11 Eylül 2024 - 7 Rebiü'l-Evvel 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Bakara Suresi 125. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iż ce’alne-lbeyte meśâbeten linnâsi veemnen vetteḣiżû min mekâmi ibrâhîme musallâ(en)(s) ve’ahidnâ ilâ ibrâhîme ve-ismâ’île en tahhirâ beytiye littâ-ifîne vel’âkifîne ve-rrukke’i-ssucûd(i)

O sıralarda Ka'be'yi sevap kazanma yeri ve emniyet yurdu ettik. İbrahim'in makamını namazgah edinin. İbrahim'le İsmail'e de, evimi, dönüp dolaşanlara, burada oturup ibadette bulunanlara, rüku ve sücud edenlere tertemiz tutun diye kesin emir verdik.

Hani o vakit Beyt’i (Kâbe’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri haline getirdik. "İbrahim’in makamını namaz yeri edinin" (diye emretmiş), İbrahim ve İsmail’e de; "Tavaf edenler, itikâfa çekilenler ve rükû ve secde edenler için Evimi temizleyin (Beytullah’ı ibadet ve ziyaret için uygun hale getirin)" diye ahit verip tavsiye etmiştik.

Hani o zaman biz Kâbe'yi, insanların tekrar tekrar yöneleceği bir hedef, toplanıp sevap kazanma yeri ve bir kutsal sığınak yapmıştık. Öyleyse vaktiyle İbrahim'e ayarlanan yeri siz de kendinize ibadet yeri edinin. Nitekim, biz İbrahim ve İsmail'e emrettik: “Mabedimi onu tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için her türlü pislikten temizleyin.”

Biz, ta o zaman bu Beyt'i, Kâbe'yi, insanların iyiliği için bir sevap kazanma ve güvenli bir yer haline getirdik. Siz de Makam-ı İbrâhim tarafında namaz kılıp dua etmeyi gelenek haline getirin. İbrâhim ile İsmâil'e:
“Beytimi, evimi, tavaf edenler, itikâfa girenler, ibadete kapananlar, Hakka ve tevhide yönelenler, cemaat halinde rükûlara vararak namaz kılanlar, İslâmî faaliyette bulunanlar, secdelere varanlar için tertemiz tutun" diye ahid verdik, emrettik.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 2/187; 3/97; 9/109; 14/35-41; 22/26-29.

Ka'be'yi insanlar için bir toplanma ve güven yeri kıldık. Siz de İbrahim'in makamından kendinize bir namaz kılma yeri edinin. [23] İbrahim ile İsmail'e "Tavaf edenler, orada ibadet için itikafa çekilenler, rüku ve secde edenler için evimi temizleyin" diye emir vermiştik.

23.Makam-ı İbrahim, Mescid-i Haram`ın içinde Zemzem kuyusuyla Ka`be`nin kuzey duvarının yani kapısının bulunduğu duvarının arasındadır. Ka`be`yi tavaf... Devamı..

Hani Evi (Ka'be'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. 'İbrahim'in makamını namaz yeri edinin', İbrahim ve İsmail'e de, 'Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin' diye ahid verdik.

Ve o vakit, Kâbe'yi insanlar için bir sevap ve emniyet yeri yapmıştık. Ey müminler, siz de İbrahim'in makâmından kendinize bir namazgâh edinin. İbrahim ile İsmail'e de şöyle emretmiştik: “- Evimi (kâbe'yi) tavaf edenlere, orada ibadet kasdiyle oturanlara, rükû ve secde eden namaz kılıcılara tertemiz tutun.”

Ve hatırlayın ki; Biz Kâbe’yi, insanların sevap kazanacağı ve güven duyacağı bir yer kıldık. İnsanlar, Makam-ı İbrahim’i namazgâh edindiler.(*) İbrahim ve İsmail’den; “Benim evimi, ziyaretçiler için, mukimler için, rükû ve secdeye kapananlar için, (necasetten, putlardan, günahlardan) temizleyin” diye söz aldık.

(*) Bu kelimeye, İmam-ı Nafi’in kıraatine göre, fiil-i mazi olarak meal verilmiştir.

Beytullah'ı insanların toplantı yeri ve güvenlik mekânı yaptığımızı hatırla! İbrâhim'in makamından namaz kılma yeri edininiz. İbrâhim ve İsmail'e, “Tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secdeye varanlar için Beyt'imi temiz tutunuz” diye emretmiştik.[29]

[29] Kâbe ve Beytüllâh hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, IV, 246-257.

Hani, biz, Kâbeyi insanlara hem bir dernek, hem emin bir yer eylemiş idik, «İbrahim'in durağını namazlağı yapınız!» demiştik, İbrahim'le, İsmail'e, onu tavaf edenlerle, orda oturanlarla rükû edenlerle, secde kılanlara: «Evimi temizleyin!» diye emretmiş idik

Hani biz, Kâbe'yi insanlar için sevap kazanmaya yönelik (insanların her taraftan gelip bir araya gelecekleri) bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yapmıştık. Siz de (İbrahim'in takipçileri olduğunuzun bir göstergesi olarak) İbrahim'in (Kâbe'de namaza durduğu) yeri namaz/dua yeri edinin (onu kendinize örnek alarak tevhid dinin savunucuları olun)! İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun!”

Allah’ın birliğini sembolize eden Kâbe, İslam’ın ideolojik bütünlüğünün de odak noktasıdır. İnsanların Kâbe’yi tavaf etmesi, sembolik olarak bütün ins... Devamı..

İnsânların ilticâgâhı olmak üzere beyt-i makdisi (Ka’beyi) inşâ itdirdik ve ve İbrâhîm’in makâmını minber yapınız didik. İbrâhîm ve İsmâ’îl ile ahid iyledik. Beyti temiz tutun ki oraya tavaf ideceklere orada ’ibâdet ve secde iyleyeceklere hazır olsun.

Kabeyi, insanlar için toplanma ve güven yeri kılmıştık. İbrahim'in makamını namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rüku ve secde edenler için temiz tutun diye İbrahim ve İsmail'e ahd verdik.

Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den[34] kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”

Âyette geçen “Makam-ı İbrahim”in ne olduğu konusunda tefsir bilginleri çeşitli görüşler belirtmişlerdir. “Hac ibadetinin yapılması sırasında ziyaret e... Devamı..

O zaman biz o evi insanların gidip gelip ziyaret edecekleri bir makam ve bir güvenlik yeri yaptık. Siz de İbrâhim’in makamından kendinize namaz kılacak bir yer edinin. İbrâhim ve İsmâil’e de, “Tavaf edecekler için, kendini ibadete verecekler, rükû ve secde edecekler için evimi temiz tutun” diye talimat verdik.

Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik.

Kabeyi halk için bir odak noktası ve bir güven yeri kıldık. İbrahim'in makamını bir namaz yeri olarak kullanın. "Ziyaretçiler, kendini ibadete verenler ve eğilip secde edenler için ikiniz Evimi temiz tutun," diye İbrahim ve İsmail'i görevlendirmiştik.

Biz ta o zaman bu Beyt'i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makamı İbrahim'den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbrahim ile İsmail'e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!"

ve o vakit beyti şerifi insanlar için dönüp varılacak bir sevabgâh ve bir darüleman kıldık -siz de makamı İbrahimden kendinize bir namazgâh edinin- ve İbrahim ve İsmaile şöyle âhd verdik: Beytimi hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem rükü ve sücude varanlar için tertemiz bulundurun

Hani biz Kâbe’yi insanlara sevap kazanma ve bir güven yeri kılmıştık. (Ey mü’minler!) Siz de Makâm-ı İbrâhîm’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrâhîm ve İsmâil’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için Kâbe’yi tertemiz tutun.”

Hani Biz, Beyt'i¹ insanlar için toplanma yeri ve güvenli bir yer kıldık. “İbrahim'in makamından kendinize bir salât² yeri edinin.” dedik. İbrahim ve İsmail'den, “Evimi tavaf edenler, kendilerini adamak amacıyla orda toplananlar, “rükû ve secde edenler”³ için temiz tutun.” diye söz aldık.

1- Kâbe\yi, Mescid-i Haram\ı 2- İbadet etme, namaz kılma, 3- Allah\a bağlılığı ortaya koyanlar, buyruklarına içtenlikle teslim olanlar, saygı göst... Devamı..

Hani Beyt (-i şerifi, Kâbey) i insanlar için bir toplantı yeri ve emîn bir mahal yapmışdık (hatırlayın). «Siz de İbrâhîmin makamından bir namazgah edinin», İbrâhîm ile İsmâîle de: «Evimi tavaf edenler, (ibâdet kasdıyle orada) kalanlar, rükû ve sücûd eyleyenler (namaz kılanlar) için titizlikle temizleyin» diye kuvvetli emir vermişdik.

O vakit Kâ'be'yi de insanlar için bir sevab (kazanma) yeri ve emniyetli bir mahal kıldık. Öyle ise (siz de) İbrâhîm'in makamından(3) bir namazgâh edinin. İbrâhîm ve İsmâîl'e de: “Tavâf edenler, i'tikâfta olanlar,(4) rükû' (ve) secde edenler (namaz kılanlar) için beytimi temiz tutun!” diye emrettik.

(3)Makām-ı İbrâhîm, Hz. İbrâhîm (as)’ın Kâ‘be’yi inşâ ederken veya insanları hacca da‘vet ederken üzerine çıktığı taşın bulunduğu yerdir. (Celâleyn Şe... Devamı..

Ve (yine) bir zaman biz, Beyt’i (Kâbe’yi her taraftan gelip bir araya gelecek) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Öyleyse siz de İbrahim’in makamından (ibadet için duruş yerinden) bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın ve onu kendinize örnek alarak tevhid dinin savunucuları olun)! İbrahim ve İsmail’e de: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için evimi (kâbey’i) temiz tutun, diye emretmiştik. *

(*) Âyette geçen “Makam-ı İbrahim”in ne olduğu konusunda tefsir bilginleri çeşitli görüşler belirtmişlerdir. “Hac ibadetinin yapılması sırasında ziyar... Devamı..

Bizde beyti, insanlar için uğrak ve güvenli bir yer yaptık ve insanlara “İbrahim’in yaptığı bu yeri namaz kılma (uzaktakiler için yönelme) mahalli yapın” dedik. İbrahim ve İsmail’e “Beytimi tavaf edecek olanlar, orada Rablerine gönülden yönelenler, saygı ile eğilenler ve secde edenler için temiz tutun” diye sözleşme yaptık.

O gün Kabe’yi insanlar için toplantı yeri, güven yeri kılmıştık. « İbrahim’in katını da tapınak edinin» diye buyurmuştuk. Sonra İbrahim’le İsmail’e Kabe’yi dolananlar, onun içine kapananlar, rüku edenler, secde edenler için Ev’imi temiz tutmalarını buyurmuştuk.

Hani, biz beyt-i [⁹] nâs için [¹⁰] cemiyetgâh [¹¹] düşmanın tasallutundan emin bir yer kılmıştık. Siz de makam-ı İbrahim-i [¹²] namazgâh edinin [¹³]. Biz İbrahim-e İsmail-e «beytimi tavaf edenler, orada mukim olanlar, [¹⁴] rükû ve sücut edenler için putlardan pâk kılın diye emr eylemiştik. [¹⁵]

[9] Kâbe-i müşerrefe-yi.[10] Yahut nâs'ın âmal-i haccı için.[11] Yahut merci, sevap mahalli[12] Yahut makam-ı İbrahim'de[13] «Makam-ı İbrahim'de namaz... Devamı..

Hani Biz Beyt’i/Kâbe’yi insanlar için bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e de “Evimi tavaf edenler, itikâfa⁸⁰ duranlar, rükû ve secde edenler için temiz tutun” diye buyurduk [ahidna].

80 Tefekkür ve ibadet için orada bulunmak.

Hani Kâbe'yi, insanlar için bir dönüş ve güven yeri kılmıştık ve “İbrahim'in makamını namaz yeri edinin (demiştik).” İbrahim ve İsmail'le de, “Evimi; ziyaret edenler, (orada) ikamet edenler, rükû ve secde edenler için tertemiz tutun” diye sözleşmiştik.

Hani biz, İbrahim’den bu yana inananların kıblesi olan şu Evi, yani Kâbe’yi, insanların her taraftan gelip toplanacakları güvenli bir sığınak yapmıştık. İnsanlığı toplumsal, siyâsî, ekonomik, ahlâkî, kültürel yozlaşmadan korumak ve zulmü, haksızlığı engelleyerek güven ve huzur ortamını sağlamak üzere, yalnızca Allah’a kulluk esasına dayanan inanç sistemini tebliğ ve tatbik edeceği ve dünyanın her yerinden gelen müminlerin, sorunlarını görüşmek ve aralarındaki bağları güçlendirmek üzere her yıl toplanacakları bir merkez olarak, İbrahim’e Kâbe’yi inşa etmesini emretmiştik. Öyleyse, ey müminler; İbrahim’in tâkipçileri olduğunuzun göstergesi olarak, onun Kâbe’de namaza durduğu yerden, yani makam-ı İbrahim’den kendinize bir namazgâh edinin! Onu kendinize örnek bir imam ve kılavuz edinerek, size emânet etmiş olduğu tevhid sancağını yeryüzünde dalgalandırmak için var gücünüzle mücadele edin.
Nitekim, Biz İbrahim’e ve İsmail’e:
Kâbe’nin etrafında tavaf edenler, orada ibâdete kapananlar, rüku ve secde edenler için Evimi maddî ve mânevî bütün kirlerden arındırarak tertemiz tutun!” diye emretmiştik.

Hani, Beyt’i (Ev’i / Ka’be’yi) İnsanlar için bir sevâp mekânı ve güvenli bir yer kıldık. İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin!
“Tavaf Edenler, Âkifler / İbadet Edenler ve Rukü’lar-Secdeler için evimi temiz tutun!” diye İbrahim ve İsmail’e ahid verdik.

Zamanla bu Evi, insanların gelip rahatlaması için güvenli bir buluşma noktası yaptık ve: " İbrahim’in oturduğu yer dilek yeri olsun " istedik. İbrahim’e, sonra İsmail’e: " çevresinde tavaf edip kendini dinleyecekler için, namaz kılıp dua edecekler için evimi temiz tutun " dedik.

Hani! Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir yer edinin! O yerde tek başına veya inananlarla birlikte Rabbinize ibadet edin! Tek başına veya birlikte Rabbinizin huzurunda yaptıklarınızı gözden geçirin! Hatalarınızdan dolayı bir daha yapmamak üzere özür dileyin! Hatırlayın! Atalarınız İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: "Kâbe’yi ziyaret edip etrafında saygıyla dolaşanlar, yasalarımıza göre yaşayanlar, sadece hükmümüzün önünde eğilenler, Rabbinin büyüklüğünü, şanını, yüceliğini tasdik edenler için; Kâbe’yi tertemiz tutun! Orada hiçbir pislik bulunmasın!”

Hani Evi (Kâbe’yi) insanlara toplanma yeri ve güven (mekânı) kılmıştık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin! İbrahim’e ve İsmail’e “Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evimi temiz tutun!” diye emretmiştik. [*]

Benzer mesaj: Hacc 22:26.

Biz, Kâbe’yi¹ insanlar için sürekli yönelme makamı (kıble) ve güvenilir bir yer kılınca, size: “İbrahim’in makamını² namaz yeri edinin.”³ dedik. İbrahim ve İsmail’e de: “Tavaf edenler, itikâfa çekilenler, rükû ve secde edenler için evimi temiz tutun.”⁴ diye emrettik.

1 Kâbe: Mekke şehrinde Mescid-i Haram’ın ortasında yaklaşık 13 m. yüksekliğinde, 12 m. boyunda ve 11 m. genişliğinde taştan yapılmış dört köşe bir bin... Devamı..

O ZAMAN Biz Mâbed’i insanların tekrar tekrar yöneleceği bir hedef ve bir kutsal sığınak yapmıştık: ¹⁰² Öyleyse İbrahim için vaktiyle belirlenen yeri ibadet mahalli edinin. ¹⁰³ Nitekim Biz, İbrahim ve İsmail’e emrettik: “Mâbedimi, onu tavaf edecekler için, ¹⁰⁴ onun yakınında tefekküre dalacaklar için ve [namazda] rukû ve secde edecekler için temiz tutun.”

102 Burada kasdedilen Mâbed (el-beyt) -kelime anlamıyla, “[İbadet] Ev(i)”- Mekke’de bulunan Kâbe’dir. Kur’an’ın başka yerlerinde ondan “Eski Mâbed” (e... Devamı..

Biz Kâbe’yi insanlar için bir toplanma yeri ve güvenlik merkezi kılmıştık. Öyleyse İbrahim’in makamını namazgâh edinin. İbrahim ve İsmail’e: “Beytimi, tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için temizleyin.” diye emretmiştik. 2/187, 3/96-97

[²⁴⁴] HANİ bir zaman da Kâbe’yi insanlık için daimî bir merkez ve kutsal bir güvenlik bölgesi kılmıştık:[²⁴⁵] öyleyse İbrahim’in vatanını dua ve ibadet yeri edinin![²⁴⁶] Nitekim biz İbrahim ve İsmail’e, “Tavaf edecekler, (iç dünyasını îmar için) içe kapanacaklar[²⁴⁷] ve uzun uzun rükû ve secde ile namaz kılacaklar için mabedimi[²⁴⁸] temiz tutun!” diye emretmiştik.[²⁴⁹]

[244] Önderlik el değiştirince kıblenin değişmesi de normaldi. Kaldı ki mü’minlerin yeni kıblesi Kudüs’ten daha kadim, üstelik de Hz. İbrahim’in yâdig... Devamı..

(Şunu da hatırlayınız ki) Biz , Beyt'i (Kabe'yi) insanlar için bir toplanma (sevap kazanma) mahalli ve güvenlik yurdu kıldık, (o halde ey İbrahim’in soyundan gelen imamlara tabi olan müminler) Siz de İbrahim'in makamından bir namazgah edinin (orada namaz kılın yahut dua ediniz) ve İbrahim ile İsmail’e de "Tavaf edenler, (ibadet kasdıyla orada) sabahlayanlar, rüku ve secde eyleyenler (namaz kılanlar) için Evim'i - titizlikle- temiz tutun (şirk ve putlardan arındırın)" diye emrettik

Biz Beyt’i (Ka’be’yi) insanlara sevâp kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim’in makamınına değer verin (orada namaz kılın). İbrâhim ve İsmâ’il’e: "Tavaf edenler, ibâdete kapananlar, rükû ve secde edenler için Ev’imi temizleyin!" diye emretmiştik.

Ve o vakti de yâd ediniz ki, Biz Beyt-i Şerifi nâs için bir sevapgâh ve bir Darü'l-Emân kıldık. Siz de Makam-ı İbrahim'den bir namazgâh ittihaz ediniz. Ve Biz İbrahim'e ve İsmail'e kat'i emir vermiştik ki, «Benim beytimi tavaf edenler için ve orada mücavir bulunanlar için ve rüku'a, sücûda varacaklar için tertemiz bulundurunuz.»

Biz Beytullâh'ı insanlara sevap kazanmaları için toplantı ve güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrâhim'i namazgâh edininiz! İbrâhim ile İsmâil'e de: “Tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secde edenler için bu Evimi tertemiz bulundurun! ” diye emretmiştik. [14, 35-41; 9, 109; 22, 26-29; 2, 187, 3, 97] {KM, Tekvin 17, 2. 23}

İtikâf: Cemaatle namaz kılınan bir mescitte, ibadet niyeti ile belirli bir zaman kalmak demektir.

Biz Beyt'i (Ka'be'yi) insanlara sevap kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsma'il'e: "Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için Ev'imi temizleyin!" diye emretmiştik.

Vaktâ ki beyti (Ka'beyi) sevâb kazanacak yer ve emîn bir mahal kıldık. -Ey mü'minler Makâm-ı İbrâhîm'i namâzgah ittihâz idiniz- ve İbrâhîm ve İsmâ'îl'e: Tavaf idenler, i'tikâf iyleyenler ve namâz kılanlar içün hânemi (Ka'beyi) temizleyiniz diye emr itdik.[³]

[3] Rasûlullah efendimiz 'Ömer ibni Hattab'ı bir gün elinden tutarak Mescid-i Harâm'da gezdiriyordı. Bir yere geldiklerinde "Burası Makâm-ı İbrâhîm'di... Devamı..

Kâbe’yi insanların toplanacakları ve güven içinde olacakları bir yer yaptık. Siz makam-ı İbrahim’i (İbrahim’in dua için durduğu yerleri), dua yerleri yapın.[1] İbrahim ile İsmail’e görev verdik: “Evimi (Kâbe’yi); tavaf edenler, itikâfta[2] bulunanlar, rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!” dedik.

[1] مقام = makam kelimesine, yerine göre tekil yerine göre çoğul anlam verilir. İbrahim aleyhisselam: "(Rabbimiz) Bize menâsikimizi (hac ibadetinin ye... Devamı..

Kâbe'yi insanlar için toplanma yeri ve emniyet mahalli kılmış ve:-İbrahim'in makamını namazgah edinin, İbrahim ve İsmail'e de:-Beyt'imi tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için temizleyin, diye kuvvetli bir emir vermiştik.

Biz Kâbe'yi insanlar için bir toplanma yeri ve güvenli bir mahal yaptık. Siz de İbrahim'in makamını namazgâh edinin. Nitekim Biz İbrahim ile İsmail'e, “Tavaf edenler, orada ibadet için kalanlar, rükû ve secde edenler için Beytimi temiz tutun” diye emretmiştik.

Hatırla o zamanı ki, biz o evi insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir dua/namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!"

daħı ol vaķt kim ķılduķ ev’i ya'nį ķabe’yi, dönecek yir, ādemįler-içün; daħı iminlik. daħı dutuñ ibrāhįm durduġı yirden namāz ķılacaķ yir ya'nį daħı vaśi(y)yet eyledik ibrāhįm’e daħı ismā'įl’e kim gey arıdun evümi ya'nį butlardan; ŧavāf eyleyiciler içün; daħı anda ŧurıcılar içün; daħı ruķū' eyleyiciler içün.

Daḫı ol vaḳt ki ḳılduḳ Ka‘beyi ẟevāb‐ıçun, kişilere daḫı amanlıġ‐ıçun. Daḫıidinüñüz İbrāhīm maḳāmını namāz ḳılacaḳ yir. Daḫı emānet eyledükİbrāhīme daḫı İsmā‘īle ki: Arıduñuz benüm evümi ṭavāf eyleyenler‐çün, i‘tikāf eyleyenler‐çün, namāz ḳılanlar‐çun.

(Ya Rəsulum!) Yadına sal ki, Biz evi (Kə’bəni) insanlar üçün savab (ziyarətgah) və əmin-amanlıq yeri etdik. (Ey mö’minlər! Sizə də: ) “İbrahimin durduğu yeri (özünüzə) namazgah edin!” - (dedik). İbrahimə və İsmailə də: “Evimi (Kə’bəni) təvaf edənlər, orada qalıb həmişə ibadətdə olanlar, rüku və səcdə ilə namaz qılanlar üçün (bütlərdən) təmizləyin! – deyə tövsiyə etdik.

And when We made the House (at Mecca) a resort for mankind and a sanctuary, (saying): Take as your place of worship the place where Abraham stood (to pray). And We imposed a duty upon Abraham and Ishmael, (saying): Purify My house for those who go around and those who meditate therein and those who bow down and prostrate themselves (in worship).

Remember We made the House(125) a place of assembly for men and a place of safety; and take ye the station of Abraham as a place of prayer; and We covenanted with Abraham and Isma´il, that they should sanctify My House for those who compass it round, or use it as a retreat, or bow, or prostrate themselves (therein(126) in prayer).

125 The Ka'bah, the House of Allah. Its foundation goes back by Arab tradition to Abraham. Its fourfold character is here referred to (1) It was the c... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.