Eve kullemâ ‘âhedû ‘ahden nebeżehu ferîkun minhum(c) bel ekśeruhum lâ yu/minûn(e)
(Yahudiler) Ne zaman bir ahidde bulundularsa (kiminle anlaşma yaptılarsa), içlerinden bir bölümü onu bozmadı mı? Doğrusu, onların çoğu iman etmez (sapkınlardı).
Onlarla bir ahde girişildi mi içlerinden bir bölüğü o ahdi bozacak ha. Bir bölüğünün ahdini bozması şöyle dursun, zaten çokları inanmazlar.
Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Gerçek şu ki, aslında onların çoğu inanmıyor.
Fâsıklar ne zaman bir antlaşma, bir sözleşme yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir grup çıkıp, onu inkâr ederek, yırtıp atacak öyle mi? Zaten onların çoğu imân etmeyecekler.
Onlar her ne zaman bir ahidde bulundularsa içlerinden bir topluluk onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.*
Ne zaman bir ahidde bulundularsa, içlerinden bir bölümü onu bozmadı mı? Hayır, onların çoğu iman etmezler.
O Yahûdiler, her ne zaman bir ahd üzerine anlaşma yapmışlarsa, içlerinden bir topluluk o ahdi bozup atıvermedi mi? Hattâ az bir topluluk değil, onların çoğu ahd tanımaz îmansızlardır.
(Onlar bu yüce değerlere inanmadıkları gibi, insanî değerleri de yoktur.) Ne vakit bir sözleşme yaptılarsa, onlardan bir grup tarafından bu sözleşme bozulmuş değil mi? Aslında onlar, (Tevrat’a da) inanıyor değillerdir. (Yalnızca inanıyor görünüyorlar.)
Ne zaman, onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir grup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.
Her ne zaman bir ahit yapmışlarsa, onlardan bir bölük, onu bozmuştur, pek çoğu onların inanmamıştır
Onlar ne zaman söz verdilerse aralarından bir grup onu bozup sözünden dönmedi mi? Zaten onların çoğu güvenilir değildir.
Onlar, her ne zaman bir ahidde bulunmuşlarsa içlerinden bir takımı onu bozmamış mıdır? Zaten onların çoğu inanmazlar.
Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa, içlerinden birtakımı o antlaşmayı bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.
Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir grup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.
Her ne zaman bir anlaşma yaptılarsa onlardan bir grup onu bozup atmadı mı? Zaten onların çoğu inanmaz.
O fasıklar hem bunları tanımıyacaklar, hem de ne zaman bir ahd üzerine antlaşma yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir güruh çıkıp onu bozacak ve atıverecek öyle mi? Hatta az bir güruh değil, onların çoğu ahit tanımaz imansızlardır.
ya o fasıklar hem bunları tanımıyacaklar hem de ne zaman bir ahd üzerine muahede yapsalar her def'asında mutlaka içlerinden bir güruh onu bozup atıverecek öyle mi? hattâ az bir güruh değil ekserisahd tanımaz iymansızlar
Onlar, ne zaman bir söz verdilerse, içlerinden bir zümre onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmiyorlar.
Onlar ne zaman bir ahid ile bağlandılarsa içlerinden bir güruh onu bozub atıvermedi mi? Hayır, (bir güruh değil), onların çoğu (ahid tanımazlar), îman etmezler.
Nitekim ne zaman söz vererek bir andlaşma yapsalar, içlerinden bir kısmı onu bozmadı mı? Hayır! Onların çoğu îmân etmezler.
O yoldan çıkmış olanlar, ne zaman bir antlaşma yapsalar, onlardan bir gurup antlaşmayı bozarlar. Hayır, hayır, onların çoğu iman etmezler.
Ahitte [¹³] bulundularsa onlardan bir güruh o ahti bozmadı mı? Hayır onların pek çoğu Tevrat/a iman etmezler.*
Onlar ne zaman bir anlaşma yapmışlarsa, içlerinden bir takımı onu bir yana itmiştir. Zaten onların çoğu iman etmezler.
Ne zaman bir antlaşma yaptılarsa, içlerinden bir grup, her defasında onu bozup bir kenara atmadı mı? Aslında, onların çoğu zaten inanmıyor! Çünkü;
O (Yahûdîler) ne zaman kuvvetli bir söz verdilerse, içlerinden bir grup onu hep bozmadı mı? Aslında onların çoğu, (bilerek) inanmayacaklar.
Ne zaman [Allah'a] söz verdilerse bazıları sözlerini (çiğneyip) bir kenara atmadı mı? Gerçek şu ki, aslında onların çoğu inanmıyor.
Onlar ne zaman Allah ile bir ahit yapmışlarsa, içlerinden bir grup bu ahdi/sözü bozup atmadı mı? Zaten onların çoğu kendi değerlerine bile inanmıyorlar. 2/27, 8/55-56, 13/1
Ne yani, her söz verişlerinde onlardan bir kısmı bu sözden dönmedi mi? Bilakis onların çoğu iman etmemekte direniyorlar.[186]*
Ya her ne zaman bir ahd ile muâhede yapacak olsalar onlardan bir gürûh o ahdi bozup atacak mı? Belki onların ekserisi imân etmezler.
O fâsıklar hem bunları reddedecek, hem de ne zaman bir anlaşma yapsalar, içlerinden bir güruh onu bozup atıverecek öyle mi? (Hatta sadece az bir güruh da değil), onların ekserisi ahit tanımaz imansızlardır.
Ne zaman bir ahit (andlaşma) yaptılarsa, onlardan bir grup o ahdi bozup atmadı mı? Zaten çokları inanmazlar.
Bunlar ne zaman bir anlaşma yapsalar, içlerinden birtakımı yükümlülüklerini üstünden atar; değil mi? Aslında bunların çoğu güveni kötüye kullanır.[*]*
Onlar ne zaman bir söz vermişlerse, içlerinden bir grup bu sözü bozup atmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmezler.
Onların her söz verişinde, içlerinden bir topluluk o sözü bozup bir kenara atmadı mı? Doğrusu, onların çoğu iman etmiyor.
Bir ahitle söz verdikleri her seferinde, içlerinden bir fırka ahdi kaldırıp atmadı mı? Doğrusu şu ki, onların çokları iman etmezler.
daħı nice kim ķavl eylediler, ķavl eylemek: bıraķdı anı bir bölük anlardan. belki eyregi anlaruñ inanmazlar ya'nį tevrįt’e.
(Yəhudilər) hər dəfə əhd bağladıqları zaman onların bir qismi onu pozmadımı?! Onların, bəlkə də, çoxu (Tövrata) inanmır.
Is it ever so that when ye make a covenant a party of you set it aside? The truth is, most of them believe not.
Is it not (the case) that every time they make a covenant, some party among them throw it aside?- Nay, Most of them are faithless.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |