6 Ekim 2024 - 3 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 139. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul etuhâccûnenâ fi(A)llâhi vehuve rabbunâ verabbukum velenâ a’mâlunâ velekum a’mâlukum venahnu lehu muḣlisûn(e)

De ki: Allah hakkında bizimle mücadeleye mi girişiyorsunuz? O, bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbiniz. Bizim yaptıklarımız bize ait, sizin yaptıklarınız size ve biz, bütün kalbimizle Allah'a bağlıyız.

De ki: "O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, bizimle Allah hakkında (sözde kanıtlarla) tartışmalara mı giriyorsunuz? (Oysa) Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz de sizindir. Biz, O’na gönülden bağlanmış (gösterişten ve art niyetten uzak, samimi) muhlis kimseleriz."

Söyle onlara, Allah bizim ve sizin Rabbiniz iken O'nun hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na bütün samimiyetimizle bağlanmışızdır.

“Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, Allah hakkında deliller getirerek bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Bizim amellerimizin karşılığı, mükâfatı bize âit, sizin amellerinizin sorumluluğu ve cezası da size aittir. Biz O'na, halisane samimiyetle bağlanan, ibadet eden kullarız." de.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 3/20, 67-68; 10/41.

De ki: "Siz Allah hakkında bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptığımız işler bize, sizin yaptığınız işler sizedir. Biz O'na gönülden bağlıyız."

De ki: 'O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, bizimle Allah hakkında (sözde kanıtlarla) tartışmalara mı giriyorsunuz? Bizim amellerimiz bizim, sizin de amelleriniz sizindir. Biz, O'na gönülden bağlanmış (muhlis) olanlarız.'

Ey Habibim, onlara söyle: “-Allah'ın dininde ve O'na bağlanmakla üstün olmada bizimle çekişip mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbiniz. (Ona kulluk yapmak herkese vâcibdir). Yaptıklarımızın mükâfatı bize, sizin yaptıklarınızın cezası da size aittir. Biz ona özümüzle bağlanmışız.

De ki: “Allah’ın (yaptıkları) hakkında bizimle nasıl çekişirsiniz? Çünkü O, sizin Rabbiniz olduğu gibi bizim de Rabbimizdir. (Size peygamberlik verdiği gibi bize de verir.) sizin amel ve ibadetiniz olduğu gibi bizim de amel ve ibadetimiz vardır. Üstelik O’na karşı sizden daha samimiyiz.(*)

(*) Nesefi.

De ki: “Allah hakkında bizimle mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimizdir, sizin de. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlanmışız.”

Diyesin ki: «Sizler Allah hakkında, bizimle tartışmak mı istiyorsunuz? O hem bizim, hem de sizin Tanrınızdır, bizim işimiz bize, sizin işiniz size; biz ona yürekten inanmışızdır»

De ki: “Allah hakkında bizimle didişmeye mi gireceksiniz? Oysa o, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız sizedir. Biz kendimizi yalnızca ona gönülden adamışız (tam bir samimiyetle sadece O'na bağlanmışız).”

Ânlara di ki: "Sizin de bizim de rabbimiz Allâh’dır. Bizimle münâza’a mı ideceksiniz. Bizim a’mâlimiz de var sizin a’mâliniz de var. Biz îmânımızda hâlisiz.

De ki: "Bizim ve sizin Rabbiniz olan Allah hakkında bize karşı hüccet mi gösteriyorsunuz? Bizim yaptıklarımız kendimize, sizin yaptıklarınız de kendinize aittir. Biz O'na karşı samimiyiz".

Onlara de ki: “Allah hakkında mı bizimle tartışıp duruyorsunuz? Hâlbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aittir. Biz O’na gönülden bağlanmış kimseleriz.”

De ki: “Allah bizim de rabbimiz, sizin de rabbiniz olduğu halde O’nun hakkında bizimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O’na gönülden bağlanmışızdır.

De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, O'nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız.

"Bizimle ALLAH hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Biz işlediğimizden, siz de işlediğinizden sorumlusunuz. Biz kendimizi sadece O'na adadık," de.

De ki: "Allah hakkında bizimle didişmeye mi gireceksiniz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size. Şu kadar var ki, biz O'na ihlas ile sarılıyoruz.

deki Allah hakkında bizimle mücadele mi edeceksiniz? Halbuki o bizim de Rabbimiz sizin de, ve bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size, ancak biz ona muhlıslarız

(Habibim, yahûdî ve hıristiyanlara) De ki: O (Allah), bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu hâlde, (peygamberlerin sadece sizden geleceğini, başkalarından gelmeyeceğini iddiâ ederek) Allah (’ın hükmü) hakkında bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Hâlbuki bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Biz O’na (Allah’a) ihlasla kulluk edenleriz.

De ki: “Bizimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabb'imiz sizin de Rabb'inizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız sizedir. Biz ona içtenlikle bağlananlarız.”

De ki (Habîbim) : «Siz (Arabdan bir peygamber geldi diye) bizimle Allah hakkında çekişiyor musunuz? Halbuki o bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. (Dilediğini O seçer) Bizim yapdıklarımız (ın mükâfatı) bize, sizin yapdıklarınız (ın mücâzâtı) size âid. Biz ona bütün samîmiyyetimizle bağlanmışızdır».

De ki: “O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu hâlde, Allah('ın bizden bir peygamber göndermesi) hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Hâlbuki bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de sizedir. Çünki biz, O'na karşı samîmî olan kimseleriz.”

(Kitap Ehli’ne) De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu hâlde, O’nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz yalnız O’na gönülden bağlanmışız. *

(*) Yani, peygamberliğin devamı ve insanın nihaî kurtuluşu konusundaki Allah’ın iradesi hakkında. Yahudiler, peygamberliğin yalnız İsrailoğulları’na b... Devamı..

Deki “Bizim ile Allah hakkında mı çekişiyorsunuz? O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da sizedir. Biz samimiyetle O’na kulluk edicileriz.”

Onlara de ki: « Siz bizimle Allah üzerine ne çekişip durursunuz? O, bizim de çalabımızdır, sizin de çalabınız. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de size. Biz Ona yürekten bağlıyız.»

Onlara [⁷] de ki: Allah hakkında bize çene mi çalıyorsunuz [⁸] Halbuki O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz sizedir. Biz yalnız O/na muhlis kimseleriz.

[7] Yahut ve Nasaraya, yahut müşrikin-i Arab'a, yahut umuma hitaptır.[8] Biz Allah'a muhlis ve sadık iken siz çekişmede hak kazanamazsınız.

Onlara de ki: “Allah hakkında bizimle niye tartışıyorsunuz ki? Hâlbuki O, bizim de Rabbimiz’dir, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize ait, sizin yaptıklarınız size aittir. Biz kendimizi O’na adayanlarız [muhlisûn].”

De ki: “Allah hakkında bizimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir ve bizim amellerimiz kendimize, sizin amelleriniz de kendinize aittir. Biz O'na ihlâs üzere bağlananlarız.”

Bu hakîkati inkâr eden Hıristiyanlara ve Allah’ın tüm insanlığı kucaklayan evrensel mesajını değiştirerek onu bir ırkın dini hâline getiren Yahudilere de ki:
“Allah bizim de Rabb’imiz, sizin de Rabb’iniz olduğu hâlde, O’nun hikmet ve adâleti hakkında bizimle tartışmaya mı gireceksiniz? O sadece sizin Rabb’iniz midir ki, yalnızca sizin ırkınızdan Peygamber göndersin ve size ayrıcalıklı davransın? Hayır, Allah katında her toplum eşit şekilde sorumludur: Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. İyi bilin ki, Biz, O’na yürekten bağlanmış kimseleriz.”
Zaten bütün Peygamberler, hep bu gerçeği dile getirmişlerdi.

De ki: -“O bizim de rabbimiz, sizin de rabbiniz iken, Allah konusunda bizimle karşılıklı tartışıyorsunuz, öyle mi? Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Biz sadece O’na gönülden bağlananlar’ız”.

Ehlikitaba de ki: " Hepimizin sahibi olan Allah hakkında bizimle tartışmak mı istiyorsunuz? Bizim işimiz bizi, sizin işiniz sizi bağlar. Şu farkla ki biz, Allah'a gönülden bağlıyız. "

"Benimle Allah hakkında mı tartışıp duruyorsunuz? Hâlbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aittir. Biz Allah’a gönülden bağlanmış kimseleriz."

De ki: “O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu hâlde Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz yalnızca O’na gönülden bağlananlarız.”

(Ey Muhammed!) Onlara: “Bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olan Allah hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. İşte biz, Ona gönülden bağlanmış kimseleriz.” de.

[Yahudi ve Hristiyanlara] de ki: “Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? ¹¹³ Nasıl olur? O, bizim gibi sizin de Rabbinizdir; bizim işimiz bize, sizin işiniz de size aittir; ve biz kendimizi yalnızca O’na adamışızdır.”

113 Yani, peygamberliğin devamı ve insanın nihaî kurtuluşu konusundaki Allah’ın iradesi hakkında. Yahudiler, peygamberliğin yalnız İsrailoğulları’na b... Devamı..

De ki: “Siz, bizimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Hâlbuki O, bizim de Rabbimiz/Sahibimiz sizin de Rabbinizdir/sahibinizdir. Bizim yaptıklarımızın sorumluluğu bize, sizin yaptıklarınızın sorumluluğu da size aittir. Biz Allah’a katıksız olarak bağlananlarız. 3/20, 3/64, 22/41, 64/13

(Kitap Ehli’ne) de ki: Allah hakkında bizimle tartışacak mısınız?[²⁷²] Hâlbuki O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir; bizim yaptıklarımızın sorumluluğu bize, sizin yaptıklarınızın sorumluluğu size aittir: biz varlığımızı sadece O’na adadık.[²⁷³]

[272] Zımnen: Siz ey Allah’ın kendilerine soylarından, boylarından, mensubiyetlerinden dolayı özel muamele edeceğini savunanlar! Yalnızca bir zümrenin... Devamı..

(Ey Muhammed) De ki "Siz bize karşı Allah hakkında; (Allah'ın hak dini yahudilik veya hıristiyanlıktır, geliniz yahudi veya hıristiyan olunuz ki hidayet bulasınız, diyerek) tartışmaya mı girişiyorsunuz? Oysa O; bizim de, sizin de Rabbinizdir.

(Hepimizin O’na kulluk etmesi ve O’nun indirdiği her kitaba iman etmemiz gerekmez mi? O, dilediği ırk ve dilediği kulunu rahmetine ve nübüvvetine mazh... Devamı..

(Yahudi ve Hıristiyanlara) de ki: "Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? O, bizim de, sizin de Rabbinizdir; bizim amelimiz bize, sizin ameliniz de size aittir; ve biz kendimizi yalnızca O’na adamışızdır. "

(Ey Resûlüm!) De ki: «Allah hakkında bizimle mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Ve bizim amellerimiz bize aittir, sizin amelleriniz de size aittir. Ve bizler ancak O'na muhlis kullarız.»

Ve de ki: “Allah hem bizim Rabbimiz, hem de sizin Rabbiniz olduğu halde, Siz bizimle Allah hakkında mı münakaşa ediyorsunuz? Bizim yaptıklarımızın karşılığı bize, sizin yaptıklarınızınki ise size ait. Biz tam bir samimiyetle yalnız O'na bağlıyız. ” [10, 41; 3, 20; 3, 67-68]

Söyle (onlara): "Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, O'nun hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız."

(Ehl-i Kitâb'a) söyle ki Allâh hakkında bizimle mübâhase mi idersiniz? O Allâh rabbimiz ve rabbinizdir. Bizim 'amellerimiz bize sizin a'mâliniz de sizedir. Ve biz o Cenâb-ı Hakk'a ihlâs üzere olanlarız.

De ki: “Bizimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? O bizim Sahibimiz olduğu gibi sizin de Sahibinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da sizedir. Biz ona gönülden bağlı kimseleriz.”

(O kitap ehline) De ki:-Siz, bizimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Halbuki, O, bizim de Rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz Allah'a içten /katıksız olarak bağlananlarız.

De ki: Bizimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Halbuki O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size. Biz Ona tam bir içtenlikle yönelmiş bulunuyoruz.

De ki onlara: "Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Oysaki Allah hem bizim Rabbimizdir hem sizin Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Biz yalnız O'na/Allah'a gönül verenleriz."

eyit: “ay ḥüccetleşür misiz Tañrı dįni içinde; daħı ol çalabumuzdur, daħı sizüñ çalabuñuzdur! daħı bize 'amellerümüz; daħı size 'amellerüñüz. daħı biz aña iħlāś eyleyicilerüz.”

Eyit yā Muḥammed: Bizümle çekişür misiz Tañrı Ta‘ālā ḥaḳḳında? Ol Tañrıbizi yaratdı, sizi daḫı yaratdı. Daḫı bizüm ‘amelümüz cezāsı bizedür ve si‐züñ ‘amelüñüz cezāsı sizedür. Daḫı biz ‘amelleri ḫāliṣ Allāh içün işler‐biz.

(Ya Rəsulum! Kitab əhlinə de: ) “Siz Allah barəsində bizimlə mübahisəmi edirsiniz? Halbuki O həm bizim, həm də sizin Rəbbinizdir. Bizim əməllərimiz bizə, sizin əməlləriniz isə sizə aiddir. Ona sadiq olan bizik!”

Say (unto the People of the Scripture): Dispute ye with us concerning Allah when He is our Lord and your Lord? Ours are our works and yours your works. We look to Him alone.

Say: Will ye dispute with us about Allah, seeing that He is our Lord and your Lord; that we are responsible for our doings and ye for yours; and that We are sincere (in our faith) in Him?


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.