8 Aralık 2024 - 7 Cemaziye'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Meryem Suresi 48. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vea’tezilukum vemâ ted’ûne min dûni(A)llâhi veed’û rabbî ‘asâ ellâ ekûne bidu’â-i rabbî şekiyyâ(n)

Ve sizi ve Allah'tan başka kulluk ettiğiniz şeyleri bırakıyor ve Rabbime dua ediyorum, umarım ki duamı kabul eden, mahrum etmez beni.

(İbrahim: "Ben artık) Sizden ve Allah’tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım (niyazım kabul edilecektir)" dedi.

Sizden ve sizin Allah'tan başka yalvarıp, yakardığınız şeylerden uzak duracak ve yalnızca Rabbime yalvaracağım. Böylece Rabbime yalvarmakla, sizin gibi bedbaht olmam.”

“Sizden de, Allah'ı bırakıp, kulları durumundaki taptığınız, yalvardığınız şeylerden de uzaklaşıyor ve Rabbime kulluk, ibadet ve dua ediyorum. Ümit edilir ki, Rabbime yaptığım dualarımda bedbaht olmam, dualarım kabul olur.”

Sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan ayrılıyor ve Rabbime dua ediyorum. Umarım ki Rabbime duamda mahrum olmam."

'Sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım.'

Ben, sizden ve Allah'dan başka taptıklarınızdan (putlardan) çekilip ayrılırım da, Rabbime dua (ibadet) ederim. Umulur ki Rabbime ibadet etmekle mahrum olmam (yaptığım ibadet, sizin putlara ettiğiniz ibadet gibi boşa çıkmaz.)”

Sizi ve Allah’ın dışında ibadet ettikleriniz şeyleri bırakacağım. Ve (sizin için) Rabbime dua edeceğim. Rabbime yaptığım dualardan dolayı bedbaht olmayacağımı umarım”dedi.

“Sizden de, Allah'ın dışında taptığınız şeylerden de uzaklaşıyor ve Rabbime yalvarıyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmemle bedbaht olmam.”

Hem sizlerden, hem de Allahtan ayrı taptığınız şeylerden uzaklaşırım, Tanrımı çağırırım, Tanrımı çağırırken, ben mutsuz olmıyayım»

“Sizden ve sizin Allah'tan başka yalvarıp yakardığınız şeylerden uzak duracak ve (yalnızca) Rabbime yakaracağım. Böylece umulur ki, yakarışım Rabbim tarafından cevapsız bırakılmayacaktır.”

47, 48. İbrâhîm: "Sana selâm olsun rabbimin ’afvını taleb ideceğim. Bana karşu lütufkârdır, belki sana îmân ihsân ider. Sizden ve sizin Allâh’a koşdığınız şerîklerden uzaklaşıyorum. Ben rabbime du’â ideceğim, belki bu du’âlarım beni bedbaht itmez." didi.

"Sizi Allah'tan başka taptıklarınızla bırakıp çekilir, Rabbime yalvarırım. Rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım."

“Sizi ve Allah’tan başka taptıklarınızı terk ediyor ve Rabb’ime ibadet ediyorum. Rabbime ibadet etmekle de mutsuz olmayacağımı umuyorum.”

Sizden de Allah’ın dışında taptığınız şeylerden de uzaklaşıyor ve rabbime niyaz ediyorum. Umudum odur ki rabbime niyazımdan eli boş dönmeyeceğim.”

Sizden de, Allah'ın dışında taptığınız şeylerden de uzaklaşıyor ve Rabbime yalvarıyorum. Umulur ki (senin için) Rabbime dua etmemle bedbaht (emeği boşa gitmiş) olmam.

"Sizden ve ALLAH dışında yalvardıklarınızdan ayrılıyorum. Ben Rabbime yalvarıyorum. Umarım ki Rabbime yalvarmakla bahtsız olmam."

"Ben, sizden ve Allah'tan başka taptığınız şeylerden çekilip ayrılırım da Rabbime dua (ibadet) ederim. Rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım."

Hem sizi Allahdan başka taptıklarınızla bırakıp çekilirim de rabbıma duâ ederim, umulur ki rabbıma duâ ile bedbaht olmam

47-48. (İbrâhîm, kendisine hakaretler eden ve taşlamak sûretiyle kendisini zarar vermekle tehdit eden babasına, nazik üslûbunu bozmadan, kendisine istenmedik bir yaklaşımda bulunmayacağını beyan etmek üzere;) “Selâmetle kal, (hidâyete ermen ve böylece) seni bağışlaması için Rabbime yalvaracağım, şüphesiz O, bana karşı çok lütufkârdır.” (Bulunduğunuz yeri terk ederek,) sizden ve Allah’tan başka taptığınız şeylerden uzaklaşacağım ve (hayatımın her döneminde yaptığım gibi) yalnızca Rabbime kulluk etmeye devam edeceğim. (Senin hidâyete ermen için) Rabbime (yapmış olduğum) yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım” dedi.

“Sizden ve Allah'ın yanı sıra kulluk ettiğiniz şeylerden uzak durup, yalnızca Rabb'ime dua edeceğim. Umulur ki, Rabb'ime ettiğim dualar sayesinde mahrum olmam.”

«Sizi ve Allahdan başka tapdıklarınızı bırakıb çekiliyorum. Rabbime düâ ediyorum. Umulur ki Rabbime düâ sayesinde (sizin gibi) bedbaht olmam».

“Sizden de, Allah'dan başka (kendisine) yalvarıp durduklarınızdan da ayrılıp gidiyor ve (ben) Rabbime duâ ediyorum. Umulur ki (sizin mahrum olduğunuz gibi)Rabbime duâ etmekle mahrûm olmam.”

“(Ey babam ve ey halkım), şimdi sizden ve Allah’ı bırakıp da ilâhlaştırdığınız ve kendilerine dua edip yalvardığınız her şeyden uzaklaşıyorum; ben, sadece Rabbime dua edip yalvarırım. Ümit ediyorum ki, Rabbime karşı duamda mahrum ve bedbaht olmam.”

“Şimdi sizi ve Allah’dan başka dua ettiklerinizi terk ediyorum. Rabbime dua ediyorum ki, O’na dua etmekle, azgınlık yapıp bedbaht olanlardan olmayacağımı umuyorum” dedi.

Sizden de, Allah’ı bırakıp yalvardıklarınızdan da uzaklaşacağım. Çalabıma yalvarıyorum. Öyle umarım ki çalabım bu yalvarımı boşa çıkarmıyacaktır."

47, 48. İbrahim demişti: Benden sana selâm olsun [⁵] ben senin için Rabbinden yarlıganmak dileyeceğim. Çünkü O, benim hakkımda çok lûtufkârdır, sizden, Tanrı/yı bırakarak taptıklarınız putlardan ayrılıp bir tarafa gideceğim. Rabbime ibadet edeceğim, umarım ki Rabbime olan ibadetimde bedbaht olmam.

[5] Benden sana bir fenalık gelmez, var benden yana selâmette ol.

“Sizi ve Allah’ı bırakıp da taptığınız şeyleri terk ediyor, Rabbime yalvarıyorum. Ola ki Rabbime dua etmekle hiçbir şeyden mahrum kalmam.”

“Sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan kopup ayrılıyorum ve Rabbime dua (ibadet) ediyorum. Umulur ki Rabbime yakarışımla azgın olmam.”

İşte ben, sizi ve Allah’tan başka yalvarıp medet umduğunuz her şeyi terk ediyor, yalnızca Rabb’ime el açıp yakarıyorum ve Rabb’ime yakarışımda, hayal kırıklığına uğramayacağımı ümit ediyorum.”

“Sizden ve Allah’tan başka dua ettiğiniz şeylerden ayrılıp uzaklaşıyorum. Rabbime dua ediyorum. Umulur ki rabbimin duası sebebiyle şakiyy / bedbaht / mutsuz olmam”.

Sizden de Allah diye dua ettiklerinizden de ilişiğimi kesiyorum. Rabb'ime hep senin için yalvaracağım. Bu yüzden Rabb'imle kötü olmam inşallah. "

"Sizden ve Allah’tan başka yalvardıklarınızdan ayrılıyorum! Ben sadece Rabbime yalvarırım. Umarım ki, Rabbime yalvarmakla sizin gibi bahtsız olmam! İstediklerimden mahrum bırakılmam! Çünkü ben Rabbime asi olan, onun yasalarını çiğneyen biri değilim!"

Sizden de Allah’ın dışında yalvardığınız şeylerden de uzaklaşıyorum ve Rabbime yalvarıyorum. Umarım ki Rabbime duada mahrum olmam.”

(Ve devamla) “Sizden de Allah’ın dışında taptıklarınızdan da ayrılıyor ve (sadece) Rabbime (kulluğa) dönüyorum. Umarım, (senin için) Rabbime duâ ettiğimden dolayı da hata etmemişimdir.” (dedi.)

Sizden ve sizin Allah’tan başka yalvarıp yakardığınız şeylerden uzak duracak ve [yalnızca] Rabbime yakaracağım: Böylece umulur ki, yakarışım Rabbim tarafından cevapsız bırakılmayacaktır.” ³⁵

35 Lafzen, “Umulur ki, Rabbime yakarışımda bedbaht olmam”.

Artık hem sizi hem de Allah ile aranıza koyup yalvarıp yakardıklarınızı terk ediyorum, zira ben yalnızca Rabbime dua ediyorum umarım ki Rabbim benim duamı karşılıksız bırakmaz. 6/74...85, 2/124...135, 3/65...68, 14/35...41, 16/120...123, 22/78, 26/69...103, 60/4...6

Artık hem sizden, hem de sizin Allah’ı bırakıp da yalvarıp yakardıklarınızdan uzaklaşacağım; ve (sizin için) Rabbime yalvarmayı sürdüreceğim; umarım, Rabbime duamdan dolayı mahrum ve mahcup olmam.”[²⁵⁰⁵]

[2505] Bu ibâre “Umarım (size) duamdan dolayı Rabbimle aram açılmaz” anlamına gelebileceği gibi, “duam Rabbim tarafından karşılıksız bırakılmaz” anlam... Devamı..

Sizden de, Allah'ı bırakıp taptığınız nesnelerden de ayrılıp gideceğim!.. Ve Rabbime yalvaracağım, umulur ki, -senin için Rabbimden bağışlanma dilemem- boşa gitmez." dedi. (Babasının tehdidine, merhamet ile karşılık verdi.)

"Sizi ve Allah’tan başka taptıklarınızı terk ediyor ve Rabb’ime yakarıyorum. Rabbime yakarmalda da mutsuz olmayacağımı umuyorum. "

«Ve sizi ve Allah'tan başka tapındıklarınızı bırakıp çekiliyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua ile bedbaht olmam.»

“İşte sizi de, sizin Allah'tan başka ibadet ve dua ettiğiniz tanrılarınızı da terkediyorum. Rabbime niyaz edip yalvarıyorum. Rabbime niyaz etmem sayesinde mahrum ve perişan olmayacağımı umuyorum.

Yani: “Olur ki O sana tövbe ve iman etmeyi nasib eder.” Zira kâfir için istiğfar etmenin (af dilemenin) mânası budur.

Sizden de, Allah'tan başka yalvardıklarınızdan da ayrılıyor ve yalnız Rabbime yalvarıyorum. Umarım ki Rabbime yalvarmakla bahtsız olmam (istediklerimden mahrum bırakılmam).

"Senden ve sizin Allâh'dan gayrı 'ibâdet iylediğiniz şeylerden uzak olurum. Rabbimin du'âsında hâib ve nâ-ümîd olmamaklığım içün rabbime yalvarırım" didi.

Sizden de Allah ile aranıza koyup yalvardıklarınızdan da uzaklaşıyorum. Ben Rabbime yalvarırım, Rabbime yaptığım dua sayesinde yoksun kalmayacağımı umuyorum.”

Sizden ve sizin Allah'tan başka dua ettiklerinizden uzaklaşıyorum. Ben, Rabbim'e yalvarıyorum. Umulur ki Rabbine dua etmekle bedbaht olmam.

“Ben sizden de, sizin Allah'tan başka dua ettiklerinizden de uzaklaşıyor ve sadece Rabbime dua ediyorum. Umarım, Rabbime ettiğim dualarımda mahrum kalmam.”

"Sizden de Allah dışındaki yakardıklarınızdan da ayrılıyorum; Rabbime dua edeceğim. Umarım, Rabbime yakarışımla/Rabbim için çağrımda bahtsızlığa/eşkıyalığa düşmem."

“bir yaña ayrılam sizden daħı siz ŧapduġuñuz neseneden Tañrı’dan ayruķ. daħı oķıyam çalabumı ola kim olmayam ben çalabumı oķımaġ-ıla bedbaħt.”

Daḫı ıraḳ olur‐men sizden, siz ṭapduġuñuz bāṭıl ma‘būdlardan daḫı TañrıTa‘ālādan özge. Ṭapar‐men beni yaradan Allāha, illā kim Tañrı Ta‘ālā‘ibādetinden sa‘yum żāyi‘ olmaya.

Mən sizi və sizin Allahdan başqa tapındığınız bütləri tərk edib bir kənara çəkilir və öz Rəbbimə dua (ibadət) edirəm. Ola bilsin ki, mən Rəbbimə ibadət etməklə bədbəxt (Onun mərhəmətindən naümid, məhrum) olmayım. (Mənim Allaha etdiyim ibadət, sizin bütlərə, tanrılara etdiyiniz ibadət kimi puça çıxmasın!)”

I shall withdraw from you and that unto which ye pray beside Allah, and I shall pray unto my Lord. It may be that, in prayer unto my Lord, I shall not be unblest.

"And I will turn away from you (all) and from those whom ye invoke besides Allah. I will call on my Lord: perhaps, by my prayer to my Lord, I shall be not unblest."(2500)

2500 Abraham left his father and the home of his fathers ( Ur of the Chaldees) and never returned. He left because he was turned out, and because it w... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.