Yevme nahşuru-lmuttekîne ilâ-rrahmâni vefdâ(n)
O gün, çekinenleri bölükbölük, rahmanın huzurunda haşrederiz.
Takva sahiplerini (kutlu ve mutlu) bir heyet halinde Rahman (olan Allah’ın huzurun)a toplayacağımız gün (ise her şeyin hesabını soracağız).
O gün biz, yolunu kitap ve Allah ile bulanları onurlu konuklar olarak, O sınırsız rahmet sahibi Rahman'ın huzurunda toplarız.
Takvâ sahiplerini, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minleri Rahmet sahibi Rahman olan Allah'ın huzuruna, Cennet'e heyet halinde toplayıp getireceğimiz gün, kimse şefaatten nasiplenemeyecek.
Takva sahiplerini heyet halinde Rahman'ın huzuruna topladığımız gün,
Takva sahiplerini bir heyet halinde Rahman (ın huzurun)a toplayacağımız gün,
Takva sahiplerini, elçiler gibi Rahman'ın huzuruna toplayacağımız gün,
Kendilerini koruyanları Rahman olan Allah’ın huzurunda heyetler halinde topladığımız gün(ü düşün!)…
85,86. Takvâ sahiplerini Rahmân'ın huzurunda, O'na gelmiş konuklar olarak topladığımız gün, suçluları suya götürür gibi cehenneme süreriz.
O gün sakınçları toplu olarak, Allahın katında derleriz
O gün kötülükten sakınanları seçkin konuklara yaraşır bir saygınlıkla, Rahman'ın huzurunda bir araya getireceğiz.
85, 86, 87. Allâh’dan korkan âdemleri ikrâm ile huzûrumuzda cem’ ve mücrimleri cehenneme sevk ideceğimiz gün Rahmân ile ’ahid itmemiş olan hiç bir kimse şefa’at idemiyecekdir.
85,86. sakınanları o gün Rahman'ın huzurunda O'na gelmiş konuklar olarak toplarız, suçluları suya götürür gibi cehenneme süreriz.
85,86. Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz günü düşün!
Gün gelecek, takvâ sahiplerini seçkin konuklar olarak rahmânın huzurunda toplayacağız;
85, 86, 87. Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir.
Erdemlileri, Rahman'ın huzurunda konuk grupları halinde toplayacağımız,
O gün, takva sahiplerini, heyet olarak Rahmân'ın huzuruna toplayacağız.
Müttekîleri vefd halinde (bir mes'us olarak) huzuru rahmana cem'edeceğimiz gün
O (hesap) gün (ünde), takva sahiplerini Rahmân’ (olan Allah) ın (manevi) huzurunda (şerefli) konuk (lar) olarak toplayacağız.
85,86. Müttakıyleri O çok esirgeyici (Allahın) huzuruna (süvari elçiler gibi) toplayacağımız, günahkârları ise susuz olarak cehenneme süreceğimiz gün,
O gün, takvâ sâhiblerini (kendilerine ikramda bulunmak için) hey'et hâlinde Rahmân'ın huzûruna toplarız.
(Kötülüklerden) sakınanları seçkin konuklar olarak (kendi zatım olan) Rahman’nın huzuruna (cennette) bir araya getireceğimiz gün.
Biz sakınıp korunanları, Rahmanın konuğu olarak toplarız.
O gün Biz sakınırları Esirgeyici’den yana küme ile derliyeceğiz,
O gün, sorumluluk bilincine sahip olanları Rahmân’ın huzurunda (özel) seçkin/onurlu konuklar [vefd] olarak toplarız.
O gün takva sahiplerini, heyet olarak Rahman'ın huzuruna toplayacağız.
O gün, vaktiyle dürüst ve erdemli bir hayat sürerek kötülüklerdenkorunmaya çalışan kimseleri, heyetler hâlinde huzurumuza kabul edeceğiz.
Müttakîler’i / Sakınıp Korunanlar’ı konuk olarak Rahmân’ın huzuruna toplayacağımız gün,
O gün biz, sağlamcıları her şeye sevgi ile hakim olan Allah huzuruna kabul ederken
İnanıp yasalarımıza uyanları, yasalarımıza karşı gelmekten sakınanları binekler üzerinde izzetle, ikramlarla, huzurumuza getirdiğimiz gün,
Rahmân’a karşı [muttakî] (duyarlı) olanları o gün misafir olarak toplayacağız.
Allah’a karşı hata etmekten sakınanları (binekler üzerinde) ikram ile Rahman’ın huzuruna götürdüğümüz gün,
Allah’tan yana sorumluluk bilinci taşıyanları, onurlu konuklar olarak O sınırsız rahmet Sahibi’nin huzurunda topladığımız Gün,
O gün geldiğinde günahlardan korunanları Rahman’ın huzurunda ağır konuklar olarak toplarız. 36/55...59
O gün (gelince), O rahmet kaynağının huzurunda, sorumluluk bilinciyle kuşanmış olanları ağır konuklar olarak toplayacağız.
(Ey Muhammed) Hatırla o kıyamet gününü ki. (Cennete sevk edilmek üzere) takva sahiplerini Rahman'ın huzurunda toplayacağız.
Muttekileri (Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olanları) Rahman olan Allah’ın huzuruna topladığımız gün,
Yâd et o günü ki, müttakileri Rahmân'a bir elçi cemaatı halinde göndereceğiz.
Gün gelecek, Allah'ı sayıp haramlardan sakınan müttakileri, Rahman tarafından ağırlanacak konuk heyet olarak toplayacağız.
Korunanları, binek üzerinde ikram ile Rahman'a götürdüğümüz gün,
O günde muttakîleri cemâ'at olarak toplarız.
Allah’tan çekinerek korunanları[1], Rahman’ın huzurunda, seçkin heyetleri ağırlar gibi[2] topladığımız günde,
O gün, muttakileri konuk olarak Rahman'ın huzurunda toplarız.
O gün takvâ sahiplerini şerefli bir heyet halinde Rahmân'ın huzurunda toplarız.
Gün olur, o sakınanları biz, Rahman'ın huzurunda heyet halinde toplarız.
ol gün ya'nį ķoparavuz şaķınıcıları Tañrı dapa binidlülerken.
Ol günde ki direr‐biz müttaḳīleri Tañrı Ta‘ālā ḥażretine bölük bölük.
O gün (qiyamət günü) Biz müttəqiləri Rəhmanın hüzuruna möhtərəm elçilər (şahanə qafilələrlə gələn əziz qonaqlar) kimi cəm edərik.
On the Day when We shall gather the righteous unto the Beneficent, a goodly company.
The day We shall gather the righteous to ((Allah)) Most Gracious, like a band presented before a king for honours,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |