İż teberrae-lleżîne-ttubi’û mine-lleżîne-ttebe’û veraevu-l’ażâbe vetekatta’at bihimu-l-esbâb(u)
O vakit kendilerine uyulanlar, azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçınır, uzaklaşırlar, aralarındaki vesile ve sebepler de tamamıyla kesilir gider.
(Hesap gününde) Azabı (ve hak ettikleri cezayı) gördüklerinde, (dünyada iken) kendilerine tâbi olunan (ama Hakka ve halkına hıyanette bulunan lider) kimseler, (maddi ve manevi va’adlere aldanarak) peşlerine takılan kesimlerden uzaklaşıp kaçmaya (çalışacak) ve aralarındaki bütün bağlar ve tanışıklıklar yokmuş ve kopmuş gibi davranacaklardır.
O gün, bu dünyada Allah'ın emirlerine karşı gelinerek haksızca kendilerine uyulan kişiler, kendilerine uyanları tanımamazlıktan gelip, onlardan hızla uzaklaşırlar. Oysa onlar; hayatın değişik bölümlerinde, büyük ve önder tanınıyor, örnek alınıyor, peşlerinden gidiliyordu, aziz ve kutsal oldukları iddia ediliyordu. Ve o anda her iki taraf ta azabı görmüşler, aralarındaki bütün bağlar kopuvermiştir.
İşte o zaman görecekler ki, kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar, o anda, her iki taraf da azâbı görürler, aralarındaki bütün bağlar parça parça kopar.
İşte o zamanda, kendilerine uyulanlar, kendilerine uyanlardan uzak olduklarını bildirirler ve aralarındaki bütün bağlar da kesilir.
Öyle ki (o gün) kendilerine tâbi olunanlar, kendilerine tâbi olanlardan uzaklaşıp-kaçmışlardır. (Artık) Onlar azabı görmüşlerdir ve aralarındaki bütün bağlar (ve ilişkiler) de parçalanıp-kopmuştur.
O zaman, küfür öncülerinin arkasında gidenler görecekler ki, arkalarına düşüp uydukları kimseler, kendilerinden hızla uzaklaşmıştır. Hepsi o azabı görmüştür ve aralarındaki bağlar da parçalanıp kopmuştur.
O vakit ki; tabi olunanlar, tabi olanlardan teberri ederler. Hep beraber azabı görürler. (Kendilerini hayata bağlayan) bütün sebepler kesilir.
İşte o zaman kendilerine uyulan ve arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşır ve azabı görürler. Neticede aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.
Ne zaman ki, kendisine uyuianlar, uyanlardan bezer ancak, azabı görünce de kırılacak onlarla olan bağları
Metbu’ları rüesâdan ayrıldıkları zamân ’azâbı görecekler ve ânları rabt iden kâffe-i revâbıt munkatı’ olacakdır.
Nitekim, kendilerine uyulanlar, azabı görünce uyanlardan uzaklaşacaklar ve aralarındaki bağlar kopacaktır.
Kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce, kendilerine uyanlardan uzaklaşacaklar, aralarındaki bütün bağlar kopacaktır.
İşte o zaman, izlenenler, kendilerini izleyenlerden hızla uzaklaşmışlardır; artık azabı görmüşler, aralarındaki bağlar kopmuştur.
İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.
O zaman, uyulanlar kendilerine uyanlardan uzak duracaktır. Artık azabı görmüşlerdir ve aralarındaki tüm bağlar kesilmiştir.
O zaman kendilerine uyulan kimseler, azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçıp uzaklaşmışlar ve aralarındaki bütün bağlar parça parça kopmuştur.
o vakit o metbu olanlar azabı görerek tabi olanlardan teberri etmişlerdir, aralarındaki bütün rabıtalar didik didik kopmuştur
(Dine aykırı olan işlerde,) kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce, kendilerine uyanlardan uzaklaşacaklar, aralarındaki bütün bağlar kopacaktır.
Kendilerine tabi olunanlar, azabı gördükleri zaman, tabi olanlardan uzaklaşacak ve aralarındaki bütün bağlar kopacaktır.
O zaman (görecekler ki) arkalarından uyulub gidilenler kendilerine uyanlardan hızla uzaklaşmışdır. (Hepsi) o azabı görmüşlerdir. Aralarındaki ipler (münâsebetler) de parçalanıb kopmuşdur.
O zaman o tâbi' olunanlar, azâbı görerek (kendilerine) tâbi' olanlardan uzaklaşmışlar ve aralarındaki bağlar kopmuştur.
İşte o zaman (dünyada iken), kendilerine uyulanlar, kendilerine uyanlardan beri (uzak) olduklarını bildirirler ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmış olacaktır.
Azabı gördüklerinde kendilerine tabi olunanlar, tabi olanlardan uzak durmaya çalışırlar ve onlarla ilişkilerini keserler.
Kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce kendilerine uyanlardan sıyrılacaklar, aralarındaki bütün bağlar kopacaktır.
Vaktaki azap görerek [⁶] metbu/ olanlar tâbi olanlardan ilişiği keserler. Aralarındaki rabıtalar [⁷] kesilir [⁸].
O zaman kendilerine uyulanlar, kendilerine uyanlardan uzaklaşacak, azabı görecekler ve aralarındaki bağlar da kopmuş olacaktır.
Vaktiyle peşinden gidilen o zâlim önderler, kendilerini izleyenlerden o Gün uzak duracaklar. İşte o zaman, cehennem azâbını tüm dehşetiyle karşılarında görecekler ve aralarındaki bağlar parçalanıp kopacaktır!
Hani, tâbi’ olunmuş kimseler, tâbi’ olmuş kimselerden uzaklaştı; Azab’ı gördüler; onlarla Bağlar koptu.
O gün, bu imamlar, arkasından gelen kalabalıktan kurtulmak isteyecekler ama, azabı gördüklerinde bütün bağlantılar kesilecek.
İşte o zaman kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan uzak dururlar. Azabı gördüklerinde onlarla bağları kesilir.
İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulanlar, (onlara) uyanlardan uzaklaşmıştır ve (her iki taraf da) azabı görmüş, sonunda aralarındaki bağlar kopmuştur.
(Âhirette) kendilerine uyulanlar, azabı görünce, kendilerine uyanlardan kaçmaya başlayacaklar ve böylece aralarındaki bütün bağlar, kopacaktır.
[O Gün, haksız yere] kutsananlar, ¹³³ kendilerine tâbi olanları tanımazlıktan gelecekler ve onlara tâbi olanlar, bütün ümitleri ¹³⁴ paramparça olmuş bir şekilde [kendilerini bekleyen] azabı çekeceklerdir!
Peşlerine düşülüp gidilenler, kendilerine uyanlardan hızla uzaklaştıklarında azabı görmüş olacaklar ve bütün bağlar da parçalanıp kopacak. 33/66, 10/35, 7/3, 41/29, 16/87
Ki o zaman uyulanlar (mabut olarak kabul edilenler korkuya kapılarak) kendilerine uyan kimselerden uzaklaşıp kaçacaklardır; (biz onlara böyle tapınmayı emretmedik, diyeceklerdir, fakat, o anda uyan da uyulan da) azabı (cehennem ateşini) görmüş ve aralarındaki bağlar kopup parçalanmış olacaktır!
Kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce, kendilerine uyanlardan uzaklaşacaklar, aralarındaki bütün bağlar kopacaktır.
O vakit o kendilerine uyulmuş kimseler, o uyan şahıslardan teberri edecekler ve azabı görmüş olacaklar. Ve aralarındaki rabıtalar kesilmiş bulunacaktır.
İşte önderler kendilerini izleyenlerden uzak durdular, Azabı gördüler ve aralarındaki her türlü bağ kesildi.
İşte uyulanlar, uyanlardan uzak durdular; azabı gördüler, aralarındaki bağlar kesildi.
166,167. Kendilerine ittibâ' olunanların (ruesâ ve ulemâ-i küffârın) 'azâbı görüb kurtulmak içün her dürlü çârenin kesildiğini müşâhede ile olanlardan nefislerini tebriye itdikleri (Biz bunlara bize 'ibâdet ve inkıyâd idin dimedik ve onları tanımayız didikleri) zamân tâbi' olanlar ('avâm-ı halk) eğer bir kere daha dünyâya 'avdet itsek bu gün onların bizden teberrî itdikleri gibi biz de onlardan teberrî iderdik dirler. Cenâb-ı Hak onlara, böylece bütün amelleri hâsılının ancak hasret ve nedâmet oldığını gösterir (Âh kâşki dünyâda iken küfür itmeye idik dirler) Onlar cehennemden çıkıcı değillerdir.
Arkasından gidilen kişiler o gün, kendilerine uyanları terk ederler. Artık azabı görmüşler ve aralarındaki bütün bağlar kopmuştur.
O zaman, görecekler ki peşlerine düşülüp gidilenler, kendilerine uyanlardan hızla uzaklaşmışlardır. Azabı görmüşler, aralarındaki bağlar da parçalanıp kopmuştur.
O zaman, izinden gidilenler, kendilerine uyanlardan uzaklaşır ve onları reddederler; artık azabı görmüşler ve hiçbir çareleri kalmamıştır.
O zaman, izlenenler, kendilerini izleyenlerden uzaklaşıp gitmişlerdir. Azabı gördüler artık, aralarındaki bağlar parçalanıp koptu.
ol vaķt kim bįzār oldı, anlar kim serverler, anlardan uydılar; daħı gördiler 'aźābı. daħı kesildi anlardan sebebler.
Ẕikr eyle ol güni kim bīzār ola matbū‘lar tābi‘ olan kişilerden ‘aẕābı görse‐ler, kesilür anlaruñ sebebleri.
O zaman tabe olunmuşlar (bütpərəstlərin rəisləri) tabe olanlardan (bütpərəstlərdən) uzaqlaşacaq, (onların hamısı qiyamətdəki) əzabı görəcək və aralarındakı rabitə qırılacaqdır.
(On the day) when those who were followed disown those who followed (them), and they behold the doom, and all their aims collapse with them.
Then would those who are followed clear themselves of those who follow (them) : They would see the penalty, and all relations between them would be cut off.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |