Ve-iżâ kîle lehum lâ tufsidû fi-l-ardi kâlû innemâ nahnu muslihûn(e)
Onlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın dendi mi, derler ki: Biz ıslah edicileriz.
Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde (tam bir pişkinlikle): "Biz sadece (halkın ahlâkını ve toplum nizamını düzeltip iyileştirmek isteyen) ıslah edicileriz" demekte (ve fesatlıklarına ıslah kılıfı geçirilmekte)dir.
Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın” dendiği zaman: “Biz sadece düzelticileriz” diye cevap verirler.
Onlara:
"-Yeryüzünde, ülkede nifak çıkararak, kâfirlerle işbirliği yaparak, mü'minleri bölerek fesat çıkarmayın, bozgunculuk yapmayın" denildiği zaman;
"- Biz düzen sağlayıcılarız, ıslah edicileriz, barış taraftarıyız, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkileri düzgün yaşayanlarız" derler.
Bu kimselere: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" denildiği zaman: "Biz yalnızca düzeltenleriz" derler.
Onlara: 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiğinde: 'Biz sadece ıslah edicileriz' derler.
Onlara: Yeryüzünde (küfür ve günah işleyerek, müminleri aldatarak) fesad çıkarmayın, denildiği zaman: “-Bizim işimiz, ıslâh etmektir.” derler.
Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın” denildiğinde “Biz ancak ıslah ediciyiz” derler.
Onlara, “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edici kimseleriz” derler.
Bu kimselere: «Yer yüzünde fesat etmeyiniz» denildiğinde: «Bizler ancak yararlı kimseleriz» demektedirler
Onlara: “Yeryüzünde yozlaşmaya ve bozgunculuğa yol açmayın.” denildiğinde: “Biz sadece ıslah edicileriz.” derler.
Ânlara kürre-i arzı fesâda virmeyiniz dinildiği zamân hayır biz ıslâh idiyoruz dirler.
Kendilerine: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" dendiği zaman, "Bizler sadece ıslah edicileriz" derler.
Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler.
Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler.
Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, «Biz ancak ıslah edicileriz» derler.
Kendilerine, "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," denildiğinde "Bizler sadece düzeltenleriz," derler.
Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz." derler.
Hem bunlara yer yüzünü fesada vermeyin denildiği zaman biz ancak ıslahcılarız derler
Onlara, (munâfıklara) “Yeryüzünde fesat çıkarmayın!” denildiğinde, “Biz sadece ıslah edicileriz!” derler.
Onlara, “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” denildiğinde, “Biz ancak düzelticileriz.” derler.
Kendilerine «Yer (yüzün) de fesâd yapmayın» denildiği zaman «Biz ancak islâh edicileriz» derler.
Onlara: “Yeryüzünde fesad çıkarmayın!” denildiği zaman ise: “Biz ancak ıslâh edici kimseleriz” derler.
Onlara, yeryüzünde fesat (bozgunculuk) çıkarmayın, denildiği zaman, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler. *
Onlara yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın denilince “Biz sadece ıslah edicileriz” derler.
Kendilerine: «Sakın ortalığı karıştırmayın» denilince, onlar: «Yok, biz yalnız düzeltiyoruz» derler.
Onlara «yer yüzünde fesatta bulunmayın» denildiği zaman onlar «biz ancak muslih kimseleriz» derler
Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk [fesat] yapmayın denildiğinde, onlar “Biz sadece ıslah edicileriz” derler.
Kendilerine, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiği zaman, “Bizler sadece ıslah edicileriz” derler.
Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, bireysel ve toplumsal hayatınızı menfaat ve kazanç ölçülerine göre değil, Kur’an’ın belirlediği adâlet, doğruluk ve erdemlilik esaslarına göre düzenleyin!”denildiği zaman, —ellerindeki değer ölçüleri, kriterler bozuk olduğundan— “Hayır, biz ancak düzeltici, ıslah edici kimseleriz, iyilikten ve güzellikten başka bir amacımız yoktur!” derler.
Onlara:
“Yeryüzü’nde bozgunculuk yapmayın!” denildiği zaman:
“Doğrusu biz, islah edicileriz / arabulucularız” dediler.
Bu gibilere: “ Yer yüzünde fesat çıkarmayın “ dendikçe, “ Bizler, sadece ! Islahatçıyız “ diyorlar.
"Yeryüzünde fesat çıkarmayın!" denildiğinde, "Biz ancak yanlışları düzelterek ıslah edenleriz!" derler. Yaptıkları kötülüğü süslü laflarla, akıl oyunlarıyla topluma yayarlar. Fırsatını buldukça insanların zaaflarını çıkarlarına kullanırlar. Müminlerin saflığını, arılığını, duruluğunu, inançlı davranışlarını çıkarlarına suiistimal ederek dünyalık peşinde koşarlar.
Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın!” dendiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz.” derler.
O (münâfıklara): “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” denilince onlar: “Hayır, (yeryüzüne) barışı, ancak biz getiririz”¹ derler.
Onlara “Yeryüzünde fesat yaymayın!” denildiğinde “Biz sadece ıslah edicileriz!” diye cevap verirler.
Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” Denildiğinde “Bizler sadece düzelticiyiz.” derler. 9/37, 16/88, 47/14
Kendilerine “Yeryüzünde fesat çıkarmayın!” denildiğinde, “Biz[²⁸] sadece ıslahatçılarız” derler.
Onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın!" denildiği zaman (suçlarını kabul etmezler de), "Biz ancak (bozulan düzeni) islah edicileriz" derler.
Bunlara, "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde, "Biz ancak ıslah edicileriz!" derler.
Onlara, «Yeryüzünde fesatta bulunmayınız,» denilince onlar, «Biz ancak ıslah edici kimseleriz,» derler.
Ne zaman onlara: “Yeryüzüne fesat saçmayın! ” denilse “Biz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok! ” derler. [8, 73; 47, 11; 2, 205]
Onlara: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," dendiği zaman: "Biz sadece düzelticileriz," derler.
Onlara yeryüzinde (nifâk ile ve halkı îmândan alıkoymakla) fesâd itmeyiniz denilse biz müfsid (bozıcı) değil ancak ıslâh idici (düzeldici)yiz dirler.
Onlara: “Tabii düzeni bozmayın!” [*] denince, “Biz sadece düzeni sağlayan kimseleriz.” derler.
Onlara:-Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, dendiği zaman:-Bizler sadece ıslah edicileriz, derler.
Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk etmeyin” dendiğinde, “Biz ancak düzeltiyoruz” derler.
Onlara, "Yeryüzünde bozgun çıkarmayın" dendiğinde, "Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz!" demişlerdir.
daħı ķaçan eyidildi anlara “fesād eylemeñ yirde” eyittiler “degülüz illā biz eyü işleyiciler.”
Onlara dinildigi vaḳtda onlar yir yüzinde küfr ve ma‘ṣiyet ve mü’minlerialdatmaḳ ile fesād itmeyiñ dinildikde anlar bizim kārımız […]
Onlara: “Yer üzündə (küfr və günah işlədərək, mö’minləri aldadaraq) fəsad törətməyin!”-dedikdə: “Bizim işimiz ancaq yaxşılıq etməkdir”, -deyə cavab verirlər.
And when it is said unto them: Make not mischief in the earth, they say: We are peacemakers only.
When it is said to them: "Make not mischief on the earth," they say: "Why, we only Want to make peace!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |