28 Nisan 2025 - 30 Şevval 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Meryem Suresi 87. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Lâ yemlikûne-şşefâ’ate illâ meni-tteḣaże ‘inde-rrahmâni ‘ahdâ(n)

Rahmandan ahd almış olanlardan başkaları şefaat de edemez.

Rahman’ın katında ahit almışların (samimi ve seçkin kullarının) dışında (onlar asla) şefaate de malik olmayacaklardır.

Sınırsız rahmet sahibi Rahman olan Allah katında söz ve izin alandan başkasının şefaate gücü yetmez.

Rahmet sahibi Rahman olan Allah katında imanları ile, İslâm'daki sadakatleri ile, rızâyı ilâhîye mazhar olan amelleri ile taahhüt alanların, söz alanların dışında kimse şefaatten nasiplenemeyecek.

Rahman'ın katında bir ahid almış olanların dışındakiler şefaat hakkına sahip olamazlar.

Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

Rahman'ın katında bir ahd (iman edip söz ve izin) almış olan kimseden başkaları şefaat etmeye sahip olamıyacaklardır.

İman edip Rahman olan Allah’tan bir söz alan hariç, hiç kimse o gün şefaate sahip olamaz.

O gün, Rahmân'ın katında bir söz almamış olandan başkası asla şefaatte bulunamayacaktır.

Hiç şefaat bulamazlar, Allah ile ahdi bulunan başka

Rahman'ın huzurunda, söz almış olanlar dışında hiç kimseye şefaat edemeyecek. 

Bkz. 2/123, 255, 10/3, 20/109, Ayrıca şefaat konusunda Sebe 34/23. ayetinin dipnotuna bakabilirsiniz.Şefaat konusundaki ayetleri değerlendirirken çıkı... Devamı..

85, 86, 87. Allâh’dan korkan âdemleri ikrâm ile huzûrumuzda cem’ ve mücrimleri cehenneme sevk ideceğimiz gün Rahmân ile ’ahid itmemiş olan hiç bir kimse şefa’at idemiyecekdir.

Rahman'ın katında bir ahd almış olandan başkası asla şefaatte bulunamıyacaktır.

Rahmân’ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır.

(O gün) Rahmân’ın katında söz ve izin alandan başkasının şefaat hakkı olmayacaktır.

85, 86, 87. Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir.

Rahman'ın yanında söz almış olanlardan başkası şefaat (aracılık) edemez.

Kuran, peygamberleri ve evliya denilen kimseleri putlaştıran kimselerin ileri sürdüğü şefaat anlayışını tümüyle reddeder (2:48; 10:18). Yargı gününde ... Devamı..

(O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.

Rahmanın nezdinde bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaate malik olamıyacaklar

(O hesap günü) Rahmân’ (olan Allah) ın (manevi) huzurunda söz almış (şefaat hususunda kendisine izin verilmiş) olanlardan başkası, şefaat etme hakkına sahip olmayacaktır.

Rahmân'ın yanında bir “ahd” edinmiş olan kimse hariç, bir şefaate¹ sahip olamayacaklar.²

1- Bağışlanmaya, yardıma. 2- Şefaat, Rahmân\ın hükümlerine tabi olan, onunla bağlantısını koparmamış olan, yaptığı “ahde” bağlı kalan kimselere yapı... Devamı..

Çok esirgeyici (Allahın) nezdinde ahd edinmiş olanlardan başkaları şefaat (hakkına) mâlik olmayacaklardır.

(O gün,) Rahmân'ın katında söz (izin) almış olanlardan başkası şefâat (hakkın)a sâhib olmayacaktır.

(Dünyada iken) Rahmanın (sınırsız rahmet sahibi olan Allah’ın) katında ahit almışların (iman sözleşmesini yapıp buna sadık kalanların) dışında, (hiçbir) kimse şefaate (Rahman olan Allah’ın yardımını elde etme imkânına) malik olmayacaktıır.*

(*) 1- Burada -Şefaat, yardım anlamındadır. Çünkü En’am-51. ayette ليس لهم من دونه من ولي ولا شفيع)) ‘’ leyse lehüm min dünihi min veliyyin vela şefii... Devamı..

Ancak o gün yalnızca Rahman’dan ahit alanlar şefaate (yardıma) kavuşurlar.

esirgeyici’den söz almış olanlardan başkaları ise bağış diliyemiyeceklerdir.

Esirgeyen Zat yanında ahit almış kimselerden [⁴] başka hiçbir fert şefaate mâlik olamayacaktır.

[4] İman ve takva sahiplerine veya şefaata mezun olanlara veya günahkârlardan yalnız mü'min olanlara şefaat olunur.

Rahmân’ın katından bir söz almış olanlar hariç kimse şefaat hakkına sahip değildir.²³

23 Krş. Bakara, 2/48; Sebe’, 34/23; Mü’min, 40/18; Necm, 53/26; Müddessir, 74/48;

Rahmanın katında ahit almışların dışında, (onlar) şefaate malik olamayacaklardır.

İşte O Gün, şefaat konusunda Rahmân’dan özel bir söz almış olanlar dışında, hiç kimse bir başkasının kurtuluşu için aracılık edemeyecektir.Şefaat eden de, ancak O’nun izin verdiği ve gerçekten bağışlanmayı hak eden kimselere şefaat edebilecektir.
İnkârcılığın bir başka şekli daha var ki:

Rahmân’ın katında ahid almış kimseden başkası Şefaat’e mâlik olmaz.

O gün onların, Allah'tan söz alanlar dışında şefaatçileri de olmayacak...

İnkâr edenlerin lehine hiç kimsenin söz hakkı yoktur. O gün onlara konuşma izni de verilmez. O gün ancak Rahmandan konuşma izni alanlar konuşabilir. Kimse kendiliğinden çıkıp onların lehine konuşamaz. Katımızdaki şefaat, onların zannettiği gibi suçluları kayırma, verdiğimiz cezayı döndürme değildir. Bizim katımızdaki şefaat insanların gerçeğine şahit olmaktır. Her şefaatçi mutlaka gerçeğe şahit olur. Şefaatçileri onların inkârına ve suçlarına şahit olacaklar. Böylece cezaları kesinleşecektir.

O gün Rahmân’ın katında söz alandan başkaları şefaat (etme iznin)e sahip olamayacaklardır. [*]

Bu ayet Enbiyâ 21:28, Zümer 39:43-44 ve Necm 53:26. ayetlerle birlikte okunmalıdır.

Rahman’ın yetki verdiği kimseler dışında hiç kimse bir başkasına şefâat,¹ edemez.

1 Şefâat: Yüce birinin huzurunda bir başkası için ricâ ve yalvarma ile yardımını istemek demektir. Şefâat, herkesten önce Allah’ın kendi elindedir. Ve... Devamı..

[bu Günde, hayattayken] O sınırsız rahmet Sahibi’yle bir bağ, bir bağlantı içine girmiş olmadıkça ⁷⁴ kimse şefaatten pay alamayacaktır.

74 Lafzen, “Rahmân’la bir ahid yapan dışında ...” Hz. Peygamber’in önde gelen bazı sahâbîleri de içlerinde olmak üzere, klasik müfessirlere göre “Alla... Devamı..

O gün hiç kimse şefaat yetkisine sahip değildir ancak yapmış olduğu iman sözleşmesine sadık olanlara Rahman şefaat edecektir.

(İşte o gün) O Rahmet kaynağıyla yaptığı (iman) sözleşmesine sadık kalanlar dışında, hiç kimse için şefaat/kayırma söz konusu değildir.[²⁵⁴¹]

[2541] İman Allah’la sözleşmedir ve kişinin imanı ve ameli onun şefaatçisidir. Bütün şefaat âyetleri, şu âyet ışığında anlaşılmalıdır: “Şefaat yetkisi... Devamı..

O gün Rahman'ın huzurunda (söz ve izin alandan başkalarının) şefaate güçleri yetmeyecektir.

Rahmân’ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat etmeye malik değillerdir.

Şefaate mâlik olamayacaklardır, ancak Rahmân'ın nezdinde bir ahd alan müstesna.

Rahman'ın huzurunda, söz almış olanlar dışında hiç kimse şefaat edemeyecek.

Bunun mânası şudur: Şefaat ancak dünya hayatında Allah’a iman eden, dine inanan için geçerli olacaktır. Keza yalnız Rahman’ın izin verdiği kimse başka... Devamı..

Yalnız Rahman'ın huzurunda söz almış olanlardan başkaları şefa'at edemezler.

O günde ancak Allâh Te'âlâ 'indinde 'ahdi olan (şefâ'ate me'zûn bulunan) şefâ'at idebilir.

(Orada) Rahman’dan söz almış olanlar[1] dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır[2].

[1] Şirk günahı işlememiş olanlar. Çünkü "Allah, kendisine ortak koşulmasını (şirki) bağışlamaz#. Bunun altında olanları, tercih ettiği kişi# için bağ... Devamı..

Rahman'ın katında bir söz almış olandan başka hiç bir kimse şefaat edemez.

Rahmân'dan bir söz almış olanlar dışında hiç kimsenin o gün şefaat yetkisi olmaz.

Rahman katında söz almış olandan başkaları şefaat imkânı bulamazlar.

mālik olmayalar şafa'ata [163a] meger ol kim duttı Tañrı ķatında ķavl ķarar.

Anlar şefā‘ate mālik olmazlar, illā ol kişilere ki Tañrı Ta‘ālā ḳatındaşefā‘ate lāyıḳ ola.

Rəhmandan əhd almış kəslər istisna olmaqla, qalanları (kafirlər) şəfaət etməyə qadir olmazlar. (Yalnız iman gətirib yaxşı işlər görənlər qiyamət günü Rəhmanın izni ilə şəfaət etməyə layiqdirlər).

They will have no power of intercession, save him who hath made a covenant with his Lord

None shall have the power of intercession, but such a one as has received permission (or promise) from ((Allah)) Most Gracious.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.