Cennâti ‘adnin(i)lletî ve’ade-rrahmânu ‘ibâdehu bil-ġayb(i)(c) innehu kâne va’duhu me/tiyyâ(n)
Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah onu) Kendi kullarına gıyabi olarak (görmedikleri halde inandıkları için) va’ad etmiştir. Şüphesiz O'nun va’adi yerine gelecektir.
Ebedi Adn cennetlerine girerler ki rahman, kullarının gıyabında, onlara vaadetmiştir bu cennetleri. Şüphe yok ki onun vaadi, mutlaka yerine gelir.
Sınırsız rahmet sahibi olan Rahman'ın kullarına her türlü beşeri algı ve tasavvurun ötesinde söz verdiği Adn cennetleri… O'nun sözü mutlaka yerini bulacaktır.
Rahmet sahibi Rahman olan Allah'ın kullarına va'dettiği, duyu ve idrak alanı ötesindeki, gayb âlemindeki, Adn cennetlerine girecekler. Şu bir gerçek ki, O'nun sözü yerini bulacaktır.*
Rahman'ın kullarına gaybdan vaadettiği Adn cennetlerine (girerler). Şüphesiz O'nun vaadi yerine gelecektir.
Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.
Rahman'ın kullarına gıyabî olarak vaad ettiği “Adn” cennetlerine... Muhakkak ki Allah'ın vaadi yerini bulagelmiştir.
Öyle ikamet Cennetleri ki; Rahman olan Allah, gıyaben kullarına onları vaadetmiştir. Şüphesiz O’nun va’di gerçekleşecektir.
Rahmân'ın kullarına vaad ettiği, görmedikleri adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz Allah'ın sözü kesindir.
Aden Cennetleri, Allahın kullarına —art arda— söz verdiği cennetlerdir, herhalde sözü yerine gelir
Evet, onlar Rahman (olan Allah)'ın kullarına, her türlü beşerî algı ve tasavvurun ötesinde söz verdiği, (dünyada iken görmeksizin inandıkları) Adn cennetlerine gireceklerdir. Allah'ın vaadi kesinlikle gerçekleşecektir.
60,61. Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman'ın kullarına gaybde vadettiği cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz, O'nun sözü yerini bulacaktır.
60,61. Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân’ın, kullarına gıyaben vaad ettiği “Adn” cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O’nun va’di kesinlikle gerçekleşir.
60, 61. Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır. *
Rahman'ın kulları için söz verdiği, duyular ötesi Adn cennetlerine... O'nun sözü, kuşkusuz yerine gelecektir.
O cennet, Rahmân (olan Allah)ın kullarına görmedikleri halde vadettiği "Adn" cennetleridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır.
Rahmanın kullarına va'd buyurduğu Adin Cennetlerine, şüphe yok ki onun va'di icra olunagelmiştir
Rahman, kullarına gıyaben Adn Cennetleri söz verdi. Kuşkusuz O'nun sözü gerçekleşecektir.
Çok esirgeyici (Allahın) kullarına gıyaben va'd buyurduğu Adn cennetlerine gireceklerdir. Onun va'di şübhesiz yerini bulacakdır.
(Öyle) Adn Cennetleri ki, Rahmân (olan Allah, onu) kullarına gıyâben va'd etmiştir. Şübhesiz ki O, va'di yerine gelecek olandır.
Rahmanı görmedikleri halde, O
a kulluk edenlere vaat edilen Adn cennetleri, şüphesiz ki orası vaat edilmiş olanların gidecekleri tek yerdir.
O Cennetler esirgeyen Tanrı/nın kullarına gıyaplarında vaad buyurmuş olduğu Aden Cennetleridir. Çünkü onun vaadi herhalde yerine getirilir.
(O cennet,) Rahman'ın kullarına görmedikleri halde vaat ettiği “Adn” cennetleridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır.
Yani, Rahmân olan Allah’ın, insanoğlunun algı ve tecrübe sınırlarının ötesinde bir âlem olarak kullarına vaadettiği o sonsuz mutluluk ve huzur diyarı olan Adn cennetlerine! Unutmayın, O’nun verdiği söz, mutlaka yerine gelecektir!
(Hem de) Rahman’ın kullarına gıyaben1 söz verdiği Adn cennetlerine... Şüphesiz, Onun verdiği söz, kesinlikle yerine gelecektir.*
sınırsız bağış Sahibi'nin, kullarına, her türlü beşerî algı ve tasavvurun ötesinde 47 söz verdiği o âsûde hasbahçeler [onların olacaktır]; O'nun sözü elbette yerini bulacaktır!
Bunlar, Rahman’ın kullarına vaat ettiği, idrak kapasitesinin üstünde güzellikte olan Adn cennetleridir, onun vaadi mutlaka yerine gelecektir. 21/101...103, 25/15, 28/61, 39/74, 40/8, 46/16, 47/15
O rahmet kaynağının kullarına söz verdiği, insanın kavrama kapasitesini aşan bir gerçeklik olan mutlak mutluluk ve güzelliğin merkezi cennetler[2518] (onların olacak): ve her halükârda O’nun sözü yerini bulacaktır.*
Âdn cennetleri ki, Rahmân, kullarına gayb olarak vaad buyurmuştur. Şüphe yok ki, O'nun vaadi vücuda getirilmekte bulunmuştur.
Evet, onlar Rahman'ın kullarına gıyabî olarak vâd ettiği, dünyada iken görmeksizin inandıkları Adn cennetlerine gireceklerdir. Allah'ın vâdi muhakkak ki yerini bulacaktır. [73, 18]
Rahman'ın kullarına gıyaben va'dettiği Adn cennetleri(ne gireceklerdir). Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.*
Rahman’ın kullarına söz verdiği görülmemiş kalıcı cennetlere (bahçelere) gireceklerdir. O’nun sözü yerine getirilir.
Rahman'ın kullarına gelecekteki vaat ettiği Adn cennetleridir. Onun vaadi şüphesiz yerine gelecektir.
Orası Adn Cennetleridir ki, Rahmân onu kullarına görmedikleri halde vaad etmiştir. Onun vaadi ise yerini bulacak bir vaaddir.
Rahman'ın, kullarına gaybda vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler. Kuşkusuz, O'nun vaadi yerine gelir.
'adn uçmaķlarına ol kim va'de eyledi Tañrı ķullarına ķullar görmedin. bayıķ Tañrı oldı va'desi gelinmiş.“
Rəhmanın (Allahın) Öz bəndələrinə və’d etdiyi və onların görmədiyi Ədn cənnətlərinə. Onun və’di mütləq yerinə yetəcəkdir.
Gardens of Eden, which the Beneficent hath, promised to His slaves in the Unseen. Lo! His promise is ever sure of fulfilment.
Gardens of Eternity, those which ((Allah)) Most Gracious has promised to His servants in the Unseen: for His promise must (necessarily) come to pass.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |