Śumme nuneccî-lleżîne-ttekav veneżeru-zzâlimîne fîhâ ciśiyyâ(n)
Sonra çekinenleri kurtarırız, zalimleriyse dizüstü çökmüş bir halde bırakırız orada.
Sonra, takva sahiplerini (sırattan geçirip) kurtarırız ve zulmedenleri ise diz üstü çökmüş olarak (cehennemde) bırakırız.
Ve bir kere daha hatırlatmış olalım ki. Biz yolunu, yordamını Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışanları, cehennemden kurtaracağız ama, yaratılış gayesi dışında hareket etmiş olanları, onun içinde diz çökmüş olarak bırakacağız.
Bir kez daha hatırlatalım:
Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minleri kurtarırız. İnkâr ile isyan ile baskı, zulüm, işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, Kur'ân aleyhindeki propagandaya devam eden güç ve iktidar sahibi zâlimleri, müşrikleri de dizüstü çökmüş vaziyette orada bırakırız.
Sonra takva sahiplerini kurtarır; zalimleri ise orada dizüstü çökmüş halde bırakırız.
Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.
Sonra, Allah'dan korkup sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan Cehennem'de bırakacağız.
Sonra Biz, kendilerini koruyan muttakileri koruruz. Zalimleri de dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız.
Sonra biz, Allah'tan sakınanları cehennemden uzak tutarız; zâlimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.
Sonra sakınçları kurtaracağız, zalimleri dizi üstü koyarız
Sonra da (günahları olduğu halde) Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız. Zalimleri ise diz üstü çökmüş halde cehennemde bırakırız.
Ândan sonra Allâh’dan korkanları kurtaracağız zâlimleri diz üstüne bırakacağız.
Sonra Biz Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtarır, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakırız.
Sonra Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız da zalimleri orada diz üstü çökmüş hâlde bırakırız.
Sonra biz kötülükten sakınanları (cehennemden) esirgeriz; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.
Sonra biz, Allah'tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.
Sonra, erdemlileri kurtaracağız. Zalimleri ise orada diz üstü bırakacağız.
Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.
Sonra müttakı olanlara necat veririz de zalimleri dizleri üstü bırakırız
Sonra biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları (sırat köprüsünün üzerinden sağ sâlim bir şekilde geçirerek onları cehenneme düşmekten) kurtarırız, zâlimleri ise orada diz üstü çökmüş bir hâlde (cehennemde, azap içerisinde) bırakırız.
Sonra Biz takva sahiplerini kurtuluşa erdireceğiz. Ve zalimleri, orada diz üstü çökmüş halde bırakacağız.
Sonra takvaaya erenleri kurtaracağız. Zaalimleri ise orada diz üstü düşmüş bir halde bırakacağız.
Sonra (şirk ve küfürden) sakınanları kurtarırız (Cennete koyarız) ve zâlimleri diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.
Sonra (zulüm, küfür, şirk ve kötü işlerden) sakınıp korunmuş olan kimseleri kurtarırız ve zalimleri de diz üstü çökmüş olarak gruplar halinde oraya (cehenneme) bırakacağız. *
Sonra Rablerinden sakınıp korunanları o cehennem ateşinden kurtaracağız ve kendi nefislerine zulmedip haksızlık yapanları, cehennem ateşinde diz üstü bırakacağız.
Sonra biz sakınanları kurtaracağız. Kıyıcılara gelince, onları orada diz çökmüş olarak bırakacağız.
Sonra, sakınanları kurtaracağız. Zalim olan kâfirleri orada dizleri üzere çökmüş bir halde bırakacağız.
Sonra da sorumluluk bilincinde olanları kurtarır, zâlimleri ise orada diz üstü bırakırız.
Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulme sapanları diz üstü çökmüş halde bırakıveririz.
Evet, bütün insanlar cehennemin karşısına gelecek ve sonra, vaktiyle iman edip dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek kötülüklerden sakınmış olanları oradan kurtaracağız; zulüm ve haksızlık etmiş olanları ise, diz üstü çökmüş bir hâlde sonsuz azapla baş başa bırakacağız!
Yine de sakınıp korunmuş kimseleri kurtarırız. Zâlimler’i ise orada dizüstü çökmüş olarak bırakırız.
Daha sonra sağlamcıları kurtaracağız. Haksızlık edenleri ise, yüzüstü bırakacağız.
Sonra sakınıp korunanları kurtarır, zalimleri dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız!
Sonra elbette biz [takvâ]lı (duyarlı) olanları koruy(up kurtar)acağız; zalimleri ise diz üstü çökmüş olarak orada bırakacağız.
Sonra, Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız ve zâlimleri de diz üstü çökerterek orada bırakırız.
Bir kere daha ⁵⁶ (hatırlatalım ki): Biz, Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyanları [cehennemden] kurtaracağız; ama zalimleri onun içinde diz üstü bırakacağız. ⁵⁷
Sonra, sakınıp korunanları kurtaracağız, fakat o zalim azgınları dizüstü çökmüş vaziyette cehennemde bırakacağız. 21/101...103, 41/30...32
Fakat, takva ehli kullarımızı (Rablerinin emirlerini yerine getiren, yasaklarından sakınarak daima sâlih ameller işleyen kullarımızı cehenneme düşmekten) elbette kurtaracağız.. Zalimleri ise cehennemde, dizüstü çökmüş bir durumda bırakacağız.
Sonra Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız da zalimleri orada diz üstü çökmüş hâlde bırakırız.
Sonra ittikada bulunmuş olanları necâta erdiririz. Zalimleri de orada dizleri üstüne çökmüş bir halde bırakırız.
Sonra Allah'ı sayıp günahlardan sakınan müttakileri kurtararak zalimleri dizüstü çökmüş vaziyette orada bırakacağız.
Sonra korunanları kurtarırız ve zalimleri öyle diz üstü çökmüş olarak bırakırız.
Sonra Allâh'dan korkanları oradan kurtarırız. Ve zâlimleri cehennemde diz üstüne bırakırız.
Sonra, korunanları kurtaracağız, zalimleri de orada dizüstü çökmüş olarak bırakacağız.
Sonra, korunmuş olanları kurtarır, zalimleri ise orada diz üstü bırakırız.
Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.
andan ķurtaravuz anları kim śaķındılar daħı ķoyavuz žālimler od içinde dizin çöküpler.
Andan ṣoñra ḳurtarur‐biz müttaḳīleri, daḫı ḳoyar‐biz ẓālimleri anuñ içindedizleri üstine çöküp.
Sonra Biz Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinənlərə nicat verəcək, zalımları isə orada diz üstə çökmüş halda saxlayacağıq!
Then We shall rescue those who kept from evil, and leave the evil doers crouching there.
But We shall save those who guarded against evil, and We shall leave the wrong-doers therein, (humbled) to their knees.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |