İnne-lleżîne yektumûne mâ enzelnâ mine-lbeyyinâti velhudâ min ba’di mâ beyyennâhu linnâsi fi-lkitâbi(ﻻ) ulâ-ike yel’anuhumu(A)llâhu veyel’anuhumu-llâ’inûn(e)
İndirdiğimiz apaçık delilleri, bildirdiğimiz dosdoğru yolu, insanlara Kur'an'da tamamıyla anlattıktan sonra bunu gizleyenlere gelince: Allah da onlara lanet eder, lanet edenler de.
Gerçekten, apaçık belgelerden (ibaret emirler olarak) indirdiklerimizi (Kur’ani hüküm ve hakikatleri) ve insanlar için Kitapta açıkça beyan ettiğimiz hidayeti (şeriat ve istikamet prensiplerini) gizlemekte olanlar (güç odaklarının vereceği zarardan korkarak veya onlardan makam ve menfaat umarak, Kur’ani gerçekleri kısmen veya tamamen örtmeye çalışanlar var ya); işte onlara, hem Allah lanet etmektedir, hem de (bütün) lanet ediciler(in bedduası onların üzerinedir).
Bakın katımızdan indirdiğimiz hakikatın ve rehberliğin delilini, ilâhî kelam aracılığıyla insanların önüne koyduktan sonra, onu gizleyip örtbas edenlere gelince: İşte onlardır Allah'ın lanet edip rahmetten uzak tutacağı ve herkesin de Allah'ın rahmetinden uzak kalmasını isteyeceği kimseler.
İndirdiğimiz apaçık âyetleri, peygamberlerin tavsiyelerini, vahyin içeriğini açıklayan beyanlarını, Muhammed'in hak peygamber olduğunun kesin delillerini, ilahî hükümleri, hidayet yolunu, Muhammed'in gösterdiği yolun doğruluğunu, kitaplarda, Tevrat'ta ve İncil'de bizim insanların iyiliği için açıklamamızdan sonra gizleyenlere Allah lânet eder. Lânet edebilecek olanlar da lânet eder.
İndirdiğimiz açık delilleri ve onu Kitap'ta insanlara açıklamamızdan sonra hidayet çizgisini gizleyenler var ya, işte bunlara Allah da lanet eder, bütün lanet ediciler de lanet eder.
Gerçekten, apaçık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar için Kitapta açıkladığımız hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de (bütün) lanet ediciler.
İndirdiğimiz apaçık hükümleri ve doğru yolu, insanlara biz Kitab'da beyan ettikten sonra, gizliyenler (var ya), şüphesiz Allah onlara lânet eder. (onları rahmetinden kovar) ve bütün lânet edebilenler de, onlara lânet okur.
Onlar ki, indirdiğimiz ayetleri ve mesajları –kitapta (Tevrat’ta) insanlar için açıkladığımızdan sonra- gizliyorlar. İşte onlar, Allah’ın da lanetine uğrarlar, lanet edenlerin de lanetine uğrarlar.
İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz doğru yolu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder.
Biz açık belgelerle, doğru yolu kitaplarda, insanlara belirtmemizden sonra, hem Allahın, hem de lânet edebileceklerin laneti, onu saklıyanlara
Beyyinâtı (yani mu’cizeleri) ve râh-ı müstakîmi biz kitâb ile bildirdikden sonra ketm idenler Allâh’ın la’netine ve la’net idebilecek herkesin tel’înine uğrasun.
159,160. İndirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitab'da insanlara açıkladıktan sonra, gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lanetçiler lanet eder, ancak tevbe edenler, ıslah olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; işte onların tevbesini kabul ederim. Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim.
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.[43]
İndirdiğimiz açık delillerle hidayet bilgisini -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah lânet eder hem de lânet okuyanlar lânet eder.
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder.
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti, -biz kitapta halka açıkladıktan sonra- gizleyenleri hem ALLAH ve hem de tüm lanetleyenler lanetler.
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan âyetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.
İndirdiğimiz beyyinatı ve ayni bidayet olan âyâtı insanlar için biz kitabda beyan ettikten sonra ketm edenler muhakkak ki onlara Allah lâ'net eder, lâ'net şanından olanlar da lâ'net eder
(Resûlümüz Muhammed’in, hak peygamber olduğuna dair) Kitap’ta (Tevrât ve İncîl’de) beyan ettiklerimizden sonra, (bu hususta) bildirdiğimiz apaçık delilleri ve doğru yolu gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edebilenler (melekler, mü’min cinler ve insanlar) lânet ederler.
Hakıykat, indirdiğimiz o açık açık âyetlerimizi ve doğruyu -biz kitabda insanlara onu pek aşikâr bir suretde bildirdikden sonra- gizleyenler (yok mu?) işte onlar (ın haali:) onlara hem Allah lâ'net eder ve hem lâ'net etmek şânından olanlar lâ'net eder.
Şübhe yok ki onu insanlara Kitab'da (Tevrât'da) beyân etmemizden sonra,(Muhammed'in sıfatları ve recm âyeti gibi) indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidâyeti gizleyenler yok mu, işte onlar ki Allah kendilerine lâ'net eder, (bütün) lâ'net edenler de onlara lâ'net okur!
Gerçekten, açık belgelerden (mesajlarımızdan, hak ve hakikatten) indirdiklerimizi ve insanlar için kitapta açıkça belirttikten sonra hidayeti (istikamet prensiplerini, doğruyu) gizlemekte olanlar (güç odaklarının vereceği zarardan korkarak veya onlardan makam ve menfaat umarak, gerçekleri kısmen veya tamamen örtmeye çalışanlar); işte onları hem Allah dışlar (onları rahmetinden uzak tutar), hem de dışlayacak durumda olanlar da (dünyada onları taklit edenler, onlara uyanlar ahirette azap gördüklerinde) onları dışlarlar.*
Biz insanlara kitapta açıkladıktan sonra, her şeyi açık, anlaşılır şekilde anlatan ve en doğru yola ileten kitabın içindeki indirdiklerimizi gizlerse, işte onlar Allah’ın lanet ettiği kimselerdir. Ayrıca lanet edebilenler de onlara lanet ederler.
Gerçekten o kimseler ki gönderdiğimiz apaçık kanıtları, doğru yolu Kitaplardan öğrendikten sonra yine de gizlerler, işte Allah bunlara lanet eder, lanet edebilecek olan herkes de lanet eder.
Tevrat/ta nâs/a beyân ettikten sonra inzâl eylediğimiz âyât-ı beyyinatı ve hidayeti gizleyenler [¹⁰] yok mu, işte onları Allah rahmetinden kovar ve onlara lânet edebilecek herkes lânet eder.
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve doğru yolu, kitapta insanlara açıklamamızdan sonra, gizleyenlere gelince; onlara hem Allah lanet eder hem de lanetçiler lanet eder.
Gerçekten indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti kitapta insanlara açıkladıktan sonra gizleyen kimseler (var ya), onlara hem Allah lânet eder, hem lânet ediciler lânet eder.
Göndermiş olduğumuz apaçık belgeleri ve dosdoğru yola ulaştıran hidâyeti, —Biz onları kutsal Kitaplarda tüm insanlara açıkça bildirmemize rağmen— basit dünyevî çıkarları uğruna gizleyenler var ya; işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edici insanlar, cinler ve melekler lânet ederler!
İnsanlar için Kitap’ta açıkça beyan ettikten sonra Hidayet ve Beyyineler’den / Açık Belgeler’den indirdiklerimizi gizleyenlere, işte onlara Allah lanet eder. Lânetçiler de lânet eder.
Tevrat'ta tüm insanlığın gözleri önüne serdiğimiz beyanat ve doğru bilgileri gizleyenlere, Allah da, insanlık da lanet edecektir.
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu kitabımızda açıkladıktan sonra; çıkarlarına aykırı düştüğü için gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah, hem de bütün lânet ediciler lânet eder.
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve en doğru yolu gösteren (âyetleri,) Biz insanlar için kitapta açıkladıktan sonra, onları gizleyenlere; Allah lânet ettiği gibi lânet ediciler de lânet eder.
BAKIN, katımızdan indirdiğimiz hakikatin ve rehberliğin delilini ilahî kelâm aracılığıyla insanlığın önüne koyduktan sonra onu gizleyip örtbas edenlere gelince: işte onlardır Allah’ın lânet edeceği ve onlardır yargılama yeteneğine sahip herkesin de lânet yağdıracağı. ¹²⁹
İndirdiğimiz açık delilleri ve doğru yolu bu kitapta/Kuran’da insanlara bütün açıklığıyla ortaya koyduktan sonra bunu gizleyenler var ya! İşte onlara hem Allah lanet eder hem de bütün lanetçiler lanet eder. 3/187, 9/124
ŞİMDİ, katımızdan indirdiğimiz apaçık belgeleri ve rehberlik delillerini Kitab aracılığıyla insanların önüne koyduktan sonra onu gizleyenler var ya: işte Allah’ın ve lânet etme yeteneğine sahip tüm varlıkların lânet ettiği kimseler onlardır.[³¹⁴]
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti, (Resulullah s.a.s. İsmail a.s.'in soyundan son Peygamber olarak gönderildiği gerçeğini) kitapta biz insanlara açıkça bildirdikten sonra gizleyenler yok mu? işte onlara Allah lanet eder, lanet edebilecek (lanet duası yapabilecek) olanlar da lanet eder!
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyeti biz Kitapta insanlara açıkça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), işte onlara hem Allâh la’net eder, hem bütün la’net edebilenler la’net eder.
O kimseler ki Bizim inzal etmiş olduğumuz beyanatı ve hüdâyı nasa açıkça beyan etmiş olduğumuzdan sonra saklarlar. Muhakkak onlara Allah Teâlâ lânet eder. Ve onlara lânet ediciler de lânette bulunurlar.
İnsanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra, indirmiş olduğumuz aşikâr delilleri ve hidâyeti gizleyenler var ya, işte onlara Allah lânet ettiği gibi, Lânet edebilecek herkes de lânet eder.
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti biz Kitapta insanlara açıkça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), işte onlara hem Allah la'net eder, hem bütün la'net edebilenler la'net eder.
Kitâb'da (Tevrat'da) nâsa bildirdiğimizden sonra (Muhammed'in sıdk-ı muhabbetine delâlet ider olarak) indirdiğimiz beyyinâtı ve rehber-i hidâyet olan dîn ve şerî'ati ketm idenlere Allâh la'net itdi ve bütün la'net idenler de la'net iylerler.
Bu kitapta açıkça ortaya koyduğumuz halde indirdiğimiz açıklayıcı ayetleri ve ana âyetleri[1] gizleyenleri Allah dışlar;[2] dışlayacak durumda olan kimseler de dışlarlar.
İndirdiğimiz açık delilleri ve doğru yolu kitapta insanlara kitapta açıkladıktan sonra onu gizleyenler.. İşte onlara hem Allah lanet eder, hem de lanet edenlerin hepsi lanet eder.
Biz onları kitapta insanlara açıkladıktan sonra, indirmiş olduğumuz delilleri ve hidayeti saklayanlara gelince: Allah onları rahmetinden uzak tutar; lânet edebilecek olanlar da onlara lânet eder.
İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap'ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder.
bayıķ anlar kim gizlerler anı kim indürdük ḥüccetler, daħı ŧoġru yol; andan śoñra kim bellü eyledük anı ādemįlere kitāb’da ya'nį tevrįt’de şunlar la'net eyler anlara Tañrı daħı la'net eyler anlara la'net eleyiciler.
Taḥḳīḳ ol kişiler kim gizlerler biz indürdügümüz ḥükmleri, doġru yolı daḫıbiz beyān eylegenden ṣoñra anı ḫalḳa kitāb içinde. Anları Tañrı Ta‘ālā la‘neteyler, daḫı la‘net eyler anlara la‘net eyleyiciler.
Kitabda (Tövratda) insanlara aşkar etdiyimiz dəlillərdən sonra göndərdiyimiz nişanələri və doğru yol göstərən ayələrimizi gizlədən kimsələr Allahın lə’nətinə düçar olar və bütün lə’nət edə bilənlər də onlara lə’nət oxuyar.
Those who hide the proofs and the guidance which We revealed, after We had made it clear in the Scripture: such are accursed of Allah and accursed of those who have the power to curse.
Those who conceal the clear (Signs) We have sent down, and the Guidance, after We have made it clear for the people in the Book,-on them shall be Allah.s curse, and the curse of those entitled to curse(163)-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |