar ön yargılarını kırmadıkça sen onlara bir şey anlatamazsın, doğru yola sevk edemezsin!
Kâfirler, bağırma ve çağırmadan başka bir şeyi duymayan ve kendi kendine haykırıp duran hayvan gibidirler.¹ Zâten onlar, hem sağır, hem dilsiz, hem de kördürler.² İşte onlar, (bundan dolayı hakkı) asla anlamazlar.
Böylece, hakikati inkara şartlanmış olanların durumu, çobanın haykırışını işiten ama onu yalnız bir ses ve çağrı şeklinde algılayan sürünün durumuna benzer. ¹³⁸ Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler: zira akıllarını kullanmazlar.
Gerçeği örtbas eden kâfirlerin durumu; çobanların çağırdığı fakat onun bu çağırısını bir bağırtı ve sesten başka bir şey olarak işitmeyen (hayvanların) durumu gibidir. Onlar, öyle sağır, dilsiz ve körlerdir ki akıllarını kullanmazlar. 7/179, 25/44,
İşte inkârda direnen bu kimselerin durumu, şu (sürüye) benzer: Bir sürü (düşünün ki), çobanın canhıraş haykırışını yalnızca çığlık-bağlık olarak algılıyor.[³²⁸] Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; dolayısıyla onlar akıllarını kullanmazlar.
(Böyle şirk ve küfürde direnen) Kafirlerin durumu; tıpkı çobanın bağırıp çağırmasını işiten, (fakat ne dediğini anlamayan) hayvanların durumuna benzer ki, onlar sağırdırlar, (manevi işitme yeteneklerini kaybetmişler, hak sözü işitmezler), dilsizdirler (Rablerini unutmuşlardır. Ona şükretmezler de, dillerinde ilah edindikleri putlarının adlarını geveler dururlar), kördürler! (onlara ne kadar, Rablerinin vahdaniyetini apaçık gösteren deliller getirilse, gözlerine sokulsa, basiretten yoksundurlar, şeytanın esiri olmuşlardır dünya sefasından başka bir şey görmezler. Ahirete inanmazlar ve sonunda yaptıklarından ne kadar çok pişman olacaklarını) Akıl da edemezler.
Ve kafirlerin durumu şu misal gibidir, (Kendisini hakka çağıranın) haykırışının ne olduğunu işitmeyen ama onu yalnız bir ses ve çağrı şeklinde algılayanın durumuna benzer. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; zira akıllarını kullanmazlar.
Ve kâfirlerin meseli, o hayvanların meseli gibidir ki, çağırmadan, bağırmadan başka bir şey işitmeksizin haykırır durur; sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar düşünemezler.
İnkârcıları hakka çağıranın durumu, tıpkı bağırıp çağırmadan başka bir şeyden anlamayan hayvanlara haykıran çobanın durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bundan ötürü akıllarını kullanıp gerçeği anlayamazlar.
O inkar edenler(i Hakk'a çağıran)ın durumu, tıpkı bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyen (işittiği sesin manasını anlamayan hayvanlar)a haykıran kimsenin durumu gibidir. (Onlar), sağır, dilsiz ve kördürler, onun için düşünmezler.
Kâfirlerin misli (onlara va'az ve nasîhat itmek) söylenen sözi anlamayub onı bir nidâ ve sadâ işiden behâime seslenen çoban gibidir. Onlar (hakkı işitmez) sağırlar, (doğrıyı söylemez) dilsizler ve (hakîkati görmez) kördürler. Ve bir şey ta'akkul dahî itmezler (düşünüb anlamazlar)
Kendilerini âyetlere kapatanların[1] durumu, anlamadığı sese karşı öten karganın[2] durumu gibidir; onların duyduğu sadece bir çağrı ve seslenmedir. Sağır, dilsiz ve kör kesilirler. Onlar akıllarını kullanmazlar.
Allah'a nankörlük edenlerin hali, çobanların çağırdığı fakat, onun bağırıp çağırışından başka bir şey işitmeyen hayvanların durumu gibidir. Onlar, öyle sağır, dilsiz ve körlerdir ki akıllarını kullanmazlar.
İnkâr edenlerin hali, çobanın seslenişini bağırıp çağırmadan ibaret bir ses olarak işiten sürünün hali gibidir.(73) Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; akılları da birşeye ermez.
O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemezler onlar.
daħı meŝeli anlaruñ kim kāfir oldılar taman anuñ meŝeli gibirdür kim çaġırır ol neseye kim işitmez, illā ķıġırmaķ daħı ün itmek. śaġırlardur dilsüzlerdür gössüzlerdür; pes anlar añlamazlar.
Meẟeli ol kişilerüñ kim kāfir oldılar, ol kimseye beñzer ki işek gibi çaġırur işitmegen nesneye, illā du‘ā bile yā ḳatı āvāz‐ıla. Ṣaġırlardur, dilsüz‐lerdür, gözsüzlerdür. Pes anlar hīç fehm eylemezler.
Kafirlər səda və nidadan (çığırtı və bağırtıdan) başqa bir şey anlamayanlara (heyvanlara) bənzərlər. Onlar kar, lal və kordurlar. Buna görə də haqqı dərk etməzlər.
The likeness of those who disbelieve (in relation to the messenger) is as the likeness of one who calleth unto that which heareth naught except a shout and cry. Deaf, dumb, blind, therefore they have no sense.
The parable of those who reject Faith is as if one were to shout Like a goat-herd, to things that listen to nothing but calls and cries(170): Deaf, dumb, and blind(171), they are void of wisdom.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |