Veekîmû assalâte veâtû-zzekâ(te)(c) vemâ tukaddimû li-enfusikum min ḣayrin tecidûhu ‘inda(A)llâh(i)(k) inna(A)llâhe bimâ ta’melûne basîr(un)
Namaz kılın, zekat verin. Kendiniz için; Önceden ne hayırda bulunursanız onu, Allah katında bulursunuz. Şüphe yok ki Allah, yaptıklarınızı görür.
Siz namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin; siz önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı Görendir.
Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı mali yükümlülüğünüz olan zekatı verin. Çünkü kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliği Allah katında mutlaka bulacaksınız. Unutmayın! Allah bütün yaptıklarınızı görür.
Namazları erkanına, şartlarına, vaktine riâyet ederek âşikâre kılın. Vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verin. Önceden kendiniz ve birbiriniz için yaptığınız hayırların, iyiliklerin tamamını Allah katında bulacaksınız. Allah işlediğiniz amelleri biliyor, görüyor.
Namazı kılın ve zekatı verin. Kendiniz için önceden ne gönderirseniz Allah katında onu bulursunuz. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir.
Namazı, gereği gibi kılın, zekâtı verin ve hayır işlerden nefisleriniz için önden her ne gönderirseniz, Allah katında onun sevabını bulursunuz. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızı görücü ve karşılığını vericidir.
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı tam verin. Siz kendiniz için ne hazırlarsanız, onu Allah katında (ebedî âlemde) bulursunuz. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızı çok iyi görendir.
Namazı kılınız, zekâtı veriniz, yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz ki Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.
Namaz kılın, zekât verin, kendiniz için ne hayır gönderirseniz, onu Tanrı katında hazır bulacaksınız; Allah görür yaptığınız işleri
Salâtınızı îfâ idiniz zekâtınızı viriniz işlediğiniz hayrı sizin a’mâlinizi gören Allâh’ın nezdinde bulursınız.
Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görür.
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür.
Namazı kılın, zekâtı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı eksiksiz görür.
Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.
Namazı gözetin, zekatı verin. Kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her iyiliği elbette ALLAH katında bulacaksınız. ALLAH yaptığınız herşeyi görür.
Siz namazı hakkıyle kılmaya bakın ve zekatı verin! Kendi nefsiniz için her ne hayır yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz. Muhakkak ki, Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.
hem namazı doğru kılın ve zekâtı verin, nefsileriniz için her ne hayır da takdim ederseniz Allah yanında onu bulursunuz, her halde Allah bütün yaptıklarınızı görüyor
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız Allah’ın nezdinde, (ebedî âlemde) onu bulursunuz. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.
Salâtı ikâme edin ve zekâtı verin.¹ Kendiniz için her ne iyilik yaparsanız onu Allah katında bulacaksınız. Kuşkusuz Allah, bütün yaptıklarınızı görmektedir.
Namazı dosdoğru kılın, zekât verin, kendiniz için önden ne hayır yollarsanız Allah katında onu bulacaksınız. Şüphesiz Allah ne yaparsanız kemâliyle görücü (ve ona göre mükâfatını verici) dir.
Namazı hakkıyla edâ edin(2) ve zekâtı verin!(3) Hem kendiniz için hayır (ve hasenât) dan ne takdîm eder (hazırlar)sanız, Allah katında onu bulursunuz. Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla görendir.
Ve (bir arınma eylemi olan) namazı dosdoğru kılın, (insanı bencillik, cimrilik, aşırı mal hırsı gibi olumsuz bütün duygulardan koruyan, sosyal yardımlaşma ve paylaşma duygusunu güçlendiren) zekâtı da (yoksul, fakir, işsiz ve toplumun muhtaç kesimine mutlaka) verin (mali yükümlülüğünüzü de yerine getirin). Kendiniz için her ne iyilik yapıp gönderirseniz, Allah katında (ahiret gününde) onu bulursunuz. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görendir. *
Namazı kılın, zekâtı verin, kendiniz için, hayırlı işlerden ne yapıp hazırlarsanız, Allah’ın katında onu bulursunuz. Allah yaptıklarınızı en iyi görendir.
Namazı kılın, zekatı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlerseniz onu Allah’ın yanında bulursunuz. Çünkü Allah sizin işlediklerinizi görücüdür.
Namazı dosdoğru kılınız, zekâtı veriniz. Kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her hayrı Allah katında hazır bulursunuz. Muhakkak ki Allah yapmakta olduklarınızı en iyi görendir [Basîr].
Namazı kılın ve zekâtı verin. Kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görendir.
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Çünkü kendiniz için, önceden yapıp gönderdiğiniz her iyiliği, Allah’ın huzurunda mutlaka göreceksiniz. Unutmayın ki, Allah yaptığınız her şeyi görmektedir.
Bakınız, kibir ve cehâlet, insanı ne hâle getiriyor:
Namaz’ı kılın, Zekât’ı verin! Nefisleriniz için önceden ne kadar hayır yapıp sunduysanız, onu Allah katında bulursunuz. Allah, ne işliyorsanız görmektedir.
Namaza devam edin, zekat verginizi de verin. Çünkü kendiniz için hayır olarak ne verirseniz, yarın Allah katında onu bulacaksınız. Çünkü Allah, yaptıklarınızı görüyor.
İnananlar olarak salat-ı ikamenizi doğru yapın! Bilginizi, bilincinizi artırın! Rabbinizin huzurunda kendinizi özeleştiriye tabi tutun! İşlediğiniz suçlardan dolayı af dileyin! Bir daha yapmamak üzere söz verin! Zekât-ı ikame ederek maddi manevi dünyevi ağırlıklardan kurtulun! Allah’ın size verdiği varlıklardan; ihtiyaç sahiplerine haklarını verin! İnsanlarla maddi manevi paylaşımlarınızı sürdürün! Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz! Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür!
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için (dünyada iken) iyilik olarak ne yaparsanız, Allah’ın katında onun daha hayırlısını bulursunuz. Şüphesiz Allah, sizin yaptıklarınızı görüp durmaktadır.
Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı (malî) yükümlülüğünüzü yerine getirin, çünkü kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliği Allah katında mutlaka bulacaksınız: Unutmayın, Allah bütün yaptıklarınızı görür.
Namazı kılın, zekâtı verin, kendiniz için önden hayır olarak ne yollarsanız Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı en iyi görendir! 57/4, 59/18
Namazı istikametle kılın, zekâtı gönülden gelerek verin.[²⁰⁷] Unutmayın: Kendiniz için ne hayır yaparsanız Allah’ın katında onu mutlaka bulursunuz. Çünkü Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.[²⁰⁸]
(Ey iman edenler, onların eziyetlerine katlanın) Siz namazı hakkıyla kılmaya bakın ve zekatı verin, önden gönderdiğiniz her hayrın karşılığını Allah katında bulacaksınız, kuşkusuz Allah, yaptığınız herşeyi görmektedir.
Namazı kılın, zekâtı verin; kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her hayrı, Allâh’ın yanında bulursunuz, Allâh yaptıklarınızı görür.
Ve namazı dosdoğru kılın, zekâtı da verin, nefisleriniz için evvelce hayırdan her ne gönderirseniz onu Allah indinde bulursunuz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ işlediğiniz şeyleri tamamiyle görücüdür.
Namazı hakkıyla eda edin, zekâtı verin. Dünyada hayır olarak ne yapıp gönderirseniz, mutlaka onun mükâfatını âhirette Allah katında bulursunuz. Zira Allah işlediğiniz her şeyi görmektedir.
Namazı kılın, zekatı verin; kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her hayrı, Allah'ın yanında bulursunuz, Allah yaptıklarınızı görür.
Ve namâzı âdâb ve erkânıyla kılınız ve zekâtı viriniz ve nefisleriniz içün hayırdan evvelce gönderdiğiniz her şeyi Allâh'ın 'indinde bulursunuz. Allâh işlediğiniz şeyleri göricidir.
Namazı düzgün ve sürekli kılın, zekâtı verin. Kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliğin karşılığını Allah’ın katında bulursunuz. Yaptığınız her şeyi gören Allah’tır.
-Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden ne hayır yollarsanız Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı en iyi görendir!
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için şimdi ne hayır işlerseniz, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz ki Allah sizin yaptıklarınızı görmektedir.
Namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin. Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz her hayrı, Allah katında bulacaksınız. Hiç kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir.
daħı ŧururun namāzı; daħı virüñ zekātı. daħı her nesene kim ilerü duttuñuz gendüzüñüz-çün, ħayr bulasız anı Tañrı ķatında. bayıķ, Tañrı anı kim işlersiz göricidür.
Durġuruñuz namāzı, virüñüz zekātı. Daḫı her ne kim taḳdīm eylerseñüzkendülerüñüze ḫayrdan, ṭaparsız anı Tañrı Ta‘ālā ḳatında ḥāżır. TaḥḳīḳTañrı Ta‘ālā siz işledügüñüz nesneleri göricidür.
Namaz qılın, zəkat verin! Özünüzdən ötrü (əvvəlcə) etdiyiniz xeyri (yaxşı əməllərin əvəzini) Allah yanında taparsınız. Həqiqətən, Allah nə etdiklərinizi görəndir!
Establish worship, and pay the poor due; and whatever of good ye send before (you) for your souls, ye will find it with Allah. Lo! Allah is Seer of what ye do.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |