13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Meryem Suresi 84. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Felâ ta’cel ‘aleyhim(s) innemâ ne’uddu lehum ‘addâ(n)

Onların azaba uğraması için acele etme, biz ancak yıllarını, günlerini saymadayız onların.

(Bu nedenle) Onlara karşı (zafere erişmen ve hezimetlerini görmen hususunda) acele davranma; Biz onlar için sadece (mühlet günlerini) sayıp durmaktayız. (Helak olmalarını takdir ettiğimiz anı kollamaktayız.)

Öyleyse onların üzerine, azabın gelivermesi için acele etme. Biz onların günlerini ve nefeslerini tek tek sayıyoruz.

Onların, hemen cezaya çarptırılmalarını isteme. Biz onların, suçlarının artarak cezaya yaklaştıkları günleri teker teker sayıyoruz.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 3/178; 14/42; 31/24; 86/17.

Onlar hakkında acele etme. Biz onların (günlerini) sayıyoruz.

Onlara karşı acele davranma; biz onlar için ancak saydıkça sayıyoruz.

Bu itibarla aleyhlerine (azap istemekte) acele etme. Çünkü biz onların ecel günlerini sayıyoruz (bu muayyen bir müddettir.)

Artık sen, onlara azabın gelmesine acele etme. Biz ancak onların günlerini sayıyoruz.

Öyle ise onlar hakkında acele etme! Biz onlar için teker teker sayıyoruz.

İvetleme onlar için, iyicene saymaktayız günlerini onların

(Ey Resul!) Şu hâlde, onların azaba uğramalarını istemekte acele etme! Biz onların günlerini aksatmadan sayıyoruz.

Ânların ’azâblarını ta’cîle çalışma ânların günlerini biz hesâb idiyoruz.

Öyleyse onların acele yok olmalarını isteme. Biz onların günlerini saydıkça sayıyoruz.

Ey Muhammed! Şu hâlde, onların azaba uğramalarını istemekte acele etme. Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız.

Öyle ise onlar hakkında acele etme; biz onların günlerini sayıyoruz.

Öyle ise onlar hakkında acele etme. Biz onlar için (günlerini) teker teker sayıyoruz.

Acele etme; biz onlar için saydıkça sayıyoruz.

Öyleyse onların hemen azaba uğratılmalarını isteme. Biz onların (ecel) günlerini sayıyoruz.

Aleyhlerinde acele etme, biz onlar için ancak bir sayı sayıyoruz

(Resûlüm,) onlar (ın azaba uğraması) hakkında asla acele etme. Biz onlar için (takdir ettiğimiz helâk günlerini/nefeslerini) saydıkça sayıyoruz.

Öyleyse onlar için acele etme.¹ Onların günlerinin hesabını yapıyoruz.

1- Hemen cezalandırılmalarını bekleme.

Binâen'aleyh sen onlara karşı (azâb istemekde) acele etme. Biz ancak onların (günlerini ve nefeslerini) sayıyoruz.

Öyle ise onlar hakkında acele etme! (Biz) onlar için (günlerini ve nefeslerini) birer birer sayıyoruz.

O hâlde onlar için acele etme (yaptıkları karşısında sabret). Biz onları ve yaptıklarını tek tek sayıyoruz.

O halde onlar için acele etme. Biz onları ve yaptıklarını tek tek sayıyoruz.

Öyleyse sen onlara azap verilmesi için iveyip durma. Çünkü Biz onların günlerini sayıyoruz.

Onların azaplarına acele etme. Çünkü biz, onların günlerini birer birer sayıyoruz.

O hâlde onlar hakkında sen acele etme! Çünkü Biz onların günlerini aksatmadan sayıyoruz.

Onlara karşı acele davranma; biz onlar için (ecel günlerini) saydıkça saymaktayız.

O hâlde, onların hemen azâba uğraması için acele etme; Biz ancak, imtihân hikmeti gereğince onlara kısa bir mühlet veriyoruz. O süre göz açıp kapayıncaya kadar geçiverecek ve bir de bakmışlar ki, büyük gün gelip çatmış:

-“Onların aleyhine acele etme! Doğrusu onlar için sayı sayıyoruz”.

Onlardan yana hiç endişen olmasın! Çünkü biz, onlar için geri saymaya çoktan başladık.

Onlar hakkında acele etme! Sakın onların şatafatlı yaşayışlarına bakıp aldanma! Biz onların günlerini teker teker sayıyoruz. Onlara dünyada verdiğimiz süre bitince gerekeni yapacağız.

Öyle ise onlar hakkında (azap gelmesi için) acele etme! Biz onların (günlerini) elbette teker teker sayıyoruz.

Onlara karşı (azap konusunda) acele etme. Zîrâ Biz, onların (ecel) günlerini tek tek sayıyoruz.

Öyleyse, onların üzerine [Allah’ın azabını çağırmakta] tezlik gösterme; çünkü Biz onların günlerini aksatmadan sayıyoruz ⁷³ zaten.

73 Lafzen, “Onlar için tek tek sayıyoruz.” Karş. yukarıda 75. ayetin ilk cümlesi.

– O halde, sen onlar için acele etme. Biz onlar için gün sayıyoruz. 4/81, 10/21

Şu halde, onlara karşı harekete geçmek için acele etmene gerek yok: şu kesin ki Biz onların günlerini tek tek sayıyoruz.

O halde sen -onların sözlerine işkencelerine sabret-onlara azap inmesi için acele etme. Biz onların günlerini sayıyoruz.. (Üzerlerine azabın inmesi çok yakındır.)

Onlar hakkında acele etme, biz onların (işlemekte olduklarının) adedini sayıyoruz.

Artık onların üzerine acelede bulunma. Muhakkak ki, Biz onlar için bir sayı sayıyoruz.

O halde onlar hakkında acele etme! Biz onların günlerini saymaktayız. [14, 42; 86, 17; 3, 178; 31, 24]

Onlar hakkında acele etme, biz onlar(ın günlerini ve nefeslerini doldurmaları) için saydıkça sayıyoruz.

Onların 'azâb idilmeleri içün 'acele itme Biz onun zamânını tamamıyla sayarız.

Onlara karşı aceleci olma; biz onlar için gün sayıyoruz.

-O halde, onlar için acele etme. Biz onların günlerini sayıp duruyoruz.

Onlar için acele etme. Biz onlara gün sayıyoruz.

Onlar için acele etme. Biz onlar için günleri teker teker sayıyoruz.

pes ivme bunlaruñ üzere bayıķ biz śayaruz bunlaruñ içün śaymaķ.

Pes tizletme anlaruñ helāklıġını. Anlara biz mühlet virür‐biz zamāna de‐gin.

Elə isə onlardan ötrü (onların tezliklə məhv edilməsinə) tələsmə, çünki Biz onların günlərini bir-bir sayırıq. (Qoy hələ bir az da yaşayıb daha çox günah etsinlər. Biz müəyyən müddətdən sonra onların cəzasını verəcəyik).

So make no haste against them (O Muhammad). We do but number unto them a sum (of days).

So make no haste against them, for We but count out to them a (limited) number (of days).


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.